Üçüncü sınıf bir Fransız filmi, ikinci sınıf bir Türk filmi. Gerçek olayları son derece itici ve gerçeklikten uzak bir şekilde anlatan "ödül amaçlı yapılmış" bir yapım.
Fransa Sineması'nın son yıllarda nasıl düşüşte olduğunu bu filmi izleyerek görebiliriz. Koskoca Fransız Sineması bula bula bunu mu bulmuş? Tabi elin Fransızı için bu film son derecede gerçekçi, kaliteli gözükebilir. Sonuçta Türkiye ve Türk kültürü hakkında gram bilgisi yoktur muhakkak. Senarist için de durum aynısı, Türkiye'ye bir insan ancak bu kadar uzak olabilirdi, böyle doğal olmayan yapmacık film çekmek için.
Filmde çocuk-ensest istismarı, görücü usulü evlilik, baskıcı ve muhafazakar aile-toplum gibi ayıplanıcı konulara yer verildiği için yabancıların ilgisini çekebilir ve hatta yabancı dalda Oscar alabilir. Ama umarım ki alamaz! Oscar alacak ilk Türk filmi bu kadar kalitesiz olmamalı!
Teknik olarak baktığımızda o kadar sırıtmıyor. Senaryo ve kurgu akıp gidiyor. Oyunculuk desen ne iyi ne kötü. Tek eleştirilecek mevzu filmin doğal olmaması, bu da filmin önüne geçiyor.
Şüphesiz ki Türkiye'de böyle iğrenç olaylar günümüzde halen yaşanıyor hem de yedi bölgesinin yedisinde de. Tema bakımından Türkiye gerçekleri ancak bu temayı işleyiş ve gösteriş bakımından paralel evren!
Aklıma yatmayan mantık hatalarına ya da gerçeklikten uzak oluşunun örneklerini gelelim;
-
Spoiler - Spoiler- Spoiler-
- Bu kızlar anladığımız kadarıyla 10 yıldır bu çevrede ve bu ailenin yanında kalıyor. Filmin başlangıcında görüyoruz ki son derece özgürler. Denizde erkeklerle güreşmeler, birbirlerini ıslatmalar filan. Ancak kameralar bunları göstermeye başkadıktan bir süre sonra olaylar inanılmaz hızlı gelişiyor! Bu kızlar 10 yıldır burada yaşamasına rağmen birden bire inanılmaz baskı görüyorlar: amcasının tavrı olsun, evi hapishaneye çevirmeler olsun, zorla evlendirmeleri filan. Bir şey değil çoğuda lise çağında ve hiç de saf değil ama nedendir bilinmez kendilerini ezdiriyor, ses çıkarıyorlar. Hadi okumamış etmemiş olsalar neyse diyeceğim. Yine de neyse diyorum, muhakkak yaşanıyor böyle olaylar. Peki bu kızlar 10 yıl boyunca ne yaptı? 10 yıl boyunca hiçbir şey yoktu da, birden bire kameraları görünce mi çoştu bu baskıcı aile?
- Gelenek ve görenekleri yine gerçeklikten uzak şekilde aktarmışlar. Dahası bol bol klişeden geçilmemiş. Televizyonda lig TV'de kızların saniyeler boyunca gözükmesi ha? Anca Türk filminde veya dizisinde olur. Amcası bankaya gidince kızın, hiç tanımadığı bir çocuğu arabaya atıp işi pişirmesi? Ulan en geniş Amerikan filmlerinde bile böylesi yoktur. Kızlara ev işleri öğretmeye gelen teyzelerin işi bilime, profesyonelliğe vurması? Yok besin değerleri şöyle yok böyle?
- Bir de şunu merak ediyorum, niye hepsi İstanbul Türkçesi konuşuyordu? Böylesine baskıcı, gerici bir memlekette, üstelik okula bile göndermeyecek kadar sapıtmış bir ailenin yanında helal olsun valla. Bu sapıtmış ailenin yanında 10 yıl boyunca özgürce yaşamaları da taktirde şayan.
Olumlu olarak, filmde kızlara yapılan eziyetler olsun, namustu, ahlaktı diye geçinen şerefsiz amcanın yiğenlerine tecavüz etmesi ve o kadar ahlak bekçiliği yapan babaannenin buna ses etmemesi olsun, bu gibi detayları göstermesi filmin olumlu yönleriydi. Gerçekten ağzından ahlak, namus, hâya kelimelerini düşürmeyenlerden korkacaksınız.
--
-spoiler---spoiler ---spoiler
Son olarak, yer yer gerilim havasında olduğunu (son sahne özellikle) ve müziklerinin son derece kötü ve etkisiz olduğunu söyleyebilirim. Bir de filmin ses tekniği inanılmaz berbattı, kim ne konuşuyor zar zor duyduk, duyamadığımı berbat ingilizcem ile İngilizce altyazıdan tahmin etmeye çalıştım. Tebrik ediyorum yönetmeni.