[h=2]ynı kadına aşık olan iki kardeşin öyküsünü anlatan “Kuzey Güney”, Kanal D’nin yeni yayın dönemindeki en iddialı dizisi. Dev oyuncu kadrosuyla dikkat çeken ve fragmanlarıyla merak uyandıran dizinin Üsküdar’daki setine çekimlerin ikinci gününde konuk oldum.
[/h]
ÖYKÜ KARAYEL: TEK OYUNLA GELEN ŞÖHRET
Öykü Karayel, geçen yıl Berkun Oya’nın yazdığı “Güzel Şeyler Bizim Tarafta” adlı tiyatro oyununda canlandırdığı türbanlı genç kız rolüyle dikkat çekti. Tavsiye üzerine Ay Yapım ekibi de oyunu izlemeye gidince, 21 yaşında hayatı değişti...
* Seni ilk kim izlemeye geldi dizi ekibinden?
- İlk senarist Ece Yörenç geldi. Bir sonraki oyuna da Kerem Çatay geldi. “Kuzey Güney” maceram böyle başladı.
* Tek bir oyundan en çok konuşulacak diziye... İnanılmaz bir yükseliş...
- Evet biraz şaşırtıcı...
* Şimdi seni kimse tanımıyor ama önümüzdeki haftadan itibaren şöhret olacaksın, nasıl bir duygu bu?
- Hiçbir fikrim yok, yaşayıp göreceğim. Benim ikizim var, tanıtımlar ilk yayınlandığında onu iki kez tebrik etmişler yolda, daha beni tanıyan çıkmadı.
* Dizinin ilk bölümünden sonra sokakta yürüyemeyecek hale geleceksin.
- Pek inanmak istemiyorum buna. Ben metrobüsle gidip geliyorum sete. Diziden sonra da metrobüs kullanmaya devam edeceğim. Başıma ne geliyorsa yaşayıp öğreneceğim. Şimdi bana şöhret olacakmışım gibi gelmiyor.
* Sete ilk geldiğin gün korktun mu, çekindin mi?
- İlk gün çok çekindim. Herkes “Tiyatroda iyi performans sergilemişsin, merakla bekliyoruz oyunculuğunu” deyince, “İşte şimdi mahvoldum” dedim. Tamam, tiyatroda iyi olduğumu ben de biliyordum ama şimdi benden çok daha büyük bir beklenti var. Elimden geldiği kadar karşılamaya çalışıyorum.
* Dizideki rolünü anlatsana biraz...
- Cemre’yi oynuyorum. Kuaför dükkanı olan annesiyle birlikte yaşıyor. Kuzey ve Güney’le aynı mahallenin çocuğu. Liseden sonra eğitimine devam etmemiş, bir kafede çalışıyor. Aynı zamanda Güney’in sevgilisi.
BADE İŞÇİL: KENAN'DAN SONRA KIVANÇ
* Bu sete de yürüyerek mi gidip geliyorsun Bade?
- Yok köprüyü geçirmiyorlar. Set saatleri uygun olsa, vapura atlayıp iskeleden buraya yürürüm ama daha çalışma saatlerini oturtmadık.
* Herkeste büyük bir beklenti var, “sezonun dizisi” deniyor. Stres yaratmıyor mu bu sizde?
- Yaratıyor tabii. Ben çok heyecanlıyım. Fragman dönüyor, haberler çıkıyor, yorumlar yapılıyor. Heyecanla, sanki seyirci gibi bekliyoruz.
* Sen hangi rolü oynuyorsun dizide?
- Güney’in okul arkadaşı Banu’yu oynuyorum. Zengin bir ailenin kızı.
* “Ezel”de Kenan İmirzalıoğlu, burada Kıvanç Tatlıtuğ. Türkiye’de bütün kadınların hayran olduğu erkeklerle iki sezon üst üste çalışmak nasıl duygu?
- Yandık zaten! Twitter’dan yorumlar başladı. “Kıvanç’la oynuyorsun, sakın yanına yaklaşma” falan diyorlar.
* Kadınlar fena kıskanıyor seni...
- Böyle beğenilen oyuncularla oynamak güzel. Ben tüm kadınların beden almış hali gibi görüyorum kendimi. Yanlarındayım, dokunabiliyorum onlara. Bütün kadınlar için yapıyorum bunu!
