Muhteşem Yüzyıl Kösem Oyuncu Kadrosu

xemrexxx

Konu Sahibi
Favori Üye
Katılım
18 Mart 2012
Mesajlar
181,500
Reaksiyon puanı
132,428
Puanı
1,061
Konum
İstanbul
Hülya Avşar-Safiye Sultan
Anastasia Thsilimpou-Kösem Sultan
Ekin Koç-1.Ahmed
Tülin Özen-Handan Sultan
Mehmet Kurtuluş-Derviş
Aslıhan Gürbüz-Halime Sultan
Erkan Kolçak Köstendil-Şahin Giray Han
Kadir Doğulu-Mehmet Giray Han
Berk Cankat-İskender
Gülcan Arslan-Fahriye Sultan
-kosem-binayi-kapladi-6123332.Jpeg
 

xemrexxx

Konu Sahibi
Favori Üye
Katılım
18 Mart 2012
Mesajlar
181,500
Reaksiyon puanı
132,428
Puanı
1,061
Konum
İstanbul
polonyalı patycja widlak da bizde @Çiğdem- çatla :A @destere @sürgünüm @EFE UYSAL @Almila @mrt-06 @Harunnn60
7Vbqov.png
 

Harunnn60

Emekli
Katılım
15 Eylül 2013
Mesajlar
49,573
Reaksiyon puanı
44,755
Puanı
1,061
Konum
İstanbul
Hülya Avşar-Safiye Sultan
Anastasia Thsilimpou-Kösem Sultan
Ekin Koç-1.Ahmed
Tülin Özen-Handan Sultan
Mehmet Kurtuluş-Derviş
Aslıhan Gürbüz-Halime Sultan
Erkan Kolçak Köstendil-Şahin Giray Han
Kadir Doğulu-Mehmet Giray Han
Berk Cankat-İskender
Gülcan Arslan-Fahriye Sultan
Ekli dosyayı görüntüle 47193
Konu çok sade olmuş şu konulara özen göster biraz.:T:
 

Harunnn60

Emekli
Katılım
15 Eylül 2013
Mesajlar
49,573
Reaksiyon puanı
44,755
Puanı
1,061
Konum
İstanbul
muhte%C5%9Fem-y%C3%BCzy%C4%B1l-k%C3%B6sem-sultan-afi%C5%9F.jpg


Anastasia / Kösem

Tüccar bir babanın hareketli, cesur ve özgür kızı. Adriyatik ve İyon denizinin buluştuğu yerde, Kefalonya adasında yaşıyor. Zengin bir hayatı var.. İyi eğitim almıştır, bir kaç dil biliyor.. Ailesiyle birlikte mutlu huzurlu bir hayatı varken, İstanbul'a kaçırılıyor. Hareme zorla getirildiği için öfkeli. İlk günlerde aile özlemi ağır basıyor. Annesine, babasına, kardeşine ve yasemin kokulu adasına hasret duyuyor. Evine dönmek için her fırsatı kolluyor. Hayli inatçı ve hırçın. Hareme alışması, Ahmed'i kabullenmesi zaman alıyor. Ancak kabullendikten sonra hem Ahmed'e hem de Devlet-i Aliyye'ye derin bağlarla kenetleniyor. Kösem'in yabaniliğine son veren, onu ehlileştiren ise Ahmed'e olan aşkı. Hayli meraklı. Ahmed türlü hocalardan ders alırken, Kösem onun yanında yer alıyor, bu sayede birçok konuda bilgi sahibi oluyor. Sultan olma yolunda Safiye'den birçok şey öğreniyor. Gözü kara. Lider özelliklerine sahip. Zor zamanlarda kimse cesaret edemezken idareyi eline alıyor. Zaten 'Kösem' (Lider, öncü) denmesinin sebebi de onun bu yönünden kaynaklanıyor. Osmanlı Sarayı'ında on yıllara yayılacak, fırtınalı bir hayat onu bekliyor.

Sultan Ahmed

Hiç aklında yokken çocuk yaşta tahta çıkmak zorunda kalan Osmanlı Sultanı. Hayli toy ve tecrübesiz. Öyle ki saltanatının ilk günlerinde tahtın ağırlığı altında ezildiğini hissediyor. Böyle zamanlarda Allah'a sığınıyor. İşaretlere inanıyor ve sezgilerine önem veriyor. Yeri geldi mi şefkatli yeri geldi mi gazabını göstermekten çekinmiyor. Kaidelere göre kardeşi Mustafa'nın katline ferman vermesi gerekirken onu bağışlıyor.. Öte yandan kendisini deneyimsiz görenlere, küçümseyenlere hiç merhamet göstermiyor. Oldukça meraklı ve bilgiye aç. Kütüphanesinde sayısız kitap yer alıyor. Bunların içinde en sevdiği atası Sultan Süleyman'ın zaferlerini anlatan Süleymanname... Sarayda çok az sayıda kişinin bildiği gizli bir bahçesi var. Bu bahçe onun huzur bulduğu, türlü sıkıntıdan dertten kurtulduğu en mahrem alanı... Bununla birlikte tutkulu bir aşık. Osmanlı korsanlarının bir gemiye düzenledikleri baskın sırasında ele geçirdikleri resimdeki kıza, Kösem'e vuruluyor. Büyük bir aşkın tohumları Ahmed'in o resmi görmesiyle atılıyor.

