Yıllar sonra "acaba zamanında abarttım mı" korkusuyla yeniden izlediğim filmlerden oldu. İçeriğini büyük ölçüde unutmuştum.
Özgün bir film gerçekten. Bana da izlerken Kubrick'in "Eyes Wide Shut"ını hatırlattı. Ondan daha önce çekilmiş olması filmi daha değerli kılıyor. Kubrick belli ki bu filmi izledikten sonra "film öyle çekilmez böyle çekilir" diyerek Eyes Wide Shut'ı çekmiş.
Hollywood o yıllarda avukatlığı iyi gömmüş. Liar Liar ile bunu aynı gün izlemem güzel, ilginç bir kombo oluşturdu.
Kapitalist düzeni şeytanlıkla bağdaştırıyor film. Pek çok şeye aynı anda eleştiri getiriyor. Bunları en etkili yollarla yapıp yapmadığı ise tartışma konusu olabilir.
Havuzlu çatıdaki Manhattan manzarası filmin görsel açıdan en etkileyici sahnesiydi. İlk izleyişimden aklımda kalan detaylardandı, gerçekten güzel hazırlanmış. Fakat filmin asıl zirvesi elbette Al Pacino'nun tiradını izlediğimiz sahneler. "Love? Overrated." ve "Kibir en sevdiğim günahtır" replikleri güzel. Fakat tanrının güzel şeyleri kısıtlamasıyla ilgili olan kısım da çok çarpıcı...
Al Pacino'nun harika bir oyuncu olduğunun bir başka kanıtı olmuş bu film. Aynı yıl hem Donnie Brasco hem de burada döktürmüş. Onun yerine başka bir oyuncu olsa ortalama bir film olarak anılır ve bugün bu etkinlikte izlemezdik muhtemelen. Keanu Reeves'e filmde çok iş düşmemiş. Ben pek katkısını görmedim. Charlize Theron 90'larda çok güzelmiş gerçekten. Şeytana uyup saçlarını değiştirmese daha güzel olacaktı.
Filmin bir diğer çok iyisiydi.
Filmin süresi gereğinden biraz uzun. Bazı kısımlar daha kısa geçiştirilebilirmiş. Tempo zaman zaman çok düştü. Bir de bazı sahneler çok ciddiyetsiz çekilmiş. Özellikle Charlize Theron'lı kısımlardaki doğaüstülükler hoşuma gitmedi. Sonunu da aslında Al Pacino kurtarmış, sonu da daha iyi çekilebilirmiş. Yani yönetmenin bu işe göre zayıf kaçtığına katılıyorum. Kubrick, Fincher gibi işin ehli bir yönetmen yönetseymiş çok daha iyi olabilirmiş.
8.5/10