- Katılım
- 14 Temmuz 2014
- Mesajlar
- 23,938
- Reaksiyon puanı
- 41,082
- Puanı
- 1,060
- Yaş
- 28
- Konum
- Gökteki Yıldızlar ✨✨
- Web Sitesi
- www.ataturkungencligehitabesi.com
1 Mart 1958 günü, fırtına daha çok şiddetlenmeden o günün son seferini yapmak üzere iskeleden erken ayrılan Üsküdar Vapuru bir daha geri dönemedi.
1 Mart 1958 Cumartesi günü, Üsküdar isimli vapur, İzmit - Gölcük arasında günün son seferini hava daha fazla bozmadan bir an önce tamamlamak üzere hareket vaktinden önce iskeleden ayrılmıştı.
Yolcularının çoğu Cumartesi günü yarım gün öğrenim gören İzmit Lisesi ve İzmit Sanat Okulu talebelerinden oluşan Üsküdar Vapuru'nun kaptan köşkü, öğlen vakti açıldıkları denizin ortasında şiddetli fırtınanın da etkisiyle kaptanla birlikte denize uçtu.
O tarihlerde, Cumartesi günleri okullarda yarım günlük eğitim yapılmaktadır. Bu nedenle, her zaman olduğu gibi, okulları bitip evlerine gitmeyi düşleyen öğrenciler, yöredeki birliklerde askerlik yapan askerler ve diğer bir kısım yolcu: İzmit iskelesindeki, Üsküdar vapurunu doldururlar. Ancak: yolcu kapasitesi 344 olmasına rağmen, vapura: 400’den fazla yolcu alınmış ve ayrıca 12 mürettebat bulunmaktadır. Hatta: havanın parçalı bulutlu olması nedeniyle, daha fazla yolcu alınması engellenmiş ve vapura yetişemeyen öğrenciler, vapura binen ve bir anlamda ölüme giden arkadaşlarına, sitem ile bakarlar.
Saat: 12.27 olduğunda: bölgedeki fırtına şiddetlenir ve şiddetli rüzgar: iskelede bağlı gemiyi hızla iskeleye çarptırmaya ve bağlantıyı sağlayan halatlarını zorlamaya başlar. Bunun üzerine: Üsküdar vapurunun, 52 yaşındaki tecrübeli kaptanı; içi yolcu dolu olan geminin, iskelede bulunmasının daha tehlikeli olacağını ve denize açılması gerektiğini düşünerek, “hareket etmemesi yönündeki uyarılara aldırmadan”, tarifeli hareket saatinden, yanlızca 3 dakika önce, yani saat: 12.27’de denize açılır.
Derince açıklarına, SEKA Tesislerinin tam karşısına gelindiğinde: yani saat 12.35 civarında: rüzgar hızını iyice arttırmış ve dalgalar, şiddetle gemiye çarpmaktadır. Kaptan: geminin yönünü kıyıya çevirmek ve en yakın kıyıya ulaşmak için hamle yapar. Ancak, bu sırada, geminin ahşap olan kaptan köştü; dev dalgalar ve rüzgarın da etkisiyle yerinden kopar ve denize uçar. Bu sırada: kaptan köşkü: Mehmet kaptan ve yardımcısı Mustafa Deniz ile birlikte, yerinden kopar ve denize uçar.
Kontrolsüz kalan gemi sola yatarak battı ve çoğu öğrenci yüzlerce kişi hayatını kaybetti. Resmi kaynaklar 270 ölü açıklasa da hiç bulunamayan onlarca kişi olduğu ve gerçek sayının 400-500 dolaylarında olduğu iddia edilir. Kazadan kurtulabilen kişi sayısı ise yalnızca 40 kişiydi.
Vapur battıktan hemen sonra, kaza haberi, Gölcük Donanma Komutanlığına ulaşır ve bölgeye, hemen 17 tane kurtarma teknesi ve bir denizaltı gönderilir. Ancak, kurtarma heyeti bölgeye ulaştığında, deniz üzerinde görülen, yanlızca yüzlerce yolcunun cesedidir. Hatta: 20 metrekarelik bir alanda, yüzlerce ceset bulunduğu anlatılır. Sivil teknelerin de katılımı ile yapılan kurtarma çalışmalarında, yanlızca 39 yolcu kurtarılır. Yolcuların kalan kısmı, ölmüştür.
Böylece: Gölcük ve çevresinden, yaşları 12 ile 20 arasında değişen: lise öğrencilerinin, tamamına yakını, bu faciada hayatını kaybederler. Havanın ve deniz suyunun çok soğuk olması da, hayatını kaybedenlerin büyük kısmının boğulma ile birlikte donarak ölmesine neden olmuştur.
Geminin kaptanı hakkında: “ fırtına sırasında, hareket etmemesi yönündeki uyarılara “ aldırış etmediği yönünde söylentiler ortaya atılmış ve kazanın insan hatasından kaynaklandığı öne sürülmüştür.
Kaynak: tarihinizde.com, star.com
1 Mart 1958 Cumartesi günü, Üsküdar isimli vapur, İzmit - Gölcük arasında günün son seferini hava daha fazla bozmadan bir an önce tamamlamak üzere hareket vaktinden önce iskeleden ayrılmıştı.
Yolcularının çoğu Cumartesi günü yarım gün öğrenim gören İzmit Lisesi ve İzmit Sanat Okulu talebelerinden oluşan Üsküdar Vapuru'nun kaptan köşkü, öğlen vakti açıldıkları denizin ortasında şiddetli fırtınanın da etkisiyle kaptanla birlikte denize uçtu.
O tarihlerde, Cumartesi günleri okullarda yarım günlük eğitim yapılmaktadır. Bu nedenle, her zaman olduğu gibi, okulları bitip evlerine gitmeyi düşleyen öğrenciler, yöredeki birliklerde askerlik yapan askerler ve diğer bir kısım yolcu: İzmit iskelesindeki, Üsküdar vapurunu doldururlar. Ancak: yolcu kapasitesi 344 olmasına rağmen, vapura: 400’den fazla yolcu alınmış ve ayrıca 12 mürettebat bulunmaktadır. Hatta: havanın parçalı bulutlu olması nedeniyle, daha fazla yolcu alınması engellenmiş ve vapura yetişemeyen öğrenciler, vapura binen ve bir anlamda ölüme giden arkadaşlarına, sitem ile bakarlar.
Saat: 12.27 olduğunda: bölgedeki fırtına şiddetlenir ve şiddetli rüzgar: iskelede bağlı gemiyi hızla iskeleye çarptırmaya ve bağlantıyı sağlayan halatlarını zorlamaya başlar. Bunun üzerine: Üsküdar vapurunun, 52 yaşındaki tecrübeli kaptanı; içi yolcu dolu olan geminin, iskelede bulunmasının daha tehlikeli olacağını ve denize açılması gerektiğini düşünerek, “hareket etmemesi yönündeki uyarılara aldırmadan”, tarifeli hareket saatinden, yanlızca 3 dakika önce, yani saat: 12.27’de denize açılır.
Derince açıklarına, SEKA Tesislerinin tam karşısına gelindiğinde: yani saat 12.35 civarında: rüzgar hızını iyice arttırmış ve dalgalar, şiddetle gemiye çarpmaktadır. Kaptan: geminin yönünü kıyıya çevirmek ve en yakın kıyıya ulaşmak için hamle yapar. Ancak, bu sırada, geminin ahşap olan kaptan köştü; dev dalgalar ve rüzgarın da etkisiyle yerinden kopar ve denize uçar. Bu sırada: kaptan köşkü: Mehmet kaptan ve yardımcısı Mustafa Deniz ile birlikte, yerinden kopar ve denize uçar.
Kontrolsüz kalan gemi sola yatarak battı ve çoğu öğrenci yüzlerce kişi hayatını kaybetti. Resmi kaynaklar 270 ölü açıklasa da hiç bulunamayan onlarca kişi olduğu ve gerçek sayının 400-500 dolaylarında olduğu iddia edilir. Kazadan kurtulabilen kişi sayısı ise yalnızca 40 kişiydi.
Vapur battıktan hemen sonra, kaza haberi, Gölcük Donanma Komutanlığına ulaşır ve bölgeye, hemen 17 tane kurtarma teknesi ve bir denizaltı gönderilir. Ancak, kurtarma heyeti bölgeye ulaştığında, deniz üzerinde görülen, yanlızca yüzlerce yolcunun cesedidir. Hatta: 20 metrekarelik bir alanda, yüzlerce ceset bulunduğu anlatılır. Sivil teknelerin de katılımı ile yapılan kurtarma çalışmalarında, yanlızca 39 yolcu kurtarılır. Yolcuların kalan kısmı, ölmüştür.
Böylece: Gölcük ve çevresinden, yaşları 12 ile 20 arasında değişen: lise öğrencilerinin, tamamına yakını, bu faciada hayatını kaybederler. Havanın ve deniz suyunun çok soğuk olması da, hayatını kaybedenlerin büyük kısmının boğulma ile birlikte donarak ölmesine neden olmuştur.
Geminin kaptanı hakkında: “ fırtına sırasında, hareket etmemesi yönündeki uyarılara “ aldırış etmediği yönünde söylentiler ortaya atılmış ve kazanın insan hatasından kaynaklandığı öne sürülmüştür.
Kaynak: tarihinizde.com, star.com