İşte Eyüboğlu'nun o yazısı:[/B]
RTÜK'ÜN BU CEZALARI CAYDIRMIYOR ONLARI
Bazı televizyon yöneticilerinin herkesi salak, sadece kendilerini uyanık sanıp yaptıkları kurnazlığa dikkat çekmiştim kısa bir süre önce.
'RTÜK'e soruyorum' başlıklı yazımdan sonra konunun takipçisi olacaklarına dair uzun bir mektup almıştım Radyo Televizyon Üst Kurulu'ndan.
RTÜK'ün 2012'de aldığı kararlarına baktım, kelimenin tam manasıyla ceza yağdırmış bu programlar ve kanallara.
Ama ne fayda?
Uyanıklar devam ediyorlar yoluna.
Çünkü caydırıcı değil ki cezalar.
İhlal çok, ama ceza tek!
RTÜK Kanunu'nda hangi ihlale ne ceza uygulanacağı belli.
İlk ceza 'uyarı'.
Buna rağmen ihlal sürerse, kanalın beyan ettiği aylık gelirin yüzde 1 ile 3'ü arasında ceza söz konusu.
Bu kanalların RTÜK'e beyan ettikleri gelirler 1 milyon TL civarında olduğu için genellikle 10 bin TL cezayla geçiştiriliyor konu.
Oysa doğrusu şu:
Nasıl ki Ceza Kanunu'nda işlenen bir suç karşılığında verilen ceza, o suçun tekrarı oranında katlanıyorsa, her bir ihlal için ayrı ayrı ceza uygulaması getirilmeli bu konuda.
Örneğin 'X' kanalındaki 'Y' programında bir ayda 20 kez yapılıyor 'gizli reklam' ihlali.
RTÜK, sanki ihlal o ay içinde bir kez yapılmış gibi bir ceza verip, adeta savuşturuyor konuyu.
İnsanların duygularını istismar ederek kısa yoldan kolay para kazanma peşindeki uyanıklara RTÜK, kaç ihlal varsa, o kadar ceza kesse, sonuç böyle mi olur?
Ayda 100 bin TL kazandığı 'kıl-tüy-yün ürünleri'nin tanıtımı karşılığında 10 bin TL ceza ödemek zorunda kalınca koymuyor 'X' kanalına.
20 ihlal mi yapmış o kanal?
RTÜK, kanunların boşluğundan istifade eden bu kanallara 20 ihlal karşılığında 200 bin TL'den başlayıp 600 bin TL'ye kadar yükselen cezalar kesse, o zaman anlarlar 'Hanya'yı, Konya'yı', ama yapan yok ki bunu!
[/SIZE][/COLOR][/FONT]
RTÜK'ÜN BU CEZALARI CAYDIRMIYOR ONLARI
Bazı televizyon yöneticilerinin herkesi salak, sadece kendilerini uyanık sanıp yaptıkları kurnazlığa dikkat çekmiştim kısa bir süre önce.
'RTÜK'e soruyorum' başlıklı yazımdan sonra konunun takipçisi olacaklarına dair uzun bir mektup almıştım Radyo Televizyon Üst Kurulu'ndan.
RTÜK'ün 2012'de aldığı kararlarına baktım, kelimenin tam manasıyla ceza yağdırmış bu programlar ve kanallara.
Ama ne fayda?
Uyanıklar devam ediyorlar yoluna.
Çünkü caydırıcı değil ki cezalar.
İhlal çok, ama ceza tek!
RTÜK Kanunu'nda hangi ihlale ne ceza uygulanacağı belli.
İlk ceza 'uyarı'.
Buna rağmen ihlal sürerse, kanalın beyan ettiği aylık gelirin yüzde 1 ile 3'ü arasında ceza söz konusu.
Bu kanalların RTÜK'e beyan ettikleri gelirler 1 milyon TL civarında olduğu için genellikle 10 bin TL cezayla geçiştiriliyor konu.
Oysa doğrusu şu:
Nasıl ki Ceza Kanunu'nda işlenen bir suç karşılığında verilen ceza, o suçun tekrarı oranında katlanıyorsa, her bir ihlal için ayrı ayrı ceza uygulaması getirilmeli bu konuda.
Örneğin 'X' kanalındaki 'Y' programında bir ayda 20 kez yapılıyor 'gizli reklam' ihlali.
RTÜK, sanki ihlal o ay içinde bir kez yapılmış gibi bir ceza verip, adeta savuşturuyor konuyu.
İnsanların duygularını istismar ederek kısa yoldan kolay para kazanma peşindeki uyanıklara RTÜK, kaç ihlal varsa, o kadar ceza kesse, sonuç böyle mi olur?
Ayda 100 bin TL kazandığı 'kıl-tüy-yün ürünleri'nin tanıtımı karşılığında 10 bin TL ceza ödemek zorunda kalınca koymuyor 'X' kanalına.
20 ihlal mi yapmış o kanal?
RTÜK, kanunların boşluğundan istifade eden bu kanallara 20 ihlal karşılığında 200 bin TL'den başlayıp 600 bin TL'ye kadar yükselen cezalar kesse, o zaman anlarlar 'Hanya'yı, Konya'yı', ama yapan yok ki bunu!