Sina Koloğlu, Milliyet gazetesindeki köşe yazısında Muhteşem Yüzyıl'ın yeni sezon ilk bölümünü değerlendirdi:
'Muhteşem Yüzyıl'da her şey bildiğiniz gibi
Dizide eski takım kaldığı yerden devam ediyor. Artık bunu bir 'tarih' dizisi olarak değil üzerine 'osmanlı kıyafetleri' giydirilmiş, diyalogları 'tarih' kokan bir pembe dizi olarak kabul etmemiz lazım. Yoksa İbrahim'in seferiyle ya da maket Osmanlı donanmasıyla olaya baktığımızda karizmanın çizildiği görüldü.
Dizinin sefer (deniz ve kara) görüntülerine hiç girmemesini tavsiye ediyorum. Sefere gidip, dönülmüş olsun. Ne anlatılacaksa her şey sarayda olsun bitsin. Yakın plan çekimlere devam.
Bu arada diğer dizilerimiz, 'Seslendirme nasıl yapılır?' dersini bu diziden alabiler. Sanırım, yarattığı etkinin büyük bölümü seslendirmedeki başarıda yatıyor.
'Muhteşem Yüzyıl'da her şey bildiğiniz gibi
Dizide eski takım kaldığı yerden devam ediyor. Artık bunu bir 'tarih' dizisi olarak değil üzerine 'osmanlı kıyafetleri' giydirilmiş, diyalogları 'tarih' kokan bir pembe dizi olarak kabul etmemiz lazım. Yoksa İbrahim'in seferiyle ya da maket Osmanlı donanmasıyla olaya baktığımızda karizmanın çizildiği görüldü.
Dizinin sefer (deniz ve kara) görüntülerine hiç girmemesini tavsiye ediyorum. Sefere gidip, dönülmüş olsun. Ne anlatılacaksa her şey sarayda olsun bitsin. Yakın plan çekimlere devam.
Bu arada diğer dizilerimiz, 'Seslendirme nasıl yapılır?' dersini bu diziden alabiler. Sanırım, yarattığı etkinin büyük bölümü seslendirmedeki başarıda yatıyor.