Umutsuz Adam - 1. Bölüm | YENİ DİZİ

Aserat

Konu Sahibi
Süper Mod.
Katılım
24 Ağustos 2014
Mesajlar
84,614
Reaksiyon puanı
62,937
Puanı
1,061
Konum
İstanbul
1. BÖLÜM
İlker (Dış Ses): Hayranlar, spot ışıkları, programlar, imza günleri... Kulağa çok güzel geldiğinden eminim. İnanmayabilirsiniz, ama benim hayatım da 1.5 yıl öncesine bunlarla doluydu.

ŞUBAT 2015
(Ekranda bir kitapçıda gerçekleşen imza gününü görürüz. İmza sırası dükkanın dışına kadar taşmıştır.)

İlker (Dış Ses): (kendisini kast ederek) İşte bu benim... Seni ukala pislik, başarı arzusunun tüm hayatını alt üst edebileceği aklına gelseydi böyle olmayacaktı. Neyse, meseleye gireceğim. Kadın-erkek ilişkilerini konu alan romanım 'Ters Yüz' ile beklemediğim kadar büyük bir başarı sağladım. Aslında üniversitede edebiyat eğitimi alsam da bunun yazarlık ile pek alakası yoktu ve ben de geçmiş tecrübelerime dayanarak bunu yazmıştım. Ayrıca o zamanlar ekonomik durumum da iyi değildi, biraz para kazanmam gerekiyordu.
Okuyucu Kız #1: (büyük bir çığlık atarak) SENİ ÇOK SEVİYORUM İLKEEERRRR!!!!! <3
İlker (Dış Ses): Kusura bakmayın, bununla size eziyet etmek istemezdim... İşte roman işinde gerçekten de büyük para vardı ve anlaşmada kitabın satışlarının yarısına ortak olmam beni çok daha iyi bir duruma getirmişti. Ben de tipik bir 'para görünce bir tarafı yükselen' insan modeli olduğum için hemen tek göz odalı evimi 4+1'lik bir apartman dairesine, 1999 model arabamı 2015 modeline, Nokia 3310'u da Iphone 6'ya yükselttim. Üstelik muhteşem bir kızla, yani Gamze ile nişanlandık.
Okuyucu Kız #2: Gerçekten ne diyeceğimi bilemiyorum, 100 yıl düşünsem böyle bir roman yazmak gelmezdi aklıma...
İlker (Dış Ses): Samimiyetsiz, ama iyi yağ çekiyor vesselam... Şaka bir yana, aslında ben de ne diyeceğimden emin değilim. Bundan sadece 4 ay önce herkes gibi sıradan biriyken 250 sayfanın hayatımı tamamen değiştireceğini nereden tahmin edebilirdim ki? Kitabı yazmam tam 15 günümü aldı, ayın geri kalanında da yayınevlerine başvurdum. Kader de yüzüme gülmüş olacak ki bugün bu noktaya geldim. Tabii ben de bu başarının üzerine yazarlığa devam etmeye karar verdim...

***
(Bir sonraki sahnede İlker'i bilgisayar başında, Gamze'yi de tabletine bakarken görürüz.)

Gamze: İnanamıyorum... (tabletini göstererek) "#SeninİçinÖlürüzİlkerŞahin" hashtag'i TT olmuş, Survivor'dan bile çok konuşuluyorsun... Ayrıca senin adına 'İlker'in Gözü', 'İlker'in Dili' ve 'İlker'in Spor Ayakkabısı' gibi hesaplar da açılmış. Gerçekten hedefi on ikiden vurdun.
İlker: (gözlerini bilgisayar ekranından ayırmadan) Onları mutlu edebildiğime sevindim, ama bu sadece başlangıç. Hemen yeni bir kitap daha patlatmam lazım.
Gamze: İşine burnumu sokmak istemem, ama biraz dinlenip öyle yazsan daha iyi olmaz mı? Yoksa yaratıcılığın körelecek...
İlker: Hayatım, sen merak etme. Yaratıcılığımın bir yere kaçtığı yok, ayrıca 'Ters Yüz' çıkalı 3 ay oldu; yani yeteri kadar zaman geçti.
Gamze: Ben bu konuda hala emin değilim, biraz bu başarının tadını çıkar bence.
İlker: Su akarken testiyi doldurmak lazım, yoksa iki güne unutulup giderim.

(Gamze bir süre daha İlker ile oturup muhabbet açmaya çalışmış, ancak onun dikkatini çekemeyeceğini anladığında odasına çekilmiştir. Ancak gecenin geç saatlerine kadar düşünmesine rağmen İlker'in aklına hiç bir şey gelmemektedir. Ama sonra pes eder ve yarın tekrar denemek üzere yatağına gider.)

