2013 Rush / Zafere Hücum (2013) Film Bilgileri & Yorumları

berkann

Konu Sahibi
Favori Üye
Katılım
22 Aralık 2011
Mesajlar
18,893
Reaksiyon puanı
6,730
Puanı
1,060
1979320.jpg


Zafere Hücum - Rush (2013)

Türü: Aksiyon, Biyografi, Dram
Yönetmen: Ron Howard
Senaryo: Peter Morgan

Oyuncular:
Chris Hemsworth
Daniel Brühl
Olivia Wilde
Alexandra Maria Lara
Pierfrancesco Favino

IMDb Puanı: 8.3 (50,964 oy)
IMDb Sayfası

Filmin Özeti
İki kez Oscar kazanmış olan Ron Howard (A Beautiful Mind, Frost/Nixon) iki kez Oscar’a aday olmuş senarist Peter Morgan’la (Frost/Nixon, The Queen) James Hunt ve Niki Lauda arasındaki acımasız rekabeti muhteşem bir şekilde anlatan Rush için bir araya geldi.

Epik aksiyon/dram filmi Rush’ta, Chris Hemsworth (The Avengers) karizmatik İngiliz James Hunt’ı, Daniel Brühl (Inglourious Basterds) ise disiplinli ve mükemmeliyetçi olan Avusturyalı Niki Lauda’yı canlandırıyor. Grand Prix yarış pistindeki çekişmeleri, bu iki sıra dışı karakter arasındaki farkı özetliyor.

Formula 1 yarışlarının ihtişamlı döneminde geçen Rush dünyanın şimdiye kadar gördüğü en büyük rakiplerin ikisinin (yakışıklı İngiliz Hunt ve disiplinli, zeki rakibi Lauda’nın) heyecan verici gerçek hikayesini anlatıyor. Özel hayatlarına da dahil olduğumuz filmde iki yarışçının zafere ulaşmak için bir kısa yolun bulunmadığı ve asla hataların asla düzeltilemediği bir ortamda fiziksel ve psikolojik dayanıklılık sınırlarını nasıl zorladığını göreceğiz.

Olivia Wilde (TRON: Legacy) ve Alexandra Maria Lara’nın da (The Reader) rol aldığı Rush’ın yapımcılığını Andrew Eaton (A Mighty Heart), Howard, Oscar ödüllü Brian Grazer (Apollo 13, A Beautiful Mind), Eric Fellner (Senna, Tinker Tailor Soldier Spy), Morgan ve Brian Oliver (Black Swan), idari yapımcılığını ise Cross Creek Pictures, Exclusive Media, Todd Hallowell ve Tim Bevan üstleniyor. - Gönderen: Sinigami

Filmin Fragmanı

 
Fragmanlarini dahi doğru düzgün izlemediğim boşlukta bir izleyeyim diyip indirdiğim bir filmdi. Imdb'deki puanı ile beni iyice meraklandıran alt yazısının geç çıkışı ile beni deli eden bir filmin bu kadar güzel olacağini hiç tahmin etmezdim.

Film gerçek yaşamdan uyarlanmiş. Gerçek F1 pilotlarinin gerçek yariş hikayelerinden uyarlanmiş:) Filmin neden gişe yapmadiğinin cevabını burdan almiş oldum:X Spoilere geçmeden şunu da belirteyim film müziklerine pek takılmam ama filmin heycanından olsa gerek bir anda müzik kulağima çalindi, filmden etkilenişim 2 kat oldu:X

Film gerçek yaşamdan alıntı olsa da hırsı ve zafer ve dostlugunu da anlatan bir filmdi.Film gerek 70'li yıllarda geçtiğinden görsel anlamda beni tatmin etmedi. Hatta o zamanlarda geçtiği için filme biraz soğuk kaldım. Bir de şu şive konusu var:X Konsantre olamadım izlerken.Alt yazı kaçtiğinda en azından bişey anlıyorduk bunda pek bişey anlayamadım ki bu benim eksiliğim neyse işte:X

Film ölümü yada ölüme olan yakınlıgı çok iyi anlatmiş. Ne zaman yarişlarda kaza geçirseler Hunt ve Niki rollerinin üzerinde bir performans gösterir gibilerdi sanki. Çok başarılı 2-3 sahne vardi böyle.

Nikki Lauda'ya başlarda ısınamasam da filmin ortasında kaza geçirdiği sahne ve iyileşme azmi filmin en güzel anlarindandı. Hele birde sahalara geri dönüp seyircilerin ona doğru koşması, "ağla ağla içim çıktı:T" :X

Nikki'nin iyileşip tekrar piste döndüğü zaman James Hunt'a suçluluk duygusuyla psikolojik saldırı yaptı.
Gazeteci birisinin Nikki'nin yüzünde oluşan yaradan dolayı sordugu sorudan sonra James Hunt'ın gazetecinin ağzını yüzünü dağitması alkışlanır bir hareketti:) Acaba senaryo yazılırken gazeteciye soruldu mu? O olay gerçekten yaşandı mı?

Benim sevdiğim karakter James Hunt'tı arkadaş. Hayat felsefesi de bana uyuyordu :X "hayatı son günmüş gibi yaşa" ne güzel işte. Hatta filme uysun "hızlı yaşa genç öl" :X Ki adam genç yaşta 45 yaşında ölmüş.

Filmin en güzel sahnelerinden bir diğeri de J.Hunt'ın dünya şampiyonu olması. Bu sahnede de duygu zirveydi.

Chris Hemsworth'u filme yakıştıramasamda filmin sonunda gerçek bir hikaye oldugunu gördüğümüzde adama benzerliğiyle dikkat çekiyor. Keza Daniel Brühl de Niki'ye benziyordu. Cast bu yönden gerçekten sıkı çalişmiş:)

Kısacası bu filme 9/10 puan verdim. Hatta ımdb'de bile oy kullandım ki bunu pek yapmam.

@OzaN sen filmi erteliyordun ama bence tez vakitte izle:)
@sürgünüm sana dün gece tavsiye etmiştim öylesine ama şimdi şiddetle tavsiye ediyorum:X
 
Fragmanlarini dahi doğru düzgün izlemediğim boşlukta bir izleyeyim diyip indirdiğim bir filmdi. Imdb'deki puanı ile beni iyice meraklandıran alt yazısının geç çıkışı ile beni deli eden bir filmin bu kadar güzel olacağini hiç tahmin etmezdim.

Film gerçek yaşamdan uyarlanmiş. Gerçek F1 pilotlarinin gerçek yariş hikayelerinden uyarlanmiş:) Filmin neden gişe yapmadiğinin cevabını burdan almiş oldum:X Spoilere geçmeden şunu da belirteyim film müziklerine pek takılmam ama filmin heycanından olsa gerek bir anda müzik kulağima çalindi, filmden etkilenişim 2 kat oldu:X

Film gerçek yaşamdan alıntı olsa da hırsı ve zafer ve dostlugunu da anlatan bir filmdi.Film gerek 70'li yıllarda geçtiğinden görsel anlamda beni tatmin etmedi. Hatta o zamanlarda geçtiği için filme biraz soğuk kaldım. Bir de şu şive konusu var:X Konsantre olamadım izlerken.Alt yazı kaçtiğinda en azından bişey anlıyorduk bunda pek bişey anlayamadım ki bu benim eksiliğim neyse işte:X

Film ölümü yada ölüme olan yakınlıgı çok iyi anlatmiş. Ne zaman yarişlarda kaza geçirseler Hunt ve Niki rollerinin üzerinde bir performans gösterir gibilerdi sanki. Çok başarılı 2-3 sahne vardi böyle.

