Okan Bayülgen Seneye Program Yapacak Mı ?

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan cevaa
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

cevaa

Konu Sahibi
Emekli
Katılım
26 Şubat 2011
Mesajlar
22,434
Reaksiyon puanı
4,420
Puanı
911
Yaş
31
Konum
İstanbul
Okan Bayülgen TV8'de haftanın beş günü yaptığı programları devam ettirecek mi? Çarşamba akşamı 'Kral Çıplak'ta bir telefon bağlantısı sırasında bunun ipuçlarını verdi. Telefonla arayan Okan'ın izleyicisi, 'Cumartesi tek program yapsanız olmaz mı?' dedi. Gerekçesi de haftanın beş günü izlemenin, 'her akşam baklava yemek' gibi bir şey olduğunu iddia etmesi.
Okan, 'Neden haftada beş gün?' sorusunun gerekçelerini özetle şöyle açıkladı: 'Televizyon artık bizim uzağımızda duran bir mobilya olmaktan çıktı. Bir sosyal medya aygıtı. Her türlü teknolojik olanakla izlemek mümkün. Bir twitter, bir facebook'la eşdeğerde. Onun için haftada beş gün program yapmak yeni
televizyon düzenine uygun.' Okan, 'Bu sene böyle bir vizyonumuz var' dedi.


Önümüzdeki yıl bitebilir

'Ama gelecek sene 'nah sana' haftada beş gece. Bu sezon seyrettiğin kadar seyret' diyerek, önümüzdeki yıl programını bitirceğinin de sinyalini vermiş oldu. Ki bu, zaten beklenen bir şey. Okan Bayülgen,
TV dünyasının kendi kafasına göre takılma lüksüne sahip isimlerinden. Bundan sonrası 'para kazanmak' ve 'reyting derdi' olmadığının da bir göstergesi oldu TV8'deki programları. Sanırım yeterince de para kazanıyordur. Sadece kendine, kazandığı paraları 'keyfine göre harcama' vakti yaratmış oluyor televizyonda.
Doğrusunu söylemek gerekirse, ilk başlarda, 'Yahu beş gün çekilir mi?' diyenlerden biriydim. Ama kendisinin de söylediği gibi hani facebook'a girip 'Arkadaşlar ne yazmış?' alışkanlığı yarattı bende
Bayülgen programları. 'Saat 24.00'ten sonra, sana farklı adamları çıkarıp seyrettiriyorum. Farklı konularda derli toplu, hem de eğlenceli bir gösteri sunuyorum' mesajını alıyorum. Küçük bir örnek; tartışma programları zenginliğinde olduğunu iddia eden hangi kanalda son zamanlarda bir felsefeciyle karşılaştınız?
 
Yazının tamamı Sina Koloğlu'nun köşe yazısından alındığı için Köşe Yazıları'nın daha uygun olacağını düşündüm.