Safiye Sultan

Sultan Ahmed'in büyük validesi.. Venedik asıllı, zengin bir aileden geliyor. Çok zeki ve ileri görüşlü. Bütün hareketleri, kaşının kalkışı, dudağının bükülmesi bile önceden planlı. Hazırcevap ve hitabet sanatına hakim. Her zaman son ve en doğru sözü o söylüyor. Kalpleri ipek gibi saran tatlı sözler de iğneli, zehirli laflar da onun iki dudağının arasından çıkıyor. Zengin bir aileden geldiği için çocukluğundan beri elit zevkleri var. Bir giydiğini bir daha giymiyor. Pahalı mücevherleri, kahve içmeyi, kıymetli taşlarla süslü dürbünüyle Boğaz'dan geçen gemileri seyretmeyi seviyor. Yaşadıkları, okudukları, şahit oldukları sayesinde derin bir hayat tecrübesine sahip. Haremdeki ve devlet içindeki entrikalara hakim. Bu entrikaların en tehlikelilerini bizzat tasarlayan ve uygulayan kendisi. Gerçekçi, hayale asla kapılmıyor. Kandırılması, aldatılması çok zor. Gözüne baktığı kişinin gönlünü okuyor, içinden geçenleri hissediyor. Aynı zamanda kinci. Kendisine zarar veren, vermeye kalkan kişileri kesinlikle affetmiyor. Parayı ve paranın sağladığı gücü seviyor. Kibirli ancak bu kibrinin altı boş değil. 'Safiye Sultan' olabilmek, yegâne konumuna ulaşmak için çok uğraşmış. Sadakate önem veriyor. Kadın veya erkek, etkilemek istediği herkesin kalbini avuçlarının arasına alıyor. Ona karşı koymak kolay değil. Sevgisini kazanmak için ise çok çabalamak gerek. Vaktiyle İngiltere Kraliçesi Elizabeth'le yazışmış, dost olmuş, birbirlerine hediyeler göndermişler. Bu hediyelerden biri de kraliçenin Safiye Sultan'a gönderdiği kedi. Safiye kediye 'Elizabeth' ismini vermiş, her daim yakınında tutmuş, onu çok sevmiş, değer vermiş... Safiye tam anlamıyla bir kraliçe!

İskender

Avusturya'da bir nalbantın oğlu olarak günlerini geçirirken evlatlık olduğunu öğrenmesiyle hayatı tepetaklak oluyor. Gerçek ailesini bulmak, kim olduğunu öğrenmek için anne baba bildiklerinin yanından kaçıyor. Bir Türk beyinin piçi olduğunu düşündüğünden İstanbul'a doğru yola koyuluyor. Başına olmadık işler geliyor ve devşirme oğlanları arasında buluyor kendisini. Onlarla birlikte İstanbul'a doğru yol alırken Anastasya'ya (Kösem) denk geliyor ve hayatında ilk kez aşkı tadıyor. İzini kaybetse de onu hiç unutamıyor. Acemi ocağına girmesiyle birlikte İskender adını alan Alex, burada sağlam dostlar kazanırken esaslı düşmanlar ediniyor. Yeniçeriliğe, kardeşliğe, Bektaşi felsefesine inanıyor. Oldukça zeki, hırslı, inatçı. Vazgeçmek nedir hiç bilmiyor. Adaletsizliğe tahammülü yok. Sultan Ahmed'in ocağı ziyareti sırasında dikkatini çekiyor ve ikili arasında uzun yıllara yayılacak bir dostluk başlıyor. Bu dostluğun arasına girecek kişi ise Kösem'den başkası değil. Kimliğini bulmak için çıktığı yolculuk İskender'i hiç ummadığı yerlere götürüyor.

Handan Sultan

Ahmed'in validesi. Boşnak asıllı. Sade ve zarif bir güzelliğe sahip. Haremdeki namı 'Benli Haseki'. Oğlunun tahta geçmesiyle birlikte valide sultanlık makamına kavuşuyor. Zaman zaman Safiye'nin izinden gitmeye, onu taklit etmeye çalışsa da nafile... Ne onun kadar zeki, ne de onunki gibi güçlü ve dirayetli bir karaktere sahip. Attığı bir adımın nereye varacağını uzun uzadıya düşünen biri değil. Fazlasıyla duygusal ve hassas... Öyle ki duyguları çoğu zaman aklının önüne geçiyor. Eksiklerini iyi niyetiyle telafi ediyor. Allah inancı kuvvetli ve dindar biri. Ahmed'e hayli düşkün. Onu hala küçük bir çocuk olarak görüyor ve çoğu zaman oğlunun sağlığıyla ilgili endişeler taşıyor. Bu yüzden fazla korumacı olabiliyor kimi zaman. Etrafında Derviş dışında güvendiği kimse bulunmuyor. Hacı Ağa'nın Mısır'dan gelişi Handan'ı bir nebze olsun rahatlatıyor.

