Etrafımı hızlıca gözden geçirdim, sol tarafımda ağaca girmiş ford ve sağ tarafımdada bmw duruyordu. Hemen bmwye doğru hareket ettim, hızlı olmalıydım zira sokağın başından 2-3 zombi bana doğru gelmeye başlamıştı. Sanırım sese doğru hareket ediyolardı. Daha fazla düşünmeden arabaya atladım fakat anahtar yoktu, zombilerse iki taraftan bana doğru koşar adım geliyorlardı bir an önce çıkmalıydım buradan. Şansıma arabanın torpido gözünde anahtarları buldum. Hemen gaza basıp sokağı terk etmeliydim çıkmalıydım bu cehennemden. İlk iş olarak Güzelbahçe'deki Jandarma Birliği'ne bakıp silah tedarik etmeye sonrada kız arkadaşımın evine gitmeye karar verdim. Yaklaşık 10 dk sonra birlikteydim ve tahmin ettiğim gibi canlı kimse yoktu… Cephaneliğe doğru hareket ettim burada silah vardı… Bir G3 birkaç el bombası ve mermileri çantaya koyup yola çıktım. Sevgilimin durumunu öğrenmeliydim ne olursa olsun. Sahile doğru gitmeye başladım ilerledikçe ceset sayısı artıyordu şehrin bazı yerlerinden ise dumanlar çıkıyordu.. kısacası tam bi cehenneme düşmüştüm… Cansuların evinin önüne geldiğimde öğleyi geçeli bikaç saat olmuştu. Bahçe kapısını açtım kapıları kilitliydi ve sessiz bi şekilde içeri girmemin yolu yoktu. Zombilerin geleceğini bile bile silahla bikaç el ateş edip kilidi kırdım, içerdeydim artık. Fakat bulduğum sevgilim değil sadece bi nottu : ' Geleceğini biliyordum Hakan, ailemle kaçıyoruz buradan git canını kurtar.' Hemen kendimi topladım duygusallık zamanı değildi madem kız arkadaşım yoktu o zaman hemen Balçova'ya gidip o adamı bulmalıydım. Yola koyuldum zombilerde sese gelmeye başlamıştı zaten. Fakat kendime hakim olamıyordum, zombilerde arabamın üstüne atlıyordu. Artık iyice sinirlenmiştim ve arabayı zombilerin üstüne sürmeye başladım. 2 zombiye çarptım, ancak 3.cüsü arabanın ön camına yapıştı ve sürüş hakimiyetimi kaybetmeme sebep oldu. Birkaç saniye sonra elektrik direğine toslamıştım…