Yalan Dünya'nın Bu Kadar Çok Sevilmesinin Altındaki Gerçek!

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan cevaa
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

cevaa

Konu Sahibi
Emekli
Katılım
26 Şubat 2011
Mesajlar
22,434
Reaksiyon puanı
4,420
Puanı
911
Yaş
31
Konum
İstanbul
Akşam gazesi genel yayın yönetmeni İsmail Küçükkaya, bugünkü köşe yazısında Yalan Dünya dizisinin neden bu kadar çok sevildiğini irdeledi.

İşte Küçükkaya'nın yazısından önemli tespitlerin özeti:
-Bu kez Cihangir'i arka fonuna aldığı bir platoda yine 'küçük bir Türkiye hikayesi' anlatıyor. Hem muzip, hem hınzır. Karşı durulamaz cazibesi olan karakterler izliyoruz. Bizim hayatımızı anlatmıyor mu sizce de?

-Gerçekliğin yerini almış görüntülerden bahsetmiyor mu?
Gülse Birsel nasıl biri olmalı ki; bunları buluyor, yazıyor, canlandırıyor. Nasıl bir yaşam, zihin işleyişi, nasıl bir bakış, dünyayı ne türlü bir kavrayış...
-Yalan Dünya gerçekten yalan. Yalanlarla döşediğimiz yaşantıları, sevimli esprilerle ve müthiş ironilerle karikatürize ediyor.
-Yalan Dünya'da yapaylık ve sahtekarlığın röntgeni çekiliyor. Yeni zenginliğin, sonradan görmeliğin, herkesin 'ben varım, çok önemliyim, hem de güçlüyüm' diye çırpındığı gösteri toplumunun yapı sökümü yapılıyor.
-Elbette Orçun... En büyük fenomen o. Bartu Küçükçağlayan, 'Çoğunluk'un başrolünde ne kadar yetenekli olduğunu göstermişti. Altın Portakal ödüllü bir aktör.
İnsanın kendini tanıması, kendi dışındaki dünyayı tanımasıyla mümkün olabilir

 
Gülse Birsel bir tane, onu dışındaki diğer senaristler pek beş para etmiyor açıkçası, çok başarılı hikayeler yazılıyor ama 5-10 bilemedin 20 bölüm sonunda sıkıyorlar insanı. Ama Gülse Birsel her bölüm formda tutmayı başarıyor diziyi.
 

Burak Aksağı da unutmayalım bu dediğin şeyde