[h=2]Dizi hakkında olumlu-olumsuz bir çok eleştiri var; peki izleyiciler ne diyor?[/h]
Habertürk'ten Memet Güler, Yalan Dünya dizisinin kendi beklentisini karşılamadığını yazdı. Güler, aynı zamanda köşe yazısına izleyicilerin görüşlerini de iliştirdi. İşte Yalan Dünya hakkında değişik yorumlar:
Memet Güler şöyle yazıyor:
ELBETTE en önemlisi sizin fikriniz. Çünkü bir dizinin ekran kaderini belirleyecek olan sizsiniz. Bizim işimiz, mümkün olduğunca, ekranda gördüklerimizi seslendirmek. Kimi zaman beğenip övmek, kimi yerde hepimiz adına, daha iyisini izleyebilmek amacıyla eleştirmek.
Geçen hafta Yalan Dünya'nın, müthiş kadrosuna ve Gülse Birsel farkına rağmen beklentileri (en azından benim beklentimi) karşılamadığını yazmıştım. İkinci bölümünü izledim, hâlâ aynı kanıdayım. Hüsmen Ağa'nın tırnağı olmayan bir Beyaz, "Benim burada ne işim var?"
havasındaki Sarp Apak, bu rol aslında Engin Günaydın için yazılmıştı, ben onu oynuyorum diye bağıran bir Olgun Şimşek... Lüzumsuz bir hareket fazlalığı, tiyatro sahnesinde şık duran ama ekranda sırıtan, o sürekli açılıp kapanıp, çarpılan, vurulan kapılar... Bence hâlâ ilk haftalarındaki gibi, yine yardımcı rollerin başarısı üzerinden ilerliyorlar. Bence hâlâ beklentinin çok altında gidiyorlar. Gülmeceye, kahkahaya duyulan büyük hasretten ekmek yiyorlar. Bu arada geçen bir hafta boyunca sizlerden de konuyla ilgili yüzlerce yorum, yüzlerce mektup geldi. Bugün aralarından seçtiklerimi paylaşıyorum. Bizim Ekran sizin kürsünüz, ben de şimdi onu asıl sahibine, yani size bırakıyorum. Hepinize iyi haftalar...
İŞTE İZLEYİCİLERİN GÖRÜŞLERİ
*BENCE* harika bir dizi. Beğenmiyorsanız televizyon kumandasına tık'lamanız yeter. Yazı oldukça önyargılı olmuş. Özellikle töre kültürünün, pardon kültürsüzlüğünün gözümüze sokulduğu dizilere gönderme yapıldığı sahnelerde yerlere yattık. "Acaba köşe yazarı dizinin korsanını falan mı izledi?" diye sormadan edemiyor insan. Rollerin paylaşımı mükemı mel, oyuncular harika, espriler ambalajından yeni çıkmış. Daha ne olsun?..
*MEMET* Güler'e katılıyorum. O müthiş kadrodan beklentilerimiz çok yüksekti. Dizi bana da çok yavan geldi, oyuncuların rolleri sırıtıyordu. Olgun Şimşek'ln iki ayrı rolde oynaması gereksizdi ya da oynadığı karakterlerden biri öne çıkarılmalıydı. Sarp Apak'n rolü de çok yapmacık geldi bana. Ya da biz çok şey bekledik onlardan. Sıradan bir sit-com tadı vardı. Uzun ömürlü olursa sürpriz olur.
*SOSYAL* yaralara parmak basmayan bir dizi istiyoruz. Ağa, aşiret vs. olmayan diziler istiyoruz. Duygu sömül rüsü yapmayan diziler istiyoruz. Gülmek için de bir dizi istiyoruz. Mahsun ve onun mantalitesini istemiyoruz.
*GERÇEKTEN* ben de bekledim ama beklentilerimin altında kaldı. Herkes eski tiplemelerini yapmış, ortaya anlamsız bir şey çıkmış. Keşke Beyaz'l bu şekilde görmeseydim.
