TRT 1'in merakla beklenilen dizisi Masumlar Apartmanı, bu akşam yayın hayatına başlıyor.
Yönetmenliğini Çağrı Lostuvalı'nın üstlendiği, başrollerinde Farah Zeynep Abdullah, Birkan Sokullu, Ezgi Mola, Merve Dizdar ve Alper Saldıran'ın yer aldığı, senaryosunu Deniz Madanoğlu'nun kaleme aldığı, Gülseren Budayıcıoğlu'nun Madalyonun İçi romanından uyarlanan OGM Pictures imzalı dizi, korumacı dedesi ve erkek kardeşiyle birlikte yaşayan İnci’nin, yaşamı takıntılarla dolu olan ablaları ile yaşayan Han ile tanışmasıyla gelişen olayları anlatıyor.
Masumlar Apartmanı, ilk bölümüyle bu akşam 20.00'da TRT 1'de.
İNCİ (FARAH ZEYNEP ABDULLAH)
Bir radyoda programcı olarak çalışan İnci, dedesi Memduh ve kardeşi Ege ile birlikte yaşamaktadır. İnci’nin dışa dönük, dürüst ve doğal bir yapısı vardır. 15 yaşına girdiği gün babasının alkol problemi nedeniyle annesini trafik kazasında kaybetmiştir ve artık bu durum onun için bir travmadır. Uygar’la iki yıldır süren ama bitmeye yüz tutmuş bir ilişkisi vardır. İnci’nin hayatı Han’la tesadüfen tanışması Masumlar Apartmanı’na taşınmasıyla büyük ölçüde değişir.
HAN (BİRKAN SOKULLU)
Han; üç kız kardeşi ve babasıyla yaşamaktadır. Tıpkı ablaları gibi Han da büyürken anne ve babasından görmesi gereken sevgiyi görmemiştir. Böyle bir ortamda büyümek onun karakterinde de bazı yaralar açmıştır; oldukça kıskanç, sevildiğine bir türlü ikna olmayan ve şüpheci bir adam haline gelmiştir. Evden tamamen kurtulmak istemiş ancak geri dönmekten başka şansı kalmadığında bu onun için büyük bir yenilgi olmuştur. Ailesiyle yaşamak onu mutsuz etse de, babasının sağlığıyla ilgilenip küçük kardeşi Neriman’ın daha güzel bir hayatı olması için çabalamaktadır. Han, kendi hayallerinden tamamen vazgeçmiş bir insandır ancak İnci ile tanışması onun için bir dönüm noktası olur.
SAFİYE (EZGİ MOLA)
Han’ın ablası. Temizlik takıntısını, saplantılı ahlak anlayışını ve hırçınlığını annesinden miras almıştır. Ne kadar yıkanırsa yıkansın pislikten arınamadığına inanır. Aşka günah ve kir gözüyle bakmaktadır. Daha kendisi çocukken kardeşlerinin her türlü bakımıyla ilgilenmek zorunda kalmıştır. Bu nedenle de zaman zaman kendini bir kurban gibi görmüş ve dünyanın tüm çilesini kendi çekmiş gibi hissetmiştir. Kardeşlerine sevgisini pek göstermemekte ve onların evden gitmesinden, yalnız ölmekten korkmaktadır. Kadın kimliğiyle hiç barışamadığı için kadın olmaktan gurur duyan İnci’ye içten içe hasetlenir.
GÜLBEN (MERVE DİZDAR)
Ailenin en sessiz, en göze batmayan ve hiçbir konuda fikri sorulmayan üyesidir. Bütün hayatını ablası Safiye'nin boyunduruğu altında geçirmiştir. Ne ablası gibi evin hakimidir ne de kardeşleri gibi evden çıkıp bir hayat yaşama ihtimali vardır; o evde hapsolmuştur. Evdeki adı Beceriksiz ve Pis Südük'lüdür. Annesi tarafından hiçbir zaman istenmediği için Safiye ona annelik etmiştir, bu nedenle ona minnet duygusu besler, sözünden çıkmaz. Kimseden sevgi görmemiş olan Gülben, kurtuluşunu aşkta arar ve sıklıkla olmayacak hülyalara kapılır.
