Şef'in çılgınlığını baştan sona filmde görmek mümkün... Zengin kesime verilen mesajlar baştan sona filmde hissediliyor. Film ilerledikçe izlediğimiz şeyleri niye izlediğimizi de iyice anlamaya başlıyoruz. İzole bir adada kendisine ün yapmış bu Şef'in bir derdi var evet. Bu derdini de başka yöntemlerle müşterilerine anlatıyor... Anlattıkça etkileniyorsunuz... Ama orada bulunan bir karakterin orada olmaması gerekiyor, çünkü o da onlardan... Planlar bir süre sonra karışıyor ve film kaotik bir hale geliyor. O patlama noktasına kadar, filmin gizemi çözülene kadar ilgiyle izletiyor kendini. Anya Taylor Joy ve Fiennes'in muazzam performanslarının bunda etkisi büyük diyebilirim... Gerçekten çok iyi oynuyor ikisi de...
Finalde bu oyunun sonunun nasıl biteceğini az çok anlıyorsunuz film ilerledikçe. Ancak bir şekilde yaşama tutunmayı başaran Margot karakterinin o adadan canlı şekilde ayrıldığını görünce yüzünüzde bir tebessüm oluşuyor. Oraya gelen herkesin hayatında bir pislik yaptığını ve birilerine zarar verdiğini öğreniyoruz filmin sonunda. Derdi olan Şef de bu mesajıyla tüm dünyaya belki de haykırıyor bu dertlerini finaldeki hareketiyle... Ya da kendince bir intikam alıyor... Bence iyi de bir intikamdı...