Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Sinema tarihinin unutulmazları arasına geçecek türden çok ilginç bir karakterin etrafında dönen etkileyici bir film olmuş. Brendan Fraser, Oscar'ı hak eden cinsten büyük performans sergilemiş. Sadie Sink'i de çok beğendim.
Yer yer tekrara bağlar gibi olsa da, misyoner çocuk konusunu biraz gereksiz bulsam da beni epey duygulandıran, etkileyen bir film oldu.
Çılgın bir psikolojik drama... Aronofsky abim seviyor bunu yapmayı ve her seferinde de başarıyor... Çok ağır, çok yoğun, çok sert bir film... İnanılmaz sahneleri vardı sizi etkileyen ve düşündüren. Tek mekan geçen filmlerin hastasıyım ama böyle olunca gerçekten bir başka oluyor... Son yarım saatiyle vuruculuk açısından bir Requiem For A Dream havası verdi resmen. Oradakiyle farklı ilerledi tabi ama suratınıza tokat atma açısından etki açısından oraya yakındı... Bir çok noktada gözlerimin dolduğunu ve bir çok noktada derin düşündürttüğünü söylemem lazım filmin... Tek kelimeyle etkileyici bir filmdi...
Brendan Fraser baştan sona döktürmüş diyebilirim... Ne oynamış be... Böyle zor bir karakteri böyle oynamak gerçekten büyük bir başarı... Her sahnesinde emek var karakterin. Her sahnesinde buhran var resmen... Aile üzerine, baba kız ilişkisi üzerine, pişmanlıklar üzerine büyük dersler veriyor film ve suratımıza vurarak yapıyor bunu... İzlemesi zor olduğu kısımlar vardı ama zaten bu kısımlar olduğu için film değerli... Sadie Sink'in de Oscar adaylığı almasını isterdim o da her sahnesinde müthiş oynamış ama çekik ablam Hong Chau'nun adaylığıyla kendimizi teselli ediyoruz.. Oyunculuklar müthişti gerçekten...
Filmde özellikle detaylara ve bunların filmin ilerisinde önümüze çıkmasına hasta oldum. Filmin başında bir karakter otobüsten iniyor mesela rastgele görüyoruz. Sonrasında onun Thomas olduğu ortaya çıkıyor ve hikayesini öğreniyoruz. Charlie bir yazı okuyor ezbere mesela. O yazının ne olduğunu öğrendiğimizde bambaşka bir moda giriyoruz resmen... Final sahnesinin efsaneliği karşısında yerime çivilendim gözler dolu kala kaldım... Öncesinde filmdeki ince nüanslar ve detaylar fark ettikçe sizi etkiliyor. Çünkü üzerine düşünülmüş ve etkileyici bir senaryo...
Yılın en iyi 2 3 filminden biri benim için ama Akademi epey yok saymış maalesef... Sadece 3 adaylık alması üzücü... Yine de Fraser'ın Oscar alamaması büyük fiyasko olur. Evet güçlü bir yıl, Austin var, Farrell var, Paul Mescal var ama bence kazanması gerekiyor net şekilde. Böyle bir performans her zaman önümüze çıkmaz. Özel bir rol ve özel bir emek var burada... Aronofsky abim sana helal olsun... Her zaman bu çılgınlıkla devam et...
Bu sezon izlediğim son film oldu. Çok büyük Bi beklentiye girmeden ve hakkında çok bilgi sahibi olmadan izlediğim ve Son derece çarpıcı bulduğumu söylemeliyim. Aile üzerine çok göze sokmadan çok etkili şekilde mesajlar veren depresif olmasına rağmen Bi an bile sıkmayan bir film. Brendan Fraser bugüne kadar çok ciddiye aldığım Bi isim olmamıştı ama bu filmle harika bir iş çıkarmış. Umarım Oscar Colin Farell ile ikisinden birine gider.
Bu site, içeriği kişiselleştirmek, deneyiminize uyarlamak ve kayıt olmanız durumunda giriş yapmanızı sağlamak için yasal düzenlemelere uygun çerezler (cookies) kullanır.
Bu siteyi kullanmaya devam ederek, çerez kullanımına izin veriyorsunuz.