30’larının başında bir kadın. Anne ve babasını çok küçük yaşta bir trafik kazasında, kocası Engin’i iki yıl önce bir gemi kazasında kaybetmiş. Kızı Sumru ile yalnız yaşayan genç bir kadın. Minik bir kafe işletmektedir. Kazadan sonra cesedi bulunamadığı için kocasıyla vedasını yaşayamamış, onu bir mezara olsun koyamadığı için yasını tutamamıştır. Kocasının hayat sigortasından gelen 2 milyon lira ile birlikte kaybıyla ilgili travması tetiklenmiş ve rüyalarında sık sık kocasını görmeye başlamıştır. Arada gelen sessiz telefonlar da aklını iyice karıştırmıştır. Onu ayakta tutan şey canından çok sevdiği kızı ve onu bir aile gibi kollayan 3 kız arkadaşıdır.
30’larının başında çekici bir kadın. Ağırlıklı olarak düğün organizasyonları yapan büyük bir şirkette çalışıyor. Uzun ilişkiler kuramayan, bekar bir kadın. Hayatta ve ilişkilerde bağımsız olmayı seviyor. Bir erkeğin onu seçmesini, aramasını bekleyecek bir tip değil. Babasına çok düşkün ve babası kendisini çoğu zaman hatırlamadığı ve anlattıklarını pek de anlar görünmediği halde arada dertleşmeye ona gidiyor. Baskın ve özgür bir karakteri var. Seksi, alımlı ve keskin bir zekaya sahip. Hayatı çok da ciddiye almayan, insanlara takılmayı seven, nüktedan bir kadın.
Yakup zeki, kibar, yerine göre bıçkın olabilen ve duruma göre de esprili biri. İşi gereği zaman zaman kendisininkini değil, uygun gördüğü karakterin davranış biçimini sergiliyor. Çok konuşur gibi göründüğünde bile aslında planladığından fazlasını anlatmıyor. Yakup’ un ilk okula giden kızı Pelin, aynı zamanda Elif’in kızı Sumru’nun da sınıf arkadaşı. Yakup ve Elif’in yolları bu şekilde kesişecek olsa da kaderin onlarla ilgili başka planları olacak.
30’larının başında başarılı bir psikiyatrist. Soğuk kanlı, duygularını kolay belli etmeyen, fazla prensipli oluşuyla tanınan biri. Hayatta kendine hata payı bırakmıyor. Her işte başarılı olmak ve her şeyi kuralına göre yapmak konusunda takıntılı. Her ne kadar başkalarının dertlerine derman olacak bir iş yapsa da terzi kendi söküğünü dikememiş ve çocukluğundan getirdiği (değersizlik travması yüzünden) her şeyin doğrusunu yapma eğiliminden vazgeçmemiş. Evinin düzeninden, kılık kıyafetine, insan ilişkilerine hep bir düzen ve doğruluk takıntısı var. En büyük hatası ile yüzleşmekten korkuyor ve bu durum bütün karakterine ve yaşam tarzına ihanet gibi geliyor.
30’larının başında, Beyaz yakalı. Klasik bir ailede, annesiyle çekişerek, babasından azıcık çekinerek, ablası ve küçük erkek kardeşiyle birlikte büyümüş Kocası ısrarlı bir şekilde baskı yaptığı için hamile kalmaya çalışıyor. Aslında kocasını seviyor, evliliğinden memnun olduğunu düşünüyor, hayatta sahip olduklarından çok daha fazlasını beklemiyor. Fakat cinsel hayatlarının sadece çocuk yapmaya odaklanmasından ve kocasının takıntılı tavrından bunalmış durumda... Bu rahatsızlık da zamanla evliliğini, hayatını ve duygularını sorgulamasına sebep oluyor...
Şerife 30’larının ortalarında bir kadın. Muğla’nın bir köyünde doğmuş. Derken kendisi de aslen Muğlalı olan Engin’le tanışmış. Şerife en temelde kötü bir kadın değildir. Cahil ve çaresizdir sadece. Baba evine dönemediği için hayatta başka tutunacak bir şeyi yoktur. Bu yüzden Engin ne isterse kabul eder. Tek amacı bir an önce Muğla’ya dönmek ve üç kişilik sakin bir hayat sürmektir. Bir kadın olarak Elif’i kıskanır ve ondan hoşlanmaz. Bu duygu yapacağı kötülüğü de kolaylaştırır. Ama olayların sonucu sandığı gibi olmayacaktır.
Sadece o değil İsmail Demirci'nin de yok.Başrol olan Şafak Pekdemir'in karakter detayının olmaması çok saçma.
İsmail Demirci yine o kadar önemli değil gibi, bir şekilde göz ardı edersin de Şafak Pekdemir'i koymayıp ondan önemsiz karakterleri koymamak saçma.Sadece o değil İsmail Demirci'nin de yok.Kanal yarım yamalak iş yapıyor.
Başrol olan Şafak Pekdemir'in karakter detayının olmaması çok saçma.
30’larının başında başarılı bir psikiyatrist. Soğuk kanlı, duygularını kolay belli etmeyen, fazla prensipli oluşuyla tanınan biri. Hayatta kendine hata payı bırakmıyor. Her işte başarılı olmak ve her şeyi kuralına göre yapmak konusunda takıntılı. Her ne kadar başkalarının dertlerine derman olacak bir iş yapsa da terzi kendi söküğünü dikememiş ve çocukluğundan getirdiği (değersizlik travması yüzünden) her şeyin doğrusunu yapma eğiliminden vazgeçmemiş. Evinin düzeninden, kılık kıyafetine, insan ilişkilerine hep bir düzen ve doğruluk takıntısı var. En büyük hatası ile yüzleşmekten korkuyor ve bu durum bütün karakterine ve yaşam tarzına ihanet gibi geliyor.
Meliha (Şafak Pekdemir):
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?