FK9 World's Greatest Dad / Büyük Baba (2009) - Film Yorumları

bazinga

Konu Sahibi
Admin
Katılım
1 Şubat 2007
Mesajlar
93,081
Reaksiyon puanı
49,731
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Web Sitesi
izleryazar.com
1589402835065.png


World's Greatest Dad / Büyük Baba

Tür:
Komedi, Dram
Yönetmen: Bobcat Goldthwait

Oyuncular:
Robin Williams
Daryl Sabara
Morgan Murphy

IMDb


Filmin Fragmanı:

 
Son düzenleme:
  • Beğendim
Reactions: Angelica

Araf

Emekli
Katılım
25 Temmuz 2011
Mesajlar
38,599
Reaksiyon puanı
23,220
Puanı
1,060
Konum
Aydın
Robin Williams çok ama çok değerli bir oyuncu gözümde. Benim için bir başyapıt niteliğinde olan "Dead Poets Society" filminde oynadığı edebiyat öğretmeni portresiyle o kadar değerli bir konuma yükseldi ki! "Good Will Hunting" filmindeki terapist rolüyle yine muazzam bir rolü üstlenmişti. Oynadığı bu iki film, özellikle benim için değerli. Biraz daha geriye gidersek, "Good Morning Vietnam" filmi de çok değerli. "Good Morning Vietnam" diye bağırışı ve o mükemmel oyunculuğu vardı orada da. Çok değerli bir oyuncu, çok.

Bu filmde de, aynı "Dead Poets Society" filmindeki gibi edebiyat öğretmeni oluyor Robin Williams. Hayatının sonlarına doğru önümüze çıkan filmlerinden birisi. Türü "komedi" olarak de geçse bile, muhtemelen içinde iyi bir ders niteliğinde "dram" vardır. İyi bir film çıkacağını düşünüyorum.
 
  • Beğendim
Reactions: bazinga

Dosi

Süper Mod.
Katılım
10 Mart 2015
Mesajlar
85,219
Reaksiyon puanı
107,926
Puanı
1,060
İlginç bir film. İlk yarısını çok beğendiğimi söyleyemem ama sonrası insanı düşündüren ve bazı şeylerin ölümden sonra kıymete bindiğini bir kez daha bizlere gösteren bir film olmuş.

Kyle karakterini sevmedim. Çok gıcık bir tipti.
Ölümünden sonra film başka bir hal aldı. Kyle'nin sonradan kıymete binmesi ve özellikle kızların 'onun CD'si için kavga etmesi garipti.
Lance'nin oğlunun ölümü üzerinden prim yapması rahatsız ediciydi. Show programındaki sahaneler iyiydi.

Bruce Hornsby şarkısı harikaydı :bhr: o şarkıyı söylerken Pete'nin Lance'ye Kyle sayesinde intiharan vazgeçtiğini söylediği sahne duygusaldı ve o konuşma üstüne gerçekleri açıklaması şaşırttı. Herkesin uzaklaşması şaşırtmadı. Özellikle sevgilisinin.
7/10
 

Tolstoyevski

Emekli
Katılım
14 Temmuz 2014
Mesajlar
24,283
Reaksiyon puanı
39,933
Puanı
1,061
Yaş
27
Konum
Gökteki Yıldızlar ✨✨
Web Sitesi
www.ataturkungencligehitabesi.com
İlginç bir film. İlk yarısını çok beğendiğimi söyleyemem ama sonrası insanı düşündüren ve bazı şeylerin ölümden sonra kıymete bindiğini bir kez daha bizlere gösteren bir film olmuş.

Kyle karakterini sevmedim. Çok gıcık bir tipti.
Ölümünden sonra film başka bir hal aldı. Kyle'nin sonradan kıymete binmesi ve özellikle kızların 'onun CD'si için kavga etmesi garipti.
Lance'nin oğlunun ölümü üzerinden prim yapması rahatsız ediciydi. Show programındaki sahaneler iyiydi.