*YAZINIZA* hiç katılmıyorum, neticede rollerini oynuyorlar. Gayet de başarılılar. Komedi dizisinde birtakım şeylerle tabil ki dalga geçilecek.
*DİZİLERDE* gerçekten gülmeye ihtiyacımız var ama zırt pırt araya serpiştirilen gülme efektleriyle değil. Daha komik bölümlerini merakla bekliyorum. BU ekipten Avrupa Yakası'nın 2012 versiyonunu hiç beklemiyordum. Gülse Birsel'ln kafasında sadece bu format ve "İnsanlar sadece buna güler" sabitlenmesi var galiba. Büyük bir handikap. Hiç mi hiç "Hahaha" diyemedim. Sanki bu diziyi ben daha önceden seyretmiş gibiydim.
*YALAN* Dünya gayet güzel başl ladı. Mahsun bu ülkede gereğinden az eleştiriliyor. Pepee, Türkiye'nin ilk çizgi filmi değildir ve İspanya'dan araktır. Son dizisi, Ezel 'den sonra iyi geldi, takipteyiz. Fringe'i izlemeyi bırakmıştım, tekrar başlıyorum. Saygılar...
*VASAT* bir dizi Yalan Dünya. Parayı nasıl kaparım mantığıyla ünlüler ordusuyla çekilmiş, sıradan, boş bir dizi. Mahsun Kırmızıgül'ün dizisi bu yılın en güzel ve en anlamlı dizisi.
*MAHSUN* Kırmızıgül 'ün dizisi Türkiye'nin gerçeği değil, sadece Doğu'nun gerçeği. Doğu'nun gerçeği de beni pek ilgilendirmiyor. Madem problem görüyorlar, İstanbul'u terk edip geri dönsünler. Benim babamın iki karısı yok. Benim annem başka bir kadınla aynı evde yaşamak zorunda değil. Ben kalkıp amcamın kızıyla evlenmiyorum; çünkü o benim için kardeştir. O yüzden Mahsun Kırmızıgül 'ün ajitasyonlarla dolu dizisi umurumda değil. Ben televizyonu keyif almak için izliyorum. Şimdi olmasa da yakın zamanda Yalan Dünya keyifli olacak...
*BEN* diziyi beğendim. Bu dizi çağdaş Türk dizi sanatanın en iyi örneklerinden biri. Millet modern ve zeki bir kesimin bu ülkede yaşadığını saklamak ister gibi kültürde yozlaşmayı tetikleyen filmlerle Türk halkını akıl tutulmasına sürüklüyor. Bu insanlar, yani Yalan Dünya ekibi, Avrupa normlarında bir işe imza at mışlar. Mahsun'u bu diziyle yan yana getirmek büyük bir talihsizlik. Bir tarafta çağdaş Türkiye'nin ulaşmış olduğu zihinsel seviye, öte tarafta kendi kültürünün artık yozlaşmış ve unutulmuş eski ananelerini teşhir eden bir zihniyet...
*YALAN* Dünya eleştirisi yüzde yüz doğru bence. Hele aşırı gereksiz gülme efektleri, "Siz nerede güleceğinizi bilemezsiniz, burada güleceksiniz" der gibiydi seyirciye. Her cümleden sonra gülme efekti mi olur!
*REKLAMSIZ* da olsa Yalan Dünya hiç sarmadı. Tiyatro desen değil, müzikal desen değil, sit-com desen hiç değil... GÜLSE Birsel zaten kendini Avrupa Yakası'yla kanıtladı. Aynı şeyleri yapıp duran Mahsun Kırmızıgül. Millet zılgıt sesi değil, kahkaha duymak istiyor.
*KESİNLİKLE* katılıyorum yorumunuza, hatta sıkıcıydı bile diyebilirim. O büyük oyuncular nasıl böyle bir senaryoyu kabul edip oynamışlar, hayret! Gülse Birsel deyince insanların beklentileri arttı ama olmamış. Hayal kırıklığı...
