Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Bu filmin en büyük özelliği asla spoiler yenmeden izlenmesi gereken bir film olması, hatta filme ait özet bilginin dahi okunmaması gerekiyor bence diyerek yorumuma geçeyim...
Benim için ne çok iyi ne de çok kötü bir korku-gerilim filmi The Others, zaten genel olarak pek ilgi duymadığım bir tür korku. Bu yüzden aşırı beğenmedim ama diğer korku filmleri gibi sıradan, basit bir film de değil...
Özellikle sonunda yer alan twist ile türevlerinden ayrılıyor. Filmin sonundaki başarılı twist hem önemli bir artı hem de önemli bir eksi film için bana kalırsa. Filme önemli bir artı katmasının sebebi bunun sıradan bir twist olmaması ve izleyiciyi gerçekten şaşırtabiliyor olması, önemli bir eksi olmasının sebebi ise tıpkı The Sixth Sense'de olduğu gibi birçok şeyini sonundan alan bir film olmasını sağlıyor The Others'ın bana kalırsa. O sondaki twiste kadar olan kısım benim yeterince ilgimi çekmedi açıkçası, elbette neler döndüğünü merak ettim ama ne korku ne de gerilim unsurları yeterince içine çekemedi beni filmin. Bunda türü yeterince sevmiyor oluşumun da etkisi büyüktür muhakkak.
Tabii bu saydıklarım filmi kötü bir film yapmıyor, başarılı sonunun yanı sıra oyunculuklar da bir hayli başarılı. Nicole Kidman hem çok güzel hem de çok başarılı bir performansı mevcut. Nicole Kidman'ın yanı sıra hem çocuk oyuncular hem de hizmetçilerin tamamını canlandıran oyuncuların performansları başarılıydı. Özellikle Fionnula Flanagan gizem unsurunu izleyiciye geçirmeyi başarıyor...
Oldukça yakın zamanda izlediğim ve sıfır spoilerli olduğum için keyif aldığım bir karanlık tema gerilim-korku filmiydi...
Uzun senelerdir izlemek istediğim listemde olan filmlerdendi ve bu kadar geç izlediğime şaşırdığım filmlerden olmayı başardı. Nicole Kidman başlı başına filmi alıp götürmesine karşın diğer oyuncular da çocuk oyuncular da çok iyiydi. Ama filmin gerilim-korku türünün hakkını sonuna dek verdiğini ve en derli toplu, kaliteli korku filmlerinden biri olduğu da çok açık. Çünkü diğer korku-gerilim filmlerinin aksine senaryosu oldukça sağlam, çok fazla mantık hatası barındırmıyor yahut hissettirmiyor.
Özellikle ters köşe kısımları muhteşemdi. İnsanı birden şok eden filmler oldum olası ayrı bir keyif vermiştir...
Film boyunca evdeki o sesler hayaletlerden mi geliyor yoksa bu yaşlı hizmetçi kadının evi ele geçirme planı mı diye oradan buraya savrulup durduk. Nicole Kidman da izleyiciye bu açıdan eşlik etti, özellikle haplardan şüphelendiği kısım çoğu izleyicinin de öncesinden şüphesini çekmiştir...
Ama o son sahne.... Meğer asıl ölü olanlar kendileriymiş ve yaşayanlara huzursuzluk veriyorlarmış. Vay be... İyi ki spoiler yememişim ve o ters köşe olmanın keyfini yaşayabildim bu sayede. Vay be...
Güzel bir gerilim korku filmi, doğru bir zamanlamada da izledim. Gece yarısı izledim ve güzel müzikler ile o gerilimi iyi yaşadım. Tüm oyunculuklar güzeldi. Daha ilk sahnesinde insanın kafasında şüpheler oluşmakta. Başta hizmetçileri pek sevemedim, şüpheli tavırları vardı ama sonra ev hanımının hareketleri tuhaf geldi. Kapı olayı ve ışık olayı enteresandı. Acaba çocukların birşeyi yok ama anneleri kendini buna inandırmaya mı çalışmış diye defalarca düşündüm. Herkesin hareketleri garipti ama filmin sonunda herşeyin cevabını alıyoruz. Bizim gördüklerimiz meğerse ölü kişiler ve hayalet dedikleri ise o evde yaşayan kişilermiş. Evde yaşayanlar ruh çağırma seansını yaparken ölüler ve yaşayanlar olayın bilincine vardılar. Anneleri çocuklarını yastıkla boğduktan sonra kendisini silah ile öldürmüş. Yüksek ihtimmale eve gelen babanında ruhunu izlemiş olduk.
İdare eder bir gerilim-korku filmi. Bu türe karşı belli başlı örnekleri hariç genelde hep mesafeli davranırım çünkü izlerken bana bir şey kattığını düşünmüyorum. Ama bu film diğer korku filmlerine nazaran daha izlenebilir bir yapıda. Gizemi de sonuna kadar merak ettiriyor. Hatta bazı yerleri de ufaktan ürkütüyor da diyebilirim. Keyifli bir vakit geçirtiyor..
Eğer bu film The Sixth Sense'den önce çıkmış olsaydı daha fazla vurucu olabilirdi. Yine de sonunda beni şoke edebildi. En azından klasik gerilim filmlerinden olmadığını görmek sevindirdi. Nicole Kidman beni güzelliği ile film boyunca büyüledi.
Filmin dram dozu da güzeldi. Özellikle son 10 dakika harika sahneler izledik. Senaryo biraz klişe denilebilir ama en büyük kozunu en doğru yerde kullanmayı başarmışlar. Gerilim türünü sevenlerin istediğini alacağı bir film bence.
Yeniden izleyip izlememek konusunda kararsız kaldığım bir filmdi ama büyük bir kısmını unuttuğum için tekrar izledim yine de. Haliyle ilk kez izlediğim kadar zevk almadım ama her film tekrar izlemeye müsait değildir zaten, bunun için eleştirmeyeceğim bu yüzden.
Türe hakim biri olarak 2000'lerdeki en iyi birkaç korku filminden biri olduğunu net bir şekilde söyleyebilirim. Gerçi film seyirciyi korkutmayı amaçlamadığı için gizem-gerilim olarak nitelendirmek daha doğru olur. Senaryo oldukça iyiydi, izleyip de sonunda şaşırmayan yoktur sanırım. Filmin karanlık atmosferi çok iyi kurulmuş, gizem seviyesi bir an bile düşmedi. Nicole Kidman başta olmak üzere çocuk oyuncular dahil bütün oyunculuklar çok iyiydi. Her anlamda başarılı bir filmdi özetle. Bu tür filmlerde senaryoda mantık hatalarına, klişelere düşmemek zordur ve The Others bunu başarmış. Yani kağıt üstünde eleştirilebilecek pek bir noktası olmayan bir film olsa da seyir zevki bana göre aşırı yüksek bir film olmadığı için puanımı ona göre vereceğim.
Evet, yine en düşük puanı vermeye geldim maalesef.
Çok çarpıcı örnekleri dışında korku filmleriyle aram pek yoktur. Bu film de gücünü tamamen sonundan alan bir film olmuş. Onun dışında sıradan bir korku/gerilim filmi. Sürekli paranormal olaylar etrafında oradan oraya koşuşturan bir kadın izlemek yordu.
Fakat bazı yerlerinde sağlam gerdiğini de itiraf etmem lazım.
En sonları işlerin en ilgi çekici olduğu kısımdı ama sırrı açıkladıklarında "peki, öyle miymiş" diyip geçtim. Ağzımı açık bıraktıran bir son olmadı açıkçası. Bence sonu daha vurucu bir şekilde aktarabilirlerdi.
The Sixth Sense'den hemen sonra çıkması ve onun benzer temayı çok daha iyi işlemesi de ister istemez filmin etkileyiciliğini çok azaltıyor.
İkinci Dünya Savaşı sonrasında geçen filmde kocasını kaybeden Grace'in hikayesini izliyoruz. Hikaye New Jersey'deki bir konakta geçiyor. Nicholas ile Anne isimli iki çocuğuyla birlikte yaşayan Grace, üç hizmetçinin eve gelmesiyle birlikte (ihtiyar bir kadın, ihtiyar bir adam, genç ve dilsiz bir kadın) hayatı değişmeye başlıyor. Çocukların güneşe hassasiyeti vardır ve Grace'in kızı Anne, Victor adında bir çocuğu gördüğünü söylemektedir.
Filmin gizemli bir tarafı vardı. Genel olarak konakta geçiyor film, dışarıda çok fazla geçmiyor. Tek mekanlı film olma yolunda hızla ilerliyordu film ama yoğun bir şekilde içeride geçiyor. Filmin nasıl biteceğini az çok tahmin edebiliyorsunuz ama tahmin etmediğiniz bir şekilde bitiyor.
Alejandro Amenábar yazıp yönetiyor, Nicole Kidman da çok başarılı bir performans sergiliyor. Çok ağır bir şekilde ilerliyor ama sonlara doğru hareketlenmesiyle ve taşların yerine oturmasıyla; tekrar tekrar izlenebilecek bir film izlenimi vermese de, korkudan ziyade gizemi ve gerilim havasıyla izlemeye değer bir film.
Bu site, içeriği kişiselleştirmek, deneyiminize uyarlamak ve kayıt olmanız durumunda giriş yapmanızı sağlamak için yasal düzenlemelere uygun çerezler (cookies) kullanır.
Bu siteyi kullanmaya devam ederek, çerez kullanımına izin veriyorsunuz.