Part 1'i okumayanlar için: https://fav10.net/ff-senaryo-etkinlikleri/suriye-de-bir-turk-part-1-a-193090.html
[h=2]Suriye'de Bir Türk - Part 2[/h]
Aradan 5-6 saat geçmiştir. Sabah olmuştur. Cengiz kendisini esir kampında bulur. Burada çok sayıda esir Türk ve Suriye vatandaşı vardır. Cengiz’i esir kampına getiren Esat’ın askeri Cengiz’in yanına gelir ve konuşmaya başlarlar.
Esat’ın Askeri: Bak ne kadar çok dostun var burada. Hepsi de esirler.
Cengiz: Alay etmeye mi geldin benle pis herif.
Esat’ın Askeri: Elbette hayır. Bak Türk, sana bir teklifim var. Gel bizimle çalışmaya başla. Annen, baban, hiç kimsen yok artık hayatında. Burada en fazla 2-3 hafta dayanırsın, her gün kurtlu çorbalar içip, kurtlu makarnalar yiyeceksin.
Cengiz: Ne iş yapacağım peki ?
Esat’ın Askeri: Aradan biraz zaman geçsin, öğreneceksin.
Cengiz: Bu arada ismin nedir ? Sana ne diye sesleneyim. Aslında sana pis herif diye seslensem çok iyi olur.
Esat'ın Askeri: Adım Haşim'dir.
Cengiz'in aklında gizli planlar oluşmaya başlamıştı. Acaba ne işinde çalışmaya başlayacaktı ? Zor bir işdir ki aradan zaman geçmesini beklememi söyledi. Kolay iş olsa hemen verirdi, zorlaya zorlaya diye düşünmeye başladı.
Cengiz ile konuşan Haşim, komutanı Şükrü'nün yanına gider.
Şükrü: Buyur ?
Haşim: Komutanım konuştum yeni getirdiğimiz Türk ile. Teklifimizi kabul edecek gibi konuştu.
Şükrü: Bu iş çok önemli bir iş. Türkiye'yi mutsuz ve huzursuz yapmamız için bu işi mutlaka kabul etmesi gerek. Aksi takdir de işler çok karışır çok.
Aradan 3 gün geçmişti. Cengiz'in aklı hala karışıktı. Bir yandan kaybettiği annesi, abisi bir yanda ise teklifi düşünüyordu. Esat'ın askerleri ise kaçmaya çalışan ve bağıran Suriyelileri ve Türkleri öldürüyordu. Bu resmen bir katliamdı. Cengiz bu katliamı gördükçe içi sızlıyordu.
Haşim yine Cengiz ile konuşmaya gelmişti.
Cengiz: Neymiş teklifin, görelim bakalım ?
Haşim: Sana bir çanta vereceğiz, bu çantayı Hatay Reyhanlı'ya götüreceksin.
Cengiz: Ne olacakmış o çantanın içerisinde. Ben bilmediğim çantayı götürmem.
Haşim: İçinde yüklü miktarda para var. Bu parayı vereceğimiz adrese götüreceksin.
Cengiz: Peki sizden biri neden gitmiyor ? Bizim köye istediğiniz gibi giriyordunuz.
Haşim: Bizim askerlerimiz şüphe çeker. Sınırdan geçişteki kontrollerde bizi geçirmiyorlar ayrıca. Sizin köye dolaylı yollardan geliyoruz.
Cengiz (içinden): Kaçmam ve intikamımı almam için bir fırsat doğdu.
Haşim: Tamam, kabul ediyorum. Size güvencim tam (!)
Haşim: Sakın kaçmaya çalışma, Türkiye'nin içinde çalışan ajanlarımızdan birisi seni takip edecek.
Cengiz: Peki ona neden vermiyorsunuz ?
Haşim: O yüksek mertebede birisi.
Cahil olduğu için Cengiz'i kullanmayı başaran Esat'ın planı ise Türkiye'yi kana bulamaktı. Çantanın içinde kuvvetli bomba vardı. Reyhanlı'da bir patlama yaşatıp, birçok masum insanı katletmeyi planlıyordu. Hem de bunu Cengiz'e yani bir Türk kimlikli birisine yaptırıp, ülkeyi iç savaşa sürüklemek istiyordu.
Aradan 1 gün geçmişti.
Cengiz'in elbiseleri filan yenilenmişti. Halkın içinde yaşayan bir insan görünümünü kazanmıştı.
Haşim, 2 arkadaşıyla birlikte Cengiz'i alıp Türkiye'ye doğru arabayla gitmeye başladılar.
Aradan 2 saat geçti ve sınıra yakın yere varmayı başardılar.
Haşim: Buradan az ileriye doğru yürü. Sınırda kontrollerden geç. Kontrollerde bizim ajanımız var. O seni araştırmadan geçirecek.
Cengiz: Tamam.
Cengiz (içinden): Kesin bir alçaklık var bu işte. Kontrollerde adamları varsa çantanın içinde bir şey var. Neyse olayları kendiliğine bırakayım.
Cengiz yürümeye başlar ve sınır kapısına gelir. Kontrollerden geçmeye başlar. Cengiz, Haşim'in ajanı olan adamla konuşmaya başlar. Haşim'in ajanı Bedir'dir.
Bedir: Çantanı ver, 5 dakika kenara geç. Kontrolden sonra çantayı geri vereceğim. Gerekli belgeleri de alayım.
Cengiz: Buyur abey, temam, beklirem.
Cengiz çantasını alır ve kontrolden geçip gider.
Cengiz sınır kontrolünden geçtikten sonra direk polise doğru koşmaya başlar. Polise ulaşır.
Cengiz: Türkiye'yi kana bulayacaklar, elimdeki çantayla.
Komiser Salih: Sakin ol biraz ne kanı, ne çantası.
Cengiz komiser ile konuşmaya devam ederken bir bomba patlar ve Reyhanlı alt üst olur.
Bomba sesi ile birlikte Cengiz bayılır.
Ambulans, itfaiye ve polis hemen bombanın patladığı yere gider.
Komiser Salih: Sakin olun, herkes uzaklaşsın. Evlerinize gidin, 2. bir bomba olabilir.
Kendine gelen Salih ise hemen karakoldan kaçmaya çalışır. Bombayı kendisinin patlatacağını düşünen Salih karakoldan uzaklaşır.
1 gün sonra...
Tüm ülke gündeminin konusu Hatay Reyhanlı'daki Suriye'nin yapmış olduğu saldırı olur. Polis Cengiz'i kamera görüntülerinden bulur. Bütün olay Cengiz'in üzerine kalmıştır.
Polis Cengiz'i bulur ve Cengiz'i hapishaneye atar.
Cengiz hapishaneden kurtulup verdiği sözü yapabilecek mi ?
Olayın failleri bulunacak mı ?
Devamı Part 3'te olacak. Part 3 ilerleyen günlerde sizlerle!
[h=2]Suriye'de Bir Türk - Part 2[/h]
Aradan 5-6 saat geçmiştir. Sabah olmuştur. Cengiz kendisini esir kampında bulur. Burada çok sayıda esir Türk ve Suriye vatandaşı vardır. Cengiz’i esir kampına getiren Esat’ın askeri Cengiz’in yanına gelir ve konuşmaya başlarlar.
Esat’ın Askeri: Bak ne kadar çok dostun var burada. Hepsi de esirler.
Cengiz: Alay etmeye mi geldin benle pis herif.
Esat’ın Askeri: Elbette hayır. Bak Türk, sana bir teklifim var. Gel bizimle çalışmaya başla. Annen, baban, hiç kimsen yok artık hayatında. Burada en fazla 2-3 hafta dayanırsın, her gün kurtlu çorbalar içip, kurtlu makarnalar yiyeceksin.
Cengiz: Ne iş yapacağım peki ?
Esat’ın Askeri: Aradan biraz zaman geçsin, öğreneceksin.
Cengiz: Bu arada ismin nedir ? Sana ne diye sesleneyim. Aslında sana pis herif diye seslensem çok iyi olur.
Esat'ın Askeri: Adım Haşim'dir.
Cengiz'in aklında gizli planlar oluşmaya başlamıştı. Acaba ne işinde çalışmaya başlayacaktı ? Zor bir işdir ki aradan zaman geçmesini beklememi söyledi. Kolay iş olsa hemen verirdi, zorlaya zorlaya diye düşünmeye başladı.
Cengiz ile konuşan Haşim, komutanı Şükrü'nün yanına gider.
Şükrü: Buyur ?
Haşim: Komutanım konuştum yeni getirdiğimiz Türk ile. Teklifimizi kabul edecek gibi konuştu.
Şükrü: Bu iş çok önemli bir iş. Türkiye'yi mutsuz ve huzursuz yapmamız için bu işi mutlaka kabul etmesi gerek. Aksi takdir de işler çok karışır çok.
Aradan 3 gün geçmişti. Cengiz'in aklı hala karışıktı. Bir yandan kaybettiği annesi, abisi bir yanda ise teklifi düşünüyordu. Esat'ın askerleri ise kaçmaya çalışan ve bağıran Suriyelileri ve Türkleri öldürüyordu. Bu resmen bir katliamdı. Cengiz bu katliamı gördükçe içi sızlıyordu.
Haşim yine Cengiz ile konuşmaya gelmişti.
Cengiz: Neymiş teklifin, görelim bakalım ?
Haşim: Sana bir çanta vereceğiz, bu çantayı Hatay Reyhanlı'ya götüreceksin.
Cengiz: Ne olacakmış o çantanın içerisinde. Ben bilmediğim çantayı götürmem.
Haşim: İçinde yüklü miktarda para var. Bu parayı vereceğimiz adrese götüreceksin.
Cengiz: Peki sizden biri neden gitmiyor ? Bizim köye istediğiniz gibi giriyordunuz.
Haşim: Bizim askerlerimiz şüphe çeker. Sınırdan geçişteki kontrollerde bizi geçirmiyorlar ayrıca. Sizin köye dolaylı yollardan geliyoruz.
Cengiz (içinden): Kaçmam ve intikamımı almam için bir fırsat doğdu.
Haşim: Tamam, kabul ediyorum. Size güvencim tam (!)
Haşim: Sakın kaçmaya çalışma, Türkiye'nin içinde çalışan ajanlarımızdan birisi seni takip edecek.
Cengiz: Peki ona neden vermiyorsunuz ?
Haşim: O yüksek mertebede birisi.
Cahil olduğu için Cengiz'i kullanmayı başaran Esat'ın planı ise Türkiye'yi kana bulamaktı. Çantanın içinde kuvvetli bomba vardı. Reyhanlı'da bir patlama yaşatıp, birçok masum insanı katletmeyi planlıyordu. Hem de bunu Cengiz'e yani bir Türk kimlikli birisine yaptırıp, ülkeyi iç savaşa sürüklemek istiyordu.
Aradan 1 gün geçmişti.
Cengiz'in elbiseleri filan yenilenmişti. Halkın içinde yaşayan bir insan görünümünü kazanmıştı.
Haşim, 2 arkadaşıyla birlikte Cengiz'i alıp Türkiye'ye doğru arabayla gitmeye başladılar.
Aradan 2 saat geçti ve sınıra yakın yere varmayı başardılar.
Haşim: Buradan az ileriye doğru yürü. Sınırda kontrollerden geç. Kontrollerde bizim ajanımız var. O seni araştırmadan geçirecek.
Cengiz: Tamam.
Cengiz (içinden): Kesin bir alçaklık var bu işte. Kontrollerde adamları varsa çantanın içinde bir şey var. Neyse olayları kendiliğine bırakayım.
Cengiz yürümeye başlar ve sınır kapısına gelir. Kontrollerden geçmeye başlar. Cengiz, Haşim'in ajanı olan adamla konuşmaya başlar. Haşim'in ajanı Bedir'dir.
Bedir: Çantanı ver, 5 dakika kenara geç. Kontrolden sonra çantayı geri vereceğim. Gerekli belgeleri de alayım.
Cengiz: Buyur abey, temam, beklirem.
Cengiz çantasını alır ve kontrolden geçip gider.
Cengiz sınır kontrolünden geçtikten sonra direk polise doğru koşmaya başlar. Polise ulaşır.
Cengiz: Türkiye'yi kana bulayacaklar, elimdeki çantayla.
Komiser Salih: Sakin ol biraz ne kanı, ne çantası.
Cengiz komiser ile konuşmaya devam ederken bir bomba patlar ve Reyhanlı alt üst olur.
Bomba sesi ile birlikte Cengiz bayılır.
Ambulans, itfaiye ve polis hemen bombanın patladığı yere gider.
Komiser Salih: Sakin olun, herkes uzaklaşsın. Evlerinize gidin, 2. bir bomba olabilir.
Kendine gelen Salih ise hemen karakoldan kaçmaya çalışır. Bombayı kendisinin patlatacağını düşünen Salih karakoldan uzaklaşır.
1 gün sonra...
Tüm ülke gündeminin konusu Hatay Reyhanlı'daki Suriye'nin yapmış olduğu saldırı olur. Polis Cengiz'i kamera görüntülerinden bulur. Bütün olay Cengiz'in üzerine kalmıştır.
Polis Cengiz'i bulur ve Cengiz'i hapishaneye atar.
Cengiz hapishaneden kurtulup verdiği sözü yapabilecek mi ?
Olayın failleri bulunacak mı ?
Devamı Part 3'te olacak. Part 3 ilerleyen günlerde sizlerle!
@emreemreu 