**************************************************************************
(Saatler geçer, sabah olur. Yatağında yarı çıplak uyuyan İlker yanı başında ötüp duran alarmlı saati kapatmaya çalışmaktadır. Gözlerini bir anlığına açtığında saatin 11'i gösterdiğini görür ve hemen yataktan fırlar.)

İlker: Yıldırım Bey ile toplantım vardı! Sabahın köründe görüşme mi olur, koy öğleden sonraya... (giyinip kapıya yöneldikten sonra) Senin de alacağın olsun Gamze, beni neden uyandırmadın? Görüşmeye geç kaldım senin yüzünden.
Gamze: "Benim yüzümden" mi? Benim de daha şu anda haberim oldu...
İlker: Ama ben sana birkaç gün önce söylemiştim, nasıl unutursun?
Gamze: Kusura bakma, ama...
İlker: Neyse, boşver. Daha fazla oyalanırsam iyice geç kalacağım...
Gamze: (kapı kapandıktan sonra) Adama bak ya? Seni düşünmekten, senin için uğraşmaktan helak olayım; gösterdiğin muameleye bak. Oysa bu kahvaltıyı da ilk defa ben hazırlamıştım.

(Gamze çaresizce kahvaltıya başlarken İlker de yarım saat sonra toplantının gerçekleşeceği kafeye varır, oraya girer girmez de yayın evi başkanının kalktığını görür.)

İlker: Yıldırım Bey, geç kaldığım için çok özür dilerim... Önceki gece geç uyudum ve sabah da vaktinde kalkamadım. Trafik de olunca...
Yıldırım: Tamam, ama bir daha olmasın. (oturduktan sonra) Direkt lafa gireceğim, çünkü bayağı zaman kaybettik... Yeni kitap işi nasıl gidiyor? Daha doğrusu başlayabildin mi?
İlker: (istemese de yalan söylemek zorunda kalarak) Tabii efendim, başladım. 15-20 güne elinizde olur.
Yıldırım: Bu kadar acele etmene gerek yok. Sonuçta kitabın büyüsü hızda değil verdiği hazdadır.
İlker: (kahveden bir yudum alarak) Merak etmeyin, kaliteli bir kitap olacağından emin olabilirsiniz...

***
(Aradan saatler geçmiş, toplantı sona ermiştir. İlker romanını düşünmek için hemen eve gitmek istemektedir, ancak trafiğe yakalanmıştır.)

İlker: Talihe gel... Toplu taşımayı kullansanız bir yerleriniz şişer sanki... Tabii iş çıkışı saatine denk gelirsek böyle olur, akılsız kafam... (arkadan çalan kornaya hitaben) Sen ne çalıyorsun be, sen ne çalıyorsun? Arabaların üstünden mi geçeyim?!

(İlker canının sıkılmaması için radyoyu açar. Radyodaki kadın sunucu ise onun romanından bahsetmektedir.)

Sunucu: Açıkçası 'Ters Yüz' çok güzel bir roman olmuş. Gerçek olaylardan yaşandığı belli oluyor, çünkü arada sırıtan hiçbir şey yok. Neredeyse her sayfaya tarif edilemez bir doğallık ve samimiyet var. Ana kahramanımızın yaşadığı hayal kırıklıklarını okudukça onun sırtını sıvazlayıp teselli etmek geliyor içimizden...
İlker: (hafif egolu bir gülümsemeyle) Yani... Ne olacaktı ki başka?
Sunucu: Ama yazarın işi bundan sonra pek de kolay olmayacak, çünkü herkes ondan ikinci romanı bekliyor ve beklentileri karşılayamazsa adının silinme tehlikesi dahi var.
İlker: Öyle bir kitap ortaya çıkaracağım ki buna yaptığınız övgülerin en az üç katını yapacaksınız.

(İlker aklında düşüncelerle eve geri döner. Çünkü ortada ne somut bir kitap, ne de aklına gelecek bir fikir vardır. Rezil olmamak için patronuna yalan söylemeyi bile göze almıştır. Evin kapısını açıp içeri girdiğinde Gamze'yi şık bir elbisenin içerisinde görür.)

