FK8 The Past / Geçmiş (2013) - Film Yorumları

[bazinga]

The Past / Geçmiş

Tür: Dram, Gizem
Yönetmen: Asghar Farhadi

Oyuncular:
Bérénice Bejo
Ali Mosaffa
Tahar Rahim
Pauline Burlet

Filmin Özeti:
Son derece etkileyici bir aile dramı olan filmde; Ahmed, 4 yıldır ayrı olduğu Fransız eşi Marie'nin çağırması üzerine, Tahran'dan Paris'e geri döner. Geliş amacı aslında boşanma davası ile ilgili belgeleri tamamlamak olmasına rağmen, bu ziyaret esnasında Marie'nin kızı Lucie ile arasında varolan sancılı bir ilişkiyi farkeder. Ahmed, Lucie'nin sorunlarını öğrenmeye niyetlenirken, tüm çabaları eski ve gizlenmiş bir sırrın ortaya çıkmasıyla sonuç verir.

Filmin Fragmanı:

 

[bazinga]

Asghar Farhadi'nin ve 2013 yılının en sevdiğim filmlerinden biriydi. Yıllar sonra yeniden izledim. İzlemeden önce açıkçası filmle ilgili hemen hemen tüm detayları unutmuştum ve de filmin nesini çok sevdiğimi bile hatırlamıyordum. "Kesin abarttım zamanında" düşüncesiyle başladım ama daha ilk dakikalarından yanıldığımı anladım, ilk kez izlermiş gibi büyük bir keyifle izledim.

Yönetmenlik ve senaristlik açısından gerçekten ders niteliğinde bir film. Ben bu filmin bu kadar muhteşem bir görüntü yönetmenliği olduğunu da unutmuşum. Görüntü yönetmenliği muazzam. Üstelik bu muazzamlık için olağanüstü şeylere ihtiyaç duyulmamış. Çok sıradan mekanlarda geçiyor film ama her kareye ayrı bir hayran kaldım.

Senaryo da muhteşem. Hiç sıra dışı bir hikayesi yok filmin ama karakterlerini öyle sevdiriyor ve gizem unsurunu öyle güzel veriyor ki karakterlerin ağzından çıkan her repliği pür dikkat izliyorsunuz.

Oyunculuklar da inanılmaz doğal ve başarılı. Benim favorim kızı oynayan Pauline Burlet. Fakat diğer herkes de şahane tabii.

Filmin tek eksiği bana kalırsa sonu. Daha iyi olabilirdi, daha net bir mesajı olabilirdi. Hala açıkta kalan çok şey var filmle ilgili. Şöyle Farhadi 4-5 saatlik bir devam filmi çekse de eksik kalan şeyleri doya doya izlesek.

9.5/10

 

[Dosi]

Hayal kırıklığı yaşadığım bir film oldu. İran yapımı olduğunu okuyunca iyi bir film beklentim vardı. Umduğumi bulamadım. Genel olarak oyunculukları ve konusunu pek beğenmedim ama bir çok oyuncunun oyunculuğu doğaldı.

SPOILER

Hikayede en hoşuma giden detay evlenmeyi düşündüğü adamın hastanedeki eşinin hikayesi ve çalışanının patronu ile olan yüzleşmesi oldu.
Filmde ki boşanacağı kocası ile yeni eş adayı aynı evde kalma sahnelerinde ben bile gerildim. Film boyunca inanılmaz sıkıldım. İşleyişi hoşuma gitmedi. Sonu beni hiç heyecanlandırmadı.

7/10

 

[Angelica]

İzledim filmi bilindik bir hikayeydi ama ilginç şekilde değişik geldi bana İran filmi olduğu için isimler türkçeydi sanki türk filmi izliyormuşum gibi hissettirse de beğendim hoşuma gitmeyen ilgili bir anne
olmamasına rağmen

SPOILER

hamile kalmasaydı vede o halde sigaraya devam etmesi öyle bir kadının anne olmamasını isterdim ben ya

8/10

 

[Sherlock]

Gerçekten çok iyi bir film.

Asghar Farhadi müthiş bir yönetmen, kendisinin bununla beraber beş filmini izlemiş oldum ve hepsini de çok sevdim. (Bunun süresi biraz daha uzun olduğu için erteleyip duruyordum ilginç bir şekilde) Kendisine has bütün teknikleri ve becerileri bu filmde de mevcut. Yine çok gerçekçi, yine çok doğal bir film. Sanki karakterlerle aynı mekandasınız ve bir köşeden yaşananlara tanıklık ediyormuşsunuz gibi. Bu duyguyu her filminde hissettim zaten.

Her karakteri anlıyorsunuz, her karaktere hak veriyorsunuz, her karakterin kendince haklı olduğu ve haksız olup hata yaptığı anlar var. İki çocuk karakter dışında tamamen masum diyebileceğiniz hiçbir karakter yok ki onlar bile hata yapıyor filmde. Onun dışında yine baştan sona bir gizem hakim, twist diyebileceğimiz noktalar da mevcut. Bu da yine bütün Asghar Farhadi filmlerinde mevcut olan bir şey.

