FK10 The Celebration / Şölen (1998) - Film Yorumları

bazinga

Konu Sahibi
Admin
Katılım
1 Şubat 2007
Mesajlar
93,001
Reaksiyon puanı
49,676
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Web Sitesi
izleryazar.com
1592241807712.png



The Celebration / Festen / Şölen


Tür:
Dram
Süre: 105 dakika

Yönetmen: Thomas Vinterberg
Senaryo: Thomas Vinterberg (screenplay), Mogens Rukov (screenplay), Thomas Vinterberg (idea)

Oyuncular:
Ulrich Thomsen
Henning Moritzen
Thomas Bo Larsen
Paprika Steen

IMDb Linki


Puanlar:
IMDb: 8.0/10
Rotten Tomatoes: 92%
Metacritic: 82/100

Filmin Fragmanı:



Filmle ilgili yorumlarınızı bu başlık altından yapabilirsiniz.


 

bazinga

Konu Sahibi
Admin
Katılım
1 Şubat 2007
Mesajlar
93,001
Reaksiyon puanı
49,676
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Web Sitesi
izleryazar.com
Kamerayla çekmek dururken hesap makinesiyle film çeken Thomas Vinterberg'i kınıyorum. :A

Filmin görüntü kalitesi berbattı. Ne yazık ki HD versiyonu yok dünyanın hiçbir yerinde. Bunun yanı sıra filmin görüntü yönetmenliğini de hiç beğenmedim. Meğer bu film Dogma 95 diye Danimarkalı 4 yönetmenin kendi aralarında uydurduğu bir akımın ilk filmiymiş. Akımın içindeki 4'lü arasında @Tolstoyevski'nin Lars von Trier'ı da varmış tabii ki. :) Kötü bir akımmış kendilerinin bile zamanla vazgeçmeleri isabet olmuş. Fakat çeşitli yönlerden Avrupa sinemasının devamını etkilemiş olmaları muhtemel...

Neyse filmin görselliğini bir kenara koyup içeriğine dönecek olursak... Filmden beklentim çok yüksekti. Çünkü Thomas Vinterberg dediğimiz adam The Hunt / Jagten ile 21. yüzyılın en iyi filmlerinden bir tanesine imza atmış bir adam. Bu da onun en ünlü filmlerinden biri... Hikayemiz de büyük bir ailenin büyük bir şölen sırasında eski sırlarının meydana dökülmesini konu alıyor...

Konu ilgi çekici dursa da Succession izlemiş bünyeler için buradaki gergin atmosfer çok etkileyici olamadı. Görsel can sıkıcılığın da ciddi katkısıyla hikayeye tam bağlanamadım. Hiçbir karakteri sevemedim. Kalabalığın tepkisizliğine sinir oldum.

Yarım puan fazlayı berbat bir görüntü kalitesinde izlediğim için filmin gösterim tarihine istinaden veriyorum.

5.5/10
 

Tolstoyevski

Emekli
Katılım
14 Temmuz 2014
Mesajlar
24,283
Reaksiyon puanı
39,933
Puanı
1,061
Yaş
27
Konum
Gökteki Yıldızlar ✨✨
Web Sitesi
www.ataturkungencligehitabesi.com
Kamerayla çekmek dururken hesap makinesiyle film çeken Thomas Vinterberg'i kınıyorum. :A

Filmin görüntü kalitesi berbattı. Ne yazık ki HD versiyonu yok dünyanın hiçbir yerinde. Bunun yanı sıra filmin görüntü yönetmenliğini de hiç beğenmedim. Meğer bu film Dogma 95 diye Danimarkalı 4 yönetmenin kendi aralarında uydurduğu bir akımın ilk filmiymiş. Akımın içindeki 4'lü arasında @Tolstoyevski'nin Lars von Trier'ı da varmış tabii ki. :) Kötü bir akımmış kendilerinin bile zamanla vazgeçmeleri isabet olmuş. Fakat çeşitli yönlerden Avrupa sinemasının devamını etkilemiş olmaları muhtemel...

Neyse filmin görselliğini bir kenara koyup içeriğine dönecek olursak... Filmden beklentim çok yüksekti. Çünkü Thomas Vinterberg dediğimiz adam The Hunt / Jagten ile 21. yüzyılın en iyi filmlerinden bir tanesine imza atmış bir adam. Bu da onun en ünlü filmlerinden biri... Hikayemiz de büyük bir ailenin büyük bir şölen sırasında eski sırlarının meydana dökülmesini konu alıyor...

Konu ilgi çekici dursa da Succession izlemiş bünyeler için buradaki gergin atmosfer çok etkileyici olamadı. Görsel can sıkıcılığın da ciddi katkısıyla hikayeye tam bağlanamadım. Hiçbir karakteri sevemedim. Kalabalığın tepkisizliğine sinir oldum.

Yarım puan fazlayı berbat bir görüntü kalitesinde izlediğim için filmin gösterim tarihine istinaden veriyorum.

