PROFESÖR
10.BÖLÜM
"TEKLİF"
İçeri girdim , durumlarının kötü olduğunu fark edince üzüldüm..Selimin annesi içeri davet etti.Eski bir koltuğa oturdum..Aklıma bir fikir gelmişti.10.BÖLÜM
"TEKLİF"
Sebahattin : Merhaba , Nasılsınız ?
Suna : Merhaba hoşgeldiniz..Iyiyim çok şükür. Siz nasılsınız Pek iyi görünmüyorsunuz. Açsanız bir yemek hazırlayayım.
Sebahattin : Çok teşekkür ederim daha iyiyim.Ben dün Selimle tanıştım. Anlatmıştır size.O kadar efendi , saygılı güzel bir çocuk yetiştirmişsiniz ki...Allah herkese sizin çocuğunuz gibi çocuklar nasip eylesin..
Suna : Sağolun.Babasını küçük yaşta kaybettik , benim de ne anam var ne babam.Bir başıma büyüttüm kuzumu..Allah razı olsun ondan.Okula gitme çağında ama o işe gidiyor eve para getirmek için.. Ben de temizliğe gidiyorum.Anca geçim yapıyoruz..
Sebahattin : Size bir teklifim olacak.Ben artık çok yaşlandım.Evde tek yaşıyorum.Ve bu yaştan sonra gerçekten çok zorlanıyorum.Benim size teklifim , benim evime yerleşin. Bana hem yardım etmiş olursunuz hem de siz de artık yalnız olmazsınız.Selimi artık okula da göndeririz.Yalnızın halindan anca yalnız anlar.
Suna hanım teklifim üzerine çok şaşırmıştı.Hiç böyle bir teklifte bulunacağımı tahmin etmemiş olsa gerek birkaç dakka duraksadı.Sonra bana gözleri gülerek cevap verdi.
Suna : Sebahattin bey , Allah sizden razı olsun...Biz size yük olmayız değil mi?
Sebahattin : Yok kızım ne yükü , Siz gelirseniz bizim eve de can gelecek..Şimdi siz teklifimi kabul ediyor musunuz?
Suna : Evet.. Çok teşekkür ederim size...
Selim : Sebahattin amca her şey için çok teşekkürler..İyiki sizinle o gün karşılaşmışız.
Sebahattin : O zaman siz almanız gereken eşyalarınızı toplayın ben şoförümü size yollarım benim evime getirir sizi.Hadi ben kalkayım. Sizde hazırlanın.Selim oğlum sen numaranı ver bana haberleşiriz..
Selim ve Suna o kadar mutlu olmuşlardı ki.. Gözlerindeki o saf mutluluğu görebiliyordum. Yavaşça yerimden kalktım.Evlerinden çıkıp arabaya bindim.Arabada giderken Nur ve Aysel'in konuşmalarını duyduğum an aklıma geldi.Zaten Nur'un telefonu hala bendeydi. Nur'un telefonundan Ayseli aradım.
Sebahattin : Aysel , Nur telefonunu arabamda düşürmüş.Eve geldiğinde bana uğrasın.
Aysel : Tamam , canım Sebahattin baba..
Allahım , hala utanmadan nasıl konuşuyor ,ben nasıl utanmaz insanlarla muhattap olmuşum. Yolda bunları düşüne düşüne eve vardım.Yavaş adımlarla eve çıktım.Üstümdeki montu vestiyere astıktan sonra içeriye geçtim. Pencerenin önündeki berjere oturdum.Nur ile konuştuğumuz zamanlar aklıma geldi. Gözlerimden akan gözyaşlarıma engel olamıyordum.Ben bunu mu hak etmiştim diye düşünürken kapı çaldı.Yavaş adımlarla hole geldim.Kapıyı açmadan önce gözyaşlarımı iyice sildim ve kapıyı açtım.Gelen Nur'du.
Nur : Merhaba Sebahattin amca , Telefonum sende kalmış da...
Sebahattin : Hhhı..Hadi geç içeri seninle konuşmamız gereken bir şey var.
Nur : Neden benimle böyle konuşuyorsun Sebahattin Amca, bak ben Nur ...
Sebaahttin ; Evet biliyorum... Annesi ie bir olup mirasımı almak için oyun oynayan Nur...
