2019 The Lighthouse - Film Yorumları

Sherlock

Konu Sahibi
Süper Mod.
Katılım
7 Eylül 2016
Mesajlar
32,069
Reaksiyon puanı
47,672
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
1906369.jpg-c_215_290_x-f_jpg-q_x-xxyxx.jpg


The Lighthouse

Tür:
Korku, Gerilim
Yönetmen: Robert Eggers

Oyuncular:
Willem Dafoe
Robert Pattinson

Filmin Özeti:
The Lighthouse, 20. yüzyılın başlarında Maine'de yaşayan, bir deniz feneri bekçisinin hikayesini konu ediyor.

Filmin Fragmanı:
 

Dosi

Süper Mod.
Katılım
10 Mart 2015
Mesajlar
85,157
Reaksiyon puanı
107,776
Puanı
1,060
Pek tarzım olmayan ve genelinde sıkılarak izlediğim bir film oldu. Eminim 'sanat severler'in çok çok hoşna gitmiş olan bir filmdir.
Yaşlı oyuncu yanılmıyorsam geçen sene bir ressamı canlandıran oyuncuydu. Ona benzettim.
Filmdeki oyunculuklar güzeldi ve çekimini falanda beğendim. Ses ve müziklerin etkisiyle gerilimi iyi yansıtmışlar, onun haricinde pek beğenmedim. Gerçek hikayeden alınan biyografi tarzındaki filmler bana genelde sıkıcı geliyor ve bu film de öyle bir filmdi.
Keşke izlememiş olsaydım dediğim bir film oldu ama bir kere başladığım için sonunu getirdim ve.. neyse kısacası hiç benlik değildi :A
5.5/10
 

bazinga

Admin
Katılım
1 Şubat 2007
Mesajlar
93,001
Reaksiyon puanı
49,676
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Web Sitesi
izleryazar.com
Allah sevenlerine bağışlasın, bence de çok kötü filmdi.

İyi oyunculuklar, çok özgün bir görüntü yönetmenliği. Fakat bomboş bir senaryo. Açıkçası bu filmin bu kadar popüler olup IMDb'de 8 civarı puan alması sezonun en ilginç yanlarından biri. Çünkü genelde böyle filmlerin fanı olan küçük bir kitle olur ve arthouse filmlerin aşinası olmayan kitle nefret eder. Keşke sevebilseydim ama maalesef...

Tam yorum: https://izleryazar.com/the-lighthouse-2019

4/10
 

Tolstoyevski

Emekli
Katılım
14 Temmuz 2014
Mesajlar
24,283
Reaksiyon puanı
39,933
Puanı
1,061
Yaş
27
Konum
Gökteki Yıldızlar ✨✨
Web Sitesi
www.ataturkungencligehitabesi.com
Sinema sanatını buram buram yansıtmayı başarabilmiş son senelerin “sinematik” açıdan en iyi filmi. İzlemesi çok zor, yorucu, yer yer iğrenç sahneleriyle de fazlasıyla rahatsız edici. Ancak izleyicide uyandırmış olduğu tüm bu detaylar bile filmin ne kadar başarılı olduğunu gösteriyor. Bir film illa ki rahatsız edici olmamak zorunda değildir, hayatın güzelliklerini gösterdiği kadar kötü ve rahatsız edici ve hatta iğrenç yönlerini de göstermek sinema sanatına dahildir.

Bu film Bergman’dan Tarkovsky’ye, Lncych’den Trier’e , Bèla Tar’a kadar birçok hakiki ustaya bir saygı duruşu niyetinde ve sinemanın Marvel filmleri sayesinde yozlaştığı bu çağda bu tür saygı duruşları bende kafadan +1 ekstra puana neden oluyor. Aynı zamanda Torino Atı filmi de bu filme gerek konsept gerekse de çekim detayları konusunda çok yakın ancak bu filmden bile daha az diyaloğa sahip ve bu filmden bile daha sıkıcı.

Aslında tam bir ödül filmi olmasına rağmen Oscar’da sadece görüntü yönetmenliği konusunda adaylık alması adaletsizce olmuş. Şu filmin yönetmeni nasıl aday olamaz, adam daha ne yapsın? Hele oyuncular? Brad Pitt ne yaptı da bu adamların önüne geçti mesela? Her neyse, Oscar zaten Hollywood ekseninde olduğu için çok yadırgamamak lazım.

8.3/10
 

Sherlock

Konu Sahibi
Süper Mod.
Katılım
7 Eylül 2016
Mesajlar
32,069
Reaksiyon puanı
47,672
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Birçok yönden oldukça başarılı bir film olmasına karşın; senaryosu sebebiyetiyle ben de izlerken çok sıkıldım.

Film bir kere teknik açıdan gerçekten kusursuz, görüntü yönetimi ve sinematografi gerçekten muazzam. Özellikle bazı kareler gerçekten çok etkileyici. Filmin yönetmeni Robert Eggers bu yönden oldukça başarılı bir iş ortaya çıkarmış.

Filmin diğer önemli artısı ise oyunculuklar. Hem Robert Pattinson, hem de Willem Dafoe müthiş performanslar sergilemiş. Hele hele Williem Dafoe gerçekten oyunculuk dersi vermiş, sinirlendiği ve Robert Pattinson'ın canlandırdığı 'Thomas' karakterini azarladığı sahne gerçekten çok etkileyici. Bir oyuncunun çıkabileceği en üst noktalardan birisi muhtemelen.

Ancak senaryo bence de zayıf. Tamam metafor yapılmaya çalışılıyor, tamam gönderme yapılmaya çalışılıyor ve üstü kapalı bir anlatım mevcut ama tüm bunlar filmi izlemeyi hem zorlaştırıyor, hem de bana kalırsa o kadar da başarılı yapılamıyor. Filmin içerisine giremediğiniz için bir noktadan sonra filmin sonunu getirmek çok zorlaşıyor.

Sevdiğim yanlarına bir de senaryosu eklense muhtemelen benim açımdan kusursuza yakın bir film olabilecekti The Lighthouse; ancak şu haliyle sanırım bu muazzam yılın çok da sevemediğim filmi olarak kalacak.

Puan: 6/10
 

MEnes

Moderatör
Katılım
18 Ekim 2015
Mesajlar
17,270
Reaksiyon puanı
19,073
Puanı
860
Konum
İstanbul
Filmi tanımlamak için şu kelimeyi kullanıyorum ve bunu İngilizce yapmak gerekiyor. 'Madness'... Filmin en amiane tabirle açıklaması bu. Bir 'The Artist' gibi. Bir 'Roma' gibi. Senaryo olarak değil tabi bu benzetmeler ama siyah beyaz olması ve sanatsal olarak verdiği haz benzerliği muazzam... Manyakça atmosferi, efsanevi görüntü yönetmenliği, delilik eseri oyunculukları ve 'sinir bozucu' senaryosu filmi mükemmel kılıyor. 2019'dan iyi veya kötü anlamda kolay kolay unutulmayacak bir sanat eseri daha... Ama bende bıraktığı etkinin iyi anlamda olduğunu söyleyebilirim...

İzlemesi çok zor bir film. Filmde gerçekten çok iğrenç sahneler var. Ama bunlar olmasa filmin değeri aslında bu kadar olmaz bile diyebiliriz. Çünkü tam olarak hayat gibi bir film. Filmde bahsedilmedi sanırım ama düşününce filmdeki zamanın eski bir tarih olduğu çok açık. Deniz Feneri belki hala kullanılıyordur ama yani ancak eski tarihlerde böyle bir sistemi vardır.

Kimsenin uğramadığı bir adaya gelen iki adam. İn cin top oynuyor. Pskilojik olarak zorlayıcı bir ortam. Karakterler arasında baştan sona gelişen bir diyalog var. Ki bu olmasa zaten insan kafayı yer orda. Bu diyalog çok sağlam işleniyor. İkisi de neyi neden yapıyor bunu anlıyorsunuz. Fener'deki ışığın insanı getirdiği hal sanırım bir yerlere gönderme olabilir. Dinsel bir altyapı da olabilir araştırmadım açıkçası. Olayın psikolojik boyutu ve karakterlerin son noktada geldiği yer gerçekten acayip... Çaresizliğin çok başarılı resmedilişi ve final sahnesinde ikisinin de kafayı yiyip artık birbirlerini yok ettikleri nokta... Baştan sona film bunu işliyor ve sonunda da darbeyi vuruyor.

Willem Dafoe ve Robert Pattinson bu iki zor rolü gerçekten müthiş oynuyor. İkisi de baştan sona şov yapmış. İkisi de resmen es geçilmiş. Hatta film temelli es geçilmiş. Aslında teknik olarak ve yönetmenlik olarak mükemmel bir iş. Kesinlikle en az 5 6 dalda Oscar adayı olabilecekken belki de filmin 'iğrençliği' ve herkese hitap etmemesi buna engel olmuş. Ben bu zor filmden başarıyla çıkanlardanım ama çıkamayanları da anlayabiliyorum elbette...

8.5/10
 

MasacRE

Favori Üye
Katılım
5 Ocak 2012
Mesajlar
32,523
Reaksiyon puanı
28,160
Puanı
1,059
Yalnızca iki karakterle ara ara dış çekimler olsa da çoğunlukla bir deniz fenerinin içinde geçen siyah beyaz bir film. Gerçekten herkesin beğenisini kazanması çok zor böyle bir işin. Ben ise baya sevdim. Öncelikle Oscarlarda yok saymalarına rağmen onların bile es geçemediği görüntü yönetimi enfesti. Robert Pattinson da William Dafoe de efsane performanslar sergiliyorlar. Nasıl aday yapılmazlar bu performanslarıyla aklım almıyor.

Ben filmde bu ikili arasındaki çekişmeyi, fenerin asıl sahibi olma mücadelesini de çok beğendim. Film boyu dengelerin ne yönde değişeceğini izlemek beni hep cezbetti. Tabi filmde gördüklerimizin yanında devamlı semboller de mevcut arka planda. Bunları tam anlamıyla yakalamak, çözmek zor tabi. Onun için internetteki çeşitli kaynaklardan bilgiler almak lazım. Benim de henüz vaktim olmadı pek fazla bakamadım onlara ama araştırdıkça bir kat daha artacak gibi hissediyorum filme olan beğenim.

8.5/10
 
  • Beğendim
Reactions: Maskeli Fedai

Dosi

Süper Mod.
Katılım
10 Mart 2015
Mesajlar
85,157
Reaksiyon puanı
107,776
Puanı
1,060

MEnes

Moderatör
Katılım
18 Ekim 2015
Mesajlar
17,270
Reaksiyon puanı
19,073
Puanı
860
Konum
İstanbul