UYGAR (ALPER SALDIRAN)
İnci’nin sevgilisidir ve onunla aynı radyoda çalışmaktadır. İki yıllık ilişkileri boyunca İnci’yi suistimal etmiş ve kendisine annelik yaptırmıştır. Bencil, sorunlu ve alkoliktir. İnci’ye karşı hisleri sevgiden çok bağımlılık gibidir. Onu kaybedeceğini anladığı anda geri kazanmak için her şeyi deneyecektir.
HİKMET (METİN COŞKUN)
Ayanoğlu ailesinin babasıdır. Hasibe ile severek evlenmiştir. Hikmet, eşinin yıllar içinde obsesif ve asabi birine dönüşmesinden ve yarattığı huzursuzluktan kurtulmak için kabuğuna çekilmiştir. Çocuklarıyla ilgilenip onlara sevgisini gösterememiştir. Safiye ve Gülben’in, evde kurallarla örülü ve takıntılarla dolu bir düzen oturtmasından kendini sorumlu görür. Han ve Neriman'ın bu evden kurtulmasını ister.
NERİMAN (GİZEM KATMER)
Neriman, ailenin en küçüğü ve annesinin en sevmediği çocuğudur. Ablaları Safiye ve Gülben büyütmüştür onu, ancak onlar da annelerinden görmediği sevgiyi Gülben’e göstermemiştir. Safiye onun için sevip kucaklayan bir abla değil, sürekli eleştirip azarlayan bir anne figürüdür. Ablasının baskısına ses çıkarmayan Gülben’in aksine daha dirençlidir ve bir şekilde sesini duyurmak ister. Han ve babası Hikmet, Neriman’ı üniversiteyi kazanıp o evden gitmesi için destekler ancak büyüdüğü ev dolayısıyla içinden çıkamadığı bir çelişki içindedir.
ESRA (ESRA RUŞAN)
İnci’nin en yakın arkadaşı ve yaramazlık ortağıdır. İnci’nin tersine hayatı daha hafife alır, dalgasını geçer ve her durumda mizaha sarılır. Duygularını belli etmeyi sevmez, bağlanmaktan korkar.
ESAT (UĞUR UZUNEL)
Han’ın sağ kolu ama onun sırlarından ve ailesindeki tuhaflıklardan bihaberdir. Sadece Han’ın onlara fazlaca bağlı olduğunu hayatını yaşayamadığını düşünür. Han’ın sosyalleşmesi için ona gaz verir. Çapkın ama iyi yürekli biridir, iletişimi kuvvetlidir. En büyük hayali baba olmaktır bunun için doğru kadını beklemektedir.
EGE (EMİR ÖZDEN)
İnci’nin kardeşi. Daha 7 yaşındayken annesini kaybetmiştir. Ablası ve dedesinib aksine annesinin ölümünden dolayı babasını suçlamaz. İnci’nin her konuda hayatını kolaylaştırmasından dolayı fazla sorumluluk sahibi olmayan, biraz tembel bir haline gelmiştir. Hâlâ liseyi bitirmeyi başaramamıştır. Serseri ve asi bir ruhu vardır.
MEMDUH (ATİLLA ŞENDİL)
İnci’nin dedesi. Kızı Filiz’i yanlış adamla evlenmekten alıkoyamamış, ayrılmaya ikna etmeyi de başaramamıştır. Damadı Haluk’un kızının ölümüne sebep olduğunu düşündüğü için onu bir katil olarak görür. Kızını yanlış bir aşka kurban verdiğini düşündüğü için torunu İnci’nin üzerine titrer. Onun için en mükemmelini ister ve bu yüzden ona nefes aldırmaz. Ancak İnci’yi korumak için yeri geldiğinde aslan kesilir.