Ben de onu diyorum. bir canı olarak yaşamaktansa bir kahram gibi ölmek lafını edebilmesi için iyileşmesi lazim. bu cümle her şeyin farkında biri edebilir ama doktora bu lafı etmeden önce tedy gibi davranması doktorun umudunu kesiyor
Canavar gibi yaşamak mı iyi biri olarak ölmek mi.Leo karısını öldüren çocuklarının onun yüzünden öldüğü ggerçekliğini canavar olarak görüyor ve anısız ve duygulardan arındırılmış bir beyin iile ölüme gidiyor
Ben de onu diyorum. bir canı olarak yaşamaktansa bir kahram gibi ölmek lafını edebilmesi için iyileşmesi lazim. bu cümle her şeyin farkında biri edebilir ama doktora bu lafı etmeden önce tedy gibi davranması doktorun umudunu kesiyor
Canavar gibi yaşamak mı iyi biri olarak ölmek mi.Leo karısını öldüren çocuklarının onun yüzünden öldüğü ggerçekliğini canavar olarak görüyor ve anısız ve duygulardan arındırılmış bir beyin iile ölüme gidiyor
Öyle davranmasındaki amaç onun iyileşmediğini düşünüp ameliyat olması ile ilgili.Leo ameliyat olup bu gerçeklikten kaçmak istiyor
Film kesinlikle başyapit senaryoda bir gram boşluk yok bir film nasıl olmalı onu dersi verilmiş herkese
@Çiğdem-
Maskeli dinleme onun yüzünde filmi iki kez daha izledim her sahnesini kare kare izlettirdi)) her soruna cevap vereceğim)))
tedy diye biri yok. tedy çocuklarını ve karısını öldürdüğü ve bu vicdan azabıyla yaşayamadığı için uydurduğu bir kahraman. zaten filmin son sahnesine bakarsan her şeyi ozetliyor. " bir cani gibi yaşamaktansa bir kahraman gibi ölmeyi tercih ederim" ortağı onu doktoru zaten filmin başında silah çıkarma sahnesinde başarısız olmasından belli ediyor kendini. filimdeki tesadüflere bakarsa tediye göre evini yakıp çocuklarını öldüren adam bu adaya yollanmış tam da bu adayı araştırken ne tesadüf hükumet onu buraya yollamış ikinci tesadüf c blokta yüzü dağılmış adamla konuşuyor ve o da ne hikmetse arkadaşı çıkıyor ve onunla yaptığı konuşma sırasında yanında kimse yokken kel doktor bu konuşmanın raporunu leonordaya sunuyor. leonorda silahıyla doktoru vuruyor kan görüyor ama normalde vurmamış yanı tedy böyle hayaller aleminde
Mağaraya kimse inemiyor adadaki polisler bile inemiyor. tek inebilen leonorda çünkü eski asker ve ne tesadüf ki ortağı kayalıktan düşüyor ve onun öldüğünü görüyor kayalıktan iniyor ve karşısında kaçan Hemşire üstelik bu hemşire her gün bir yerde ve ne tesadüf tam da o gün orada. birinci soru o kadın kimsenin inemediği sadece leonordanin inebildigi yere nasil indi ve neyle besleniyor bu soruların cevabı yok çünkü o hemşire leonordanin bilinç alti. kayakliklardan ineme ile yönetmen leonirdanin bilinç altına inmeyi sembolik olarak anlatmis. kadının tezi ilaçların hastaları daha çok hasta ettiği ve deli ettigi. bu tez psikiyatriye karşı çıkan amerikan tarikatların genel düşüncesi leonorda da buna inanıyor. kadına göre verilen sigara ile ve ilaçla beyni kontrol ediliyor ama leonorda adadan kaçmaya çalışarak beyninin kontrol altında olmadığını ispatlıyor. yanı sigara ve ilaçlar beyni kontrol edemiyormus.