SPOILER

Film boyunca görmediğimiz, Samir'in komadaki karısı Céline'in bile bir karakter gelişimi var, yaptıklarının sebepleri ve sonuçları var. Veya kuru temizlemecide çalışan kadının bile hikayeye doğrudan bir etkisi var, kendisi belki de Samir'in karısının komada olmasının sebebi ancak ona bile hak veriyorsunuz, onu bile anlayabiliyorsunuz. Bu durum tüm karakterler için mevcut, filmde tam anlamıyla iyi veya tam anlamıyla kötü diye bir şey yok. Tıpkı gerçek hayatta olduğu gibi.

Oyunculuklar son derece doğal ve gerçekçi. Görüntü yönetimi cidden muazzam.

Puan: 9/10

 

[Araf]

Filmle ilgili küçük ama ilginç detaylar:
- Marie'i canlandıran Bérénice Bejo, gerçekte Arjantin asıllı bir Fransız oyuncu.
- Ali Mosaffa 1966 doğumlu ve zaman içinde kel, göbekli birine dönüşmüş ya da en azından bu rol için saç yapılmış da olabilirler. Sonradan dökülmüş de olabilir tabii. Kendisi gerçekten İranlı.
- Samir'i canlandıran Tahar Rahim, Cezayir asıllı Fransız oyuncu imiş gerçekte. Filmde de her ne kadar Cezayir asıllı olduğu geçmese de, o taraflardan olduğu izlenimini verdi. Jon Bernthal'a benziyordu biraz.
- Filmde Lucie'yi canlandıran Pauline Burlet, filmde olduğu gibi 16 yaşındaydı filmde oynadığı sırada ve babasının Belçika'da olduğu geçiyordu. Gerçekte de Belçika doğumlu Belçikalı oyuncu kendisi. Film boyunca Marion Cotillard'a benzetip durdum. Çok benziyor.

Sözün özü cast anlamında ilginç dokunuşlar vardı.

Filmi geniş bir biçimde düşününce küçük küçük detaylar serpiştirilince filme, film anlam kazandı. Film dediğin şeyde bir şeyler serpiştirebildiğin kadar hoş durur. Asghar Farhadi aldı eline tuzu, o küçük detaylarla tatlandırdı filmi. O tatlandırılan yerler iyiydi ama genel olarak havada kalan birçok yer vardı.

Marie karakteri üzerine:

SPOILER

Marie isimli karakter öncelikli olarak çok tuhaf bir karakter. Lucie, babasından sonra üç kişiyle evlendiğini söyledi ve Ahmad da sonuncusu oluyor. Yani toplamda dört kişi ile evlenmiş, tabii önceden başka birisiyle evlenmediyse. Samir ile beşe çıkacak bu sayı. Ahmad, dört yıl önce gidiyor ama boşanma işlemi yeni yeni düşünülüyor. Marie çok tuhaf bir karakter.

Filme geçelim:

SPOILER

Düğümleri çözen üç karakter vardı; birinci karakter Ahmad. Ahmad gelmese, muhtemelen Lucie ile iletişim kurmaya çalışmayacaktı. Lucie'nin en sevdiği üvey babası ve son babası. Bir kere bile adıyla seslenmedi. Ahmad'ın ağzı da torba değil ki, herkese Lucie'nin düşüncelerini söyledi. İkinci düğüm karakteri Lucie. Ahmad sayesinde Samir'in eşinin neden intihar ettiği üzerine gitti. Üçüncü düğüm karakteri ise, Samir ile birlikte çalışan Naima. Naima, Samir'in eşi rolününe girip Lucie ile iletişim kurmasaydı, muhtemelen e-posta olayı patlak vermeyecekti. Lucie konuşmasaydı kısacası bu düğüm çözülmeyecekti. Ahmad gelmeseydi muhtemelen düğüm çözülmeyecekti. Bir garip düğüm hikayesi. Her ne kadar sonu biraz havada kalsa da, aslında filmin temelinde Samir'in karısının intihar etmesi ve neden ettiği yatıyor. En azından Ahmad ve Lucie ile birlikte bu düşünce canlanıyor.

7/10

 

[MasacRE]

Bu filmde hikayenin başlangıç noktasından vardığı noktaya gidişine hayran kaldım. 4 yıl sonra eşinden boşanmak için geri dönen Ahmad'in, karısının gitmeden önce kızıyla konuşmasını istemesi üzerine oradan nerelere vardı konu. Yönetmen bu olay örgüsünü çok iyi kurmuş.

Ahmad'in Lucie'nin sıkıntısını öğrenmeye çalışmasıyla başlayan süreçle söylenen yalanların, saklanan sırların nelere yol açabileceğine adım adım oradaki karakterlerle birlikte tanık olduk biz de. Bu anlatım tarzı çok başarılıydı.

Fakat çok eşit bir yaklaşımla karakterleri tanıyabildiğimizi düşünmüyorum ben. Ahmad film boyunca toparlayıcı bir görev üstleniyor. Onun da var geçmişte hataları belli ki ama ne olduğunu tam olarak öğrenemiyoruz. O dört yıl öncesini öğrenmek isterdim ben bu filmde doğrusu.

8/10