FK2 Mr. Nobody / Bay Hiçkimse (2009) Film Bilgileri & Yorumları

Titanium

Favori Üye
Katılım
22 Aralık 2010
Mesajlar
7,810
Reaksiyon puanı
3,699
Puanı
461
Konum
İstanbul
Tamda zamanında izlemişim.

Ya gerçekse sorusu akıllara geliyor? Ki yatkınlığımı belirtmek isterim.

Hayatın bilinmezlerinden biri zaman kavramı, dejavu kelimesinin esrarengiz oluşu.

Ya sürekli aynı baştan yaşayıp farklı kararlar veriyorsak? Ya aslında daha doğmadan herşeyi gideceği yeri bildiğimiz halde sadece dejavu zamanlarında belli şeyler gözükebiliyorsa? En basitinden önemsemediğimiz bir seçim hayatımızı çok zıt bir yöne çekiyorsa.

Bunu belli bir yaşın altındakiler izlerse yapacağı iş yarım saat sonra kapatmak olurdu muhtemelen. Ama filme okadar odaklandım ki aklım çok karışıktı daha da karıştı.

Hele filmin sonunda ki ya gerçek değilsen olayı ciddi şekilde korkutucuydu. :D Yani bildiğin yusuf yusuf oldum bir ara.

Fakat ciddi şekilde bu dejavu olayında birşeylik var ve bilimin açıklamasıyla alakasız şekilde. Yaşayan bilir. :D

Filme Puanım: 9.5 Ciddi şekilde tam puanı zorlamaya yaklaştı.

Yorumları okuyacağım işim bittiğinde.


@Tolstoyevski senin ayrıntılı incelemeni okumak isterdim açıkcası? İzledin mi?

Filmin olmasada konunun bir kritiği yapılmalı. :D
 
Son düzenleme:

Tolstoyevski

Emekli
Katılım
14 Temmuz 2014
Mesajlar
24,282
Reaksiyon puanı
39,932
Puanı
1,061
Yaş
27
Konum
Gökteki Yıldızlar ✨✨
Web Sitesi
www.ataturkungencligehitabesi.com
@Titanium yaklaşık 3.5 - 4 yıl önce izledim ve hayatımın bilimkurgularından . Izlediğim en iyi ilk 5 bilimkurgudan biri. İzleyeli uzun zaman olduğu için ayrıntılı bir şey diyemem ama filmin geneli halen ilk izlediğim gibi aklımda.


Paralel Evrenleri dejavu yoluyla göstermişler. Aslında dejavu sandığımız her şey bizim başka bir evrendeki versiyonumuzun anısı, imkansız mı? Ayrıca gördüğümüz rüyalar da bu katagoriye giremez mi?

Ayrıca insan, kendi yaşamındaki kararları vermekte tümüyle özgür müdür? Yoksa hiçbir türlü özgür değil midir? Bir başka deyişle kader kavramını insanoğlu kendisi mi çizer yoksa hayatın olasılıkları mı buna neden olur?


Geçmiş ve gelecek çoktan yaşanmış mıdır yoksa her an her şey kelebek etkisi gibi nedenlerle domino taşı gibi değişmeye mahkum mu?

Bu gibi derin soruları mükemmel ögelerle sorgulamış harika bir film. Bunun gibi bir film bir daha kolay kolay gelmez. Her şeyiyle çok iyiydi, her farklı paralel evren versiyonunu izlemek çok keyifliydi. Ayrıca ister istemez dediğin gibi düşünmeden edemiyor insan, ya gerçekten paralel evrenlerde bizim hayatta seçmediğimiz kararları seçiyor ve öyle yaşıyorsak?

"Eğer hiçbirini seçmezsek, bütün olasılıklar varlığını sürdürür"

Ve en önemlisi. Aslında hepsi birse ve 1=0 ise? Yani her şey zihinde bitiyorsa ve yaşadığımız hiçbir şey aslında gerçek değilse? Filmde Nemo karakteri doğmadan önce öteki dünyada, bu dünyada yaşayabileceği tüm olasılıkları görüyordu, ama film öyle bir anlatıma sahip ki işin içinden çıkmak o kadar kolay değil, işin içine Paralel Evrenler, Sicim Teorisi, Kelebek Etkisi ve daha birçok bilimsel teori giriyor, ki beni aşan bir nokta. :)

Ama yokluk konusunda filme katılmıyorum. Tamam zaten bu dünyanın bir simülasyon olduğu ve bizlerin kobay faresi olduğu çok açık, aldatmaca bir dünya ve maddenin aslına hakim değiliz, göremiyoruz. Ama bir şekilde varlık var.

