PROFESÖR
----6.BÖLÜM----
Nur ne olduğunu hala anlayamıyordu.Bu kapıya gelen sarı saçlı orta boylu mavi gözlü güzel kadın kimdi..Neden kızımı almaya geldim dedi..Nur onun mu kızıydı..O sırada Arif derin bir nefes aldı yüzünden öfkesi okunuyordu.----6.BÖLÜM----
Arif : Ne kızı..Benim sana verecek kızım yok..Defol git Aysel...
Aysel o sırada Nur'a heyecanla yaklaştı.
Aysel : Kızım Nur'um...Canım kızım ... Seni çok özledim...
Aysel hasretle kızına sımsıkı sarıldı.Öpüp koklamaya doyamıyordu belli ki.Nur ise hiçbir tepki vermiyor annesine sarılmıyordu. Arif Aysel'i kolundan tuttuğu gibi hızlıca yere attı.Ben olayın büyüdüğünü görünce hemen Aysel'in yanına geldim.Yerden kalkmasına yardım ettim ve Arife yöneldim...
Sebahattin : Arif...Sen nasıl bir adamsın...Bir kadını nasıl böyle davranırsın.Çabuk kapat kapıyı.Nur sen de gel kızım..Anneni de alıp benim eve çıkalım...
Arif : Sebahattin abi..
Sebahattin : Gir dedim sana..Yoksa polisi ararım..Kızın bana emanet.
Aysel benim onu korumamdan mutlu olsa gerek yüzünde üzüntüyle karışık bir gülümseme belirdi..Nur evin kapısını hızlıca çekti ve bana ve annesine yardım ederek benim evime çıktık...
Yıldızlı anahtarlığımı Nur'a uzattım.Nur kapıyı yavaşça açtı ve içeriye girdik.Üstümüze giydiğimiz montları krem renkli vestiyerin ikinci askısına astık. Aysel'de yabancı bir eve gelmişliğin verdiği çekingenliği hiç görmüyordum. Sanki bu eve önceden girip çıkmışçasına salonun yerini biz göstermeden salona geçti.Ben ve Nur da arkasından salona girdik.Aysel pencerenin önündeki kahverengi berjere oturdu ve ayak ayak üstüne attı.Nasıl da böyle rahat davranabiliyordu.Sonra aniden ağlamaya başladı.Nur Aysel'in bu durumunu görünce hemen mutfaktan su getirdi.Aysel su dan bir yudum içtikten sonra sehpaya bıraktı.Gözyaşlarını silip konuşmaya başladı.
Aysel : Kızım...Ben seni hiç bırakmadım..Hep baban yüzünden ...
Nur : Neden babam...Sen gitmişsin..
Babamı aldatmışsın..
Aysel : Hiçbir zaman ben babanı aldatmadım..Benim iş arkadaşımdan beni çok kıskanıyordu.Onunla ilişkim olduğunu düşünüyordu...Sonra bir gün..
O sırada kapı çaldı. Nur kapıyı açmak için hızlı adımlarla antreye gitti.
Sebahattin : Dur kızım ben açayım.Bekle...
Yavaşça yerimden kalktım.Bel ağrıma rağmen hızlı adımlarla kapının yanına geldim.Kapıyı açtığımda karşımda uzun boylu esmer yakışıklı bir adam duruyordu..Bana tanıyormuşçasına bakıyordu...
Sebahattin : Buyur evladım kime baktın?
Tarık : Merhaba efendim...Ben Aysel burda mı onu soracaktım?
O sırada Aysel oturduğu yerden kalkıp hızlıca yanıma geldi.
Sebahattin : Evet burda..Sizin neyiniz oluyor.
Tarık : Aysel benim eşim.
Aysel'in evli olduğunu öğrenince Nur ve ben çok şaşırdık.
Aysel : Tarık sen mi geldin...Beni bekleseydin ben gelecektim zaten...
Sebahattin : Buyrun içeri girin.Böyle ayak üstü olmuyor.
Tarık : Yok olmaz.Kızımız aşağıda bizi bekler.
Bir de çocuğu olduğunu öğrenince Nur daha sinirlenmişti..Hızlıca odasına gitti ve kapısını kapattı..
Sebahattin : Aysel hanım isterseniz siz gidin sonra gelin Nur olanları kaldıramıyor..
Aysel : Ama...Tamam.. Çok teşekkür ederim size .Çocuğum size emanet..Yarın yine gelsem olur mu?
Sebahattin : Tabiki...Yarın görüşürüz..
Tarık ve Aysel yavaş adımlarla merdivenlerden indiler.Bende kapıyı kapatıp içeri girdim..Nur'u rahatsız etmek istemiyordum..Yıllar önce bırakıp gittiği annesini karşısında görmesi onun için büyük bir şok olmuştu.Ben de akşam yemeği hazırlamak için mutfağa girdim.Dolabı açtığımda pek bir şey kalmadığını fark edince montumu giydim.Kapının yanındaki ahşap işlemeli bastonumu da alıp yavaş adımlarla markete gittim.Markette bir çok sebze ve meyve aldım.Marketten çıkıp eve dönerken bizim binanın önünün kalabalık olduğunu fark ettim.İçime kötü şeyler doğuyordu.Kötü bir şey olmaması için dua ediyordum..O sırada telefonum çalmaya başladı.Bir yandan hızlı adımlarla binanın önüne gelmeye çalışırken bir yandan da telefonu cevaplıyordum.Arayan belli değildi diye ismini sormakla başladım.
Sebahattin : Kimsiniz..Önemli değilse sonra arayın işim var...
Bir süre cevap gelmedi.Sonra bir kadın sesi başladı konuşmaya..
"Sebahattin kızın yaşıyor..."
Telefonu kapatır kapatmaz bir mesaj geldi.Mesajda bir adres yazıyordu.O an neye odaklanacağımı şaşırıyordum..Binanın önüne vardım sonunda..Yerde kanları görünce ellerimdeki poşetler yere bıraktım ve etraftakileri itip binaya girdim..Onu yerde kanlı bir şekilde görünce şok oldum...Yanına yaklaştım..Elini tuttum.Nabzına baktım..Etraftakiler benim ağzımdan çıkacak lafı bekliyorlardı.
Sebahattin : Ölmüş...
Bu nasıl olurdu..Kim öldürmüştü...O sırada aklımdan her şey geçiyordu..Bunu kim yapmıştı...
6.BOLÜM SONU
Son düzenleme: