Soyadımı Başucuna Koy (2.Bölüm)

rengarenk

Konu Sahibi
Favori Üye
Katılım
22 Kasım 2012
Mesajlar
917
Reaksiyon puanı
94
Puanı
129
2.BÖLÜM

[SUP]
SEÇİLLERİN EVİ
[/SUP]

SEÇİL : "Kızlar duydunuz mu saçma varlık Doğancan'ın evine, diğer saçma varlık Giray ve bizim programdaki enteresan şahıs Elif taşınmış.
IŞIL: "Duydum duydum ben. Cem söyledi bana sabah arayıp. Ay birazdan uğrayayım aşkitoma. Gerçi babası gelebilirmiş bugün. Aman en iyisi gitmeyeyim.
MÜJDE: "Ben arkadaşlarla sinema, sonra da disko yapcam. Amaan banane Giray'dan Doğancan'dan.
SEÇİL: "Kızım sen şu gezenti ruhuna hiç dur demeyi düşünmüyor musun? Okulun altıncı senesi.
MÜJDE: "Ay bu konular beni baydı kızlar. Ben uzayım ufaktan."
( Müjde tam gidecekken kapı çaldı. Müjde kapıyı açtı. Karşısında oynak bir vaziyette Giray'ı görünce keyfi pek bir yerine geldi.)
MÜJDE: "Vay Giray, döktürüyorsun yine. İyidir iyi iyi. Severim oynak insanları. Ben de tam dansçıyımdır biliyor musun. Kopmaya bayılırım."
(Müjde'yi "Öhöm öhöm." şeklinde uyardı Seçil. Seçil, Doğancan'dan pek haz etmediği için onun ev arkadaşlarına da mesafe koymaları gerektiğini düşünüyordu.)
GİRAY: "Sende mi Seçil abla? Demek sen de dansçıları çekemeyenlerdensin. Beni, kıvırgan ruhumun en hassas noktalarından kırdın şu an. Allah'tan Müjde var, o da benden. Müjde ben sana bir iki figür sergileyeyim hemen."
MÜJDE: "Ay balım, ben şimdi çıkıyorum. "
SEÇİL: "Giray gökyüzü evleri, göktaşı altında kalmış, dans etmek ve özellikle de komşulara dans etmek uğursuzluk getirebilir bugün. Hadi sen evine canım benim."
GİRAY: "İyi be anladık, ben zaten yarınki sahne şovuma hazırlanacağım."


CEM'İN PASTANESİ


( Cem, her zamanki gibi geç saatlere kadar pastanedeydi. Bayılıyordu işinin başında durmaya. Telefonu çaldı. Arayan Çiğdem'di.)
ÇİĞDEM: "Ay Cem, sizin şu pastacı Giray ne bela bir şey, ne saçma varlık. Nerden sardın başıma."
CEM: "Çiğdem'ciğim anlattığım kadar var değil mi? Hadi göreyim seni, ne yap ne et insana döndür onu. Ben onu çoktan kovardım da babam ısrarla tutuyor pastanede pis ispikçiyi."
ÇİĞDEM: "Ne boktan bir iş seçmişim, yıllarca bunun için mi psikolog olmak istedim. Saçma sapan insanlarla uğraşıyorum. En iyisi biraz içip güzelleşeyim, kendime geleyim."
(Telefonu kapayan Çiğdem içkiye yumuldu. Pastaneye Cem'in babası Erdem İşte geldi. Cem babasını buyur etti. selamlaştılar)
ERDEM İŞTE: "Oğlum senin hala Işıl'la birlikte olduğunu duydum. Ne iş, ben sana o kızdan uzak dur demedim mi?"
CEM İŞTE (İçinden): "Vay pislik Giray, yine mi yetiştirdin?" (Babasına) "Bunda ne var ki babacığım? Görüşmemiz sizi neden bu kadar rahatsız ediyor cidden anlamış değilim."
ERDEM (Geçiştirici bir şekilde): "Yani, bilmiyorum, sevemedim o kızı. Samimi gelmiyor, sinsli tipli bir şey. Hem hostes değil mi o? Hostesler çapkın olur yavrum. Uzak dur ondan işte." (İçinden) Neyse çok üstüne gitmeyeyim. İşkillenmesin"

(Ertesi Gün)
DOĞANCAN'IN SPOR SALONU


( Zengin olmalarına rağmen hayatında hiç kürkü olmayan Sena, ertesi gün televizyonda görüp çok beğendiği bir kürkü almak için dışarı çıktı. Kürkü aldıktan sonra kendini kürküyle pek bir asil ve güzel hissetti.)
SENA(Kendi kendine): "En iyisi şu zerafet dolu halimle Doğancan'ı salonda bir ziyaret edeyim."
(Sena salona geldi. Model ve ünlü olmak isteyen ve bunun için deli gibi uğraşan müşterisi Kadir Havasıbatsın'la ilgileniyordu Doğancan.)
SENA: "Doğancan tatlım ben de kendime şu gördüğün muhteşem kürkü almıştım da buralardan geçiyordum. Bir uğrayayım dedim."
DOĞANCAN: "İyi yaptın, gel buyur sana bir mekik, şınav ısmarlayayım ."
SENA: "Ay tatlı şey, komikliğine doyma emi."
(Doğancan, Sena'ya kahve ikram etti, tam güzel güzel sohbet ediyorlarken Sena, kahveyi kürkün üstüne döktü.)
SENA: "Kürküşüm."
DOĞANCAN: "Merak etme, şimdi sileriz geçer."
SENA: "Ay şekerim, kaç bin tl verdim ben buna, öyle el beziyle silinir mi?"
(Sena koştura koştura en yakın veterinere gitti.)


SABAHLARIN ÇATLAĞI STÜDYOSU


BERİL REYTİNGİBOL: "Eveet Seçil'i çağırmadan önce otel odasında tacize uğrayan, ayva göbekli darbukacımız Elif'in dram dolu anlarını dinleyeceğiz."
(Elif hemen geldi. Anlatmaya başladı)
ELİF:"Ben darbuka çalışıp yorulduktan sonra yemek yemek için odamdan çıktım. Sonra Abaza-i Münasebet programında damat adayı olan Tiviş Kafasınagöre, koridorda beni sıkıştırdı, tam öpmeye kalkacaktı ki ben önce tekmeyi sonra çığlığı basınca korktu. Derken beni yere itti, koridor boyunca sürükledi. Görevliler geldi de kurtuldum."
BERİL: "Ah kıyamam sana, bu konuları konuşmak da çok üzer seni şimdi. Biraz daha betimler misin? Şöyle her anını anlat lütfen."
ELİF: "Görevliler kurtardı mı dedim? Aaaa yok öyle bir şey, görevliler de üstüme gelmeye başladı. Sonra ben onlardan tekme ata ata kurtuldum. Görevliler ve Tiviş peşimden koşuyordu, bense hızla kaçıyordum. Derken ayağım takıldı düştüm, hem de koridorda ayağımın takılacağı hiçbir şey yokken. Peşimdekiler bunu fırsat bilip tam üstüme çullanacakken çantamdan biber gazı alıp yüzlerine yüzlerine sıktım da öyle kurtuldum."
BERİL: "Ayol kıyamam sana. Tabii sen bunları anlatınca Tiviş Kafasınagöre'ye de söz hakkı doğuyor, hodri meydan. Buyursun gelsin buraya. Neyse Elif hadi yallah. Seninle işimiz bitti. Astronot Seçil geliiiiiyor."


VETERİNER NİMU'NUN YERİ

(Sena, veterinerden içeri telaşla girdi.)
SENA: "Ay hemen ilgilenin tavşandan yapılan kürkümle. Kahve döküldü üstüne. Yazık hayvancağız can çekşiyor."
NİMU ROMAPET: "Yalnız o tavşan çoktan ölmüştür. Malum üzerine kahve döküldü. Yoksa kürk olmasıyla hiç alakası yok ölümünün tabii ki de. Bu arada ben Nimu Romapet."
SENA PITIRCIK: " Nimu mu, ah ne kadar güzel bir isim. Ne kadar da güzel tınısı var söylenince. Niii-Muuu. Ben de Sena Nimucum. Sena Pıtırcık."
(Sena soyadını söylerken çoktan aşk pıtırcığına dönüşmüştü bile.)


BÖLÜM SONU
 
Son düzenleme:
ben senaryoya alıştım karakterlerede ısındım sayılır:)

BERİL: "Ah kıyamam sana, bu konuları konuşmak da çok üzer seni şimdi. Biraz daha betimler misin? Şöyle her anını anlat lütfen."

bu sözü muhteşem olmuş berilin :)

genelde o tür proğramlar var anlat bakim sana nasıl tecavüz ettiler vah vahh ah ahh yazıık eee daha sonra naptı :)) tarzı yapımlar çoktur hatta bir ara haber bültenlerindede bu tazrz uyanık geçinen haberciler vardı:)

sena pıtırcık ne kadar zeki! bir kız :) düşman başına :)



 
ben senaryoya alıştım karakterlerede ısındım sayılır:)

BERİL: "Ah kıyamam sana, bu konuları konuşmak da çok üzer seni şimdi. Biraz daha betimler misin? Şöyle her anını anlat lütfen."

bu sözü muhteşem olmuş berilin :)

genelde o tür proğramlar var anlat bakim sana nasıl tecavüz ettiler vah vahh ah ahh yazıık eee daha sonra naptı :)) tarzı yapımlar çoktur hatta bir ara haber bültenlerindede bu tazrz uyanık geçinen haberciler vardı:)

sena pıtırcık ne kadar zeki! bir kız :) düşman başına :)






Destere sen de olmasan bu dizi yayından kaldıralacak valla :D
Gerçekten dediğin gibi o tarz programlarda sunucular üzülüyorum ayağına aslında reyting toplama derdinde, " Ah canım benim, çok üzüldüm, ne kadar da gençmişsin. Peki tecavüze uğrarken ki hislerini anlatabilir misin bize." gibi cümleler söylüyorlar :D
Sena'yı yazarken çok eğleniyorum ya, her hikayeye lazım böyle karakterler :D