Milliyet Cadde yazarı Sina Koloğlu, artık yılan hikayesine dönüşen 'frekans sorunu'nu yazdı.[/B]
SİNA KOLOĞLU / MİLLİYET CADDE
Yılan hikayesi dedikleri bu olsa gerek. Özel televizyon kanalları halihazırda yayınlarını 'resmi belgeleri' olmadan yapıyor. Çünkü frekans ihalesi bugüne kadar sonuçlanmadı. 20 Nisan 1994'ten beri didinip duruyoruz.
RTÜK Yasası çıktıktan bir yıl sonra frekans tahsisinin yapılması öngörülüyordu. 1997'de ilk hamle yapıldı. Ama Başbakanlık'tan gelen bir yazıyla durduruldu. 2000'li yıllarda tekrar ihale süreci başlatıldı. 3 Mart 2001'de 6112 sayılı yasa çıktı. Kuruluşlardan yıllık kullanım bedeli alınmaya başlandı. Bu kez Danıştay ihaleyi durdurdu. 2005'te yasa değişikliği oldu. RTÜK üyelerini TBMM seçmeye başladı.
Yeni RTÜK Yasası'yla birlikte bir nevi kulp bulundu mevcut duruma: 'Geçici kullanım bedeli'. Bu konuda çıkarılan yönetmelik mahkeme kararıyla iptal oldu.
Frekans ihalesinde son durum; bir yıl kaldı
Üst Kurul'un en geç iki yıl içinde karar vermesi gerekiyordu yeni yasaya göre. Bunun bir yılı bitti. İhale düzenleyebilmek için gereken frekans planlaması bir kere daha yapıldı. O günden bugüne bir de teknolojik şartlar değişti.
Şimdi sayısal yayıncılığın şartları geçerli. Yayın olarak kodlama formatı ve karasal sayısal yayıncılık standardı belirlendi nihayet. Sırada önce sıralama ihalesi var. Yani yeni teknolojiye uyum sağlayacak ve yayın frekansı alma hakkını kazanacak kanallar belirlenecek. Ondan sonra da işin teknolojik kısmna geçilecek.
Ama sorun hem yayıncıların hem izleyicilerin bu yeni sisteme ayak uydurabilmesi. Yani analog yayından sayısala ülke olarak geçmek gerekecek. Paralel yayın süreci bu işe yarayacak ve iki yıl sürecek. Sıralama ihalesi yapıldıktan sonraki süreç.
Yani 1994'te başlayan frekans ihalesi, umarım 2016'da çözümlenmiş olacak![/SIZE][/COLOR][/FONT]
SİNA KOLOĞLU / MİLLİYET CADDE
Yılan hikayesi dedikleri bu olsa gerek. Özel televizyon kanalları halihazırda yayınlarını 'resmi belgeleri' olmadan yapıyor. Çünkü frekans ihalesi bugüne kadar sonuçlanmadı. 20 Nisan 1994'ten beri didinip duruyoruz.
RTÜK Yasası çıktıktan bir yıl sonra frekans tahsisinin yapılması öngörülüyordu. 1997'de ilk hamle yapıldı. Ama Başbakanlık'tan gelen bir yazıyla durduruldu. 2000'li yıllarda tekrar ihale süreci başlatıldı. 3 Mart 2001'de 6112 sayılı yasa çıktı. Kuruluşlardan yıllık kullanım bedeli alınmaya başlandı. Bu kez Danıştay ihaleyi durdurdu. 2005'te yasa değişikliği oldu. RTÜK üyelerini TBMM seçmeye başladı.
Yeni RTÜK Yasası'yla birlikte bir nevi kulp bulundu mevcut duruma: 'Geçici kullanım bedeli'. Bu konuda çıkarılan yönetmelik mahkeme kararıyla iptal oldu.
Frekans ihalesinde son durum; bir yıl kaldı
Üst Kurul'un en geç iki yıl içinde karar vermesi gerekiyordu yeni yasaya göre. Bunun bir yılı bitti. İhale düzenleyebilmek için gereken frekans planlaması bir kere daha yapıldı. O günden bugüne bir de teknolojik şartlar değişti.
Şimdi sayısal yayıncılığın şartları geçerli. Yayın olarak kodlama formatı ve karasal sayısal yayıncılık standardı belirlendi nihayet. Sırada önce sıralama ihalesi var. Yani yeni teknolojiye uyum sağlayacak ve yayın frekansı alma hakkını kazanacak kanallar belirlenecek. Ondan sonra da işin teknolojik kısmna geçilecek.
Ama sorun hem yayıncıların hem izleyicilerin bu yeni sisteme ayak uydurabilmesi. Yani analog yayından sayısala ülke olarak geçmek gerekecek. Paralel yayın süreci bu işe yarayacak ve iki yıl sürecek. Sıralama ihalesi yapıldıktan sonraki süreç.
Yani 1994'te başlayan frekans ihalesi, umarım 2016'da çözümlenmiş olacak![/SIZE][/COLOR][/FONT]