Belki bütün hayatımızı aslında bir TV den izler gibi doğmadan önce izliyoruz ve hiç doğmayacağız ya da şuan ölmek üzere olan yaşlı insanlarız ve bütün hayatımız gözümüzün önünden şerit gibi geçiyor, neden olmasın? Bunların olup olmadığını bilemem ama düşünebiliyorsam varım demektir. Dünyanın her ne kadar aldatmaca ve tamamen kurgu olma ihtimali yüksek olsa da bir şekilde bir şeyler gerçek. Madde değil başka bir oluş


Neyse defalarca izlenilmesi gereken yapım olduğu için yakın zamanda yeniden izleyeceğim. Ama bu filme çok yakın olan ve yaşanılan dünyanın gerçekliğini sorgulatan şu filmleri izlemeni muhakkak öneririm;

Vanilla Sky, Dark City, 13.Kat, Truman Show, Matrix Üçlemesi + Animetrix (Matrix in öncesini anlatan ve izlenilmesi şart olan anime film) ,

Bu filmler özellikle ilk 4 ünü bir an önce, Mr.Nobody nin etkisi sönmeden izlemeni muhakkak öneririm. Dark City'den de, 13.Kat'dan da, Truman Show'dan da kesinlikle çok etkilenebilirsin ve bu konudaki bakış açın tamamen sağlamlaşabilir. Son olarak Matrix Dörtlemesi zaten bu bahsettiğimiz konuda verilmiş en iyi eser. Ondan bundan alınma ama en iyi şekilde alınma.

Yine Mr.Nobody gibi zaman-kader-boyut kavramlarını irdelemiş kaliteli film olan; Sil Baştan, Groundig Day ve Kelebek Etkisi 1, Donnie Darko filmlerini de izlemediysen şayet muhakkak öneriyorum. Roman olarak da eğer zamanın varsa "Sofi'nin Dünyası" kitabı da bu tür Matrix, Truman Show gibi filmlerin esin kaynağı ve çok güzel bir kitaptır, zaman kesinlikle boşa gitmez.
 

Titanium

Favori Üye
Katılım
22 Aralık 2010
Mesajlar
7,810
Reaksiyon puanı
3,699
Puanı
461
Konum
İstanbul
@Tolstoyevski ben gerçek hayata kılıf uydurdum film boyu. Yazan kişi herkes kendine göre anlam çıkatabilir ben kendi düşündüğüm gibi yaptım tarzında bir cümle kurmuş.

Filmde olay şu değilde bir insan var verdiği önemli kararlarda şöyle yaparsan şöyle olur, şöyle yaparsam daha farklı olurun cevabını vermedi aslında. Farklı zaman cizelgelerinde farklı verilen kararların nereye gittiğini gösterdi. Zaten ölmek üzereyken çocuğun ölümüsün burdamısın sorunusuna ikiside diyerek bunu kanıtladı ve gerçektende böyle olması mantıklı.

Dejavu noktasında ne düşünüyorsun mesela? Önceleleri bilimsel açıklamasına inanabilirdim ama yani bazı şeylerden sonra imkani yok yani öyle bir an geliyorki inandığın tüm değerler üzerine söz dahi verip ne zaman gördüğünü daha söyleyebilirsin.

Rüya ile Gerçeği ayırt edebiliyoruz. Bazen uyandıktan sonra bazende uykudayken rüyanın farkındalığı olabiliyor. Ama aklın koruma yolundanmıdır bilmiyorum ama her zaman bir mantıksızlık koyup gerçeği ayırttırıyor zaten 5 dakika sonra unutuyoruz. Ya uyku sırasında gördüklerimizden bazıları gelecekten bir kesitse? Ya gerçekten geleceğimizi biliyorsakta hatırlamıyorsak? Beynimizin %10'u kullanıldığı söyleniyor böyle bir veri akışını hesapladıklarına göre ya eğer bu aktif olmayan veriler unuttuğumuz şeylerse?

Ölümden sonra herşey bitiyormu, yoksa farklı bir zaman ekseninde devam mı ediyoruz?Amacımız ne mutluluğu yaklayana kadar ki heyecan mı ki birşeyi elde ettiğimizde değil o yolda yürürken mutlu oluruz. Ya da bizden sonrakilere birşeyler bırakmak için mi?

Okadar küçük hesaplar var ki küçücük verdiğimiz bir kararın bile dünyaya etkisi dahi olabilir. Yani verdiğimiz kararları bir kere daha düşünmemiz gerceği var.


Çok çılgın hesaplar var ortada.
 

