2021 The Worst Person in the World / Dünyanın En Kötü İnsanı - Film Yorumları

bazinga

Konu Sahibi
Admin
Katılım
1 Şubat 2007
Mesajlar
93,678
Reaksiyon puanı
50,340
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Web Sitesi
izleryazar.com



1635070005629.png



The Worst Person in the World / Dünyanın En Kötü İnsanı


Tür:
Komedi, Dram
Süre: 127 dakika

Yönetmen: Joachim Trier
Senaryo: Joachim Trier, Eskil Vogt

Oyuncular:
Renate Reinsve
Anders Danielsen Lie
Maria Grazia Di Meo

IMDb Linki


Puanlar:
Metacritic: 88/100

Filmin Fragmanı:



Filmle ilgili yorumlarınızı bu başlık altından yapabilirsiniz.


 
Tam yorum: The Worst Person in the World

Her yönüyle çok değişik, aykırı ve eğlenceli bir filmdi. Hayatımız boyunca alınan kararların zorluğu üzerine düşündüren ve bunu çok keyifli yollarla yapan bir filmdi.

Başroldeki Renate Reinsve'ye bayıldım. Umarım Cannes'daki ödülden sonra Oscar'da da adaylık alabilir. Anders Danielsen Lie de son kısımda kusursuz oynamış.

Yılın en iyilerinden.

8.5/10
 
Julie adlı bir kadının hem özel hayatında hem iş hayatında yaşadığı kararsızlıkları, ani duygu değişimlerini ve bu kararsızlıkların karakter üzerinde bıraktığı etkileri detaylı bir şekilde aktaran film pek de beklentimi karşılamadı.

Kadın çok bencil bir kere, bir şeyden sıkıldım hooop ötekine kafasında. Hep kendi istekleri doğrultusunda hareket ediyor, karşısındakinin ne hissedeceğini hiç düşünmüyor ve bu yönüyle itici geliyor seyirciye. Gerçi reelde de böyle insan dolu ama yine de ben böyle bir kişiliğe sahip olmadığım için film bile olsa yadırgadım. Herkesin donduğu sahne çok iyiydi. Bu film için fazla yaratıcıydı. Son sahne hiç beklemediğim bir vuruculuktaydı resmen son noktayı koydular ve film bitti zaten. Karaktere de bir tokat niteliğinde olan bir son oldu.

Bir de filmde resmen yakışıklı adam yoktu. Aksel de diğeri de odun gibi heriflerdi. Rezalet bir cast seçimi olmuş.

6/10
 
@serhatt 'ın yorum konusu var mı diye sorması üzerine izliyeyim dedim bende ve komşu ülke filmi olması heyecanlandırdı ama fiyasko oldu benim için. İlk yarım saatte kapatmak istedim ama yarım kalmaması adına tamamladım. Filmin sonlarını beğendim sadece. Aslında konusu güzel, yaptığımız seçimlerin ve zamanlamasının hayatımızı nasıl etkilediğini gözler önüne seren bir film.

Tıp okurken hayatı sorgulamaya başlayan ve farklı bölümlere girip sonra bir kitapçıda çalışmaya başlayan bir kadının aşk hayatındaki gelgitleri anlatan bir film olmuş.
Julie bir çok sahnede farklı biriymiş gibi geldi bana. Saç stili rengini falan değiştirmek baya değiştiriyor insanı. Norveç sokaklarını doğasını filmde görmek güzel detaylardı. Müziklerinide beğendim.

6.5/10
 
@serhatt 'ın yorum konusu var mı diye sorması üzerine izliyeyim dedim bende ve komşu ülke filmi olması heyecanlandırdı ama fiyasko oldu benim için. İlk yarım saatte kapatmak istedim ama yarım kalmaması adına tamamladım. Filmin sonlarını beğendim sadece. Aslında konusu güzel, yaptığımız seçimlerin ve zamanlamasının hayatımızı nasıl etkilediğini gözler önüne seren bir film.

Tıp okurken hayatı sorgulamaya başlayan ve farklı bölümlere girip sonra bir kitapçıda çalışmaya başlayan bir kadının aşk hayatındaki gelgitleri anlatan bir film olmuş.
Julie bir çok sahnede farklı biriymiş gibi geldi bana. Saç stili rengini falan değiştirmek baya değiştiriyor insanı. Norveç sokaklarını doğasını filmde görmek güzel detaylardı. Müziklerinide beğendim.

