Yılın herhalde arkaplanda kalmış pek adından söz ettirememiş en iyi filmlerden biriydi. Daha önce yaptığım yorumu kopyalayım buraya.
2013'ün en iyi filmleri listesini hazırlarken gördüğüm ve o zamandan beri izlemek istediğim, seveceğime neredeyse emin olduğum bir filmdi ki yanılmadım.
Yanılmıyorsam Little Miss Sunshine'ın yapımcıları yapmış yapımcılığını, kadroda da Steve Carrell olunca Little Miss Sunshine tadında neşeli bir iş bekliyordum çok yanıldığım söylenemez ama daha çok dram ağırlıklı bir film çıktı. Biraz geçen yılki Perks of Being Wallflowers tadı aldım bir ergenin sorunlarını işlemesi bakımından.
Steve Carrell'i bu kez ciddi ve kötü diyebileceğimiz bir adam rolünde görmek tuhaf geldi. Fakat o dahil tüm oyuncular çok iyilerdi.
Filmi izledikten sonra farkettim ki filmi yöneten ve senaristliğini yapan iki isim olan Nat Faxon ve Jim Rash, dizilerden tanıdığım isimlermiş.
Ayrıca iki yıl önce Descendants ile senaryo Oscarı almışlığı da varmış bu ikilinin. Descendants'ı da sevmiştim. Aslında bu film biraz da onun ayarında bir filmdi. Bundan sonra yaptığı işleri daha yakından takip edeceğim. Birlikte çalışmaya devam ederler umarım.
Perks of Being Wallflower bile Akademi tarafından es geçilmişken Oscar ve diğer büyük ödül törenlerinde şansı yok maalesef.
(Bence özellikle senaryo dalında adaylık alsa hakedilmiş bir adaylık olurdu. ) (Diğer filmleri gördükten sonra evet şu an biraz yetersiz kaldığını düşünüyorum senaryoda ama iyi film ve iyi senaryo olduğu gerçeğini değiştirmiyor tabii ki.
)
Özetle filmi yorumlayacak olursam çok beğendiğimi ve hatta şimdilik bu yılın en beğendiğim filmleri arasında olduğunu söyleyebilirim. Bu tattaki filmleri çok seviyorum. Yukarıda çeşitli benzerliklerini yazdığım üç film de benzer tatta ve çok sevdiğim filmlerdi.
Puanım: 8/10