Tolstoyevski

Emekli
Katılım
14 Temmuz 2014
Mesajlar
24,282
Reaksiyon puanı
39,932
Puanı
1,061
Yaş
27
Konum
Gökteki Yıldızlar ✨✨
Web Sitesi
www.ataturkungencligehitabesi.com
@Titanium Bu sorulara halen kesin cevap gelmiş değil günümüzde. Ne desek teori, varsayım.

Dejavuyla ilgili olarak kuantumcular paralel evrenlerdeki hatıralarımız açıklamasını yapıyor, en sade halinde söylersek. Mesela hiç gitmediğimiz bir yere gideriz ve sanki daha önce oraya gittiğimizi hissederiz. Belki de paralel evrendeki bir versiyonumuz daha önce kendi dünyasındaki oraya gitmiştir ve biz de gidince bir tür etkileşim sonucu Paralel bir dünya ile farkına varmadan bağlantı kurmuşuzdur? Ya da hiç tanımadığınız bir insanı sanki hep tanıyormuş gibi yakın hissederiz. Belki de başka bir dünyada onunla tanışmışızdır?

Bunlar uçuk ya da değil, ne inanıyorum ne inanmıyorum ama büyük bir olasılık dahilinde olduğu gerçek.

Öteki bir ihtimal de her ne kadar inançlarımıza ve bilimsel verilere aykırı gelse de, Dejavu olayı ya önceki yaşamlarımızın bir hatırasıysa? Normal zamanlarda Reenkarnasyonun sözünü bile etmez insan, ama Dejavu anında ister istemez şüpheye düşer.

Bilindiği gibi beyinde dört tür frekans dalgası var; Teta, Alpha, Beta, Delta . Bu dört dalga hiçbir zaman aynı anda eşit biçimde üst düzey çalışmaz. Birisi yüksek çalışırken ötekileri düşük ve farklı düzeylerde çalışır. Birisi 100 üzerinden 85 düzeyinde iken ötekileri 10, 43, 32 miktarında filan çalışır örneğin. İşte öyle bir olağanüstü an gelir ki, dördü birden üst miktarda çalışır çok kısa bir zaman için! İşte o anda insan geleceği bir şekilde görebilir, bütün gelecek olasılıklarını en kuvvetli biçimde görebilir ve yön verebilir. Bunun farkında olmayan ve bunu yönetemeyen insan da işte o mikro saniyede Dejavu gördüğünü sanır ve aklı alllak bullak olur.

Benim gözümde geleceği görmenin ve Dejavunun en olasılı teorisi budur ama bazen en mantıksızı bile en mantıklısından daha mümkün olabilir. Her şey mümkün.




Rüya mevzusu ise apayrı bir konu. Rüya ile gerçeği ayırmak mümkün değil! Çünkü rüya ile gerçek arasında maddi olarak hiçbir fark yok. Rüyada koklayabilir, hissedebilir, duyabilir, görebilir, dokunabilir, tadabilirsin. Moralin bozulabilir, hayal kırıklığına uğrayabilir ya da çok sevinebilirsin. Gerçek diye sandığımız bu dünyada yaşayabileceğimiz her şey uyku sırasındaki rüyada da mümkün. Peki neden bu dünyanın başka bir rüya olması mümkün olmasın? Mantık açısından gayet mümkün. Rüyada gördüklerimiz de, şuan yaşadıklarımız da tümüyle elektriksel sinyallerden ibaret ve ikisi de beynin içinde bitiyor. Hal böyleyken kesin olarak rüyada olmadığımızı kanıtlamak imkansındır. Bu rüya ve gerçeklik konusu bence hayattaki ölümden sonra gelen en mühim konu.

Ölümden sonra hayatın olmadığını ya da olduğunu bilimsel olarak kanıtlayamam ama bir şekilde bu hayata gelmişsek, bir şekilde bunlar gibi açıklanamayan olaylar varsa ve bir şekilde dünyada bu kadar kötü ve haksızlık yapan insan yığınla varken öyle ya da böyle ölümden sonra hayat olmalı.
 

Titanium

Favori Üye
Katılım
22 Aralık 2010
Mesajlar
7,810
Reaksiyon puanı
3,699
Puanı
461
Konum
İstanbul
@Tolstoyevski gerçekleri bulsak veya kanıtlasak bile ortada değişecek birşey yok aslında. Ama düşündüğüm şey bunca etken arasında şuan ki düşündüklerimiz kadar basit olmayacağı.

Çünkü bu dejavu olayı bilimle alakalı değil,olmamalı çözümü farklı kişilerin ellerinden beklemek lazım.

Filmi yazan adam bişileri çözmüşse demek artık adam harika bir senaryo yazmış. :D