İlker: Hayrola Gamze, nereye?
Gamze: Bu akşam Mahir Bey'in yeni otel lansmanı vardı, unuttun mu? Özellikle bizi de bekliyor, gitmezsek çok ayıp olur.
İlker: Kusura bakma Gamze, ben gelemeyeceğim. Yayınevine yeni romanı 15 gün içerisinde tamamlayacağımı söyledim, yani bir şeyler yapmak zorundayım. Bence sen de kal, sıkılırsın orada.
Gamze: Asıl burada kalırsam sıkılırım...
İlker: Ne demek istiyorsun sen? Bak, hiç sırası değil.
Gamze: Bence tam da sırası, çünkü artık burama kadar geldi. Yeni roman sevdasına düşmekten beni unuttun... Eskiden yaptıklarımızı da. İlişkimizin fazla uzun olmadığını biliyorum, ama biz bu kısa süreye birçok anı sığdırdık... Allah kahretsin ki sen bunları da unuttun!
İlker: Bunu da nereden çıkardın Gamze? Ben hala seni çok seviyorum.
Gamze: O sevginin içten geldiğine inanmıyorum artık. Aksi bir adam olup çıktın. Oysa sen öyle değildin... Mesela her iş dönüşünde bana günümün nasıl geçtiğini sorardın. Beni alnımdan öper, saçlarımın kokusunu içine çekerdin. Her cuma akşamı eve çiçekle gelirdin... Sonra perşembeleri de kendimize pizza günü ilan ederdik, ağzımıza bulaşan soslara karnımız çatlayana kadar gülerdik... Ama roman için çırpınmaya başladıktan sonra bunları yapmaz oldun. İnsanları tatmin edebilmek için benden uzaklaşmayı göz aldın...
İlker: Ama...
Gamze: Biliyor musun İlker? O davete gideceğim, sensiz... Ve bence bunu da bilmen gerekir ki... (İlker'in eline yüzüğünü sıkıştırarak) Bundan sonra ben yokum... Keşke başka bir zaman rastlaşsaydık... Eşyalarımı sonra alırım...

***
(Gamze sertçe kapıyı çarparken İlker'in dünyası ise başına yıkılmıştır. Sinirini tüm eşyalardan çıkardıktan sonra yeniden bilgisayarın başına sarılır, ama saatler geçmesine rağmen aklında bir cümle bile yoktur. Sonunda sabrı taşar ve kafasını toparlamak için bir bara gitmeye karar verir. Kendini hemen içki masasını önüne atan İlker, arkadaşı Semih'in sesiyle kendine gelir.)

Semih: (muzip bir gülümsemeyle) Ooo, İlker Bey. Buralara hiç gelir miydiniz ya?
İlker: (hafif sırıtarak) Kafamı dinlemeye geldim, yeni roman üzerinde çalışıyorum da.
Semih: Evet, ben de soracaktım nerede kaldı diye? Bence biraz daha hızlan, yoksa unutulup gideceksin. Gerçi yazdığın roman pek beğenilmezse de aynı kaderin yolcusu olabilirsin. Kısacası iki ucu...
İlker: Merak etmeyin, neredeyse sonuna geldim. Eminim ki beğeneceksiniz.
Semih: Neyse, benim kaçmam lazım. Sonra tekrar görüşürüz.

(Semih gittikten bir süre sonra yandaki tabureye iri kıyım bir adam oturur. Garsona eliyle içki getirmesini söyledikten sonra İlker'e yüzünü döner.)

Adam: Hey, baksana buraya. Sen şu uyduruk ilişki romanını yazan lavuk değil misin?
İlker: Lavuk derken... Ayıp oluyor ama...
Adam: Sen kimsin de bana üslup dersi veriyorsun lan? Hem sana ne desem az kalır, senin şu romanın yüzünden karım benden boşanma kararı aldı. Siz adam değilsiniz, sadece kuklasınız. Arka tarafınızdan salladıklarınızı milletin önüne koymaktan başka hiç bir b... yaramıyorsunuz siz. Sen ve senin gibiler yüzünden yuvalar dağılmak zorunda mı? (elini masaya vurarak) Millet Dostoyevski yerine sizin saçmalıklarınızı okumak zorunda mı lan .......?! Sen kimsin .....?

(Hali hazırda biraz sarhoş olan İlker, bu lafları duymasıyla birlikte adeta patlar ve kendisinden neredeyse iki kat büyük olan adamı yere yatırıp dövmeye başlar. İri cüsseli adam karşılık vermeye çalışsa da İlker'in siniri yüzünden hedefi ıskalamaktadır. Önce yumruklar konuşmaya başlar, ardından tokatlar, tekmeler, tırmıklar, kafalar ve akla gelebilecek her şey... Direnen adam da bir süre sonra pes eder, çünkü...)

Garson: (İlker'i adamın üstünden alarak) Tamam beyefendi, kendinize gelin...
Garson #2: (yerde kanlar içinde kalan adamı uyandırmaya çalışarak) Beyefendi, iyi misiniz? Beyefendi, kendinize gelin... Beyefendi... (adamın nabzına bakarak dehşete düşer) Nabzı atmıyor... (nefes alıp almadığına bakarak) Ölmüş lan bu!

(İlker aynı gece içinde ikinci kez şok yaşar. Amacı adamı öldürmek değildir, ancak sinirini dizginleyemediği için büyük bir faciaya neden olmuştur ve tutuklanma tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır. Herkes ona dehşetle bakarken o kendini barın kapısından dışarı atmış, ancak sarhoşluktan dolayı kısa bir süre sonra yere yığılmıştır. Gördüğü son şey ise kırmızı sirenler olmuştur.)

***
HAZİRAN 2016
(İlker bir rehabilitasyon merkezindeki odasında usulca oturup pencerenin bir noktasına bakmaktadır.)

İlker (Dış Ses): İşte benim hikayem böyle... Beni çok seven fanlarım kısa bir süre sonra beni yüz üstü bıraktı. Son ekran tecrübem ise haber ve magazin programlarında 10-15 dakika gösterilmem ile oldu. Kısacası popüler edebiyatın umut vaat eden kalemlerinden biri olmak varken kendimi bu dört duvar arasında buldum... Önce nişanlım, sonra psikolojim ve ardından okuyucularım beni tek tek terk etti. Bu düşündüğüm kader değildi, ama bir süre sonra alıştım işte. Kaldı ki doktorlara göre durumum iyiye gidiyormuş ve yakında taburcu olabilirmişim.

(O sırada içeriye İlker'in doktoru ve bir kadın girer.)

Doktor: İlker Bey, size iyi bir haberimiz var... Artık taburcu olabilirsiniz, 1.5 yıl öncesine kadar çok daha iyi bir durumdasınız...
İlker (Dış Ses): "Yakında" derken bu kadarını kast etmemiştim gerçi...
Doktor: Ancak bir şekilde çıkabilirsiniz... Bundan sonra aileniz ile yaşamaya devam etmeniz gerekiyor.

(İlker ilk şok dalgasını yaşarken yavaş yavaş önüne döndükten sonra karşısındaki kadının yıllar önce terk ettiği annesi olduğununu görmesi ve annesinin de ona 'Oğlum' nidasıyla sarılmasıyla şoku daha da artar.)

1. BÖLÜM SONU
 
Son düzenleme:

Aserat

Konu Sahibi
Süper Mod.
Katılım
24 Ağustos 2014
Mesajlar
84,614
Reaksiyon puanı
62,937
Puanı
1,061
Konum
İstanbul

Bully

Emekli
Katılım
10 Mart 2013
Mesajlar
75,836
Reaksiyon puanı
49,711
Puanı
1,060
Eline sağlık @Aserat fena bir başlangıç olmamış, asıl olaylar ikinci bölümden itibaren başlayacak gibi.

Bir şey sorcam bu İlker, bardaki adamı öldürmedi mi niye hapse girmiyor, rehabilitasyon merkezi olayı biraz hızlı işlenmiş sanki ana hikayeye çabucak geçmek için.
 

Aserat

Konu Sahibi
Süper Mod.
Katılım
24 Ağustos 2014
Mesajlar
84,614
Reaksiyon puanı
62,937
Puanı
1,061
Konum
İstanbul
Eline sağlık @Aserat fena bir başlangıç olmamış, asıl olaylar ikinci bölümden itibaren başlayacak gibi.

Bir şey sorcam bu İlker, bardaki adamı öldürmedi mi niye hapse girmiyor, rehabilitasyon merkezi olayı biraz hızlı işlenmiş sanki ana hikayeye çabucak geçmek için.
Yorumun için teşekkürler, böyle detaylarına inip yorum yapınca gerçekten mutlu oluyorum. :X

Aslında hapishaneye girecekken ruh sağlığının bozuk olduğu tespit edilmiş gibi bir şey düşündüm, ama dediğin gibi ana hikayeye daha hızlı giriş yapabilmek için oralara değinemedim; yoksa daha fazla uzayacak ve kimse de okumayacaktı. Zaman ayırdığın için tekrar teşekkürler. :)
 

denizz19

Emekli
Katılım
7 Ocak 2012
Mesajlar
114,733
Reaksiyon puanı
63,555
Puanı
1,061
Konum
İstanbul
Okudum emeğine sağlık. Diyaloglar ve geçişlerin güzel görünüyor. Zaman atlamaların, dış seslerin falan yerli yerinde. Ama ne kadar uzatabiliriz bu hikayeyi o biraz soru işareti bıraktı kafamda. Tamam adam yazdığı roman sonrası bir roman daha yazmak zorunda ve tamam birini barda döverek öldürdü ve rehabilitasyon merkezine girdi tamam ama şimdi ne olacak. Yazarlık hikayesi üzerinden mi gitmeyi planlıyorsun yoksa artık yazarlığa geri dönüş olmadan mı yaşayacak? :)
 

Aserat

Konu Sahibi
Süper Mod.
Katılım
24 Ağustos 2014
Mesajlar
84,614
Reaksiyon puanı
62,937
Puanı
1,061
Konum
İstanbul
Okudum emeğine sağlık. Diyaloglar ve geçişlerin güzel görünüyor. Zaman atlamaların, dış seslerin falan yerli yerinde. Ama ne kadar uzatabiliriz bu hikayeyi o biraz soru işareti bıraktı kafamda. Tamam adam yazdığı roman sonrası bir roman daha yazmak zorunda ve tamam birini barda döverek öldürdü ve rehabilitasyon merkezine girdi tamam ama şimdi ne olacak. Yazarlık hikayesi üzerinden mi gitmeyi planlıyorsun yoksa artık yazarlığa geri dönüş olmadan mı yaşayacak? :)
Bundan sonra mahalledeki hayatı üzerinden gidecek, daha fazla detay vermeyeyim. Zaten 6. bölüme kadar tüm senaryolar hazır, ama benim de fazla uzatma gibi bir niyetim yok. Hikayeye bağlı olarak 13 veya 15. bölümde bitebilir. Bu arada yorumun için de teşekkürler, beğendiğine sevindim. :)
 

denizz19

Emekli
Katılım
7 Ocak 2012
Mesajlar
114,733
Reaksiyon puanı
63,555
Puanı
1,061
Konum
İstanbul
Bundan sonra mahalledeki hayatı üzerinden gidecek, daha fazla detay vermeyeyim. Zaten 6. bölüme kadar tüm senaryolar hazır, ama benim de fazla uzatma gibi bir niyetim yok. Hikayeye bağlı olarak 13 veya 15. bölümde bitebilir. Bu arada yorumun için de teşekkürler, beğendiğine sevindim. :)
Seninle hiç ciddi konuşamıyorum ben nedense gülesim geliyor :F Bekleyip görelim ancak bu hikaye TNS de iş görmezdi :A
 

Aserat

Konu Sahibi
Süper Mod.
Katılım
24 Ağustos 2014
Mesajlar
84,614
Reaksiyon puanı
62,937
Puanı
1,061
Konum
İstanbul
En azından etiketlediğim tüm kişiler buraya yorum atıncaya kadar okumayanları buradan anmaya devam edeceğim. :A

@xemrexxx @Çiğdem- @destere @vadikızı @MayısKralı @Yiğitt @Tzira @cookies @Billy Kane @Forumdash @Harunnn60 @MEnes @DarkLeqenD @Doğu @MasacRE-

Seninle hiç ciddi konuşamıyorum ben nedense gülesim geliyor :F Bekleyip görelim ancak bu hikaye TNS de iş görmezdi :A
Ama söylediklerimde komik bir şey yoktu. :A

Ayrıca bu hikayeyi TNS için tasarlamadım, ama yeni sezonda başlatmayı düşündüğüm diğer dizi kesin iş görürdü. :A
 

denizz19

Emekli
Katılım
7 Ocak 2012
Mesajlar
114,733
Reaksiyon puanı
63,555
Puanı
1,061
Konum
İstanbul
En azından etiketlediğim tüm kişiler buraya yorum atıncaya kadar okumayanları buradan anmaya devam edeceğim. :A

@xemrexxx @Çiğdem- @destere @vadikızı @MayısKralı @Yiğitt @Tzira @cookies @Billy Kane @Forumdash @Harunnn60 @MEnes @DarkLeqenD @Doğu @MasacRE-


Ama söylediklerimde komik bir şey yoktu. :A

Ayrıca bu hikayeyi TNS için tasarlamadım, ama yeni sezonda başlatmayı düşündüğüm diğer dizi kesin iş görürdü. :A
Söylediklerinde değil zaten genel senle konuşunca öyle oluyor :A
 

Billy Kane

Emekli
Katılım
16 Ekim 2011
Mesajlar
35,622
Reaksiyon puanı
17,835
Puanı
1,061
Eline sağlık çok iyi olmuş. İller'in yeni hayatındaki gelişmelerini merak ettim. :D