Nikki Lauda'ya başlarda ısınamasam da filmin ortasında kaza geçirdiği sahne ve iyileşme azmi filmin en güzel anlarindandı. Hele birde sahalara geri dönüp seyircilerin ona doğru koşması, "ağla ağla içim çıktı:T" :X

Nikki'nin iyileşip tekrar piste döndüğü zaman James Hunt'a suçluluk duygusuyla psikolojik saldırı yaptı.
Gazeteci birisinin Nikki'nin yüzünde oluşan yaradan dolayı sordugu sorudan sonra James Hunt'ın gazetecinin ağzını yüzünü dağitması alkışlanır bir hareketti:) Acaba senaryo yazılırken gazeteciye soruldu mu? O olay gerçekten yaşandı mı?

Benim sevdiğim karakter James Hunt'tı arkadaş. Hayat felsefesi de bana uyuyordu :X "hayatı son günmüş gibi yaşa" ne güzel işte. Hatta filme uysun "hızlı yaşa genç öl" :X Ki adam genç yaşta 45 yaşında ölmüş.

Filmin en güzel sahnelerinden bir diğeri de J.Hunt'ın dünya şampiyonu olması. Bu sahnede de duygu zirveydi.

Chris Hemsworth'u filme yakıştıramasamda filmin sonunda gerçek bir hikaye oldugunu gördüğümüzde adama benzerliğiyle dikkat çekiyor. Keza Daniel Brühl de Niki'ye benziyordu. Cast bu yönden gerçekten sıkı çalişmiş:)

Kısacası bu filme 9/10 puan verdim. Hatta ımdb'de bile oy kullandım ki bunu pek yapmam.

@OzaN sen filmi erteliyordun ama bence tez vakitte izle:)
@sürgünüm sana dün gece tavsiye etmiştim öylesine ama şimdi şiddetle tavsiye ediyorum:X
Ben filmi ertelemiyorum ertelemek zorundayım. Gelecek haftaya kadar film izleyemem. :(
 
Fragmanlarini dahi doğru düzgün izlemediğim boşlukta bir izleyeyim diyip indirdiğim bir filmdi. Imdb'deki puanı ile beni iyice meraklandıran alt yazısının geç çıkışı ile beni deli eden bir filmin bu kadar güzel olacağini hiç tahmin etmezdim.

Film gerçek yaşamdan uyarlanmiş. Gerçek F1 pilotlarinin gerçek yariş hikayelerinden uyarlanmiş:) Filmin neden gişe yapmadiğinin cevabını burdan almiş oldum:X Spoilere geçmeden şunu da belirteyim film müziklerine pek takılmam ama filmin heycanından olsa gerek bir anda müzik kulağima çalindi, filmden etkilenişim 2 kat oldu:X

Film gerçek yaşamdan alıntı olsa da hırsı ve zafer ve dostlugunu da anlatan bir filmdi.Film gerek 70'li yıllarda geçtiğinden görsel anlamda beni tatmin etmedi. Hatta o zamanlarda geçtiği için filme biraz soğuk kaldım. Bir de şu şive konusu var:X Konsantre olamadım izlerken.Alt yazı kaçtiğinda en azından bişey anlıyorduk bunda pek bişey anlayamadım ki bu benim eksiliğim neyse işte:X

Film ölümü yada ölüme olan yakınlıgı çok iyi anlatmiş. Ne zaman yarişlarda kaza geçirseler Hunt ve Niki rollerinin üzerinde bir performans gösterir gibilerdi sanki. Çok başarılı 2-3 sahne vardi böyle.

Nikki Lauda'ya başlarda ısınamasam da filmin ortasında kaza geçirdiği sahne ve iyileşme azmi filmin en güzel anlarindandı. Hele birde sahalara geri dönüp seyircilerin ona doğru koşması, "ağla ağla içim çıktı:T" :X

Nikki'nin iyileşip tekrar piste döndüğü zaman James Hunt'a suçluluk duygusuyla psikolojik saldırı yaptı.
Gazeteci birisinin Nikki'nin yüzünde oluşan yaradan dolayı sordugu sorudan sonra James Hunt'ın gazetecinin ağzını yüzünü dağitması alkışlanır bir hareketti:) Acaba senaryo yazılırken gazeteciye soruldu mu? O olay gerçekten yaşandı mı?

Benim sevdiğim karakter James Hunt'tı arkadaş. Hayat felsefesi de bana uyuyordu :X "hayatı son günmüş gibi yaşa" ne güzel işte. Hatta filme uysun "hızlı yaşa genç öl" :X Ki adam genç yaşta 45 yaşında ölmüş.

Filmin en güzel sahnelerinden bir diğeri de J.Hunt'ın dünya şampiyonu olması. Bu sahnede de duygu zirveydi.

Chris Hemsworth'u filme yakıştıramasamda filmin sonunda gerçek bir hikaye oldugunu gördüğümüzde adama benzerliğiyle dikkat çekiyor. Keza Daniel Brühl de Niki'ye benziyordu. Cast bu yönden gerçekten sıkı çalişmiş:)

Kısacası bu filme 9/10 puan verdim. Hatta ımdb'de bile oy kullandım ki bunu pek yapmam.

@OzaN sen filmi erteliyordun ama bence tez vakitte izle:)
@sürgünüm sana dün gece tavsiye etmiştim öylesine ama şimdi şiddetle tavsiye ediyorum:X

@RüzgarGülü sağolsun filmin linkini atmış bana en kısa zamanda izleyeceğim.
 
F1'e büyük sevgi beslediğim için, en beklediğim filmlerin başında geliyordu film. Beklediğimin çok üstünde bir film izlediğimi söyleyebilirim...

Öncelikle Daniel Brühl çok başarılıydı. Oscar'da 'En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu' kategorisinde yarışıyor olması bana tuhaf gibi geldi. Başrol gibiydi? :) Her neyse böylesi daha iyi olmuş gibi. En azından bu durumda şansı daha fazla olacaktır. Kısacası bence adaylığı hak eden bir performans sergilemiş. Kazanma ihtimali Michael Fassbender'a göre biraz daha az gibi ama belli de olmaz. Chris Hemsworth'u çok beğenmedim ama @Forumdash'ın da dediği gibi James Hunt' a benzerliğinden ötürü çok fazla da yadırgamadım. :)

James Hunt'ı çok sevemedim ben. Ama 45 yaşında ölmesine gerçekten üzüldüm. Bu arada James Hunt konusunda biraz abartıya kaçmışlar falan diyordum. (Cinsel ilişki durumunda. ) Ama film az bile yapmış. Adam meğerse baya çapkınmış. :D

Niki Lauda'yı ise fazla sevdim. Özgüveni, teknik bilgisi, disiplini ve yaşama azmi bir hayli etkileyici. Gerçek bir yarışçı... Biraz ukala da olsa saygı duyulması gereken birisi bence. Belki Daniel Brühl'ü beğenmeme etken sebeplerden birisidir.

Hikayeyi az çok biliyordum filmi izlemeden önce. (Nostalji F1'e karşı özel ilgimden dolayı.) Gerçekten o zamanki rekabet olayını senaryoya çok iyi aktarmışlar. Filmde nadir de olsa sıkıldığım kısımlar oldu. Ama genel olarak gayet akıcı bir şekilde ilerledi film.

Yönetmen ve yarışın filme yansımasına bakarsak; yarışlar, otomobiller, pistler falan çok iyiydi:

Özellikle kaza sahnesi çok iyiydi. Neredeyse aynısının tıpkısı olmuş. Hatta görüntüyü alıp çözünürlüğünü falan mı yükselttiler diye düşünmüştüm ama öyle değilmiş. :D

Ron Howard ne kadar büyük bir yönetmen olduğunu tekrardan kanıtlamış. Filmin havası bana farklı geldi ama çok beğendim.

Kısacası çok çok iyi bir filmdi. İzleyenin pişman olacağını sanmıyorum. Özellikle F1 severler bu filmi kaçırmasın...

Puanım: 9/10
 
Son düzenleme:
Formula 1'i sevmem dolayısıyla ilgimi çeken filmdi ama filmi izlemeden önce ne Niki Lauda'yı ne de James Hunt'ı tanıyordum.