Nur bir an şaşırdı.Yavaşça içeri geçti ve her zamanki otuduğu berjere oturdu.
Nur : Bak Sebahattin amca hiçbir şey göründüğü gibi değil..
Sebahattin : Sus..Yalan söyleme duydum seni annenle konuşurken..
Nur : Evet doğru öyle bir şey oldu ama ben istemedim..Annem zorladı..Ben annemle aslında hep konuşuyordum. sadece babamdan gizliyorduk..Sonra annem senin kızının kayıp olduğu mevzusunu öğrenince bu oyuna kalkıştı.Başta ben de istemedim ama bir sürü borcu olduğunü söyledi..Ben de yapmak zorunda kaldım..
Sebahattin : Bunun açıklaması olmaz..Ben sana inandım , evimi açtım , babanla aranı düzelmesi için elimden geleni yaptım..Ya ben seni torunum gibi sevdim , kolladım.Bu mu benim hakkım.. Ben her şeyi öğrendikten sonra sen ve annene oyunda oynayabilirdim.Bildiğimi belli etmeden. Ama bak bir bana..Ben artık çok yaşlandım.Ne seninle uğraşabilirim ne de o annenle...Şimdi al bu telefonunu hadi git..
Nur : Sebahattin amca nolur affet beni...Ben çok büyük bir hata yaptım...
Sebahattin : Benden bu kadar..Ömrümün son zamanlarını sizin oyunlarınızla gerçiremem. Toparlanmaya başlıyoruz.Burdan taşınacağım. Bir daha beni rahatsız etmeyin...
Nur : Çok özür dilerim çok... Beni affet...
Nur'a kapıyı gösterdim.Yavaşça yerinden kalkıp kapıya doğru ilerledi..Kapıyı açtım kapıdan çıkarken bana öyle pişman olmuşçasına baktı ki...Ama bazı şeyler için pişmanlık işe yaramıyor. Güven , bir cam gibi kırıldı mı bir daha birleştiremezsin...Kapıyı kapattım.Ben de ağlamaya başaldım..Çünkü ben bunları hak etmemiştim..Gerçekten onları sevmiştim.
Sonra mutfağa gidip ilaçlarımı içtim ve yatak odama gittim.Ilaçların etkisiyle hemen uyuyakalmışım...
Birkaç saat sonra uyandım.Yerimden yavaşça kalkıp telefonumu aldım.Selimin bana attığı mesajı okudum.Hazır oldukları yazıyordu. Hemen İsmaili arayıp onları alması için gönderdim..Yaklaşık yarım saat sonra kapı çaldı.Içeri girdiklerinde gözlerinde mutluluğun yanı sıra utanma da vardı.
Sebahattin : Hoşgeldiniz.Buyrun geçin...Ne kadar mutlu oldum anlatamam.Iyiki geldiniz.
Suna : Hoşgeldik Sebahattin amca.
Sebahattin : Hadi siz gidin odanıza eşyalarınızı yerleştirin..
Selim : Tamam Sebahattin amca..
Evi onlara gezdirdikten sonra odalarını gösterdim..Eşyalarını hızlıca yerleştirdikten sonra salona geldiler..Koltuğun ucuna yavaşça oturdular.
Sebahattin : Ne olur rahat olun..Artık burası sizinde eviniz..
Suna : Çok sağolun...Siz kahvaltı yapmadıysanız kahvaltı hazırlayayım mı ?
Sebahattin : Olur hepbirlikte yeriz.Gel ben sana eşyaların yerini göstereyim.
Suna ile salondan çıkarken konsolun üzerindeki fotoğraflar ilgisini çekmiş olsa gerek oraya bakıyordu..
Sebahattin : Evet , benim eski eşim ve kayıp kızım..
Suna fotoğrafa yaklaşınca çok şaşırdı.Bir an duraksadı ve odasına gitti.Odasından hızlı bir şekilde elinde bir fotoğrafla geri döndü..
Suna : Ama bu nasıl olur...Bu benim...Bakın benim küçükken yurtta çekilmiş fotoğrafım..Bu ne demek oluyor..
Her şeyi anlamakta zorlanıyordum...Bu nasıl olurdu..Suna benim kızım mıydı...?
10.BÖLÜM SONU
Son düzenleme: