2021 West Side Story / Batı Yakası'nın Hikayesi - Film Yorumları

Tolstoyevski

Konu Sahibi
Emekli
Katılım
14 Temmuz 2014
Mesajlar
24,277
Reaksiyon puanı
39,952
Puanı
1,061
Yaş
27
Konum
Gökteki Yıldızlar ✨✨
Web Sitesi
www.ataturkungencligehitabesi.com


ww.jpg




West Side Story


Tür:
Suç, Dram, Müzikal
Süre: 156 dakika

Yönetmen: Steven Spielberg
Senaryo: Tony Kushner, Arthur Laurents

Oyuncular:
Ansel Elgort
Rachel Zegler
Ariana DeBose

IMDb Linki


Puanlar:

Filmin Fragmanı:



Konusu: 1957'de sahnelenen aynı adlı müzikalden uyarlanan West Side Story, iki farklı etnik kökenden gelen iki ezeli düşman çetenin birbiriyle rekabetinin yanı sıra bu iki çeteye mensup genç bir çiftin imkansız aşkını anlatıyor.


Filmle ilgili yorumlarınızı bu başlık altından yapabilirsiniz.


 
1961'deki versiyonu, müzikal anlamda ünlü bir yapım. Steven Spielberg, eski yapımın da yeniden gün yüzüne çıkmasını sağlayacak.
 
Tam yorum: west-side-story-2021

İlk versiyonu çok seven biri olarak bu versiyona bayıldım. Spielberg gerçekten çok büyük bir usta, 70'inden sonra ilk kez bir müzikal yönetip üstelik kült bir yapımı yeniden alıp bu seviyeye çıkarabilmek muhteşem başarı.

Sinemanın tüm gereklerini ustalıkla uygulamış ve daha ilk anlarından itibaren "işte sinema budur" dedirtti.

Tekrar tekrar izlerim ben bunu.

Şu ana kadar yılın en iyi filmi. Umarım altmış yıl sonra tarih tekerrür eder ve Oscar'da da büyük ödülü alır...

9/10
 
West Side Story, 1957'deki aynı isimli müzikalden uyarlanan 1961 yılındaki aynı isimli filmden uyarlanan bir film. 1957 yılındaki müzikalin de ilham aldığı ise bir tiyatro eseri, William Shakespeare'in "Romeo ve Juliet" isimli tiyatro oyunu. Kısacası ortaya konan 2021 yapımı Steven Spielberg uyarlaması, içinde uyarlamalar silsilesi barındıran bir film.

New York'ta geçen hikayede bir tarafta Riff'in başını çektiği Jets, bir tarafta da Bernardo'nun başını çektiği Porto Rikolu grup ve çete savaşlarının arasında da kalan Amerikalı Tony ile Porto Rikolu Maria aşkı anlatılıyor. Filmin müzikal ve çete savaşlarıyla geçip giden bir hikayesi var.

Dönem filmi yapmanın da bazı sıkıntıları oluyor. Konsept olarak başarılı, mekanlar ve kostümler, danslar ve şarkılar çalışılmış, hazırlanmış, yani görsel olarak hoş bir görüntüsü var filmin ama sanki günümüzde geçiyor gibi film. Sinematografisini sevemedim filmin, genelde görüntü dönem filmlerinde soluk olur ama bunda renkler çok açıktı, sanki günümüzde geçiyor gibiydi. Karakterler de günümüzden çıkmış gibiydi. Filmin müzikleri dönem konseptine uygun, ki 1961 yapımı versiyonundaki müzikler kullanılmış, Leonard Bernstein'in müzikleri kullanılıyor. Bu gibi detaylar olunca, bir de filmdeki akıcılığı hissetmeyince film hayal kırıklığına dönüşüyor ya da en azından benim için böyle oldu. Geçmişle gelecek arasında sıkışmış bir film gibiydi.

6.5/10
 
2 buçuk saatlik süresi nedeniyle zaten mesafeli duruyordum ama yine de keyifle izleyeceğim bir iş olursa uzun süreli olması sıkıntı yaratmaz diye düşünmüştüm. Fakat maalesef o banal bir filmdi ki ıkına sıkına bitirdim. Kötü demek istemiyorum çünkü şarkılar, danslar ve görsellik bakımından ilgi çekiciydi ama sadece o kadar. Senaryo o kadar inandırıcılıktan uzak ve kötüydü ki tüm bu pozitif tarafları bende herhangi bir etki yaratmadı.

Hikayede sağlıklı bir gelişim süreci olmaması ağızda kekremsi bir tat bırakıyor. Ne herhangi bir karakteri ne de gelişmeyi umursamak mümkün zira film 2.5 saat sürmesine rağmen inandırıcı bir zemin oluşturmaktan çok uzak. Mesela Tony ve Maria'nın birbirlerine ilk görüşte (hemen öpüşecek kıvama gelecek kadar) aşık olması "ne mana" dedirtirken bu aşkın herhangi bir gelişimini göremememiz ve bir anda birbirleri için deli divane olmaları mantıksızlığı iyice arttırıyor ve kızın abisi öldükten sonra aynı gece Tony'yi affedip onunla yatağa girecek kadar "gözünü karartması" da tüy dikiyor.

ABD'deki ırkçılığı iki çete üzerinden anlatmaya ve anlamlı konulara değinmeye çalışmışlar ama onların durumu da bana hiç geçmedi. "Gencecik çocuklarsınız neyi paylaşamıyorsunuz" diye yaşlı teyze moduna girdim bile diyebilirim. :A Hatta "Tooooniighhhtttt" diye naralar ata ata gittikleri sahnede de bir an önce birbirlerini öldürsünler de kurtulalım diye dua ettim. Neyse ki Riff ve Bernardo öldü de biraz rahatladım. :F Amerikalı ekibin sonlara doğru Anita'ya (neyse ki intikamını güzel aldı) tecavüz etmeye kalkmaları da yuh artık dedirtecek başka bir noktaydı. Karakol sahnesinde de gördüğümüz gibi o çetedeki herkes sorunlu çocukluklar sonucu böyle olmuş ama maalesef hiçbiriyle Kırmızı Oda tarzı bir empati kuramadım. Kim bilir belki filmin bende bu kadar negatif etki yaratmasının bir nedeni de bu kadar itici karakterlerin bir araya toplanması olabilir.

Filmde öne çıkan tek oyunculuk var o da Riff'i oynayan Mike Faist. Çocuğun Oscar'a aday olamaması gerçekten büyük haksızlık olmuş çünkü öyle bir ışığı var ki çıktığı her sahneyi yükseltiyor. Oscar'ı alması beklenen Ariana DeBose de pırıl pırıl bir kızcağız (dansları da harika) ama ödüllük bir performans göremedim. Oysa 61 versiyonunda bu rolü canlandıran oyuncu (bu filmde de kitapçıyı canlandırmış) da Oscar almış ama o kadar ödülden sonra belki de daha yüksek bir beklentim vardı. "Baby Driver" Ansel Elgort ve Rachel Zegler da kitleleri peşinden sürükleyebilecek bir hikayenin sallapati şekilde ele alınmasının azizliğine uğramış.

Kısacası 2022 yılında Oscar'larda aday olarak görmek istediğim iş böyle bir şey değil maalesef. Belli ki Amerika kültürü için önemli bir hikayenin önemli bir yönetmen tarafından eli yüzü düzgün şekilde çekilmesi sayesinde bu kadar ilgi görüyor ama maalesef günümüz için çok eski kafalı bir iş gibi geldi bana. Dediğim gibi kötü diyemem ama sanırım tarzım olmaktan da ziyadesiyle uzak.

6/10
 
Müzikalin zaten çok seveni değilim bir de üstüne bu kadar uzun olunca canım bir tık sıkıldı. Sinematografi, kurgu ve kostüm olarak beğendim. Sonu daha iyi olabilirdi. Eski konu olduğu için Yeşilçam havası vardı. Ödüllerde fazla adaylığı var ama Yardımcı Kadın Oyuncu haricinde bir tanesini kazanabileceklerini düşünmüyorum.

6/10
 
Kaliteli müzikallerin hayranıyız…

Hem müzikal anlamda hem de bir bütün olarak baktığımızda yılın kesinlikle en iyi filmlerinden. Sinematografi şahane, kurgu çok başarılı, müzikler zaten çok iyi… Bir bütün olarak gerçekten çok iyi bir film.

Steven Spielberg yaşayan en büyük yönetmenlerden, tabii sadece yaşayan değil gelmiş geçmiş kıyası yaptığımızda da yeri bir hayli üstlerde. Büyük yönetmenler bir şekilde çektikleri her filmi yukarıya çekmeyi başarıyorlar bana kalırsa. Burada da bunun güzel bir örneğini görüyoruz, West Side Story zaten halihazırda çekilmiş, başarılı bir film. Böyle bir filmin yeniden çevrimini Steven Spielberg değil de daha ortalama bir yönetmen çekse muhtemelen yüzüne bile bakmazdık, yönetmenin etkisi bu…

Filmin hep olumlu yönlerinden bahsettim ancak özellikle senaryo ve kurgu anlamında olumsuz yönleri de vardı. Her şeyden önce taciz/tecavüz sahnesini çok gereksiz buldum, bunun en büyük sebebi buna yeltenen karakterlerin, karakter gelişimlerine hiç uymuyor bu durum. O ana kadar serseri, tehlikeli ama özlerinde iyi çocuklar izliyoruz, orada ise kendilerinden hiç beklenmeyecek saçma bir hamle yapıyorlar. Bir de filmin finalini çok başarılı bulsam da biraz hızlı gelişti ve sonlandı sanki olaylar. Giriş ve gelişme kısmı biraz daha kısa, final kısmı ise biraz daha uzun tutulabilirmiş.

Bu tarz ufak tefek eksilerini bir kenara bırakıp bütüne baktığımızda ise izlediğimiz filmin gerçekten üst düzey olduğunu söyleyebilirim. Evet, Spielberg hala çok büyük bir yönetmen…

Puan: 8/10
 
  • Harika
Reactions: bazinga
Sıkılarak izlediğim, izlerken bitmesini istediğim, beni etkilemeyen bir film daha... Oyunculuklar iyiydi sadece. Bunun dışında hem müzikal olarak hem de senaryo olarak sönük buldum filmi. Yılın en overrated filmlerinden biri, ayrıca Oscar adayları arasında en kötü olan filmi...

6/10
 
  • Üzücü
Reactions: bazinga
Çok fazla ama çoook fazla mantıksızlık dolu ve sırf mesaj verme kaygısıyla bir çok fırsatın çarçur edildiği, müzikal olarak ve oyunculuk olarak başarılı olsa da senaryo olarak bana hiiiç mi hiç geçmeyen bir film oldu. Belki cesur hamleler yaptığını görüyoruz senaryonun ama bu hamleler o kadar basit kaçıyor ki yok yani asla bana geçmedi. O kadar şeye rağmen Polyanna kısımlar beni çok yordu. Yani yok abi olmaz bu dedirten cinsten çok sahne vardı. Bu filmde bunun suçunu bulamayız, orjinali böyleydi ki buna sadık kalınarak bu şekilde yazılmış ama bu hikayenin senaryosu asla bana geçmedi diyebilirim...

Spielberg bu senaryoya rağmen gerçekten çok iyi bir yönetmenlik sergilemiş ona hiçbir lafım yok. Özellikle filmin müzikal kısmı, bunun kullanımı ve bu kısımlardaki açılar, çekimler genel olarak oldukça başarılıydı. Şarkılar ve anlamları açısından da bazı şarkılar iyiydi. Ama verdiği politik mesajları, sevgi mesajlarını ve aşkın anlamını işlerken film gerçekten çok basit kalıyor ve sıradan bir hale geliyor. Süresinin uzun olması aslında filmin olumsuz yanı değil. Tam tersi süresinin belki de daha uzun olması gerekiyordu bazı şeyleri işlerken. Ya da şöyle diyebiliriz; senaryosunun bazı şeyleri işlerken daha tutarlı olması için düzgün kurgulanması gerekiyordu...

Oyunculuklar ise gerçekten çok başarılıydı. Özellikle Anita karakterini oynayan ve Oscar'ı kazanan Ariana Debosa müthiş oynamış kesinlikle. Ansel Elgort da özellikle belirli kısımlarda iyi oynamış ama çok da büyük bir performans değildi. Rachel Zegler ise çözemedim ama kimi kısımlarda başarılı kimi kısımlarda yapmacık gözüktü bana. Onun dışında Riff'i oynayan eleman hakkını vermiş rolün, no name bir isim büyük ihtimal. Genel cast gerçekten başarılıydı..

Çok fazla fırsatın harcandığı ve verdiği mesajı çok daha tutarlı ve kaliteli bir senaryo ile daha başarılı verebilecek bir film iken maalesef bunları polyanna senaryo anlatarak çarçur etmişler... Müzikalin ve müziklerin, oyunculukların ve yönetmenliğin başarısı hatrına filmi gömülmesi gerektiğinden bir tık yukarda görüyorum...

6.5/10
 
  • Beğendim
Reactions: bazinga