*ÇOK* biliyorsanız çıkın siz bir dizi yapın da izleyelim *10 maddede
Habertürk'ten Memet Güler, Yalan Dünya dizisinin kendi beklentisini karşılamadığını yazdı. Güler, aynı zamanda köşe yazısına izleyicilerin görüşlerini de iliştirdi. İşte Yalan Dünya hakkında değişik yorumlar:
Memet Güler şöyle yazıyor:
ELBETTE en önemlisi sizin fikriniz. Çünkü bir dizinin ekran kaderini belirleyecek olan sizsiniz. Bizim işimiz, mümkün olduğunca, ekranda gördüklerimizi seslendirmek. Kimi zaman beğenip övmek, kimi yerde hepimiz adına, daha iyisini izleyebilmek amacıyla eleştirmek.
Geçen hafta Yalan Dünya'nın, müthiş kadrosuna ve Gülse Birsel farkına rağmen beklentileri (en azından benim beklentimi) karşılamadığını yazmıştım. İkinci bölümünü izledim, hâlâ aynı kanıdayım. Hüsmen Ağa'nın tırnağı olmayan bir Beyaz, "Benim burada ne işim var?"
havasındaki Sarp Apak, bu rol aslında Engin Günaydın için yazılmıştı, ben onu oynuyorum diye bağıran bir Olgun Şimşek... Lüzumsuz bir hareket fazlalığı, tiyatro sahnesinde şık duran ama ekranda sırıtan, o sürekli açılıp kapanıp, çarpılan, vurulan kapılar... Bence hâlâ ilk haftalarındaki gibi, yine yardımcı rollerin başarısı üzerinden ilerliyorlar. Bence hâlâ beklentinin çok altında gidiyorlar. Gülmeceye, kahkahaya duyulan büyük hasretten ekmek yiyorlar. Bu arada geçen bir hafta boyunca sizlerden de konuyla ilgili yüzlerce yorum, yüzlerce mektup geldi. Bugün aralarından seçtiklerimi paylaşıyorum. Bizim Ekran sizin kürsünüz, ben de şimdi onu asıl sahibine, yani size bırakıyorum. Hepinize iyi haftalar...
İŞTE İZLEYİCİLERİN GÖRÜŞLERİ
*BENCE* harika bir dizi. Beğenmiyorsanız televizyon kumandasına tık'lamanız yeter. Yazı oldukça önyargılı olmuş. Özellikle töre kültürünün, pardon kültürsüzlüğünün gözümüze sokulduğu dizilere gönderme yapıldığı sahnelerde yerlere yattık. "Acaba köşe yazarı dizinin korsanını falan mı izledi?" diye sormadan edemiyor insan. Rollerin paylaşımı mükemı mel, oyuncular harika, espriler ambalajından yeni çıkmış. Daha ne olsun?..
*MEMET* Güler'e katılıyorum. O müthiş kadrodan beklentilerimiz çok yüksekti. Dizi bana da çok yavan geldi, oyuncuların rolleri sırıtıyordu. Olgun Şimşek'ln iki ayrı rolde oynaması gereksizdi ya da oynadığı karakterlerden biri öne çıkarılmalıydı. Sarp Apak'n rolü de çok yapmacık geldi bana. Ya da biz çok şey bekledik onlardan. Sıradan bir sit-com tadı vardı. Uzun ömürlü olursa sürpriz olur.
*SOSYAL* yaralara parmak basmayan bir dizi istiyoruz. Ağa, aşiret vs. olmayan diziler istiyoruz. Duygu sömül rüsü yapmayan diziler istiyoruz. Gülmek için de bir dizi istiyoruz. Mahsun ve onun mantalitesini istemiyoruz.
*GERÇEKTEN* ben de bekledim ama beklentilerimin altında kaldı. Herkes eski tiplemelerini yapmış, ortaya anlamsız bir şey çıkmış. Keşke Beyaz'l bu şekilde görmeseydim.
*YAZINIZA* hiç katılmıyorum, neticede rollerini oynuyorlar. Gayet de başarılılar. Komedi dizisinde birtakım şeylerle tabil ki dalga geçilecek.
*DİZİLERDE* gerçekten gülmeye ihtiyacımız var ama zırt pırt araya serpiştirilen gülme efektleriyle değil. Daha komik bölümlerini merakla bekliyorum. BU ekipten Avrupa Yakası'nın 2012 versiyonunu hiç beklemiyordum. Gülse Birsel'ln kafasında sadece bu format ve "İnsanlar sadece buna güler" sabitlenmesi var galiba. Büyük bir handikap. Hiç mi hiç "Hahaha" diyemedim. Sanki bu diziyi ben daha önceden seyretmiş gibiydim.
*YALAN* Dünya gayet güzel başl ladı. Mahsun bu ülkede gereğinden az eleştiriliyor. Pepee, Türkiye'nin ilk çizgi filmi değildir ve İspanya'dan araktır. Son dizisi, Ezel 'den sonra iyi geldi, takipteyiz. Fringe'i izlemeyi bırakmıştım, tekrar başlıyorum. Saygılar...
*VASAT* bir dizi Yalan Dünya. Parayı nasıl kaparım mantığıyla ünlüler ordusuyla çekilmiş, sıradan, boş bir dizi. Mahsun Kırmızıgül'ün dizisi bu yılın en güzel ve en anlamlı dizisi.
*MAHSUN* Kırmızıgül 'ün dizisi Türkiye'nin gerçeği değil, sadece Doğu'nun gerçeği. Doğu'nun gerçeği de beni pek ilgilendirmiyor. Madem problem görüyorlar, İstanbul'u terk edip geri dönsünler. Benim babamın iki karısı yok. Benim annem başka bir kadınla aynı evde yaşamak zorunda değil. Ben kalkıp amcamın kızıyla evlenmiyorum; çünkü o benim için kardeştir. O yüzden Mahsun Kırmızıgül 'ün ajitasyonlarla dolu dizisi umurumda değil. Ben televizyonu keyif almak için izliyorum. Şimdi olmasa da yakın zamanda Yalan Dünya keyifli olacak...
*BEN* diziyi beğendim. Bu dizi çağdaş Türk dizi sanatanın en iyi örneklerinden biri. Millet modern ve zeki bir kesimin bu ülkede yaşadığını saklamak ister gibi kültürde yozlaşmayı tetikleyen filmlerle Türk halkını akıl tutulmasına sürüklüyor. Bu insanlar, yani Yalan Dünya ekibi, Avrupa normlarında bir işe imza at mışlar. Mahsun'u bu diziyle yan yana getirmek büyük bir talihsizlik. Bir tarafta çağdaş Türkiye'nin ulaşmış olduğu zihinsel seviye, öte tarafta kendi kültürünün artık yozlaşmış ve unutulmuş eski ananelerini teşhir eden bir zihniyet...
*YALAN* Dünya eleştirisi yüzde yüz doğru bence. Hele aşırı gereksiz gülme efektleri, "Siz nerede güleceğinizi bilemezsiniz, burada güleceksiniz" der gibiydi seyirciye. Her cümleden sonra gülme efekti mi olur!
*REKLAMSIZ* da olsa Yalan Dünya hiç sarmadı. Tiyatro desen değil, müzikal desen değil, sit-com desen hiç değil... GÜLSE Birsel zaten kendini Avrupa Yakası'yla kanıtladı. Aynı şeyleri yapıp duran Mahsun Kırmızıgül. Millet zılgıt sesi değil, kahkaha duymak istiyor.
*KESİNLİKLE* katılıyorum yorumunuza, hatta sıkıcıydı bile diyebilirim. O büyük oyuncular nasıl böyle bir senaryoyu kabul edip oynamışlar, hayret! Gülse Birsel deyince insanların beklentileri arttı ama olmamış. Hayal kırıklığı...
*ÇOK* biliyorsanız çıkın siz bir dizi yapın da izleyelim