Son Bitirdiğiniz Yabancı Dizi Sezonu ve Yorumu


Oldukça güzel bir ilk sezon oldu. Tüm sezon boyunca tek sahne sıkıldığımı hatırlamıyorum. Bu da tıpkı Taht Oyunları gibi, politik akıl oyunları insana zevk veriyor. Oyunculukları söylemeye gerek yok zaten, her bölümü sinema kalitesinde yaşatıyorlar. İkinci sezona devam.


Francis'in en baştan başlayıp buralara kadar gelme süreci efsaneydi.
Yalnız Zoe neden son bölümlerde Frank'in aleyhine işler çeviriyor anlamak mümkün değil. Dizinin zorlama kısmı orası bence.

8.7/10
 
Grey's Anatomy 1. Sezon

Diziye ısınma bölümleri gibiydi. Karakterler arasında ki etkilesim sezonun sonlarına doğru sardı beni. Özellikle son bölüm hem çok güldüm hem çok şaşırdım.


2. Sezon başlasın.
 
Looking 1. Sezon

Bu yaz yapmayı en çok istediğim şey Looking'i izlemekti. Ve başardım, mutluyum. Dizi çok güzel çıktı. Gayleri izlemeyi çok seviyorum. Ama aynı zamanda orayla, buradaki farkı görmek kalbimi acıtıyor.

Patrick'le evlenirdim. Dom ile sevişirdim. Agustin'le de sevişirdim galiba ya.
Bilemedim pek seçici bir insan değilim, nefes alsın yeter.


Ayrıca dizi benim, aldatma konusuna farklı bakış açısıyla bakmamı sağladı. Birinin diğerini aldattığı ilişki zaten bitmemiş midir?

Qaf'ı da henüz bitirmedim. Ama Looking'i daha çok sevdim sanırım ya. Daha gerçekçi. Ama Qaf'taki karakterler daha derin. Çünkü hem süresi, hem sezonu daha fazla. Öyle yani işte.

Gayler siz, sadece sevişseniz bile sizi izleyeceğim.
9/10
 
Looking 2. Sezon

Güzel diziydi. Özellikle Patrick-Kevin ilişkisi bence çok iyi işlenmişti. Ayrıca Kevin'ın aksanına aşık oldum. Sabahtan akşama kadar dinleyebilirim.
Eskiden sevmezdim İngiliz aksanını çünkü Friends'teki İngiliz kadından dolayı.
Yoksa güzel aksanmış.

Filmini de izledim. Yine bir son olmamış. Çünkü bitecek bir hikayesi yok dizinin. 3-4 kişinin hayatından kesitler. Keşke bitmeseydi ya.


QaF hala bitmedi ama ben sanırım Looking'i daha sıcak buldum. Ama QaF büyük efsanedir o ayrı.
 
Merlin 1-2-3-4-5 sezonlar.

2-2.5 ay olmuştur bitireli. Küçükken Star TV'de izliyordum 3 ay önce bi' çılgınlık yapıp en baştan, adam gibi izlemeye başladım. İyi ki de izlemişim.

Öncelikle muazzam şekilde gaza getiren bir giriş müziği var. O gaz ile 1 gün de 1 sezon bitirirsin ki yarım sezon bitirdiğim oluyordu.

Dizinin hikayesi genel olarak iyiydi. Bölümler hep aynı tempo da gitse de -istisna bölümler var- izletiyordu kendisini. Sezon Finallerine yaklaştıkça heyecan artıyor, izleme isteğim katlanıyordu. SFlere kadar ki bölümler geçiştirmelik ama kendine her türlü çeken bölümlerdi.

Merlin adamdır.

Arthur ise malın tekidir. Morgana varken kara-kuru, zenci, çirkin, @Çiğdem- ayarında bir hizmetçi parçasını ne yaparsın ki? Aynaya baksan kendine papaz nikahı kıyarsın o seviye bir tipin var.

Morgana... Bir tarafım ona kötü karakteri yakıştırırken diğer tarafım yakıştırmıyordu. Öyle bir gülüşü var ki; fazlası çirkin ve itici, azı ise onu ideal bir kadın yapıyordu. Güldüğü an kötü karakterini pek ciddiye alamıyordum. Keşke hep iyi kalsaydın.

Uther baba, muazzam bir karizma ve yakışıklılığa sahipti, kötü karakter potansiyeli vardı ama yapmamışlardı. İyi oynadı.

Guinevere. Tanrı senin belanı versin. Gözlerimi bozan bir karakterdi. Keşke ilk bölümde ölseydin veya Arthur'u hiç bir zaman göremeyecek olan bir hizmetçi hayatı sürerek perişan olsaydın.

Gaius hacı dedelerin dedesidir. Komik bölümlerin çoğunda başroldeydi, oyunculuğunu harbi harbi kanıtladı.

Mükemmel bir diziydi kısacası ama; Arthur, keşke Merlin'in büyü yeteneğine sahip olduğunu en az 2 sezon önce öğrenseydi diyorum hep. İçimde kaldı.

Genel olarak 9 çalışır benden.

 
Son düzenleme:
Orphan Black - 1. Sezon.

Klon olayını duyduğum gibi diziye atladım.

Güzel bir başlangıç sezonuydu.

Sarah. Yazacak bir şey bulamadım.


Cosima. O gözlüğün sana kattığı güzellik bile lezbiyen olmanın kötülüğünü kapatamıyor.


Felix, iyidir; espritüeldir ama niye gaysin?


Paul. Tam bir parlak. Karizması ve yakışıklılığı olmasına rağmen senaristler onu ön plana çıkartmadılar. Performansını sadece yatak odasında göstermesini istemezdim. 2. sezona artık.

7.5 verilir.
 
İlk izlediğim yabancı dizidir. Yıllar önce güncel takip ederdim. Sen böyle yazınca duygulandım la. Yaşlandık resmen, dile kolay 4 yıl güncel izledim ve dizi biteli 5 yıl olmuş...
 
Preacher 1. Sezon

Konusu ile beni kendine çeken bir dizi daha.

İlk 3 dakika muazzam bir giriş yapılmıştı. Yaklaşık 5 bölüm izlettirdi kendini durgun da olsa.

6. bölüm ile korkunç bir çıkış gösterdi dizi.
6. bölümün 15 dakikası çok komikti ahahaha. Meleklerin ölüp ölüp dirilmesi; Vaiz'in kötü kadını öldürmemesi için söylenilen kelimeler, cümleler.
İlk ve son 5 bölüm birbirinden keskin şekilde ayrıldı bence.

10. bölüm zirvelerden biriydi.
Tanrı'nın, insan gibi düşünülmesi, hayal gücünde öyle betimlenmesi ile dalga geçildiğini düşünüyorum. Belki de Tanrı düşüncesi ile tamamen dalga geçiliyor. Genesis denen muazzam gücün bir Melek ve Şeytan'ın ilişkisinden ortaya çıkması, bu genesisin basit bir tenekenin içinde saklanması bile saçmalık, dizinin saçmalığı değil tabiki de. Tanrı'nın, aciz kullarından soru alması falan ahaha. Sahte Tanrı çıktı ama düşününce bile mantıksız.


8.5/10
 
Preacher 2. Sezon

Katillerin Azizi'nin güzel bir karizması vardı, ta ki Vaiz'in ruhundan bir parça alıncaya kadar. Aziz'in, Vaiz ve diğerlerinin bulunduğu evi basıp bize PG'den AA ve Chokeslam hareketlerini sunması benim açımdan muazzamdı.

Fiore'nin öbür tarafa gitmek için kendini öldürürken yanlışlıkla iş bulması... İşi de çok iyiydi yani. Sonrasında huzuru bulması güzeldi.

Cehennem sahneleri de güzeldi. Kişinin orada sürekli en kötü anısını görmesi en iyi ceza olsa gerek. O cehennem betimlemesini sevdim. Adolf Hitler'i cehenneme koymuşlar.)) İlk bakışta iyi niyetli gözükse de sonrasında niyeti belli oldu. Bi' an gerçekten de yardım sever sanmıştım.)) Eugene'nin Hitler ile birlikte en kötü anısının gidişatını değiştirme sahnesi mükemmeldi.

Herr Star'ın karizması var mı yok mu diye ikilemde kalmıştım ama 3 tane delikanlı gelip O'na bilezik gibi geçirene kadar))) Harbi harbi geçirdiler yalnız.))

Beyaz Gömlek'lilerin askerlerinin gözünden evi basmalarını izlemek farklılık yarattı. İlk kez böyle bir şey gördüm.

Son bölümde Cassidy'nin, Tulip'i ısırması hayalini yedim, resmen yedim yani. Önceki bölümde Cassidy'in, Tulip'in boğazına bakma detayı yüzünden afiyetle yedim sahneyi. Bu çok ince bir olaydı.

9/10
 
The End of The Fucking World

Bölüm başı 15-20 dakika olması, komedi-sitcom olmaması ve toplam 8 bölüm olması sebebiyle rahatça izlenebilme özelliğine sahip bir yapımdı. Beklediğimden biraz daha iyi çıktı, hem eleştirel hem kara mizah tadı var. O yüzden absürt mizah açısından bakmak gerekir, gerçekçilik bakımından değil. Ama yine de o bakımdan bile göze batan çok detay yoktu.

Alyysa'yı oynayan hatun çok güzeldi. 17 yaşındaki bir karakter olmasına rağmen gerçekte 26-27 yaşındaymış. Black Mirror'dan tanınan James de çok iyiydi. İki karakter de tam beklendiği gibi orijinal tipteler. Sosyopatlığı nedenleriyle birlikte iyi yansıtmışlar. Sürekli küfürlü olması da dizinin en güzel yanlarından biri ama cinsellik sahneleri beklentiyi veremeyecek kadar azdı, biraz daha fazla olabilirdi. Finalinden sonra ikinci sezon çıkmasını umuyorum, çoğu kişi için ergen dizisi ya da sıkıcı dizi gibi yargılar yapılacak olsa bile bence gayet keyifli ve derinlikli bir yapımdı. Umarım 15-20 dakikalık komedi olmayan böyle dizilerin sayısı artar.

8.0/10
 
The End of The Fucking World - 1. Sezon

160 dakikalık, çerez niyetine izlenilecek bir dizi.

James'in kendisi, benim diziyi izlemem için yeterliydi. Alex Lawther, karakteri iyi oynamış. Bölüm ilerledikçe karakterin açılması yerindeydi. İlk kısımlarda, ''psikopatım, hayvan öldürüyorum, bu sefer ki hedefim daha büyük'' gibi replikler kullanınca beklentim fazlaydı, bu karakterdeki tek hayal kırıklığım olabilir. Seri ve kısa cevaplar muazzam.

Alyssa, güzel bir kızımız ama pek ergen. Kendisinde beğendiğim iki özellik oldu: hayatı pek ciddiye almayıp, eğlence için yaşaması ve sesi; ''what?'' ları çok güzeldi. Bakire olduğu için çok azgındı sanırım, sürekli bir seks isteği falan.

Dizideki genel hayal kırıklığım başrollerin detaylı işlenmemesi oldu. Asıl konuya çok hızlı girildiğini düşünüyorum.

2. sezon gelecektir.

+7.5/10
 
True Detective - 1. Sezon

1.5-2 yıl önce uykumu getiren dizi, şimdi izlediğim en iyi diziler arasına yerleşti.

Jenerik ve müziği, fon müzikleri, oyunculuklar, başrollerin uyumu, hikaye her şey çok iyi.

Son aksiyon sahnesinde fena korkmuştum Rust veya Marty ölecek diye. Rust'ın sezonu bitirişi çok klastı, yakıştı.

 
Versailles 3.sezon

14. Louis ciğim seni hiç sevmedim bu kibir bu kendini yüksekte görme olayın bir yana @yatutarsa ve @Çiğdem- in Murad oğlanı gibi anan yönetmiş devleti sen sefasını sürmüşsün 30 yaşına ka beceriksizsin Orangelı Williamı kıskanıyorsun senden daha genç ve zeki diye @Aserat kaknemi tarihteki oranjla UTC deki oranj arasında hiç benzerlik yok resmen kandırıldık.ss

kesinlikle Montespan markizini seçmeliydin kendine eş olarak kızcağızı resmen saraydan sürdün vizyonsuz seni neyse o da sürgünde boş durmadı

Madame Maintenon (ya da öyle bir şey adı ) ile evlendi en sonunda kadın eski o... ya da zerrin gibi konsomatris diyelim kibarlığımızı bozmayalım @mrt-06 @xBUGRAx


neyse gelelim favori karakterime kesinlikle Prenses Palatine kızcağızın ne hayallerle gelmişti saraya kocası gay çıktı ; ailesi ve şehri (almanyanın doğusu) savaşta yok edildi.
Zamanla saray oyunlarına ayak uydurdu gay kocasıyla türlü fanteziler yaparak sevişti çocuk yaptı; son sezonda kralın tek güvendiği kişi o kaldı sarayda .resimdeki Palatine siyah saçlı olan kocası (kralın kardeşi) diğeri de kocasının sevgilisi zamanla uyumlu bir üçlü oldular
Neyse tatlım çektiğin bu cefaların neticesini kayınbiraderin kral ölünce alacaksın o kısımları dizide göstermeselerde oğlun kral büyüyüne ka vekil olacak sen ana kraliçe gibi olucan zaten fransız ihtilalinden sonra napolyon da defedilince soy senin torununun torunundan devam edecek



ne diyordum 14.Louis in son toplantısındaki sözleri çok gıcıktı birini hatırlattı bana .ss @Bully @Ahmed @MasacRE- @MEnes @DarkLegenD @Billy Kane @Maskeli Fedai @dreamy @ozmoturk @gözlemci @denizz19 @dizi kolik @kerem @cookies @vadikızı @serhatt
 

saçlarr o one yaaa benim saçlardan güzelmiş
 
Uzun saçlı çocuk taşmış