2021 The Hand Of God - Film Yorumları

Dosi

Konu Sahibi
Süper Mod.
Katılım
10 Mart 2015
Mesajlar
85,157
Reaksiyon puanı
107,776
Puanı
1,060



MV5BZmE4NzM4YmItOTRkYS00NTEyLThlNDItNzJjMTNlMTgwMzEyXkEyXkFqcGdeQXVyODA0MjgyNzM@._V1_FMjpg_UX1...jpg



The Hand of God


Tür:
Dram
Süre: 130 dakika

Yönetmen: Paolo Sorrentino
Senaryo: Paolo Sorrentino

Oyuncular:
Filippo Scotti
Toni Servillo
Teresa Saponangelo

IMDb Linki


Puanlar:
Rotten Tomatoes: 82%
Metacritic: 75/100

Filmin Fragmanı:



Filmle ilgili yorumlarınızı bu başlık altından yapabilirsiniz.


 
  • Beğendim
Reactions: Tolstoyevski

bazinga

Admin
Katılım
1 Şubat 2007
Mesajlar
93,001
Reaksiyon puanı
49,676
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Web Sitesi
izleryazar.com
Tam yorum: The Hand of God

Yönetmen hayatından izler taşıyan filmlerden bir diğeri. Sorrentino pek sevdiğim bir yönetmen sayılmaz, yine ortalamayı geçemeyen bir film yapmış. Fakat Maradona'nın Napoli'ye transfer döneminde Napoli'de geçen bir filmin çok ilgi çekici olduğunu kabul ediyorum. Yönetmenin hayatında Maradona'nın rolünün çok büyük oluşu da gerçekten ilginçmiş. Fakat tüm bunlar toplanınca film olmaya değer bir senaryo olduğuna beni pek ikna edemedi. Daha iyisi olabilirmiş...

6/10
 

serhatt

Moderatör
Katılım
10 Aralık 2014
Mesajlar
96,903
Reaksiyon puanı
62,477
Puanı
1,060
Filmi konusuna bakmadan direkt izlemeye başladım, ilk olarak teyze karakterinin üzerinden yürüyecek sandım fakat çok farklı bir konusu varmış. Gerçi farklı bir konusu varmış diyorum da ne izlediğimi bende bilmiyorum. Ne anlatılmak istenmişse çok dağınık ve kapalı bir şekilde anlatılmış, derinlik sıfır. Anladığım Fabie'nin hayatının ailesinin ölümünden öncesine ve sonrasına odaklanılıyor. Karakter, ailesini kaybettikten sonra dünyaya farklı bir perspektiften bakmaya başlıyor ve bu onu mutsuzluğa sürüklüyor, yine de hayallerinden vazgeçmeyip onların peşinden gidiyor.

3/10
 

Araf

Emekli
Katılım
25 Temmuz 2011
Mesajlar
38,599
Reaksiyon puanı
23,220
Puanı
1,060
Konum
Aydın
The Hand of God, Maradona'nın 1986 yılında Arjantin'in, çeyrek finalde İngiltere'ye eliyle gol attığı ve bunun içinde "Tanrı'nın Eli (The Hand of God)" tanımını yaptığı bir söz. Tabii film bunun üzerine kurulu değil, baş karakterin Maradona'dan ilham alması üzerine kurulu, filmin adı oradan geliyor. Yönetmen Paolo Sorrentino'nin kişisel hikayesi olan bir film, aynı zamanda yarı otobiyografik bir film. Bu tanımlamayla aklıma birden Federico Fellini geliyor ama onun otobiyografik özellikler taşıyan filmleri kadar karmaşık değildi bu film.

Baş karakter Fabietto Schisa üzerinden 1980'li yıllarındaki Napoli'ye gidiyoruz. Fabietto'nun platonik aşkına şahit oluyoruz, Maradona'nın gelme ihtimaline ve geldikten sonra yaşantısına şahit oluyoruz. Yalnızlığına, ailesiyle yaşadıklarına, travmalarına, yönetmen olma isteğinin doğuşuna, arkadaşlık kurmasına, hatta ilk cinsel deneyimine dahi şahit oluyoruz. Maradona'nın ilham olmasına, yönetmen olan Antonio Capuano'nun bir o kadar ilham olmasına şahit oluyoruz.

Paolo Sorrentino'nun hayatını kurtaran belki de Maradona idi, bu filmden de zaten bu çıkarımı yapmak mümkün. İlk bir saati ağır bir şekilde ilerleyen film, son bir saatiyle de Fabietto'nun hikayesiyle içine çekmeyi başarıyor. Doğrusu Fabietto karakterinin, yani aynı zamanda yönetmenin acılarına da şahit oluyoruz, ki baktığımızda baş karakter de yönetmenin dış görünüşüne benzer bir tarzı var. Gerçekten de yaşanmışçasına akıyor sahneler, gerçekçilik hakim. Napoli'ye, Maradona'ya, ailesine ve o gençliğinden kalan her şeye selam söylüyor bu filmle Paulo, belki de hayatının en anlamlı filmine imza atıyor yaşamışlıklarını anlatarak. 1980'li yıllardan kesitler sunarak ilerliyor ve bu şekilde de bitiyor.

Yönetmenin gerçekten de annesi ve babası, daha 16 yaşındayken karbonmonoksit zehirlenmesi geçirerek hayatını kaybediyor. Esas hayatı da aslında orada başlıyor. Muhtemelen o sahneyi çekerken çok zorlanmıştır, duygulanmıştır. Fabietto'nun tepkileri çok gerçekçiydi, özellikle de o hastane sahnesinde ve ağlamak isteyip ağlamadığı o sahnelerde.

Fabio karakterinde kendimi buldum aynı zamanda, özellikle son bir saatiyle. Hayata karşı yabancı olan bir çocuk, hayatının kaybını yaşayınca büyümeye başlar ve hedefleri de vardır, o da çocukluktan kurtulmaktır. Yönetmen, Maradona ve Capuano'dan aldığı ilhamların da etkisiyle belki de özellikle bu noktaya geldi.

Filmin o bir saati, aynı zamanda film yönetmeni olma isteği de uyandırıyor. Bir de orada dönen bir film var, o da ünlü İtalyan yönetmen Sergio Leone'nin 1984 yapımı filmi "Once Upon a Time in America" filmi. Belki de yönetmenin bir diğer ilham kaynağı da bu filmdi.

Sonra da izleyeceğim bir film olacak muhtemelen. Yönetmenin olmazsa olmazı da, gerçeklerden de beslenmeyi başarılı bir şekilde aktarıyor. Belki biraz odaklanmak gerekiyor karakterlere, özellikle de baş karaktere ama genel olarak odaklandığında, karakterin gerçekçiliğiyle kaybolup gidiyorsunuz. Paolo Sorrentino'nun hayatına kısa bir bakış, en önemlisi de gerçekçi bir bakış. Gerçek hayattan kesitler izliyormuş gibi bir film.

8/10
 

mesmeso

Moderatör
Katılım
27 Kasım 2016
Mesajlar
17,527
Reaksiyon puanı
9,533
Puanı
860
Yaş
24
Konum
Trabzon
Konusunda Maradona görünce hemen izlemek istedim. Sonradan filmin onun üzerine değil de Fabietto'nun teyzesi Patrizia'ya aşık olması üzerine kurulacağını düşündüm ama o da olmadı. Güzel bir İtalyan ailesi filmi olacak sanırım dedim onu da yapmadılar. Değişik bir hikaye izledik.

Bir yere kadar film İtalyan motifleri sayesinde kendini izletiyor ama bir süre sonra artık can sıkmaya başlıyor. Film bir türlü kendine bağlayamıyor. İnsanı etkileyecek bir olay örgüsü de olduğunu düşünmüyorum. Haliyle bu yüzden bir süre sonra filmden sıkıldım.

4/10
 

Sherlock

Süper Mod.
Katılım
7 Eylül 2016
Mesajlar
32,069
Reaksiyon puanı
47,672
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Bu filmi niye sevmediniz ya? :A

Sorrentino kendi geçmişini filmleştirmiş diyebiliriz herhalde bu film için, kendi geçmişinin daha doğrusu gençliğinin Maradona'nın Napoli'ye transfer olduğu ve harikalar yarattığı yıllarda oluyor olması büyük şans olmuş tabii. Filmin girişi, gelişmesi ve finalini kısacası bütününü gerçekten beğendiğimi söylemem gerek. Filmi beğenmeyenlerin en büyük gerekçesinin yanlış beklentilerle filmi izlemeye başlamaları olduğunu düşünüyorum, bu bir spor filmi veya Maradona'nın Napoli yıllarını anlatan bir film değil.

Onun dışında zaten dünyanın mimari ve görsellik açısından en güzel yerlerinden birinde geçiyor film, hemen her sahnesi çok güzel renklerden, görüntülerden oluşuyor. Bu bile başlı başına filmi izlemek için bir sebep bence.

Daha fazla uzatamıyorum çünkü filmi izleyeli baya bir oluyor, idare edeceksiniz artık. :A

Puan: 8/10
 
  • Beğendim
Reactions: bazinga