Son İzlediğiniz Yabancı Dizi Bölümü ve Yorumu

Kısaymış aslında 7 bölüm ama şu aralar filmleri izlemeyi düşünüyorum. Dizi olarak önceden devam ettiklerimi izlerim herhalde şu an izleyeceğimi sanmıyorum yani daha sonra olabilir ama listeye ekleriz
 
Continuum - 1. sezon 1-4. bölümler.

İşte, tam benlik bir dizi. Aradığımı buldum, geçmiş-gelecek ve polisiye.

Güzel dizi.

Çok açıklayıcı oldu gerçekten. Maalesef kelimeleri bir araya geitirip diziyi yorumlayamıyorum.
 
The Crown s02e01
Yavaş akan bir bölümdü, uykuya zor direndim. Saray hayatının gösterişinden tamamen uzakta bir bölümdü ve Kraliçe'nin eşiyle ilişkilerine ve Mısır'daki siyasi ve askeri gelişmelere odaklanmıştı. Phillip'in sonunda dayanamayıp patlayacağı aşikardı, çok sıktılar adamı ve cidden çocuk muamelesi yaptılar.
 
The Crown s02e02
Geçen bölüme göre daha keyifle izlediğim bir bölüm oldu. Phillip ve amiral beyin atışması iyiydi. Phillip, MY'de sık gördüğümüz "Senin devlet dediğin benim İbrahim!!!" tarzı bir çıkışla kraliyet gemisinde neler olacağına kraliyeti temsil eden kendisinin karar vereceğini gösterdi ve yerli balıkçıyı evine götürdü. Güzel bir hareketti ama gece adada evli bir adama yakışmayacak şeyler yaptılar. Bir de bu evli adamın kraliçe ile evli olduğu düşünüldüğünde işler daha da kötüleşiyor.

Eşinden ayrılmaya çalışan kadını ve eşini kesinlikle hatırlayamadım, önceki sezonda varlar mıydı bilmiyorum ama izliyoruz bakalım. Eğer kadın o mektubu delil olarak sunarsa Phillip'in başı da ağrır.
 
The Crown s02e03
Philip çok ağladı ama sonunda prens ilan edildi, hak ettiği itibarı görmesi dileğiyle... 🙂
Mike ve Philip'in Elizabeth'in Charles'a bakış açısı hakkında yaptıkları konuşma da üzücüydü. Ne kadar veliaht olsa da kadının çocuğu sonuçta, annesini öldürecek değil ya taht için.
 
Outlander s03e04
Jamie'nin yaşadıklarını seyretmeye artık yüreğim dayanmıyor. Adamın bir çocuğu ölü doğdu, bir çocuğu kendisinden 200 yıl ileride yaşıyor, öbürü de babasının kim olduğunu bile bilmiyor ve şimdi Jamie onu terk etmek zorunda kaldı. Willie'yle vedalaşma sahneleri çok duygusaldı.
Ben Jamie'nin giderken Willie'yi de kaçıracağını düşünüyordum ama yapmadı öyle bir şey.
Claire'i de severdim ama bu sezon Frank'le ilişkilerini gördükçe soğumaya başladım kendisinden, çok trip atmış adama. Biz Jamie'nin Sassanach'ini sevdik.
Finalde çalan şarkı da buymuş
 
Outlander s03e06
Yıldızlı bir bölüm daha.
Yine çok duygusal bir bölümdü, sık sık gözlerim doldu. Dizi bu sezon adeta bir FOX dizisi kadar acılı.
Jamie ve Claire'in 20 yıl sonraki kavuşması anca bu kadar gerçekçi anlatılabilirdi. Bir kıyafet çıkarma sahnesi bile dakikalarca sürdü ama değdi.
Claire'in yaşlılığını çok gördük ve alışığız ama Jamie'nin A. Malcolm halini görünce bir tuhaf oldum. Gözlük taktığı ve bundan utandığı sahne, Brianna'nın bikinili fotoğrafına ve hatta fotoğraf kavramının kendisine olan tepkisi gülümsetti.
Claire'den sonra evlenmemiş olması da aralarındaki aşkın ne kadar büyük olduğunu gösteriyor.
Eski matbaaların nasıl çalıştığını hep merak ederdim ama senelerdir zamet edip Google'a yazamadım bile. Dizi bu bölüm bu merakımı da giderdi.

The Crown s02e05
Tek bir olay üzerine kuruluydu ve bir ara uyuyacak gibi olsam da sonlara doğru toparladı. Beyefendi monarşinin korunması ve modernleşmesi için samimi tavsiyelerde bulundu ve bu tavsiyeler de sarayda karşılık buldu. Elizabeth'in annesinin "ühü saygınlığımız gidiyor" tavırları izlemeye değerdi. Tabii insan bir de 1958 İngiltere'sinin basın özgürlüğüyle 2018 Türkiye'sininkini karşılaştırıyor ve durumun vahameti bir kez daha ortaya çıkıyor.
 
Outlander s03e08
Claire iyice canımı sıkmaya başladın tatlım. Sen 20 yıl Jamie'nden ayrı kaldıysan adam da senden 20 yıl ayrı kaldı. Sen 18 yıl Frank'le evli kaldın, adam da şu son iki yılda babalık ihtiyacından dolayı dul bir kadınla evlenmiş ve sen pat diye karşısına çıkınca söyleyememiş ne var bunda?? Sürekli bir tripler, mahkeme duvarı gibi bir surat... Jamie, bu kız seni hak etmiyor yiğidim.

The Crown s02e07
The Crown'da çıplaklık görmedik demeyiz artık.
Dizi inatla girmiyordu bu kulvara ama bu bölüm geçmiş 16 bölümün acısını çıkartırcasına bol bol kullandılar bunu.
Margaret inşallah mutluluğu bulacak bu sefer. Peter'a gol atmasına da sevindim. Tony favori karakterim oldu.
 
Contiuum 1. Sezon -> 8-9-10. bölümler.

Gerçekten mi?

8. Bölüm;

Sezon boyunca artan tempo ve bölüm güzelliğinin devam ettiği bir bölümdü. Gelecekte tecrübe edilmiş olayın geçmişte Kiera'ya uygulanıp saf dışı bırakılmaya çalışılması senaryosu iyi işlendi. Alec'in ne kadar önemli bir kart olduğunu net bir şekilde gösterdiler. Kellog'ın sinsi, çıkarcı karakterine bayılıyorum, karizmasından ödün vermiyor.

9. Bölüm;

Koskoca bölüm tek bir mekanda geçmesine rağmen heyecanlı ve aksiyonlu idi. Julian'ın bu kadar ileri gideceğini düşünmemiştim, beynini temiz yıkamışlar. Kiera'nın kıyafeti, Alec'in üvey babasının silahı gibi nesnelerin olayların gidişatı değiştirmesi hoş, onlar olmasa ne olacaktı, kim bilir? Kiera kıyafetini giydikten sonra karşılaştığı çocuğun ona ateş ettikten sonra korkup kaçması komikti.

10. Bölüm;

Beklentilerimi yükselttiğim bir bölüm, sezon finaliydi. Beklediğimi aldım. Kagame'nin muazzam planına hayran kaldım. Adam öldüğü gün doğdu; karizmaya bakar mısınız? Alec sen neymişsin be? Sezonun zirvesi , bölümün son 2 dakikası olabilir, yüksek ihtimal. İnsanı merak içinde bırakan bir kapanıştı. Bunu sevdim!

Şimdilik, son 3 bölümün geneline 8.5-8.7 verebilirim, veriyorum da.
 
Outlander s03e13 (Sezon Finali)
Dizi bu sezon iyice çığırından çıktı. Ben istiyorum ki Jamie ve Claire Lallybroch'a dönüp çiftçilik yapsın, dizi diyor ki zırt pırt birbirlerinden ayrılıp (coğrafi ve/veya zamansal olarak) birbirlerine ulaşmaya çalışsınlar. Bu döngüden o kadar sıkıldım ki bu bölüm mağara sahnesinde eğer Claire Geillis'i öldürmeseydi ve onunla birlikte geleceğe gitseydi diziyi bırakacaktım. Yani en azından kısa bir süreliğine bunu düşündüm.
Bu gerçekleşmedi ama çiftimiz Lallybroch'a da dönmedi. Şimdi de Amerika'ya gittiler. Bakalım dördüncü sezonda nasıl çileler çekecekler?
 
Son düzenleme:
The Crown s02e09
Çok sinirliyim çok
Tam bir sinir küpü oldum bu bölüm. Zor dayandım bölümün bitmesine. Charles'ı o saçma sapan İskoç okulunda süründüren Philip'in de Philip'e söz geçiremeyen Elizabeth'in de ABV. Çamurlarda yuvarlanarak, dağda bayırda yürüyerek, kendisini 15 yaşında mafya sanan tiplerle baş etmeye çalışarak mı bir prens kral olmaya hazırlanır? Cidden çok sinirlendim bu saçmalığa. Hele en sonda Philip Bey çocuğa uçakta kızdı, orada iyice koptum. Olmaz olsun senin gibi baba be. Prens Charles beş yıl daha o cehennemde okumuş ama kendisi çocuklarını Eton Kolejine göndermiş. Tebrik ediyorum kendisini. Philip, görmeyeyim olm seni.
 
Tam kendine göre bir dizi bulmuşsun
 
Bu ne la fıkra gibi şaka gibi.
Bu diziyi izleyeceğim gün öldüğüm gündür.