* Kadın oyuncular için zor değil mi böyle beğenilen erkeklerle oynamak?
- Kadın izleyici onların yanındaki kadın karakteri asla hazmedemiyor, en iyisini yapsa da hazmedemiyor. Kenan’la oynarken çok problem olmadı ama Kıvanç’la nasıl olacak bilmiyorum...
KIVANÇ TATLITUĞ: 13 KİLO VERDİM
* Bu vücuda sahip olmak için ne kadar çalıştın?
- Altı ay boyunca neredeyse gece gündüz çalıştım.
* Önceden de boks yapıyor muydun?
- Önceden boks yapmıyordum ama dövüş sanatlarıyla çocukluğumdan beri ilgiliydim. Full Contact yapardım mesela. Bu, dövüş sanatlarının hepsinin karışımı. Sokak dövüşü de diyebilirsin.
* Peki dizi için özel ders aldın mı?
- Dövüş sanatları ustası Ara Karanfil’le birlikte çalışıyorum. Aşağı yukarı 13 kilo verdim, üzerine kas aldım. Diyet programı uyguladım. Ara Karanfil’in çok büyük desteği oldu. Şu anda gördüğün noktadayım.
* Gayet iyi bir noktadasın...
- Önemli olan bu noktayı koruyabilmek.
* Spora ne kadar zaman ayırıyorsun?
- 16-17 gündür sette yoğun şekilde çalışıyorum. Dükkanı ben açıp ben kapatıyorum desem yalan olmaz. Fırsat bulduğum her anda da spor salonuna koşuyorum. Evimde de ağırlıklarım ve aletlerim var.
* Bu çalışılmış vücudu dizide göreceğiz değil mi?
Buğra: Tabii tabii, bir Spartacus olayıyla karşılaşacaksınız!
Kıvanç: Yok ya abartmayın. Bayağı bir kilo verdim sadece, o kadar.
BUĞRA GÜLSOY: VURAL BU DİZİ İÇİN ÖLDÜ
* Bu projede rol alman için mi “Fatmagül’ün Suçu Ne?” dizisinde öldürdüler seni?
- Evet, evet...
* Daha o zaman belliydi yani senin bu dizide oynayacağın?
- Zaten hikâyede de ölüyordu benim oynadığım Vural karakteri. Bu dizi de gündeme gelince isabet oldu.
* Ay Yapım’ın böyle kadrolu oyuncuları var artık değil mi?
- Doğru, kadrolu olduk burada. Aile şirketi gibi. Kıvanç “Aşk-ı Memnu”dan, ben “Fatmagül’ün Suçu Ne?”den, Bade “Ezel”den... Öykü de öyle olacak herhalde...
* Bu üç dizi de reyting rekorları kırdı. “Kuzey Güney”de de aynı başarı sağlanır mı?
- Aslında bu çok da stres yaratmıyor bizde. Çünkü o üç dizi Ay Yapım’ın işi, bu diziyi de Ay Yapım yapıyor. Senaryo Ece Yörenç ve Melek Gençoğlu’na ait. Onların nasıl bir matematiği olduğunu, Kerem Çatay’ın nasıl bir vizyonu olduğunu bilince, oyuncu olarak güvende hissediyorsun kendini. “Kuzey Güney” çekim kalitesi bakımından da farklı bir iş. Sinema filmi kameralarıyla çalışıyoruz. Her şeyiyle farklı bir iş olacak.
* Rolün nasıl peki?
- Güney, Kuzey’in tam zıttı bir karakter. Cemre’nin sevgilisi...
GERÇEK HAYATTA İKİSİ DE KUZEY
* Kardeşler arasında sevgi mi, nefret mi önde?
Buğra: Nefret, sevgi, bağlılık hepsi var. Benim, benden 13 ay büyük bir abim var. Kuzey’le Güney arasında da o kadar yaş var. Abimle ilişkimde kendimi Kuzey’e, onu da Güney’e benzetiyorum. O daha derleyen toplayan durumunda.
* Senin abilerinle ilişkinde kim Kuzey’di Kıvanç?
Kıvanç: Benim abilerimle aramda ciddi yaş farkı var. Ama abilerim de çok hızlıymış zamanında...
* Sizin ailede herkes Kuzey’miş yani...
Kıvanç: Evet, bizde Güney yokmuş...
[/h]
ÖYKÜ KARAYEL: TEK OYUNLA GELEN ŞÖHRET
Öykü Karayel, geçen yıl Berkun Oya’nın yazdığı “Güzel Şeyler Bizim Tarafta” adlı tiyatro oyununda canlandırdığı türbanlı genç kız rolüyle dikkat çekti. Tavsiye üzerine Ay Yapım ekibi de oyunu izlemeye gidince, 21 yaşında hayatı değişti...
* Seni ilk kim izlemeye geldi dizi ekibinden?
- İlk senarist Ece Yörenç geldi. Bir sonraki oyuna da Kerem Çatay geldi. “Kuzey Güney” maceram böyle başladı.
* Tek bir oyundan en çok konuşulacak diziye... İnanılmaz bir yükseliş...
- Evet biraz şaşırtıcı...
* Şimdi seni kimse tanımıyor ama önümüzdeki haftadan itibaren şöhret olacaksın, nasıl bir duygu bu?
- Hiçbir fikrim yok, yaşayıp göreceğim. Benim ikizim var, tanıtımlar ilk yayınlandığında onu iki kez tebrik etmişler yolda, daha beni tanıyan çıkmadı.
* Dizinin ilk bölümünden sonra sokakta yürüyemeyecek hale geleceksin.
- Pek inanmak istemiyorum buna. Ben metrobüsle gidip geliyorum sete. Diziden sonra da metrobüs kullanmaya devam edeceğim. Başıma ne geliyorsa yaşayıp öğreneceğim. Şimdi bana şöhret olacakmışım gibi gelmiyor.
* Sete ilk geldiğin gün korktun mu, çekindin mi?
- İlk gün çok çekindim. Herkes “Tiyatroda iyi performans sergilemişsin, merakla bekliyoruz oyunculuğunu” deyince, “İşte şimdi mahvoldum” dedim. Tamam, tiyatroda iyi olduğumu ben de biliyordum ama şimdi benden çok daha büyük bir beklenti var. Elimden geldiği kadar karşılamaya çalışıyorum.
* Dizideki rolünü anlatsana biraz...
- Cemre’yi oynuyorum. Kuaför dükkanı olan annesiyle birlikte yaşıyor. Kuzey ve Güney’le aynı mahallenin çocuğu. Liseden sonra eğitimine devam etmemiş, bir kafede çalışıyor. Aynı zamanda Güney’in sevgilisi.
BADE İŞÇİL: KENAN'DAN SONRA KIVANÇ
* Bu sete de yürüyerek mi gidip geliyorsun Bade?
- Yok köprüyü geçirmiyorlar. Set saatleri uygun olsa, vapura atlayıp iskeleden buraya yürürüm ama daha çalışma saatlerini oturtmadık.
* Herkeste büyük bir beklenti var, “sezonun dizisi” deniyor. Stres yaratmıyor mu bu sizde?
- Yaratıyor tabii. Ben çok heyecanlıyım. Fragman dönüyor, haberler çıkıyor, yorumlar yapılıyor. Heyecanla, sanki seyirci gibi bekliyoruz.
* Sen hangi rolü oynuyorsun dizide?
- Güney’in okul arkadaşı Banu’yu oynuyorum. Zengin bir ailenin kızı.
* “Ezel”de Kenan İmirzalıoğlu, burada Kıvanç Tatlıtuğ. Türkiye’de bütün kadınların hayran olduğu erkeklerle iki sezon üst üste çalışmak nasıl duygu?
- Yandık zaten! Twitter’dan yorumlar başladı. “Kıvanç’la oynuyorsun, sakın yanına yaklaşma” falan diyorlar.
* Kadınlar fena kıskanıyor seni...
- Böyle beğenilen oyuncularla oynamak güzel. Ben tüm kadınların beden almış hali gibi görüyorum kendimi. Yanlarındayım, dokunabiliyorum onlara. Bütün kadınlar için yapıyorum bunu!
* Kadın oyuncular için zor değil mi böyle beğenilen erkeklerle oynamak?