Aslında her şey olumlu gözükmesine rağmen yine de çok fazla sevmeyeceğimi düşünüyordum. Bunda yanıldığımı söyleyebilirim.

Filmin ilk kısımları biraz belgesel tadında klasik bir biyografi hikayesi gibiydi. Fakat Niki Lauda karakterine alıştıkça filmi sevmeye başladım ve özellikle sonlarına doğru filmden aldığım tat doruğa ulaştı.

Özellikle kaza anından itibaren film benim gözümde seviye atladı.

Şu ana kadar izlediğim filmler arasında rekabeti en iyi anlatan filmdi belki de. Gerçekten bu şekilde rekabet kişiye çok şey katar.

Filmi benim için anlamlı kılan karakter kesinlikle Niki Lauda idi. Daniel Brühl'ü daha önceden de izlemişim aslında ama hiç aklımda kalmamış. O nedenle çok mu farklı bir iş yaptı önceki işlerine göre emin değilim ama gereken duyguyu çok iyi verdi. Bence Oscar adaylığını hakeden bir performanstı. Hatta Oscar'ı kazansa dahi itiraz edilemeyecek bir performans bana kalırsa.

Chris Hemsworth yani kötü değildi ama çok da parladığı söylenemez.

Hunt'ın gazetecinin ağzını burnunu kırdığı sahne çok iyiydi. :D

Niki Lauda'nın karısını canlandıran oyuncuyu film boyunca nereden izlediğimi hatırlamaya çalıştım ama bulamadım. Meğer Downfall'da beğendiğim esas kızmış. :)

Niki Lauda ile karısının ilk tanıştığı sahne harikaydı. Otostopta kendisi için duruldu zannedip havalanırken Lauda hayranı olduklarının anlaşılması karşısındaki şaşkınlığı harikaydı. :D Filme bağlattıran önemli sahnelerden bir diğeri de o idi. :)

Sonuç olarak Formula 1 sevenlerin çok sevecekleri ama Formula 1 ile alakası olmayanların da sevebilecekleri üst düzey bir film. Oscar'da en iyi film kategorisine sürpriz yapıp sızmasını isterim ama çok zor gözüküyor. İlk başları sıradan ve biraz sıkıcı gelse de aldırmayın sonunda harika hisler bırakacak. :):)

8.5/10
 
Açıkcası ön yargıyla izlemeye başladığım bir filmdi. Nedense beğenmeyeceğimi düşünüyordum ama film beni daha başında yanılttı. Hırsı, dostluğu ve cesareti anlatan çok çok iyi bir filmdi.

Biz izleyiciler olarak Formula 1 yarışlarının sadece şov kısımlarını görüyoruz, bu filmle birlikte yarıştan önce yarışa dakikalar kala ve yarış sırasında neler yaşandığınıda görmüş olduk.

Filmin yaşanmış bir olaydan oluşması filmi sevmemdeki en büyük etken oldu. Yarışların olduğu sahnelerde çok iyiydi. Kaza sahnesi en beğendiğim sahneydi birebir aynısı gibi olmuş.

Chris Hemsworth çok iyi oynamış. Diğer izleyenlerin aksine ben James Hunt karakteriyle daha çok bağ kurdum :D Yaşantısından mıdır yoksa karizmasından mıdır bilemem ama onun olduğu sahneler daha bi güzeldi bence.

Daniel Brühl'de çok iyi performans göstermiş. Disiplinli, işini seven ve ukala rolünün hakkını vermiş. Özellikle kaza sahnesinden sonra sevmeye başladım onuda. Basın toplasında verdiği cevaplarda çok iyiydi bu arada :D

Kısaca Formula 1 severlerinde, sevmeyenlerinde beğeneceğini bir film olmuş, kesinlikle ön yargıyla izlemeyin pişman olursunuz :D Ön yargılarınızı boşa çıkartacak harika bir film olmuş.