Bruce Hornsby şarkısı harikaydı :bhr: o şarkıyı söylerken Pete'nin Lance'ye Kyle sayesinde intiharan vazgeçtiğini söylediği sahne duygusaldı ve o konuşma üstüne gerçekleri açıklaması şaşırttı. Herkesin uzaklaşması şaşırtmadı. Özellikle sevgilisinin.
7/10

Bu filmi de izleyecektim ama bu yorum ve puanından sonra zora girdi, komediyi seven sen bile çok beğenmemişsen, pek sevmeyen beni hiç sarmaz gibi duruyor bu sıcak günlerde? :A
 
  • Güldürdün
Reactions: Dosi

Dosi

Süper Mod.
Katılım
10 Mart 2015
Mesajlar
85,219
Reaksiyon puanı
107,926
Puanı
1,060
Bu filmi de izleyecektim ama bu yorum ve puanından sonra zora girdi, komediyi seven sen bile çok beğenmemişsen, pek sevmeyen beni hiç sarmaz gibi duruyor bu sıcak günlerde? :A
Komedi değildi ki. Dram filmi. Benim sevmeme kısmı argo kelimeler cinsellik ile ilgili detaylar yani senin hoşuna gider merak etme :A ikinci kısmı oldukça iyi filmin.
 
  • Güldürdün
Reactions: Tolstoyevski

Tolstoyevski

Emekli
Katılım
14 Temmuz 2014
Mesajlar
24,283
Reaksiyon puanı
39,933
Puanı
1,061
Yaş
27
Konum
Gökteki Yıldızlar ✨✨
Web Sitesi
www.ataturkungencligehitabesi.com
Komedi değildi ki. Dram filmi. Benim sevmeme kısmı argo kelimeler cinsellik ile ilgili detaylar yani senin hoşuna gider merak etme :A ikinci kısmı oldukça iyi filmin.
Öyle bir dedin ki gören de o tür şeyler sürekli hoşuma gidiyor sanacak, genel erkek milleti adına dediysen de erkek milleti adına ayıp oluyor ama diyorum :A

Dram-komedileri nispeten daha çok severim, o yüzden bir ihtimal şans verebilirim süresine bağlı olarak. Bu arada film konularında film süreleri de yer alsa muhteşem olurdu doğrusu :A @bazinga
 
  • Beğendim
  • Güldürdün
Reactions: bazinga and Dosi

Dosi

Süper Mod.
Katılım
10 Mart 2015
Mesajlar
85,219
Reaksiyon puanı
107,926
Puanı
1,060
Öyle bir dedin ki gören de o tür şeyler sürekli hoşuma gidiyor sanacak, genel erkek milleti adına dediysen de erkek milleti adına ayıp oluyor ama diyorum :A

Dram-komedileri nispeten daha çok severim, o yüzden bir ihtimal şans verebilirim süresine bağlı olarak. Bu arada film konularında film süreleri de yer alsa muhteşem olurdu doğrusu :A @bazinga
1.38 dakikalık ama son dakikalar müzik oyüzden daha kısa :A
@bazinga 'nın seveceği tarz diyelim ama cıbıldaklık çok olmasada diğer detaylar onun hoşuna gidebilir :A
 

Tolstoyevski

Emekli
Katılım
14 Temmuz 2014
Mesajlar
24,283
Reaksiyon puanı
39,933
Puanı
1,061
Yaş
27
Konum
Gökteki Yıldızlar ✨✨
Web Sitesi
www.ataturkungencligehitabesi.com
1.38 dakikalık ama son dakikalar müzik oyüzden daha kısa :A
@bazinga 'nın seveceği tarz diyelim ama cıbıldaklık çok olmasada diğer detaylar onun hoşuna gidebilir :A
Diğer detaylar çok varsa, ki Robin Williams filmlerinde pek olmazdı, benim için konu kapanmıştır ilk fırsatta izlenilecek :A
 
  • Güldürdün
Reactions: Dosi

Tolstoyevski

Emekli
Katılım
14 Temmuz 2014
Mesajlar
24,283
Reaksiyon puanı
39,933
Puanı
1,061
Yaş
27
Konum
Gökteki Yıldızlar ✨✨
Web Sitesi
www.ataturkungencligehitabesi.com
Film hakkında türü ve oyuncusu hariç hiçbir şey bilmeden izlemeye başladım, ki iyi ki de öyle yapmışım. Şimdi ilk mesajdaki konu özeti görünce içinde birçok spoiler barındırdığı fark ediliyor, belki fragmanında bile bunlar vardı ama gerçekten bana göre yüksek dozda spoiler içeren bir özet var gibi ya d ben spoilerlerle kafayı yedim bilmiyorum :A @bazinga

İlginç bir film oldu doğrusu. İlk başta komedi niyetine başladım, dram ile şaşırıp kara komediyle devam etmiş olduk. Esas türü kara komedi ve bunu ilerledikçe hissettiriyor, başlardaki gariplik giderek anlaşılır hale geliyor. Robin Williams ise her zamanki gibiydi. Dünyanın en güzel gülümseyen iki adamından biri bu adamdır benim için, öteki de De Niro (aynı zamanda en iyi üzülen adamı da o tabii..) ve bu filmi izlerken böylesine bir değeri sinema dünyasının kaybetmiş olmasının ne kadar büyük bir kayıp olduğunu bir kez daha hissettim.

Film kara komedi - dram karışımı olmasına karşın nispeten eğlenceliydi. Aynı zamanda benim için yeri özel olarak kalacaktır zira teknik aksaklıklardan dolayı alt yazısız izlemek zorunda kaldım, ki hayatımda izlediğim ilk alt yazısız film oldu. 80-85 oranında diyaloglara hakim olmuşumdur kitap alıntıları hariç. Yine de filmin ismini akılda tutmak zor ve filmin kendisi de eh işte olunca, keşke ilk açılışı daha kaliteli ve özel bir filmle yapmış olsaydım ama buna kısmetmiş.

Gerisi spoiler

Filmin başlarında sorunlu ve cinsellik takıntılı bir ergen ve başarısız ve loser bir dul öğretmen-amatör yazar babanın klasik şeylerini gördük. Bu süre zarfında oğlunun okulda yaşadığı bullying durumları ve Robin Williams’ın flört halinde olduğu öğretmen arkadaşının siyahi adamla aldatıp aldatmayacağı gibi şeyler akla takıldı. Bu ilk kısımdı.

Sonra ikinci kısım, malum yemek sahnesi ve Robin Williams’in kadın öğretmenin evinden ayrılıp kendi evine girip oğlunun odasında acı gerçeği fark etmesiyle filmin ilk bölümündeki klasik durum dramı kapanarak resmen trajik drama dönüştü film. Oğlunun ölümüne verdiği tepki doğal olarak duygulandırdı ve filmin en etkileyici sahnesiydi o esnada çalan müzikle birlikte. Ki ölümüne gerçekten çok şaşırdım ve etkilendim, eğer filmin özetini okusaydım bu benim için bu yüzden spoiler olacaktı mesela ve o kadar şaşırtmayacaktı haliyle. O yüzden bence özette spoiler fazlasıyla var gibi..

Ve sözde intihar mektubunun herkesin diline düşmesiyle birlikte filmin üçüncü ve esas kısmı olan kara komedi kısmı başladı. İlk başlarda fazlasıyla garipsedim durumu, çünkü öğrencilerin ve çevrenin verdiği tepki çok fazla abartılıydı. CD için kavga etmeleri olsun, hocayı gördüklerinde toplu olarak yanın ça koşup sarılmaları olsun, bütün her yerde ilgiyle mektubu okuyup uğruna tişört bastırmalar filan... değil ölümünden önce bu kadar az sevilmiş bir öğrenci uğruna; okulun en sevilen ve kimseyle sorunu olmayan birisinin intiharına bile böylesine duygusal tepkiler bu kadar çok kişi tarafından verilmez gerçekte. O yüzden bu nasıl gerçekçilik, diyecektim ki, özellikle oğlunun ağzından yazdığı günlük tarzı metinle iyice şöhret kazanıp oğlunu müzik zevkinden okuduğu şair yazarlara kadar tamamen kendi zevkiyle şekillendirmeye başladı ve kadın öğretmenle yaşadığı şeylerle birlikte filmin tamamen kara mizaha dönüştüğü anlaşıldı. Böylesine abartılı tepkilerin arkasında aslında “kör olur badem gözlü olur, kel ölür sırma saçlı olur” atasözünün özeti niyetinde bir kara komedi anlayışı yatıyordu.

Tabi film kimi zaman 8 düzeyine çıktı kimi zaman indi ama o en son kısım... orada film unutulmaz olabilecekken vasata yaklaşır bir karar verilmiş. Yani direksiyonu doğru yere çevirse ya da hiç oynatmasa belki çok daha güzel bitebilirdi, ama değil vurucu son dokunuş, filmin güzel gitmekte olan çizgisi bile son sahnede bozuldu bence. Yani anma toplantısında herkese hakikati anlattığı kısım. Başından sonuna kadar böyle bir sahne bekledik tabi ve hiç şaşırtmadı. Ne güzel özgün gidiyordu kısmen de olsa, bu son çok klasik ve monoton oldu. Ayrıca polisin de devreye girdiğini göremedik ama kara komedidir diye çok sorgulamaya gerek yok o kadarını. Ama son sahnede vermek istediği mesajı daha estetik bir şekilde verebilirdi yönetmen. Bilmiyorum.

Son olarak, filmde belli başlı cinsel içerikli sahnelerde mesela koltukta öpüşmeye başlamaları ve devamında gelişen şeyde bir problem yoktu pek detaya girilmediği için, ama bir sahne vardı ki bu kadar detaya bu film için gerek var miydi dedirtti. Özellikle kadının sesi tedirgin etti gece gece, neyseki kulaklık vardı. Ama o sahneyi filmden çıkarsak ne eksilirdi bilmiyorum. Konuyu oğlunun cinsel takıntılarına bağlayacaklar, o da oğlu gibiymiş diye gösterecekler sandım bir an ama o da olmadı, öyleyse pek gerek yok gibiydi bir kara komedi adına.

6.8/10
 

bazinga

Konu Sahibi
Admin
Katılım
1 Şubat 2007
Mesajlar
93,081
Reaksiyon puanı
49,731
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Web Sitesi
izleryazar.com
Öncelikle @Tolstoyevski haklısın özette çok fazla bilgi varmış, kaldırdım. Fakat IMDb'de de aynı bilgiler yazıyor. İşte bu yüzden çoğu zaman konuya bakmadan film izlemek daha güzel oluyor. Ben de o olayda şaşırdım ve önceden öyle olacağını bilsem daha farklı gözle bakardım. :)

Ben daha çok komedi ağırlıklı hafif bir filmdir diye tahmin ediyordum ama tam tersi ders verme kaygısını ön plana koyan iyi bir kara mizah örneği çıktı. Filmin vermek istediği mesajları sevdim, daha vurucu bir final yapabilseymiş benim de gözümdeki değeri artabilirdi. Bir de bazı şeyler gereğinden de fazla abartılıydı, absürttü.

Filmin hayattayken değeri bilinmeyenlerin öldükten sonra göğe çıkarılmasına bir eleştiri içerdiği söylenebilir ama mesele aslında tam olarak bu değil. Zaten Kyle öyle itici, öyle pislik bir çocuktu ki onu hayattayken sevmek imkansızdı.

İkinci bir çıkarım çocukların ebeveynlerinin hayatlarını nasıl etkilediğiyle ilgiliydi. Lance hayatında bir loser'dı ve bunda oğlunun payı da çok büyüktü. O kadar berbat bir insanla mutlu ve başarılı olması çok zordu. Tabii Kyle'ın niye, ne şekilde o hale geldiğini bilemiyoruz orası ayrı konu. Her neyse Kyle herkes için tamamen farklı birine dönüşünce (canlıyken ölü oldu, aptalken üstün zekalı oldu vs) Lance'in de itibarı bir anda yükseldi. Yani Kyle'ın durumuyla Lance'in durumu doğru orantılıydı hep...

Filmin son ve belki en etkili mesajı ise sanat çevrelerine, sanat eseri tüketicilerine idi. Lance muhtemelen her zaman çok yetenekli bir insandı, zaten son derecede iyi kalpli örnek bir insandı. Fakat hiç kimse değerini bilmedi. Değerini bilmek için eserinin farklı şeylerle süslenmesini beklediler. Muhtemelen aynı eseri oğlu ölmeden önce kurmaca olarak yazsa kimselerin ilgisini çekmeyecekti. Çünkü insanlar bu tip magazinsel, sansasyonel olaylarla süslenmiş şeylere bayılıyorlar...

Keşke abartıları daha az olsaydı. Mesela şu öğretmenin sondaki açıklama sonrası on saniye içinde diğer öğretmenin yanına koşması abartının da abartısıydı. :)

Kusurları olsa da nitelikli, güzel bir filmdi. Tavsiye edilir.

Son olarak Robin Williams ustayı filmlerde mutsuz görünce çok üzülüyorum. Her defasında acaba oynadığı karakterlerden de etkilenmiş midir vs diye düşünüyorum. Muhteşem bir oyuncu, keşke hala aramızda olsaydı. Keşke yaşarken değerini daha da çok bilseydik. :(

7/10
 

Sherlock

Süper Mod.
Katılım
7 Eylül 2016
Mesajlar
32,077
Reaksiyon puanı
47,696
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Öncelikle konuda yer almamasına rağmen filmin özetini okuma gafletine düştüm, keşke okumasaydım.

Filmin ilk kısmını ortalama ve hatta yer yer sıkıcı, ikinci kısmını ise daha başarılı buldum. İlk kısmın komedi ve mizah dozu yüksek ve bazı noktaları cidden çok abartılı; bunu ikinci kısım daha etkileyici olsun diye, bilinçli olarak tercih etmişler muhtemelen ama güldürmediği için biraz rahatsız oldum açıkçası.

İkinci kısım ise dram ağırlıklıydı ve cidden başarılıydı. Evet, yine bazı kısımlarda abartılar mevcuttu ama sonuçta filmin türü kara mizah ve dramın ağırlıklı olduğu bir kısımda bunlar görmezden gelinebilir. En azından beni komedinin ağırlıkta olduğu, ilk kısımdaki kadar rahatsız etmedi bu abartılı noktalar.

Finali konusunda ise katılıyorum, her ne kadar yüzümde bir gülümseme bırakmayı başarsalar da daha vurucu ve farklı bir son tercih edilebilirdi. Tipik bir Robin Williams filmi sonu diyebiliriz aslında, finalde net bir mesaj vermeyi de ihmal etmemişler yani.

Puan: 7/10
 

Araf

Emekli
Katılım
25 Temmuz 2011
Mesajlar
38,599
Reaksiyon puanı
23,220
Puanı
1,060
Konum
Aydın
Aslında ilk 40 dakikası çok sıradan gidiyordu ama sonradan mesaj veren bir filme dönüştü. Çok etkileyici bir tarafı da yoktu ama sorgulatan bir tarafı vardı. Yan karakterden ziyade, baş karaktere ağırlık verildiği için yan karakterler biraz sönük kalıyordu. Tabii Robin Williams'ın da yıllar sonra yine bir öğretmen, yine bir şiir ve yine bir ders niteliğinde olan bir film. 1989'daki filminden daha çılgındı, orada yapamadığı hareketleri burada yapabiliyordu. Orada gerçek bir öğretmen havası veriyordu, burada o konudan biraz uzaktı. Gerçi burada mesele öğretmenlik değil, insanlara eleştiriydi.

Başlangıç aşaması:
Bir tarafta kitabı tutmayan Lance vardır. Lance, Claire ile sevgilidir ama gizli sevgilidir. Hiç kimsenin haberi yoktur sevgili olduklarından. Müdür bile şiir dersini kapatma çabasındadır. Şiir dersindeki öğrencileri yılgındır, bitkindir, hiçbir şekilde şiir konusunda eğilimleri yoktur. Lance aynı zamanda Claire'i Mike'dan kıskanmaktadır. Lance, Claire'in gizlilik durumundan ve Mike'dan şikayetcidir. Claire ve oğlu ile birlikte yemek yer, sonra da oğlu Kyle yapar yapacağını. Müzik sevmeyen, bilhassa Bruce Hornsby'i sevmeyen bir Kyle vardır. Edebiyatla arası olmayan, hayatı tamamen cinsellik üzerine kurulu, ağzından küfür eksik olmayan bir ergendir. Silik ve "loser" diye tanımlanan karakter olan Kyle, ergenliğinin getirdiği ruhsal bağımlılık yüzünden hayatını kaybeder ve film esasında buradan sonra başlar.

Filmin kopma noktası:
Lance'in çocuğunun "sapık" damgasını yememesi için ruhsal bağımlılığı yüzünden öldüğünü değil, intihar yüzünden öldüğünü söyler ve intihar notunu da bırakmıştır. Buradaki nokta çok kritiktir. Bu sahne filmin geçiş safhasıdır. Oğlunun "sapık" damgasını yemesini istemeyen bir baba vardı ve aynı zamanda kendisi için de yaptı bunu. Kendisi yetiştirmişti çocuğu, kendisi için de kötü olacaktı. Aynı zamanda sevdiği kadın yüzünden kendinden geçerek hayatını kaybeden de bir çocuğu olacaktı.

Mesaj veren bir film:
Filmin kopma noktasından sonra Lance'in intihar mektubu çığ gibi büyür, sonra Lance yalan söylemeye başlar, yalanları günlük niyetine kitaba, kitap popülerliğinin artmasına, popülerliği de ikiyüzlülükleri görmesine neden olur. Claire korkusuzca popüler adamın peşinden koşmaktadır, bütün öğrenciler Kyle'ı taparcasına sevmektedir, Kyle'ın yazdığının sanıldığı kitaba yoğun ilgi vardır. Hatta Bruce Hornsby, Emily Dickinson gibi önemli isimler de ilgi görmeye başlamıştır. Lance'in bu ikiyüzlülük karşısında, popülerlik karşısında bir yandan memnun, bir yandan da huzursuz olmaktadır. Kyle'ın arkadaşı Andrew'un sürekli gidip Kyle hakkında gerçekleri söylemeye çalışması da son derece iyiydi. Belki de o olmasa, muhtemelen daha da popülerliğe kaptırırdı kendini.

Popülerliğe taparcasına sevmek, bir ismin değerini hayatını kaybettikten sonra bilmek gibi bir huyumuz var. Yaşarken yüzüne bakmadığımız, hayatını kaybettikten ve popülerleşen bir ögeye dönüştüğü zaman yere göğe sığdıramama huyumuz var. Ne kadar da berbat bir huy! Popüler olan hep bu yüzden antipatik gelmiştir. Bir şeylerin farkına hayattayken varmak, yüzümüze dönüp bakmak gerekir. Diğer türlü o şeyin bir önemi yok.

Filmin sonuna gelince, yalanın insanı ne kadar da boğduğunu, özgürlükten uzak tuttuğu da kendini gösterdi. Doğrulukla biten bir final bekliyordum, öyle de oldu. Özgürlüğün doğruluk olduğu mesajını net bir biçimde verdiler.

Hüzünlü bir not: İntihar konulu bir film olması ve Robin Williams'ın filmin yapım yılından beş yıl sonra intihar etmesi son derece hüzünlüdür.

Başlangıç aşaması sıradandı ve biraz fazla uzadı konuya girilmesi için ama girildikten sonra film aktı gitti. Mesaj veren bir filme dönüşmesi iyiydi. Güldürmekten ziyade düşündürmeye yönelik bir filmdi. Robin Williams'ın başta silik bir karakter çizip, sonrasında da karakterini başka bir boyuta taşıyor olması iyiydi. Belki biraz basitti konusu ama yapılan eleştiri, verilen mesaj anlamlıydı.

7/10
 
  • Beğendim
Reactions: bazinga and Dosi

Angelica

Favori Üye
Katılım
31 Mart 2012
Mesajlar
80,998
Reaksiyon puanı
57,147
Puanı
1,060
Yaş
40
Konum
Kayseri
Filmi az önce bitirdim Robin Williams harikaydı rol ona çok yakışmış ben keyifle izledim diyebilirim ilginç ama güzel filmdi bence
ben oğlunu prim kullandığını düşünmüyorum başta bir baba için oğlunun ölüm şeklini söylemek kolay değildi utandığı için yaptı ama sonrada söyledi herkes bir anda değişmesi hoş değildi bence

9/10
 
  • Beğendim
Reactions: bazinga