- Kadın izleyici onların yanındaki kadın karakteri asla hazmedemiyor, en iyisini yapsa da hazmedemiyor. Kenan’la oynarken çok problem olmadı ama Kıvanç’la nasıl olacak bilmiyorum...
KIVANÇ TATLITUĞ: 13 KİLO VERDİM
* Bu vücuda sahip olmak için ne kadar çalıştın?
- Altı ay boyunca neredeyse gece gündüz çalıştım.
* Önceden de boks yapıyor muydun?
- Önceden boks yapmıyordum ama dövüş sanatlarıyla çocukluğumdan beri ilgiliydim. Full Contact yapardım mesela. Bu, dövüş sanatlarının hepsinin karışımı. Sokak dövüşü de diyebilirsin.
* Peki dizi için özel ders aldın mı?
- Dövüş sanatları ustası Ara Karanfil’le birlikte çalışıyorum. Aşağı yukarı 13 kilo verdim, üzerine kas aldım. Diyet programı uyguladım. Ara Karanfil’in çok büyük desteği oldu. Şu anda gördüğün noktadayım.
* Gayet iyi bir noktadasın...
- Önemli olan bu noktayı koruyabilmek.
* Spora ne kadar zaman ayırıyorsun?
- 16-17 gündür sette yoğun şekilde çalışıyorum. Dükkanı ben açıp ben kapatıyorum desem yalan olmaz. Fırsat bulduğum her anda da spor salonuna koşuyorum. Evimde de ağırlıklarım ve aletlerim var.
* Bu çalışılmış vücudu dizide göreceğiz değil mi?
Buğra: Tabii tabii, bir Spartacus olayıyla karşılaşacaksınız!
Kıvanç: Yok ya abartmayın. Bayağı bir kilo verdim sadece, o kadar.
BUĞRA GÜLSOY: VURAL BU DİZİ İÇİN ÖLDÜ
* Bu projede rol alman için mi “Fatmagül’ün Suçu Ne?” dizisinde öldürdüler seni?
- Evet, evet...
* Daha o zaman belliydi yani senin bu dizide oynayacağın?
- Zaten hikâyede de ölüyordu benim oynadığım Vural karakteri. Bu dizi de gündeme gelince isabet oldu.
* Ay Yapım’ın böyle kadrolu oyuncuları var artık değil mi?
- Doğru, kadrolu olduk burada. Aile şirketi gibi. Kıvanç “Aşk-ı Memnu”dan, ben “Fatmagül’ün Suçu Ne?”den, Bade “Ezel”den... Öykü de öyle olacak herhalde...
* Bu üç dizi de reyting rekorları kırdı. “Kuzey Güney”de de aynı başarı sağlanır mı?
- Aslında bu çok da stres yaratmıyor bizde. Çünkü o üç dizi Ay Yapım’ın işi, bu diziyi de Ay Yapım yapıyor. Senaryo Ece Yörenç ve Melek Gençoğlu’na ait. Onların nasıl bir matematiği olduğunu, Kerem Çatay’ın nasıl bir vizyonu olduğunu bilince, oyuncu olarak güvende hissediyorsun kendini. “Kuzey Güney” çekim kalitesi bakımından da farklı bir iş. Sinema filmi kameralarıyla çalışıyoruz. Her şeyiyle farklı bir iş olacak.
* Rolün nasıl peki?
- Güney, Kuzey’in tam zıttı bir karakter. Cemre’nin sevgilisi...
GERÇEK HAYATTA İKİSİ DE KUZEY
* Kardeşler arasında sevgi mi, nefret mi önde?
Buğra: Nefret, sevgi, bağlılık hepsi var. Benim, benden 13 ay büyük bir abim var. Kuzey’le Güney arasında da o kadar yaş var. Abimle ilişkimde kendimi Kuzey’e, onu da Güney’e benzetiyorum. O daha derleyen toplayan durumunda.
* Senin abilerinle ilişkinde kim Kuzey’di Kıvanç?
Kıvanç: Benim abilerimle aramda ciddi yaş farkı var. Ama abilerim de çok hızlıymış zamanında...
* Sizin ailede herkes Kuzey’miş yani...
Kıvanç: Evet, bizde Güney yokmuş...