Son sahnede doktor (tedyiye göre ortagi) yine gaz veriyor bakıyor iyileşmiş mi diye? tedy iyileşmemiş hala adadan kaçmaktan bahsediyor ve filmin ana hikayesini bilinçli olarak özetliyor. bir cani olarak yaşamaktansa kahram gibi ölürüm diyor ve hasta bakıcıların kollarına gidiyor.
ayy ama @Maskeli Fedai bir çözümlemesi daha var ona cevap vermemişsin🙂
mağaradakı kadın teedyin ortağının olmadığını o adamın onun ortağının olmadığını söylüyor teedy hain olduğunu bilmiyordu ortağının diyor @Maskeli Fedai burada haklılık payı yokmu
ayy ama @Maskeli Fedai bir çözümlemesi daha var ona cevap vermemişsin🙂
mağaradakı kadın teedyin ortağının olmadığını o adamın onun ortağının olmadığını söylüyor teedy hain olduğunu bilmiyordu ortağının diyor @Maskeli Fedai burada haklılık payı yokmu
kadın ortağının olup olmadığını nereden bilecek mağarada yaşıyor. kadın leonordanin bilinç altı leonorda hasta olmadigini onların ilaçlarla kendisini deli ettiğini düşünüyor bunu yaparken kendisine sahte bir arkadaş verikdigine inaniyor sigarayi sonuçta ortağı veriyor. leonunun(tedy olarak) düşüncesi su Karimi öldüren adamı araştırken hükumet de beni araştırıyordu Evimizi kundaklayan adam adaya geldiğini öğrendiğimde adadan sahate
kacis planlandı hükumet ve bende balıklama atladim. yanıma sigara verip beni deli edecek biri verdiler ve ilaçlarla beni ait olmadığım bir geçmişe inandieiyoelar. bu bilinç altına göre ortağı hayin oluyor.
Son zamanlarda izlediğim en iyi psikolojik-gerilim-gizem filmi oldu. Senaryo ilmek ilmek işlenmiş bir nakış gibi. En ufak bir mantık hatası gözüme çarpmadı. Martin Scorsese'nin tüm filmleri zaten çok nitelikli bu ise onun elinden çıkma bir başyapıt olmuş. Usta yönetmen izleyenlerin ruhlarına ve beyinlerine çok güzel hitap etmiş.
Leonardo DiCaprio gerçekten güzel oynamış filmde. Mark Ruffalo ve usta oyuncu Ben Kingsley'de çok iyi eşlik etmişler. Harika bir müziği var, etki altına giriyorsun ve çıkmıyorsun. Ayrıca rengi olsun, sanat ve dekoru olsun çok başarılıydı.
İlk baştan itaberen negatif birtakım olaylar olduğu belliydi filmin sonunda Leonardo'nun şizofreni çıkması şaşırtmadı beni. Ayrıca filmin bitmesi gereken sahne, Leonardo'nun çakma ortağı olan pskiyatristin kafa salladığı andı. En dokunaklı sahne orasıydı.
kadın ortağının olup olmadığını nereden bilecek mağarada yaşıyor. kadın leonordanin bilinç altı leonorda hasta olmadigini onların ilaçlarla kendisini deli ettiğini düşünüyor bunu yaparken kendisine sahte bir arkadaş verikdigine inaniyor sigarayi sonuçta ortağı veriyor. leonunun(tedy olarak) düşüncesi su Karimi öldüren adamı araştırken hükumet de beni araştırıyordu Evimizi kundaklayan adam adaya geldiğini öğrendiğimde adadan sahate
kacis planlandı hükumet ve bende balıklama atladim. yanıma sigara verip beni deli edecek biri verdiler ve ilaçlarla beni ait olmadığım bir geçmişe inandieiyoelar. bu bilinç altına göre ortağı hayin oluyor.
Bu yazdıklarımı Dikkat edersen ortağı da bire bir ağzını yoklayarak söyletiyor. bu durumda adamı malum duruma düşüren ortağı yani yanındaki doktoru delirtmeye çalışıyor))))
Bu filmi ilk çıktıgı zamanlarda izlemiştim. Forumda yorum yaptın mı yapmadım bir türlü bulamadım sinir oldum.
Büyük keyifle yine izledim. Bu sefer dedektif ben oldum ve oyuncuları izleyerek izledim
Yönetmen cok iyi iş çıkarmiş..
Doktor'un cok acemi tavırları vardı. Refekatçi gibi dolaştiği da çok belliydi. @beyazsoy gibi benimde ilk gözüme çarpan hasteneye giriş zamanı cebınden silah cıkaramaması, Leo'nun ani hareketlerinde saldırgan bir hastaya bakar gibi bakışları belli ediyordu. İkinci izleyişinizde cok rahat görebilirsiniz.
Şu hastanede kaçan kadının odasını incelediğinde yerden kağıt bulma sahnesinde Leo'nun çömelmesi bile kriz anına girmiş deli gibiydi. (Bu bahsedilen kadın en son hemşire olarak cıktı karşimiza)Leo önceden gördüğü yüzleri kendi kurdugu hikayede hep bir rol vermiş.
Bu kadınlar aynı kişi mi?
bu sahne leonun ruyasında geçiyor.
Leo'nun deli oldugunun bir başka kanıtıda hastane heyetinin toplantı sırasında doktor ve Leo'nun içeri girip aniden sorguya cekmesi ve başka bir doktorun "napıyorlar burada"(yakın plan çekilmiş) diyip leonun hemen "işimizi yapıyoruz" demesi.
Zaten hangi deli ilaç içmek istemiştir @Çiğdem-
Bir filmde dizide deli olan her zaman ilaçların onlrı daha da delirttiğini söyleyen sahneler var. Burda klişeye gitmişler
ama biz hissetmiyoruz izlerken.
Filmin sonunda bence aklı başındaydı.(doktorun espiri anlayışı yokmuş) Zaten son sözuyle "iyi bir insan olarak ölmek mi yoksa canavar biri olarak mı yaşamak mı" sorusuyla doktor da anladı iyileştiğini.
Ben de 10/10 verebilirim. Sırf oyunculukları ve yönetmenin direkt ip ucları veren sahneleri gösterdiği yerleri izlemek için 2.kere daha izleyin.
Filmde ikilemde bırakan en büyük olay bence doktor rolünün o kel adamda olması. Muhteşem bir düşünce. Öyle bir oyuncu seçmişler ki asla gerçeği söyleyeceğini düşünmezsin.
Fener'de keltoş ve sözde dedektif ortağının anlattıkları gerçekte olanlar gibi ama tam olarak emin degilim. İlk kez izledim 2. Kez izlemek gerek filmi.
Filmde ikilemde bırakan en büyük olay bence doktor rolünün o kel adamda olması. Muhteşem bir düşünce. Öyle bir oyuncu seçmişler ki asla gerçeği söyleyeceğini düşünmezsin.
Fener'de keltoş ve sözde dedektif ortağının anlattıkları gerçekte olanlar gibi ama tam olarak emin degilim. İlk kez izledim 2. Kez izlemek gerek filmi.
Son zamanlarda izlediğim en iyi film açık ara gerilim gizem türünün en iyisidir bana göre tartışmam bile.Kurgusu senaryosu oyunculukları müzikleriyle resmen bir başyapıt ötesi yok.Sürekli ters köşeli senaryosu ve kurgusu bambaşka bir şey zaten.Bu yüzden izlerken hayran kalmamak ve şaşırmamak elde değil.Bitişiyle insanda bir şok etkisi bırakıyor
ve etkisinden çıkamıyorsun.Bu özelliği ile bile ne kadar izlenmesi gerektiğini belirtiyor.Ölmeden izlemelik bir yapım.
Teddy orayı kendi gözünden aktarmayı başardığı için filmin sonunu bir türlü kabul edemiyoruz aslında.Bir hasta psikolojisini ele alıyor.Adaya ilk girişlerinde hastaların ona bakıp gülmesi polislerin ve hasta bakıcılarının tedirgin bakışları.Teddy'nin saldırgan ve ani hareketleri ve kaçan hastanın odasını incelerken arkada erkek ayakkabıları çıkmasına rağmen fark etmemesi.Şu Teddy'e run yazan kadının filmin sonunda Teddy'e bakıp artık yapmak istemiyorum şeklinde gülmesi.İlk karısını gördüğü rüyada karısının karnından kanlar gelmesi ve elinin ıslanması..
Teddy filmin sonunda iyileşiyor ama karısını öldürdüğü gerçeğiyle yaşayamayacağı için ölümü seçiyor.Yalnız kel doktor baya üzüldü adam mimik dersi verdi.Doktor delirtmek istese niye bu kadar üzülsün.Adadaki diğer doktorlar gibi düşünmek yerine Teddy'i iyileştirmek için uğraştılar ve başardılar da.Ama Teddy deli numarası yaptı ve ölüme gitti.Teddy:nij ve sondaki doktorun bakışmaları efsane
Son olarak
George Noyce konuşması tamamen planlanmış.Çünkü o gardiyan Teddy'e sen burda dolaş diyor yani Noyce ile konuşması planlanmış.Noyce deniz fenerine Leadis'i aslında kendisini bulacağını söylüyor.Zaten doktor konuşmanın tam metnini verdi
Leonardo Dicaprio resmen filmde devleşmiş tek kişilik bir resital sunmuş ortaya.Bu rolü ondan badkası oynayamazdı.Ben Kingsley ve Mark Ruffalo da efsaneydi.Diğer oyuncular da çok iyiydi.
O sürekli çalan gerilim müziği ve seçilen mekanlar resmen olağanüstü.Duygusal şarkı da çok iyi.
Son zamanlarda izlediğim en iyi film açık ara gerilim gizem türünün en iyisidir bana göre tartışmam bile.Kurgusu senaryosu oyunculukları müzikleriyle resmen bir başyapıt ötesi yok.Hele o sürekli ters köşe yapan kurguya şapka çıkartılır be belli bir noktadan sonra dengemizi sarsıyor ve finaliyle birlikte ekrana öylece ekrana bakıyorsunuz. Resmen senaryo dersi veriyor bu türdeki filmlere.İnsanı etkileyen nadir yapımlardan bir tanesi.
Teddy orayı kendi gözünden aktarmayı başardığı için filmin sonunu bir türlü kabul edemiyoruz aslında.Bir hasta psikolojisini ele alıyor.Adaya ilk girişlerinde hastaların ona bakıp gülmesi polislerin ve hasta bakıcılarının tedirgin bakışları.Teddy'nin saldırgan ve ani hareketleri ve kaçan hastanın odasını incelerken arkada erkek ayakkabıları çıkmasına rağmen fark etmemesi.Şu Teddy'e run yazan kadının filmin sonunda Teddy'e bakıp artık yapmak istemiyorum şeklinde gülmesi.İlk karısını gördüğü rüyada karısının karnından kanlar gelmesi ve elinin ıslanması..
Teddy filmin sonunda iyileşiyor ama karısını öldürdüğü gerçeğiyle yaşayamayacağı için ölümü seçiyor.Yalnız kel doktor baya üzüldü adam mimik dersi verdi.Doktor delirtmek istese niye bu kadar üzülsün.Adadaki diğer doktorlar gibi düşünmek yerine Teddy'i iyileştirmek için uğraştılar ve başardılar da.Ama Teddy deli numarası yaptı ve ölüme gitti.Teddy:nij ve sondaki doktorun bakışmaları efsane
Son olarak
George Noyce konuşması tamamen planlanmış.Çünkü o gardiyan Teddy'e sen burda dolaş diyor yani Noyce ile konuşması planlanmış.Noyce deniz fenerine Leadis'i aslında kendisini bulacağını söylüyor.Zaten doktor konuşmanın tam metnini verdi
Leonardo Dicaprio resmen filmde devleşmiş tek kişilik bir resital sunmuş ortaya.Bu rolü ondan badkası oynayamazdı.Ben Kingsley ve Mark Ruffalo da efsaneydi.Diğer oyuncular da çok iyiydi.
O sürekli çalan gerilim müziği ve seçilen mekanlar resmen olağanüstü.Duygusal şarkı da çok iyi.
Tamam güzel film fakat abartmayalım. Bu filmi izleyeli baya olmuş en az 4 yıl, hatta çok iyi hatırlıyorum ilk izlediğim sıralarda Top 250'de izlediğim film sayısı 10-15 civarıydı haliyle ben de çok etkilenmiş ve Akıl Oyunları ile birlikte izlediğim en iyi filmlerin başında geliyor demiştim, tam anlamamakla birlikte. Zaman içinde akılda kalıcı pek etkisinin olmadığını da fark ettim. Fakat şu sıralar yeniden izleyince benim de tüm taşlar yerine oturdu, aslında ortada yoruma açık hiçbir şey yok, her şey besbelli.
Leonardo'nun oynadığı karakter tek kelimeyle şizofren, şizofren olma ihtimali %100, ortada şüphe yok
Filmin başlarınds Ben Kingsley'in ve Ruffolo'nun şüpheli bakışları, Kingsley''in evinde çalan müziğin Leo'ya eski anıları hatırlatması (ki belli ki o müziği de bilerek seçmişler, Leo'ya anıları hatırlatması için), denildiği gibi gereğinden fazla tesadüf ve her şeyden önemlisi filmin sonunda noktasından virgülüne dek tüm ayrıntıyı açıklaması. Zaten açıkladığı ayrıntılar film boyunca gördüğü rüya kabus parçalarının birleşimiydi.
En son sahnede canavar muhabbetinin geçtiği kısım belki filmin tek açık kapı yönü. Orada acaba deli olduğunun farkında olduğunu ve buna rağmen rol yapmaya, kendini inandırmaya devam edeceğini mi kastetti yoksa hâlâ dedektif kafasında mıydı şüpheli, bana göre her şeyin farkında ama tartışılır.
İlk izlediğimde resmen çoğu detayı fark etmemişim, bu film bence senaryosundan sa öte yönetmenliğinin mükemmel üstü oluşu ve Leo'nun destansılaşmasının konuşulmasını hak ediyor. Bana göre Leo'nun oynadığı filmler içinde en iyi oyunculuk çıkardığı yapım budur.
Martin Scorcese ise olağanüstü bir iş çıkarmış. Atmosferi, bam bam bam şeklindeki gerilim müziğini kullanışı, çekim teknikleri, hayal sahnelerinin harika üstü biçemi... Ne var ki senaryo aslında sadece karmaşık bir bulmacadan ibaret, denildiği gibi derinlik filan yok.
Bu filmi Mesih Tanrısı Matrix ile şirk koşmak haşa onunla eş değer puanlar vermek filan, ne münasebet?
Güzel film, çok iyi film fakat abartıldığı kadar olağanüstü, A+++ bir film değil.
Tamam güzel film fakat abartmayalım. Bu filmi izleyeli baya olmuş en az 4 yıl, hatta çok iyi hatırlıyorum ilk izlediğim sıralarda Top 250'de izlediğim film sayısı 10-15 civarıydı haliyle ben de çok etkilenmiş ve Akıl Oyunları ile birlikte izlediğim en iyi filmlerin başında geliyor demiştim, tam anlamamakla birlikte. Zaman içinde akılda kalıcı pek etkisinin olmadığını da fark ettim. Fakat şu sıralar yeniden izleyince benim de tüm taşlar yerine oturdu, aslında ortada yoruma açık hiçbir şey yok, her şey besbelli.
Leonardo'nun oynadığı karakter tek kelimeyle şizofren, şizofren olma ihtimali %100, ortada şüphe yok
Filmin başlarınds Ben Kingsley'in ve Ruffolo'nun şüpheli bakışları, Kingsley''in evinde çalan müziğin Leo'ya eski anıları hatırlatması (ki belli ki o müziği de bilerek seçmişler, Leo'ya anıları hatırlatması için), denildiği gibi gereğinden fazla tesadüf ve her şeyden önemlisi filmin sonunda noktasından virgülüne dek tüm ayrıntıyı açıklaması. Zaten açıkladığı ayrıntılar film boyunca gördüğü rüya kabus parçalarının birleşimiydi.
En son sahnede canavar muhabbetinin geçtiği kısım belki filmin tek açık kapı yönü. Orada acaba deli olduğunun farkında olduğunu ve buna rağmen rol yapmaya, kendini inandırmaya devam edeceğini mi kastetti yoksa hâlâ dedektif kafasında mıydı şüpheli, bana göre her şeyin farkında ama tartışılır.
İlk izlediğimde resmen çoğu detayı fark etmemişim, bu film bence senaryosundan sa öte yönetmenliğinin mükemmel üstü oluşu ve Leo'nun destansılaşmasının konuşulmasını hak ediyor. Bana göre Leo'nun oynadığı filmler içinde en iyi oyunculuk çıkardığı yapım budur.
Martin Scorcese ise olağanüstü bir iş çıkarmış. Atmosferi, bam bam bam şeklindeki gerilim müziğini kullanışı, çekim teknikleri, hayal sahnelerinin harika üstü biçemi... Ne var ki senaryo aslında sadece karmaşık bir bulmacadan ibaret, denildiği gibi derinlik filan yok.
Bu filmi Mesih Tanrısı Matrix ile şirk koşmak haşa onunla eş değer puanlar vermek filan, ne münasebet?
Güzel film, çok iyi film fakat abartıldığı kadar olağanüstü, A+++ bir film değil.
Bence başyapıt sonu bilr ne kadar başyapıt olduğunun kanıtı değil mi.Bu tür içinde bundan ve Fight Club dışında iyi film yok.Bu ikisi başyapıttır aksini iddia etmek komedi olur zaten.
Dicaprio'nun en iyi filmi budur oyunculuğuyla herşeyiyle.Tabi senaryoda derinlik yok demişsin tam tersine var her sahne birbiriyle bağlantılı.Zaten Matrixle karşılaştıran yok
Yok deli olduğunun farkında ama bu gerçeklikten kaçmak istiyor.Birde izleyenlerin deli değil dediği sahnelerde bile deli olduğu açık.Noyce olayı olsun kadınıb deftere kaç yazıp filmin sonunda artık yapmak istemiyorum şeklinde bakıp gülmesi de var
Böyle bir filmi 4 ay önce izlemekle ne kadar hata ettiğimin farkındayım