Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Lou Bloom kariyer peşinde, genç ve hırslı bir adamdır. Hayatta "amaca giden her yol mübahtır" düsturunu benimseyen bu hırslı adam, geceleri şehirde yaşanan suç olaylarını tüm açıklığı ile kamerasına kaydetmeye başlar. Şehrin önde gelen televizyon kanallarından birinde gece muhabiri olarak işe girmesi de uzun sürmez. Fakat ne var ki, kariyerinde benimsediği yolun da bir faturası elbet olacaktır...
The Fall ve Real Steel gibi filmlerin senaryolarında kalem oynatan Dan Gilroy'un ilk uzun metrajlı filmi olan suç ve gerilim türündeki yapımda, Oscar ödüllü Jake Gyllenhaal başrolde yer alıyor.
Film, iyi bir film şüphesiz ama son günlerde film çok övülünce beklentilerim biraz fazla yükselmişti ve o yükselen beklentilerimi tam anlamıyla karşılayamadı.
Pek fazla işlenmemiş, en azından benim denk gelmediğim iyi bir konusu var. Fakat senaryo bence daha da iyi olabilirdi. Çok fazla etkilenmedim şahsen filmde, bana göre düz sayılabilecek bir senaryoydu.
Jake Gyllenhaal zaten her filminde belli bir çıtanın üstünde performans gösteren kaliteli bir oyuncu. Bu filmde de başarılı ama şahsen benim sene sonu listelerimde ilk 5'e girmesi düşük ihtimal. Oscar adaylığı biraz abartı olur gibi. Ama bu rol için de baya sıkı bir şekilde hazırlanmış belirtmek gerekir.
Rene Russo aynı zamanda yönetmenin karısıymış. Onun performansı da çok fazla övülüyordu ama bence gayet sıradan. Yerine kim olsa aynısı olurmuş. Hatta biraz daha genç biri olsa bence daha inandırıcı olabilirmiş.
Riz Ahmed başarılı ve çeşitli ödüller aldı filmle ama bence çok da abartılacak bir yanı yok. Sadece iyiydi, fazlası değil...
Sonuç olarak izlenmesi gereken iyi bir film ama birazcık abartıldığını düşünmüyor değilim...
Louis ve Nina ilişkisi bence tamamen saçmaydı. Ya da "olgun kadınlardan hoşlanıyorum" düşüncesi bana çok çok uzak bir düşünce olduğundan öyle geldi.
Yılın en merak ettiğim filmlerinden birini sonunda izleyebildim.Çok başarılı buldum.
Filmde haberciliğin gizli yüzü,hırsın neler yaptırabileceği ve reyting ve para uğruna etik değerlerin nasıl çiğnenebileceği ya da çiğnendiği gözler önüne serilmiş.Benim izlediğim en ilginç konulu yükseliş filmlerinden biriydi.
Jake Gyllenhaal mükemmel bir performans gösteriyor.Kendisine bu sıyırık psikopat tipler çok yakışıyor.Adam oyunculuğunun gittikçe üstüne koyuyor ve kendini çok iyi projeler seçiyor.Rene Russo da fena değildi ama onun dışında diğer oyuncular zayıftı.Onlar da pek gözükmedikleri için sıkıntı olmadı.
Senaryo çok özgün.Karakterin hayat felsefesi tamamen hedeflemek ve başarmak üzerine odaklı.Her zaman daha fazlasını istiyor ve bunu yaparken doğru,yanlış,etik,ahlak gibi kavramları umursamıyor.Onun için ölen ve can çekişen bir insan haber yani para kaynağı.Aslında tüm medya için böyle ve film bunun da mesajını veriyor.Ne kadar çok kan ve vahşet varsa insanlar o kadar ilgi gösteriyor.Bu kısımda da hayatımızda şiddetin ne kadar da normalleştirildiğini görüyoruz.
Takip sahnesi çok iyiydi gerilim ve aksiyon üst düzeydeydi.Ayrıca Louise'in asistanından kurtulma planı çok iyiydi.Devamında ölen asistanını kameraya alması nasıl bir karaktere sahip olduğunu göstermesi açısından çok önemli.
Biraz mantık hataları da vardı:
Adam cinayet mahallinde dolanıyor parmak izi bırakıyor ama adama ne bir test yaptılar ne de yeterince sorguladılar.Sadece saçma sapan bir ifadeyle polislerden kurtuldu.
Sonuyla ilgili:
Bence daha çarpıcı olabilirdi ama en azından zorlama bir son değildi.Yani sonu bence iyiydi ama öyle vayyy dedirtmedi ama bu bir eksiklik değil tabi.Karakter hırsıyla birlikte işini de büyütüyor ve hayallerine kavuşuyor.İyi bağlanmış yani.
Sonuç olarak senaryo çok iyi,medya eleştirisi iyi,müzikleri iyi,oyunculuklar mükemmel.Ayrıca dönem dönem gerilim ve aksiyon da tavan yapıyor.Son dönemin en iyi gerilim filmlerinden diyebilirim.
Bari bunun da yorumunu aradan çıkarıp A grubunu tamamen bitirmiş olayım...
Film, haberciliğin kirli yüzünü, sistemin değiştirdiği hayatları ve sırf reyting uğruna nelerin yapılabileceğini güzelce gösteriyor. "Çarpıcı" demeyelim, ama kullanılan dilin gerçekçi ve biraz da vahşi olduğu kesin.
Film, günümüzdeki medyacılığa eleştiri getirirken diğer yandan da bunun ortasında kalan birinin geçirdiği psikolojik değişimi ve her türlü basın-yayın kolunun ahlaki bir erozyona neden olduğunu da çok güzel anlatmış.
Yapımda kesinlikle yapaylık hissi yok. Özellikle finalini çok sevdim filmin. Bir an bile olsun kolaya kaçmadan ve korkusuzca derdini anlattığı için filmi iyice takdir ettim.
Jake Gyllenhaal'ın performası, tek kelimeyle MUHTEŞEM! Adama gerçekten de yakışıyor bu tür roller. Biraz Hitchcock filmlerinden fırlayan bir karakter olmuş. O adama öyle güzel hayat vermiş ki kısa sürede onu benimsiyor ve tüm pürüzlerine rağmen sevebiliyorsunuz. Rene Russo ve Riz Ahmed de fena değildi bence. En azından Gyllenhaal'ın karşısında ezilmemeyi başarmışlar.
Sonuç olarak Nightcrawler, vaat ettiği söylemlerin altını güzelce dolduran ve bunu yaparken temposunu hiç düşürmeyen, kaliteli bir film olmuş. Bazı hataları da var elbet, küçük olmalarına rağmen bir süre sonra göze çarptıkları için puan kırmak zorunda kaldım. Ama müzikleri, sinematografisi, kurgusu ve rejisiyle kesinlikle izlenmeyi hak ediyor. Kusursuz değil elbet, ama kesinlikle yılın en iyi ana akım filmlerinden biri. Mutlaka deneyin.
Yılın şu ana kadar izlediklerim arasında en iyi filmi. Ben oldukça beğendim.
Gecenin geç saatlerinde izlemiş olmama rağmen, hiç sıkılmadan izlettirdi kendini. Hem konusunu ilgi çekiciydi, hem de akıcı bir şekilde aktarılmıştı.
Jake Gyllenhaal iyi bir oyunculuk sergilemiş. Üstüne bir de fiziksel değişimi eklenince, bence Oscar'da ilk beş içinde olacaktır. Üstelik filmi de sevildi. Diğer oyuncular ise orta ile kötü arasındılar.
Müzikleri dikkat çekiciydi. Çok beğendiğim denemez ama Oscar adaylığı alabilir.
Senaryoyu oldukça beğendim. Özgündü ve iyi işlenmişti. Oscar adaylığı cepte bence bu kategoride. Ödüle de oynayabilir.
Mantık hataları var denilebilir ama bize filme ilgili kesin şeyler sunulmamış.
Ben de mesela "mobese yok muydu o kafenin önünde?" diye aklıma takıldı ama olsaydı zaten yakalardı, demekki yokmuş. O yüzden bence çok da mantık hatası sayılmazlar.
Filmi zevkle izlemeye başladım, başları çok iyiydi. Çoğu filmde başlar durgun, sonlar hareketli olur lakin bu filmde tam tersini gördüm.
Konu itibariyle oldukça özgün bir yapıt. Lakin ilk başları güzel olsa da sonlarına doğru beklenilen etkiyi uyandıramadı. Eksik bir şeyler vardı.
Özellikle gerilim duygusunu zerre hissetmedim hem de gecenin köründe izlemiş olmama rağmen. Böyle bir filme sağlam gerilim daha iyi giderdi.
Jake Gyl.'ın oyunculuğu yine çok iyiydi. Yanlış hatırlamıyorsam geçen senenin en iyi filmlerinden olan Prisoners'de de polisi oynamıştı? Bu filmde yükselmek için her yolu mübah sayan bağımsız bir gazeteci-haberciyi oynuyor.
Kısaca makyavelist piskopat bir karakter. Ama karakter çok başarılı, yer yer özgün.
Zaman zaman sanki izleyiciyi kamerayı alıp olayları çekmeye davet ediyor. Bir an düşündüm de adres becerim biraz olsa belki fena olmazdı.
Filmin vermek istediği mesajlar var. Ama sırf illa mesaj vermek istedikleri için beğenmedim bu tutumu.
Uzaktan baktığımızda konuyu çok hoş ve güzel görüyoruz ama yakından bakarsak pek gerçekçi olmadığı aşikar
bir adamın hiç düşmeden, başına bir şey gelmeden kısa sürede sıfırdan başlayıp bu kadar yükselmesi... yav he he anca filmlerde olur. The Wolf Of The Street gibi konuyu işleselerdi daha iyiydi
Ayrıca mantık hatası mıdır yoksa Amerika da işler öyle mi yürüyor bilemedim
son çatışma sahnesinde yardımcı eleman vurulduğunda ve başkaraktere bir şeyler söyledikten sonra başkarakterin (isim hafızam hiç iyi değildir ) olay yerinden elini kolunu sallaya sallaya gitmesi, polisin kimsin necisin diye bile sormaması.. ???
Bir de FBI'yı haddinden fazla pasif ve işe yaramaz göstermişler. Hayır Türkiye'de bile bu kadarına müsade etmezlerken hele hele koskaca FBI adamın alnını karışlar.
dedektif madem bilgi sakladığı konusunda şüpheliniyor, adamın elinden laptopunu kamerasını filan alıp incelemeleri çok mu zor? Kimse bunu yapmaya hakları yoj demesin, gayet de yapabilirler. Hayır görüntüleri silse bile laboratuvar ortamında yine çıkar.
Ve tabi Jake Gyl. kadar sarışın orta yaşlı kadın oyuncuyu da çok beğendim, performansı çok iyiydi. Yardımcı Kadın Oyuncu adayı olabilir ?
Filmin görüntü yönetmenliği muhteşem değildi, müzikler hatırlanmaya değmeayecek düzeyde etkisiz. Senaryo bir yere kadar çok iyi ama bir yerden sonra da baya tıkanmış ve işi bir an önce ticarete dökmek için üzerinde çok kafa yormaya gerek görmemişler. Etkileyici bir senaryo yazamamışlar.
Velhasılıkelam, iyi bir deneme ama vasatın biraz üstünde sadece. Ahım şahım bir film olabilirmiş ama olamamış. Hiç sıkmamış olsalar da bu kaliteliyi belirleyen tek etken değil. Bir Gone Girl değildi.
En iyi özgün Senaryo
En iyi erkek oyuncu
Dallarında Oscar Adayı olmasına hiç kuşku yok. Pek beğenmesem de, Boyhood alacağına bu film alsın.
Diyebileceğim tek kelime var oda "Vov" demek. En son ne zaman bu kadar akıcı bir film izledim deseler hatırlayamayacağım kadar uzun zaman oldu. Konu resmine baktığımda kahramanlık tarzı birşeydir heralde demiştim, konuyu okudum izlemeden önce yinede böyle bişi beklemiyordum. İnanılmaz bir konu, inanılmaz bir oyunculuk. İnanılmaz bir film. Ödül,ödüller gelmeli çok sağlam bir yapımdı.
Biraz konuya girecek olursak, gerçek hayatta da böyle psikopatlar var, zirveye gözünü koymuş birilerini çekerek, bükemediğin eli kırıcaksın tarzında insanlar. Başıma yakın zamanda böyle birşey geldi, resmen en azından izlerken mutlu oldum en azından ben haklıyım diyebileceğim. Burada olaylar haliyle olayların nereye kadar varabileceğini bize adım adım gösterdi adam okadar kafayı yemişti o ruhsal durumu çok iyi şekilde bize aktardılar. Mantıksız durumu bir tek o son sahnede yaptılar bence üstü açık kaldı diye biraz kötümser kaldık ama mantıklı düşününce olabilecek bir durumdu, şok olma durumu vesaire bence göze batan çok şey yoktu. Yanında ki psikopat çok kaşındı tabikisi haketti diyelim mi demeyelim mi seyirciyi siz seçin demeye bırakmışlar. Adam işe alıyoda bir anlamı yok, bu olayı kazandıran kişi kendi psikopatlığıydı nadir yani öylesine takılıcak o elemanlardan iş çıkmaz filmi orada bitirdiler haliyle.
Louis'i daha önce izlemişliğim var gibiydi ama bu filmiyle artık tanıdım kendisini belki de bu rolüyle oskarlığa aday kesin gibi zatende. Diğer yapımlarada bakmak lazım liderlik için. Bir rol anca böyle yapılırdı diyebilirim. Bu rolü yapmak için doğmuş gibiydi sanki. Yanında ki çocuk aslında çok önemli bir roldeydi ama role sönük bir tip gerekiyordu, çok da iyi değildi ama yinede rolü taşıdığını düşünüyorum.
IMDb Puanı:8.1
Sinemalar.com: 7.6
Çok etkileyici, çok sürükleyici, aynı anda aksiyonu,gerilimi,psikopatlığı içine alabilen bir eser olarak gördüm. Bir beklentim yoktu,bir izleyelim diye girdim. Hatta 2'ye böler izlerim diye düşündüm ama bana o şansı vermedi ve şimdi buradayız,
Etkinligimizdeki en merak ettigim iki filmden biriydi ve süphesiz beklentimi fazlasiyla karsiladi diyebilirim.
Hayatta herkes yükselmek ister bir sekilde, ama sifirdan bir seye girisip bu kadar basarili olabilmek, herkesin basarabilecegi bir sey degil bence.
Reyting, hirs, para.. bu üc sey'in neler yaptirabilecegini görüyoruz filmde. @berkann 'in dedigi gibi bana da Acun Ilicali'yi hatirlatti biraz.
Filim izlerken hep diken üstünde izledim. Simdi ne olacak diye merak uyandiran bir film bence. Jake Gyllenhaal performansi ile göz doldurmus filmde. Diger türlü filmde oyunculuk acisindan damga vuran bir isim yok, zaten film Jake üzerine kurulu oldugu icin. Ama bu demek degil ki yan roller kötü, onlarda cok basariliydi bence.
Özellikle yardimcisi bence iyi rol yapti.
Film hakkinda;
Bagimsiz olarak calisip, isinizi baskalarina satarak para kazanmak. Bazen kan dondurucu olaylar olsa da her seyin ortasinda olayi an ve an yasamak. Bunu yapabilmek icin öyle bir kisilige sahip olmaniz gerek ve bence Jake Gyllenhaal bu kisiligi cok iyi yansitmis: soguk bir karakter ve her zaman parayi ve bir üst seviyeyi düsünen biri.
Bazi kücük mantik hatalari vardi bence de.
Özellikle polisin Louis Bloom'u düzgün sorgulamamasi gibi. Ama filmin ana temasi bu olmadigi icin sanirim üstünde durmadilar.
Filmdeki müzikleri ayrica begendim. Gerilimi biraz daha yükselten müzikler vardi. Aksiyon sahneleri oldukca iyiydi.
Takip sahnesi ve calisaninin öldügü sahne cok cok iyiydi bence.
uzun zamandır izlemek istediğim ama dizilerden fırsat bulupta izleyemediğim bir filmdi izledim güzeldi baştan sona akıcı geçti oyuncu olrak zaten tek kişilik şov yapmış Jake Gyllenhaal , harika bir oyun ortaya koymuş mükemmeldi diyebilirim ..
oyuncu olarak başkada pek filme katkısı olan vatandaş sayamayız biraz riz ahmed in rick karakteri birazda nina adlı kartlaşmış kadın haberci rolündeki rene russo nun hafif katkıları olmuş
her tür işgüzarlığı yaparak başarıya ve paraya ulaşması , tv haberciliğinin hiç bir sınır tanımaksızın sadece reyting odaklı başarıya göre değerlendirilişi , kanlar içinde yatan kurbanların görüntüsüne ulaşan habercinin hiç bir acıma hisssine kapılmadan herkesten önce haber yakalamanın mutluluğuyla sırıtan yüzü..
filme damgasını vurmuştu..
film, vermek istediği mesajı tam olarak seyirciye geçirebiliyor , bunu yaparkende kimseyi sıkmıyor aksiyonun
özellikle sona doğru arabayla polisi takipettiği bölüm harikaydı
ve yer yer gerilimin arttığı sahneleriyle güzel bir filmdi diyebiliriz...
sadece louis bloom karakterinin o fişek gibi zekasına rağmen neden
altyapısının sağlam olmadığını , neden hırsızlıkla geçindiğini anlayamadık ?
aklıma takılan bir diğer olayda
onca haber toplama girişiminde ayarı oldukça kaçıran louis bloom un polisten çok kolay sıyırışıda ayrı bir soru işaretiydi ?
artısı fazla eksiği az bir film izlemiş olmanın verdiği mutlulukla 8 Puanı verip terkederim sayfayı
Filmin farklı bir hikayesi olduğu kuşkusuz görülüyor. Gerçekten hem senaryosuyla hem de hikayesiyle özgün bir filmdi. İzlemek de ayrıcalıktı.
Jake Gyllenhaal filmin hemen her sahnesinde vardı. Hatta düşündüm de içinde olmadığı sahne yoktu sanırım. Bu da haliyle rolünün zorluğunu artırıyor. Bu zorluğun altından başarıyla kalkmış. Gerçekten çok iyi bir oyunculuk sergilemiş. Zaten bu tip rollerin aranan adamı kendisi.
Diğer oyuncuların filme ne gibi bir katkısı olmuş tartışılır. Bence filme etkileri neredeyse sıfır. Jake Gyllenhaal haricinde kimse yok gibiydi.
Hikaye gerçekten güzeldi aynı şekilde senaryo da. Yalnız benim açımdan filmle ilgili bir sıkıntı vardı. Hikaye hırslı bir gazetecinin yükselişini ve bu uğurda yaptığı kanunsuzlukları anlatıyor. Ben normalde hırslı insanları sevmeyen birisiyim. Bir de üstüne acımasızca insanları kullanarak yükselen bir karakter olunca Lou Bloom, daha filmin başlarında ısınamadım ve filmin sonuna kadar da öyle gitti. Kısacası karakteri sevemedim ve bu yüzden ara ara filmden kopma noktasına geldim. Buna rağmen filmin bazı sahneleri oldukça gerdi.
Kısacası, özgün ve izlemesi keyif veren bir filmdi benim için. Bence filmi izleyecekler de gece izlemeli. Öyle daha güzel geldi bana.
Beni tatmin etmeyen bir film oldu.
Konusu güzel tabii ki ama film ne yarattığı havayla ne de gerilimiyle beni etkileyemedi. Filmden replik sorsan şuan aklımda bir tane bile yok, 10 dk önce bitirmiş olmama rağmen. İzlenme uğruna işlerin ne kadar kızıştığını ve adamın iş için psikolopatlaşmasını iyi verdiklerini düşünüyorum.
Yönetmenliği düzdü bence. Whiplash, Grand Budapest, Birdman'de bolca hissettiğimiz yönetmenin kattığı farklı havayı kimsenin aldığını sanmıyorum malesef.
Jake Gyllenhaal hariç diğer oyuncular ortalama bir performansla oynamış, abartılacak bir oyunculuk göremedim ne yazık ki filmde. Son sahnelerdeki gerilim beni heyecanlandırdı, ki ben bu konudan çok iyi bir dizi çıkacağı kanaatindeyim, zaten tek bir olay üzerinden gidilmedi, hafif dizi havası aldım. Puan: 7/10 @OzaN
Son zamanlarda izlediğim güzel filmlerden bir tanesiydi.Medya hırsının bir insana neler yaptırabileceğini filmde çok güzel yansıtmışlardı.Senaryosu falan özgündü.Gerilimi çok iyi yansıttıklarını düşünüyorum
Oyunculuk yönünden
Jake Gyllenhaal filmi tek başına almış götürmüş.Diğer oyuncularda ekstra bir performans yoktu
Bu site, içeriği kişiselleştirmek, deneyiminize uyarlamak ve kayıt olmanız durumunda giriş yapmanızı sağlamak için yasal düzenlemelere uygun çerezler (cookies) kullanır.
Bu siteyi kullanmaya devam ederek, çerez kullanımına izin veriyorsunuz.