5.5/10
Etkinlikte kesin izleyeceğim filmlerden biri belli oldu. :A O akımdan da LVT konusunda kısaca bahsetmiştim ve güzel bir akım aslında, özgün ve aykırı... :D
 
  • Güldürdün
Reactions: bazinga

Dosi

Süper Mod.
Katılım
10 Mart 2015
Mesajlar
85,157
Reaksiyon puanı
107,776
Puanı
1,060
Kamerayla çekmek dururken hesap makinesiyle film çeken Thomas Vinterberg'i kınıyorum. :A

Filmin görüntü kalitesi berbattı. Ne yazık ki HD versiyonu yok dünyanın hiçbir yerinde. Bunun yanı sıra filmin görüntü yönetmenliğini de hiç beğenmedim. Meğer bu film Dogma 95 diye Danimarkalı 4 yönetmenin kendi aralarında uydurduğu bir akımın ilk filmiymiş. Akımın içindeki 4'lü arasında @Tolstoyevski'nin Lars von Trier'ı da varmış tabii ki. :) Kötü bir akımmış kendilerinin bile zamanla vazgeçmeleri isabet olmuş. Fakat çeşitli yönlerden Avrupa sinemasının devamını etkilemiş olmaları muhtemel...

Neyse filmin görselliğini bir kenara koyup içeriğine dönecek olursak... Filmden beklentim çok yüksekti. Çünkü Thomas Vinterberg dediğimiz adam The Hunt / Jagten ile 21. yüzyılın en iyi filmlerinden bir tanesine imza atmış bir adam. Bu da onun en ünlü filmlerinden biri... Hikayemiz de büyük bir ailenin büyük bir şölen sırasında eski sırlarının meydana dökülmesini konu alıyor...

Konu ilgi çekici dursa da Succession izlemiş bünyeler için buradaki gergin atmosfer çok etkileyici olamadı. Görsel can sıkıcılığın da ciddi katkısıyla hikayeye tam bağlanamadım. Hiçbir karakteri sevemedim. Kalabalığın tepkisizliğine sinir oldum.

Yarım puan fazlayı berbat bir görüntü kalitesinde izlediğim için filmin gösterim tarihine istinaden veriyorum.

5.5/10
Yalnız o tepkisizlik tam buradaki kişileri yansıtan bir tepkisizlik. Filmi de cesur buldum. Şimdiki zamanda çekilseydi bu kadar beğenmeyebilirdim.
 
  • Beğendim
Reactions: bazinga

bazinga

Konu Sahibi
Admin
Katılım
1 Şubat 2007
Mesajlar
93,001
Reaksiyon puanı
49,676
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Web Sitesi
izleryazar.com
Etkinlikte kesin izleyeceğim filmlerden biri belli oldu. :A O akımdan da LVT konusunda kısaca bahsetmiştim ve güzel bir akım aslında, özgün ve aykırı... :D
Öyle bir akımın varlığından haberim yoktu, filmin bana en önemli katkısı o oldu. :D
 
  • Güldürdün
Reactions: Tolstoyevski

Tolstoyevski

Emekli
Katılım
14 Temmuz 2014
Mesajlar
24,283
Reaksiyon puanı
39,933
Puanı
1,061
Yaş
27
Konum
Gökteki Yıldızlar ✨✨
Web Sitesi
www.ataturkungencligehitabesi.com
Öyle bir akımın varlığından haberim yoktu, filmin bana en önemli katkısı o oldu. :D
Halbuki o konunun ilk mesajında o kadar belirtmiştim wiki linkini de ekleyip. :A O halde Lars filmlerinin çoğuna ters düşebilirsin ama beğenebilirsin de. :D


edit: O kadar da belirtmemişim aslında, sadece bir cümle ve link varmış, gören de tüm manifestoyu açıklamışım sanacak. :A
 
Son düzenleme:
  • Güldürdün
Reactions: bazinga

Sherlock

Süper Mod.
Katılım
7 Eylül 2016
Mesajlar
32,069
Reaksiyon puanı
47,672
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Thomas Vinterberg diyorsun, Jagten diyorsun, Succession diyorsun ama gel gör ki bunların tümünü filmin kötülüğüne dikkat çekmek için diyorsun. İşte bu durum beni kahretti. :A @bazinga
 
  • Güldürdün
Reactions: bazinga

Dosi

Süper Mod.
Katılım
10 Mart 2015
Mesajlar
85,157
Reaksiyon puanı
107,776
Puanı
1,060
Yorumumu yapayım.
Filmi çok beğendim. Hem konusu hem de işleyişi hoşuma gitti. Filmdeki bir çok detayıda cesurca buldum.
Misal evin küçük kızının siyahi sevgilisine verilen tepki ve özellikle o rasistik şarkı detayı cesur bulduğum kısım çünkü bu ülkelerde kolay kolay yabncı düşmanlığı olunduğunu kabul etmezler ama yabancı düşmanlığını tetikleyen şarkıları bile var. Filmde buna yer verilmesi hoşuma gitti. İsveç'te de ezelden beri bu durumu kabullenmeme var ve hatta sırf bu algıyı yok etme adına yıllar önce ilk kez 3 siyahi kadını Esc'ye yollamışlardı ve büyük bir yankı uyandırmıştı. Yanılmıyorsam 2000'li yılların başıydı.
Bir diğer kısım ise kötü bir baba var ve bunu öğrenmelerine rağmen evin küçük oğlu hariç sert tepki gösteren kimse olmadı. Küçük oğlanın kızı dedesinin kucağına oturunca kızını hemen çağırdı. O kısımları sevdim.
Bu olayları patlak vermeden öncede küçük oğlunu istememişti ama abisi kendisine yapılan istismarı anlatınca babasını savunanda o olmuştu. Üzücü fakat böyle durumlara göz yumulma gerçeğini iyi yansıtmışlar.

8/10
 

bazinga

Konu Sahibi
Admin
Katılım
1 Şubat 2007
Mesajlar
93,001
Reaksiyon puanı
49,676
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Web Sitesi
izleryazar.com
Halbuki o konunun ilk mesajında o kadar belirtmiştim wiki linkini de ekleyip. :A O halde Lars filmlerinin çoğuna ters düşebilirsin ama beğenebilirsin de. :D


edit: O kadar da belirtmemişim aslında, sadece bir cümle ve link varmış, gören de tüm manifestoyu açıklamışım sanacak. :A
O linke tıklasaymışım her şey çok farklı olabilirmiş ama tek cümle okuyup geçince bir etkisi olmamış. :A

Akıma uymayı kendi de bırakmış ki sonradan. :A Tabii hala etkisini taşıyor.

Benim akımla ilgili çoğu maddeyle sıkıntım yok aslında ve iyi uygulandığında iyi film de çıkması mümkün. Benim burada sorun yaşadığım madde kameranın hareketli olmak zorunda olmasıyla ilgiliydi. Sinema neticede görsel bir sanat, etkili görüntüyle anlatma sanatı. Bu filmdeki görüntüler hiç hoşuma gitmedi. Sürekli sallanan kamerayla, çok tuhaf açılarla çekilen filmleri sevemiyorum.
 
  • Beğendim
Reactions: Tolstoyevski

Sherlock

Süper Mod.
Katılım
7 Eylül 2016
Mesajlar
32,069
Reaksiyon puanı
47,672
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Berbat görüntü kalitesine rağmen kaliteli bir filmdi.

Filmin ilk 20 dakikasında filmin içerisine girmekte gerçekten zorlandım çünkü tam anlamıyla bir karmaşa, kaos hakimdi. Bunda benim de pek sevemediğim hareketli kamera açılarının da payı büyüktü. Ancak ailenin toplandığı ve Christian'ın kadehe vurup konuşmasını yapmaya başladığı andan itibaren film bambaşka bir hal aldı.

Haberlerde de sürekli taciz/tecavüz haberleri görüyoruz ve genellikle bu tip haberlere "tepkisiz" kalınıyor. Bana kalırsa film bunu çok güzel vurgulamış. Christian'ın her konuşması sonrası ailenin o sinir bozucu tepkisizliği, çok güzel yansıtılmış. Tabii en sonunda kız kardeşinin mektubunun okunmasının ardından, ailede de nihayet bir şeyler gerçekten değişti. Bunu filmin son sahnesinde, babasının yanına giden kızını yanına çağıran Karsten yoluyla anlayabiliyoruz zaten. Tabii netice itibariyle baba, kızının ölümüne sebep olmasına rağmen hak ettiği cezayı çekmemiş olacak. Bu da yine genellikle yaşanan bir durum, sorun zaten...

Bunun yanı sıra Gbatokai karakteri üzerinden ırkçılık eleştirisi de yapılmış tabii, o sahnede aileden gerçekten tiksindim ve sahneyi çok cesur buldum. Şimdilerde birçok film ait olduğu toplumun gerçeklerini inkar ederek, ırkçılık kendi toplumlarında hiç var olmamış bir olguymuş gibi davranıyor. O dönemde böyle bir sahne çekmek bence gerçek anlamda cesaret ister.

Zaten Dogma 95 akımının bir ürünü film. Deneysel bir film, bir deneme.

Thomas Vinterberg'ün Jagten filminde de topluma dair inanılmaz saptamalar mevcuttu, tabii o film gerçek anlamda bir başyapıt ancak yönetmen burada da anlatmak istediğini net bir şekilde anlatmayı başarıyor bence. Yalnız böyle bir yönetmenin filmi 2020 yılında bu görüntü kalitesiyle izlenmemeli ya, resmen filmin değerini düşüren bir unsur...

Puan: 8/10
 
  • Beğendim
  • Harika
Reactions: Dosi and bazinga