Halime Sultan

Şehzade Mustafa'nın annesi, merhum padişah Sultan Mehmed'in gözdelerinden. Çerkes asıllı. Oğlu Mustafa, Halime'nin en değerli varlığı. Geçmişte bir evlat acısı yaşamış. Sultan Mehmed'in fermanıyla büyük oğlu Şehzade Mahmud'un katline şahit olmuş. Aynı acıyı ikinci defa yaşamak istemiyor. Hırslı, ateşli, öfkeli ve gizemli. Büyüye, fala meraklı. Karanlık sanatlarla yakın ilişki içinde. Bu yüzden harem içinde namı 'büyücü'ye çıkmış. Bu özelliği yüzünden haremdeki birçok kişi ondan korkuyor. İnsanları iyi tanıyor, içlerini okumayı biliyor. Hayli zeki ve kurnaz. Kafası entrikaya çalışıyor. Şu hayatta en çok istediği şey oğlu Mustafa'nın tahta çıktığını görebilmek. Bunun için her şeyi yapmaya hazır...

Derviş

Sultan Ahmed'in akıl hocası ve yakın koruması. Hayli yakışıklı ve karizmatik. Ahmed'in akıl aldığı, danıştığı bir baba figürü... Cesur. Dağ gibi bir adam. Yüzü, bakışı, havası insana güven duygusu aşılıyor. Boşnak asıllı. Fakir bir çocukluk hayatı geçirmiş. Kendisine 'Derviş' denmesinin sebebi de işte bu fakirliği, çulsuzluğuymuş. Hırslı, hep daha fazlasını istiyor. Handan Sultan'a içten içe büyük bir aşk besliyor. Durdurulamaz hırsı ve aşkı yüzünden geçmişte büyük günahlar işlemiş. Kimsenin bilmediği sırları var. Bir yanıyla kapalı bir kutu... Bostancılıktan veziriazamlığa uzanan muhteşem bir kariyer ve hazin bir son onu bekliyor.

Şahin Giray Han

Kırım Hanzadesi, Mehmed Giray'ın abisi. Kardeşiyle birlikte Rumeli Hisarı'nda Osmanlı ağalarının gözetiminde kalıyor. Şahin bunu bir misafirlik değil esaret olarak görüyor. Özgürlüğüne düşkün. Gururu her şeyden önce geliyor. Kibirli. Moğol hükümdarı Cengiz Han, Şahin'in en büyük idolü. Onunki kadar güçlü bir devlete sahip olmak istiyor. Bunun yolu da Osmanoğulları'nın felaketinden geçiyor. Gözü Osmanlı tahtında. Bunun için kirli oyunlar çevirmekten, tehlikeli ittifaklara girmekten hiç çekinmiyor. Hırslı, öfkeli, ateşli ve hatta gaddar... Kardeşi Mehmed, Şahin'in en değer verdiği varlık. Onunla birlikte dünyaya hükmedeceğine inanıyor. Garip zevkleri var. Av esnasında öldürdüğü hayvanların tahnitini yapmaktan oldukça keyif alıyor mesela.

Mehmed Giray Han

Kırım Hanzedesi. Şahin Giray'ın kardeşi. Fahriye'ye tutkuyla bağlı. Osmanlıların bu aşka izin vermeyeceğinin farkında ancak duygularına engel olamıyor. İnatçı bir karakteri var. Fahriye'ye elde etmek için her şeyi yapmaya hazır. Bu aşkın başına nice belalar açacağının farkında ama bile bile ateşe yürüyor. Bir Kırım Hanzadesi olarak Osmanlı'nın topraklarında gözetim altında tutulmaktan o da memnun değil... Abisi Şahin'e kıyasla daha yumuşak mizaçlı görünse de içinde uyanmamış bir aslan yatıyor. Zamanla o aslan uyanacak ve karanlık yanı kendisini belli edecek.

Zülfikar

İstanbul Acemi Ocağı Ağası. Devşirme oğlanlarıyla bizzat ilgilenen güvenilir, devlete ve padişaha sadık, gözüpek bir asker. Bektaşi inancına ve ocağa kendini adamış örnek bir yeniçeri. Yeri geldi mi sert mizaçlı, yeri geldi mi babacan. Ocaktaki acemi oğlanları için bir baba figürü, örnek alınacak kişi. Ocaktaki ağalar arasında da bir saygınlığı ve ağırlığı var. Yiğit, mert, dürüst ve hakkaniyetli. Kılıç kullanmada mahir. Tam bir görev adamı!