9.5/10
 
Çok F1 ile aram yoktur hızıda sevmem ama bir sevdim bu filmi.Genel olarak hikayeye hiç hakim olmamamdan dolayı çok akıcı ilerledi.
Filmin en güzel yanı Niki karakteri ve Daniel Brühl'ün güzek oyunculuğuydu.Karakter o kadar oturmuş ki aldı götürdü beni bu karakterle.Karakteri başından sonuna kadar çok beğendim.
Filmde pistin dışını pek göstrmemelerinden dolayı olabilir hiç 70'li yıllar havası yoktu.O biraz kötüydü.
Hiç sıkılmadan baştan sona izledim.Çokda sevdim.Gerçek hikayeyi bu kadar güzel anlatmaları süperdi.
Fim:9/10 puanlık benim için.:D
 
İzlediğim en iyi filmlerden biri. Senaryo, oyunculuklar her şey mükemmeldi. Gerçek bir hikaye olması ayrı bir güzel. Mutlaka izlemelisiniz.

9/10
 
Oscar zamanı izlemeyip yaza bıraktığım filmlerden birisiydi. İzlemek bugüne nasip oldu.

Zaten beğeneceğimi düşündüğüm bir filmdi ve yanılmadım. Çok az yerlerinde sıkılsam da genel olarak sürükleyici, hikayeyi bilmediğim için heyecanlı bir filmdi.

Yönetmeni ve özellikle görüntü yönetmenini çok beğendim. Oscar'da bir adaylık dahi verilmemesi Oscar'ın ayıbı.

Filmde uzun bir süre karakterlerin ikisine eşittim. Ama sonlara doğru Lauda öne geçti diyebilirim.

Kaza sahnesi iyiydi ama beni asıl etkileyen sahne, son yarışta yarıştan kendi isteğiyle çıkmasıydı. :(

Anlatım tarzı böyle olan -yani 1. şahıştan anlatılan- uyarlama filmlerini seviyorum. Bu yönüyle film beni hemen kendine bağladı.

Genel olarak, hala izlemeyen varsa izlemesini önerdiğim, sizi içine alıp götüren bir film. Sevmeme ihtimaliniz düşük.

8.5/10
 
@berkann Oscar döneminde neredeyse tüm önemli filmleri izleyip nasıl Rush'ı es geçmeyi başardın :( Neyse geç olsun güç olmasın :D
Oscar döneminde izlemem gereksiz olurdu açıkçası, filme bir adaylık bile vermemişler. :D Tabi adaylık almayan bir sürü film izledim o dönemde ama zaman da yetmemişti. :)
 
Oscar döneminde izlemem gereksiz olurdu açıkçası, filme bir adaylık bile vermemişler. :D Tabi adaylık almayan bir sürü film izledim o dönemde ama zaman da yetmemişti. :)
Bizim gibi "nasıl aday olamaz" demek için gerekiyordu. :D Daniel Brühl'ü resmen harcadılar. :( Efektleri saymıyorum bile. :(
 
Akşam akşam aklıma geldi film. Yaklaşık 15-20 dakika filmin konusuna ulaşmaya çalıştım. Sanırım forumun arama kısmında sıkıntı var bulamadı bir türlü filmi. Sonrasında ben kendim Oscar konusundan yola çıkarak bulayım dedim. Yaklaşık 10 dakika geçen seneki Oscar konusunda aradım filmi. Fakat bulamadım doğal olarak. Çünkü film 2014 değil 2013 Oscar'ında yarışmış. :D Durum böyle olunca gerçekten epey şaşırdım. Filmi izleyeli 2 yıldan fazla olmuş ama daha geçen yıl izlemişim gibi. Filme ait birçok sahne hala aklımda. Bende oldukça yer etmiş film. Bunu aradan geçen 2 yıl sonra daha iyi anladım ve filme verdiğim puanı artırarak 8.5'dan 9'a çıkardım. Ancak içimde hala puan artırma isteği var bakalım kısmet olur da 2 yıl sonra yine burada olursam muhtemelen yine bir puan artımına giderim. Gerçekten çok iyi bir filmdi. :)
 
Son düzenleme: