Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Kaliteli bir dönem filmiydi. Bugünün gündemini meşgul eden konuların kökenine inen gerçek bir hikayenin ele alınması ve bu yolla bugünün kadınlarının cesaretlendirilmeye çalışılması değerli olmuş. Hikayenin üç farklı perspektiften ele alınması da çok mantıklı bir karar olmuş.
Jodie Comer çok iyiydi. Matt Damon çok iyiydi. Adam Driver kendisi için sıradan ama iyiydi. Ben Affleck ise tanınmayacak haldeydi ki filmin ortalarında fark ettim. Yönetmenlik, prodüksiyon tasarımı da çok başarılıydı. Yılın iyilerinden.
2 buçuk saat olmasına ve içinde pek fazla aksiyon barındırmamasına rağmen oldukça akıcı ve etkileyici bir filmdi. Aslında günümüzün kanayan yarası olan taciz konusunu ele alıyor ve eminim bu kadar yüksek bütçeye girmeden de aynı şekilde anlatılabilirmiş ama bir yandan da Ortaçağ döneminin havası (yaşaması değil ama izlemesi güzel) öyle bir etki katmış ki böylesi daha iyi olmuş dedirtiyor. Aynı olayın üç farklı perspektiften anlatılması ve bildiğimizi sandığımız bir şeyin aslında tam tersi çıkmasını, karakterlerin tavırlarının kendi bakış açılarında değişmesi gibi detayları izlemek keyifliydi. Senarist ekibinin yüksek bütçe ve prodüksiyona güvenip gerisini salmaması, böyle hassas bir konuya olabilecek en duyarlı şekilde yaklaşması takdiri hak ediyor.
Kadına olan tavrın Ortaçağ'da da günümüzden pek farklı olmamasını görmek üzücü ve sinir bozucuydu. Hele ki kadına mahkeme sırasında "tecavüz sonucunda kimse hamile kalmaz, hamile kalmak için zevk almak gerekir, siz zevk aldınız mı" sorusunun yöneltilmesi yobazlığın geldiği son noktaydı. Yine Jacques'ın kısmında kadının zevk alıyormuş gibi anlatılması ama durumun çok daha korkunç olması, Jean'ın düello işini karısını sevdiği için değil kendi onurunu kurtarmak için yapması, vahşi cezalar nedeniyle kadınların kendi başından geçen tecavüz olaylarına sessiz kalması gibi detayları izlemek insanın yüreğine hançer gibi saplanıyor.
Matt Damon, Adam Driver ve Ben Affleck de gayet iyiydi ama filmin asıl yıldızı kesinlikle Jodie Comer. Yakın zamanda Free Guy'da da kendisini izlemiştim (Killing Eve'i de merak ediyorum ama bir türlü başlamaya fırsat olmadı) ama burada adeta şahlanmış. Zaten elindeki rol de buna müsaitmiş ve bu fırsatı çok iyi kullanmış. Kadın oyuncu Oscar'ına aday olmazsa cidden yazık olur.
Filmi sıkılmadan izledim dedim ama yine de süresini hissettirmedi desem yalan olur. Tabii ki böyle bir hikayeyi olabildiğince detaylı şekilde anlatması normal ama sonlara doğru "biraz daha kısa olabilirmiş" dedirtiyor. Yine de ne olursa olsun karşımızda yılın en iyi filmlerinden biri var ve Oscar'da da adının geçmesini isterim. Maalesef ABD'de çok az hasılat ederek fena batmış (ülkemizde de çok az izlenmiş) en azından eleştirel olarak bunu telafi etmesi güzel olur.
The Last Duel, gerçek bir hikayeden uyarlanan film. Jean de Carrouges'in, Fransız asilzade olan Marguerite ile evlenmesini, Fransız Kralı'na karşı toprak yüzünden dava açmasını, sonrasında da Marguerite'e Jacques le Gris'in tecavüz ettiğini söylemesi üzerine olayların Carrouges ile Gris'in düellosuna dökülmesini konu alıyor. Gerçek hayatta da hikayesini bulabileceğimiz filmin senaryosunu Ben Affleck, Matt Damon ve Bryan Bagby yazıyor, Ridley Scott yönetmenliğini üstleniyor. Bu kez Ridley Scott, Gladiator'de olduğu gibi ilk çağa götürmüyor, bu kez orta çağa götürüyor.
Filmi bu kadar iyi yapan, filmin teknik kısmı. Film üç bölümden oluşuyor ve üç ana karakter gözünden tecavüz olayı anlatılıyor. Birinci bölümde kronolojik olaylar hızlı hızlı geçmeye başlıyor, her şey eksik kalıyor ama hikayenin anlatılmayan kısımları diğer karakterlerin gözünden, yani ikinci ve üçüncü bölümlerde anlatılıyor. Filmi üç bölümü ayırıp, olayları karakterlerin gözünden anlatılma kurgusu mantıklıydı. Film ağır gitmesine rağmen teknik olarak başarılıydı.
Oyunculara gelirsek, Matt Damon çok farklı tarzdaydı. Adam Driver, Star Wars'tan çıkma gibiydi, hele o uzun kostümüyle. Filmde Ben Affleck oynuyormuş ama tarzı o kadar farklıydı ki, onun olduğunu sonradan fark ettim. Jodie Comer'in oyunculuğunu ise genel olarak donuk buldum. Çok güzel bir kadın ama oyunculuğu filmde donuktu.
Tecavüz sahnesi hem Jacques'in, hem de Marguerite'in gözünden gösterildi. Tecavüz eden ve tecavüz edilenin kafa yapısı aktarıldı gibi bir şey oldu o sahnede, o iki sahne üzerinden detaylar çok iyiydi. Düello sahnesi de çok iyiydi ama son sahnesi biraz mide bulandırıcıydı. Ridley Scott o düello sahnesinde konuşturmuş ustalığını.
Dönem filmlerini genelde sıkıcı bulurum ama bu filmin tarzı gerçekten güzeldi. Üç karakterin gözünden part part olayların anlatılması, her ne kadar bazı kısımların birbirini tekrar etmesine neden olsa da yine de seyirlik açıdan oldukça kaliteliydi. Elbette full aksiyon bekleyenler için sıkıcı gelebilir ama filme 5 dakika odaklanınca bence akıp gidiyor…
Başroldeki Jodie Comer’in duru güzelliği cidden büyüleyici. Tam bir kraliçe Cersei havası vardı. Bu kadını ben oldukça ünlü birisi sanıyordum, gözüm bir yerden ısırıyordu ama nereden çıkaramamıştım. Meğer Doktor Foster’daki metres kızmış ve o dizi sayesinde ünlenmiş @Dosi
Eski çağlarda hamile kalabilmek için kadının zevk alması gerektiği ve bu yüzden tecsvüz nedeniyle kalınan hamileliklerin tecavüzden sayılmaması inancı ne yazık ki günümüzde de benzer kafada insanlar olduğu için hiç şaşırtmadı ve uzak gelmedi…
150 dakika nasıl geçti anlamadım. Düello sahnesine kadar pek hareketli sahnesi olmamasına rağmen akıp gitti. 3 başrolün gözünden gerçekleri izledik hoş bir tarz olmuş, bütünlüğü korumayı başarabilmişler buna rağmen.
Kafa karışıklığı olmadı film boyunca. Gerçek bir hikayeden uyarlandığını bilmeme rağmen ana konunun tecavüz ve kadına yapılan psikolojik şiddet olması ve düellonun bunun üzerine yapılıyor oluşu epey rahatsızlık verdi. Mahkeme üyelerinin, din adamlarının bir kadınla bu tür mahrem şeyleri onca kişinin arasında konuşması da hoş olmamış. Epey cüretkar ve etkileyici sahnelerdi. Tüm rahatsızlık verici unsurlara ve sahnelere rağmen izlemeye değer bir filmdi.
Filmi izlerken açıkçası süre herzaman ki gibi korkuttu beni, sonrasında düello talebine kadar izlerken hikayeyi bu kadar uzun süre nasıl yansıtacaklar diye düşünürken 2. kısım diğer perspektife geçti ve o kısımdan itibaren filme ayrı bir gözle baktım.
Bu tarz dönem filmlerini sevmeyen biri olarak güzel buldum ve oldukça akıcı geldi.
Film boyunca ben Ben Affleck'i tanımadım, o olduğunuda bazinga'nın yorumunu görünce anladım
Filmde bahsi geçen mevzular (mahkeme sahnesi) maalesef çok üzücü durumlar ve günümüzde de benzer düşüncenin hâlâ devam etmesi çok üzücü.
Kocanında aslında karısı için değilde kendi onuru için mücadele etmesi de ayrı bir acı. Onun anlatımında karısına destek çıkan bir koca imajı vardı ama aslı öyle değilmiş.
Son vurucu darbe çok iyi çekilmiş
Filmi dün gece @Araf ve @Sherlock'un önerisi üzerine izledim. Teşeküler bu arada
Film çok uzundu fakat kötü değildi. Part part olayları ele alması güzel fikirdi. Madem adelet konulu bir filmsin olayları her görüşten yansıtılmalı.Güzel taktik...İlk kısımlar çok yorucuydu. Hele Matt Damon aşiri yorucuydu. Bu adam her sene nasıl bu kadar filmde oynuyor şaşiriyorum.
Adam Driver (Şöfer Adem) ilkkez Marriege Story'de izledim galiba. Romantik-komedi de oynamaya müsait bir yüz hatları olmasına rağmen böylesi dramlarda da başarılı oldugunu kanıtladı. Bundan sonra bu adamın filmlerini izlerim. (bence aşıktı)
Asıl film 3.kısımda başlıyor. Jodie Comer rolü adeta kıyafet gibi giyiyor. İlk partlarda pek performans göremıyoruz ama kendisine sıra geldiğinde döktürmüştü. Caitriona Belf, Oscar için tek aday kadınımdı. Fakat şimdi ilk adayım Jodie Comer oldu. Filmlerin kendi içlerinde yaratmiş oldugu sıkıcılık düzeyini de ele aldiğimizda Jodie performansıyla öne çıkıyor.
Şunu da söyleyeyim genl olarak filmin savaş sahnelerini hiç beğenmedim. En son dere gecerek at üzerinde savaşan Kuruluş Osman ,Dİriliş Ertugrul'du Neyse son düello sahneleri güzeldi ama
Sıkıcılığı göz ardı etmek isterdim ama filmi kapatmaya sebebiyet verecek düzeydi. Oyuzden 8' ve üzerine çıkamıyorum. 7.5/10
Film başta biraz sıkıcı geliyor ama ilk saati atlatınca harika bir yöne gidiyor. Film biraz uzun sürüyor ama öyle güzel bir sinema dili kullanılmış ki sıkılmadan sonuna kadar götürüyor. Dönemin durumunu hiç güzelleme yapmadan olduğu gibi aktarması ayrı bir güzellik katmış.
Tarihi film sevenler mutlaka izlemeli. Ridley Scott'ta farkını ortaya koymuş. Kadro zaten sağlam. Adam Driver harici beni rahatsız eden kimse olmadı. Sahneler de harika çekilmiş. Sonu ters köşe olsa nasıl olurdu diye de düşünmeden edemedim.
Bu filme ayıp edildi, bu filme hak ettiği değer gösterilmedi, bu filme hak ettiği adaylıklar verilmedi. 2021 sinema sezonu ve eleştirmenleri adına kara bir lekedir yaşanan bu durum...
Ridley Scott bu yıl iki filmle birden karşımıza çıktı. Bu iki filmden daha çok öne çıkarılan ise House of Gucci oldu, fakat bana kalırsa asıl başarılı filmi The Last Duel. Yönetmenlik, senaryo, kurgu... Hemen her anlamda gerçekten çok iyi bir filmdi.
Bir insanın yaşadığı bir olayın hemen her insanın gözünden çok farklı gözükebileceğine dair nefis bir film olmuş. Aynı hikayeyi üç farklı perspektiften izleyiciye göstermek ve bunu kendini tekrar etmeyecek biçimde, izleyiciyi sıkmadan yapabilmek büyük bir hüner. Ridley Scott eski günlerinden enstantaneler sunmuş.
Oyunculuklar da çok başarılıydı. Özellikle Ben Affleck hiç alışık olmadığımız bir tarzda ve karakterle karşımıza çıkmış, çok başarılı bulduğum bir oyuncu değil ama burada gerçekten çok iyiydi. Jodie Comer, Matt Damon ve özellikle Adam Driver da son derece başarılılardı...
Yılın en iyi filmlerinden ve değeri en az görülen filmlerinden... Dönemine göre ele alınan konu.. Bu konuyu işlerkenki muazzam kurgu... Bu muazzam kurgunun içindeki müthiş teknik kalite ve harika müzikler... Ve tüm bunların içerisindeki harika mı harika Jodie Comer performansı... Müthiş de bir Scott yönetmenliği elbette... Ne filmdi be...
Filmin üç taraflı kurgusu ve dönemin işlenişi gerçekten çok başarılı. Tüm karakterler açısından olayları görmemiz ve bu olaylar silsilesinde insanların kadına bakış açısı üzerinden belki de günümüze bile gönderme yapılarak işlenen müthiş sansasyonel hikaye... Kadınlar tarihe her zaman yön vermişlerdir ve bu hikayede de yine tarihe yön veren kişi kadın oluyor... Etkileyici bir sinematik eser. Ve belki de şimdiye kadar izlediğim en çılgın düello sahnesi... Ne sahneydi be... Ama ne sahneydi...
Jodie Comer'ın harika seyirliği dışında Matt Damon da iyi oynamış ve Driver da keza büyük oynamış. Her filminde büyük oynamaya iyi alıştı bu adam da... Filmin neredeyse hiç adının anılmaması ise büyük bir fiyasko oldu 2021 adına ama bizim gönlümüzde yerini her daim koruyacak bu harika eser...
Hikayenin 3 ana kahramanın gözünden ayrı ayrı anlatıldığı kurgusuyla çok başarılı bir iş çıkarılmış ortaya. Özellikle kadının gözünden izlediğimiz son kısım çok etkileyici ve anlamlıydı.
8.5/10
Başarılı kurgusuyla ön plana çıkan bir filmdi. hikayeyi üç farklı gözden değil de normal bir şekilde izleseydik sıradan bir film olurdu ama böylesiyle yılın en başarılı filmlerinden biri olmuş. Sıkıcı bir şekilde başladı, sürükleyici bir şekilde ilerledi, tatmin edici bir şekilde bitti...
Adam Driver'ın bu kadar çok karşımıza çıkmasından sıkıldım ayrıca.
Bu site, içeriği kişiselleştirmek, deneyiminize uyarlamak ve kayıt olmanız durumunda giriş yapmanızı sağlamak için yasal düzenlemelere uygun çerezler (cookies) kullanır.
Bu siteyi kullanmaya devam ederek, çerez kullanımına izin veriyorsunuz.