6.5/10
Karakteri tam oturmamış daldan dala konuyor sürekli, güzel de değil üstelik. Sinir etti film boyunca ecünnü. :A
 
  • Güldürdün
Reactions: Dosi
Karakteri tam oturmamış daldan dala konuyor sürekli, güzel de değil üstelik. Sinir etti film boyunca ecünnü. :A
Yakışıklı adamları bulamama yorumuna güldüm :A
Aksel hariç herkesin karakteri gıcıktı zaten :A
 
  • Güldürdün
Reactions: serhatt
The Worst Person in the World, Joachim Trier'in Eskil Vogt ile birlikte yazdığı Oslo üçlemesinin son filmi. Bundan önceki filmler Reprise ve Oslo, 31. August filmleriydi. Böylece 2006, 2011 yıllarında ilk iki filmin çekildiği Oslo üçlemesi, 2021 yılında çekilen bu filmle nokta kondu. Türü romantik komedi olan bu filmin dram sosunun da eklenmesiyle ve İskandinav usulü bir film olmasıyla farklı bir film ortaya çıkıyor.

Başlarda romantik komedi başlayan ve biraz klişe bir giriş yapan film, Julie karakterinin derinleşmesiyle o klişe girişten sıyrılmayı başardı. "Dünyanın en kötü insanı" olan Julie, Aksel ve Eivind karakterleriyle bir arayışın içerisine girer. Julie aslında birisiyle birlikte olmayı ya da yalnız kalmayı tercih etmez, hayatta var olmaya çalışır, hayatı hissetmeye çalışır. Evet, aslında fazlasıyla tanıdık geliyor bu karakter bize. Temelde yalnızlıkların da sebebi budur aslında, var olduğunu hissetmemeyle alakalıdır. Julie karakteriyle ortaya konmak istenen de buydu aslında. Filmin romantik komedi kısmı, zamanla yerini drama bıraktı ve bunda daha çok Julie'yi Aksel eşlik etti. Var olma çabası yine kendisini gösterdi.

Julie karakteri aslında gerçekçi bir karakter. Bir arayışın içerisinde olan ama arayışın içerisinde kaybolduğu anda uzaklaşıp giden bir karakter. Julie'nin gösterdiği reaksiyonlar da gerçekçi. Böyle bir karakterin komedi yönü de kuvvetli, dram yönü de ama en çok yalnızlık yönü kuvvetli. "Dünyanın en kötü insanı" nasıl olur merak edenler için; romantik komedi klişesinden dram sosu ve İskandinav sineması sosu eklemeli bir film.

8/10
 
Aslında hem oyunculuklar hem senaryo açısından temiz ve düzgün bir film ama belki kültür farklılığından (insan gibi yaşamaya çalıştığımız bir coğrafyada her şeyi yerinde olan ve sırf hayatta daha fazlasını istediği için peş peşe cesur kararlar alabilen bir karakter "ütopik" gelebiliyor), belki yaş farkından (30'lu yaşlarına girenler veya girmek üzere olanlar daha özel bir bağ kurabilir) belki de İskandinav yapımı olmasının getirdiği soğuk ve mesafeli anlatım biçiminden dolayı pek ayılıp bayıldığımı iddia edemeyeceğim. Bunlarla birlikte Julie gibi ilgi çekici bir karakteri sadece kurduğu ilişkiler üzerinden tanımlamak da ne kadar mantıklı olmuş bilemedim. Mesela kendisinin ara sıra makaleler yazdığını ve hatta birinin yayınlandığını, çok beğenildiğini görüyoruz ama gerisi gelmiyor. Hatta sonlarda Aksel'e o kadar alan açmışlar ki filmin başında burun kıvırdığımız adamı adeta bağrımıza basasımız geliyor ve Julie'ye karşı ister istemez olumsuz bir tutum geliştirebiliyoruz. Filmin adı "Dünyanın En Kötü İnsanı" olduğu için normal karşılamak gerekebilir ama yine de ele alınış biçimi çok yeterli gelmedi. Belki de erkek senaristler tarafından yazılmış olmanın getirdiği dezavantaj bunda etkili olmuştur kim bilir. :bilmem:

Başroldeki Renate Reinsve ve Aksel rolündeki Andres Danielssen Lee çok iyi performanslar çıkarmış. Öyle samimi ve doğal oynamışlar ki filmin en güçlü silahı olmuşlar. İzledikten sonra filmin Kadın Oyuncu dalında da Oscar adaylığı alamamış olmasına üzüldüm doğrusu. Kendisi The Lost Daughter'dan Dakota Johnson'a da aşırı benziyor ayrıca. :A

The_Lost_Daughter-611689424-large.jpg


Roman gibi bir anlatım biçimine sahip olması ilgi çekici ama dış ses (yani anlatıcı) gereksiz bir ekleme olmuş. Aynı şekilde filmin (bu yıl Oscar'a aday olan çoğu işin aksine) 2.5 saate kadar çıkmaması sevindirici olsa da biraz daha kısa tutulabilirmiş gibi hissettim. Yine de insanlığa dair küçük ama önemli bir konuyu kendi çapında iyi anlatmış o yüzden alışmak biraz zaman alsa da genel hatlarıyla memnun kaldım diyebilirim. Tabii daha sıcak bir coğrafyada çekilse duygu bakımından daha da etkileyici bir iş izleyebilirmişiz orası ayrı.

7/10
 
Yabancı Dilde En İyi Film kategorisinde yer alan bütün filmler üst düzey bu sene, The Worst Person in the World de onlardan birisi… Gerçekten çok iyi bir film.

Film, Joachim Trier’in Oslo Üçlemesi’nin son halkası ve bana aynı zamanda en iyisi de. Kağıt üzerinde basit ve klişe gibi gözüken, daha önce sık sık işlenen bir konudan oldukça başarılı/özgün bir film ortaya çıkarılmış.

Andres Danielsen Lie burada da çok başarılı. Canlandırdığı karakterin bütün duygularını izleyiciye geçirmeyi başarmış, tabii bunda karakterinin çok başarılı bir şekilde yazılmış olmasının da etkisi var. Filmin belli bölümlerinde kendisini seviyoruz, belli bölümlerinde nefret ediyoruz, finalinde ise direkt yakıyoruz… Kadın başrol Renata Reinsve’nin de partnerinden aşağı kalır bir yanı yoktu, o kadar doğal oynamış ki bazı anlarda insan direkt kendisini görüyor onun sahnelerinde.

Son olarak bence The Worst Person in the World > Oslo, August 31st > Reprise. Umarım Joachim Trier’in daha da iyilerini çektiğini görürüz, izleriz…

Puan: 8/10
 
Hayat üzerine, seçimler üzerine sorgulatan ve düşündüren, sürükleyici, sert ve üst düzey bir filmdi. Avrupa sinemasının genelde böyle sert filmler çıkardığını görürüz ve benim izlediklerim genelde kaliteli olanlar olduğu için bunları genelde keyif alarak izlediğimi söyleyebilirim. Bu filmde de filmin isminden anlayacağımız üzere baş karakter üzerinden baştan sona bir hikaye izliyoruz. Karakter hayatının farklı farklı dönemlerinde ilginç olaylar yaşıyor ve bu olayları ilgiyle izliyoruz. Dramı da, romantizmi de, komediyi de yaşıyorsunuz. Hepsini dolu dolu, başarılı ve sürükleyici bir şekilde işleyen kaliteli bir yapım...

Tüm duyguları başarılı bir şekilde aktaran Renate Reinsve keşke bir adaylık alsaymış, baştan sona harika oynuyor diyebilirim... Filmin diğer oyuncuları belki onun kadar parlamıyor ama Aksel'i oynayan Anders Danielsen Lie de çok başarılı oynamış bir çok kısımda... Özellikle son kısımlara gelince drama ağırlaşıyor ve insanı yoran ve üzen sahneler yaşatıyor...

Üst düzey bir ilişki ve karakter draması böyle cesur ve böyle kaliteli çekilir. Trier'den başarılı ve kaliteli bir film... Yılın gerçekten iyilerinden denebilir...

8/10
 
  • Beğendim
Reactions: bazinga
Klasik bir hikaye ama iyi ve biraz farklı tarzda işlenmiş bir senaryo vardı. Yılın sevdiğim filmlerinden biri oldu fakat bir miktar abartıldığını düşünüyorum. Üzerinden büyük anlamlar çıkarılabilecek kadar derin ve katmanlı bir film de değildi bence.

7.5/10
 
  • Beğendim
Reactions: bazinga