FK8 Like Father, Like Son / Benim Babam, Benim Oğlum (2013) - Film Yorumları

bazinga

Konu Sahibi
Admin
Katılım
1 Şubat 2007
Mesajlar
93,001
Reaksiyon puanı
49,676
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Web Sitesi
izleryazar.com
1586804839290.png


Like Father, Like Son / Benim Babam, Benim Oğlum

Tür:
Dram
Yönetmen: Hirokazu Koreeda

Oyuncular:
Masaharu Fukuyama
Machiko Ono
Yôko Maki
Lily Franky

Filmin Özeti:
Bu bir iş adamının hikayesi, para ve başarı hırsıyla gözleri kararmış kendini bile görmeden önüne gelen her şeyi ezip geçecek bir hırsla yaşamaktayken birdenbire onu vuran varoluşçu krizin öyküsü... Hayatının ne kadar anlamsız olduğunu en yakınındakilerin bile farkında olmadığının farkına varan adam için bu krizin başlamasına neden olan ise 6 yıldır aslında bir başkasının oğlunu büyüttüğünün farkına varması, gerçek oğlunun doğum esnasında değiştirilmiş olduğunun farkına varması...

Filmin Fragmanı:

 
  • Harika
Reactions: Angelica

bazinga

Konu Sahibi
Admin
Katılım
1 Şubat 2007
Mesajlar
93,001
Reaksiyon puanı
49,676
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Web Sitesi
izleryazar.com
Güzel bir film.

Kan bağı mı? Yoksa yıllarca büyüttüğün çocuk mu? Karar vermesi gerçekten zor bir durum. Özellikle anne/baba adaylarının veya yeni anne/babaların çok dersler çıkarabileceği bir film. Ayrıca iki farklı ortamda büyüyen çocukların kan bağından bağımsız şekilde ne kadar farklı insanlara evrilebileceğinin güzel bir örneğini gösteriyor.

Afişteki fotonun filmdeki hali her şeyin özeti aslında.

Daha yüksek puan vermemi engelleyen ise filmin duygusunun bana çok geçmemesi. Bu konudan gerçekten yüreklere dokunan, derinden etkileyici bir eser çıkabilirdi. Yönetmen bunu pek başaramamış. Aslında Shoplifters'ta tam tersi durumu yaşamıştım. Orada filmin duygusunu sevsem de anlatmak istediklerini sakıncalı bulmuştum, burada tam tersi.

İzlenmeyi hak ediyor kesinlikle.

7.5/10
 

Dosi

Süper Mod.
Katılım
10 Mart 2015
Mesajlar
85,157
Reaksiyon puanı
107,776
Puanı
1,060
Oylama sonuçlanmadan bu film ile açılışı yapmıştım. Japon filmi olması ilgimi çekti.


Güzel bir filmdi, konusu bize yakın ama draması bizim ki kadar etkili değildi. Tek çoçuklu ailenin oyunculukları eh işte. Baba karakterinde gram mimik yoktu haliyle bana bazı sahnelerde duygusu geçmedi. Duyguyuda geçirmis olsaydı puanım daha da yüksek olacaktı.

Diğer aile her seferinde hastaneden tazminat almayı dillendirdikleri için ve buluştukları yerdeki yeme içmeyide hastaneye ödettirdikleri için diğer baba parasıyla her iki çocuğuda alabileceğini düşünüp ötekilere direk sizi rahatlatmak adına ikisinede ben bakarım dedi. Ordaki tepkiler hoşuma gitti. Ben de bir an diğer aileyi paragöz sandım ve bu durumu kabullenecekler sandım. Sonu tam olarak beni tatmin etmedi ama hoş bir film.

Doğuran mı yoksa büyüten mi sorusunu bir kere daha sorgulamamıza vesile olan bir film

8.5/10
 

Sherlock

Süper Mod.
Katılım
7 Eylül 2016
Mesajlar
32,069
Reaksiyon puanı
47,672
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
İyi bir film ama beklentilerimi karşılamadı açıkçası. Filmin odak noktası yukarıdaki yorumlarda da söylenildiği gibi kan bağı mı yoksa senin büyüttüğün çocuk mu? Düşünüldüğü zaman gerçekten cevap vermesi çok zor. Genel hatlarıyla iyi bir film ile karşı karşıyayız ama filmin duygusu bence de izleyicisine geçmiyor.

Beklentilerimin yüksek olmasının sebebi ise birincisi filmin IMDb puanı ve konusu, ikincisi ise aynı yönetmenin Shoplifters filmi... Orada izleyiciye duyguyu geçirmeyi gerçekten başarıyordu yönetmen, burada aynı duyguları hissedemedim. Üstelik burada işlenen konu çok daha dokunaklı bana kalırsa.

Film bir türlü kendisinden beklediğim vuruculuğu bana veremedi. İş adamı olan, zengin karaktere ve onun hikayesine odaklanılmış filmde. Onun üzerinden doğru ebeveynliğin nasıl olması -daha doğrusu nasıl olmaması- gerektiğine dair çok güzel mesajlar da verilmiş, kendi çocuğuna neden öyle davrandığının cevabını da aslında babasıyla olan sahnesinden anlayabiliriz. Ancak karakter gerçekten çok duygusuz, filmin yükseldiği son kısımda bile bana karakterin duygusu geçmedi. Hikaye o karakter üzerinden anlatıldığı için de filmin içine bir türlü tam olarak giremedim.

Çok çocuklu, durumu daha kötü olan ailenin sahnelerini izlerken daha çok duygulandım; onun ve ailesinin sahnelerini izlerken daha çok eğlendim.

Birebir bu filmin karşılığı değil belki ama 2016 yapımı Lion filmi çok daha iyi bir film mesela.

Puan: 7/10
 

Angelica

Favori Üye
Ayın En Favori Üyesi
Katılım
31 Mart 2012
Mesajlar
80,687
Reaksiyon puanı
56,846
Puanı
1,060
Yaş
40
Konum
Kayseri
Filmi anca bitirdim çok beğendim Kan bağı mı? Yoksa yıllarca büyüttüğün çocuk mu? bu zor çok bişey ve zor bir durum etkilendim ailelerin biri rahat alışırken bu duruma diğeri daha zorlandı sonunda beraberlik
oldu vede

bir babanın değişiminide gördük büyüttüğü oğluyla hiç oynamayan adam kan bağını hissedip
oğluyla oynamaya başladı çok etkileyiciydi bence ama yinede dayanamayıp büyüttükleri oğullarına
gitmeleri ayrıca etkileyiciydi

9/10
 
  • Beğendim
Reactions: bazinga

Yiğitt

Emekli
Katılım
9 Aralık 2013
Mesajlar
79,171
Reaksiyon puanı
45,870
Puanı
1,061
Konum
Ankara
Güzel bir filmdi, genel bağlamda beğendiğim bir iş oldu. Film boyunca ''Acaba benim başıma gelseydi ne yapardım?'' diye düşündüm, hiçbir şekilde cevap bulamadım. Gerçekten çok çok zor...

Yorumlara katılıyorum, filmde duygu konusu aşırı eksik kalmış. Böyle bir olayda duyguların bize geçmesi lazımdı, bir kötü olmalıydık sanki? Çok durağan kalmış, karakterler üzerinden duygu verilemeyince genel havada da duygu eksikti. Türkler yapsaydı bu filmi diye düşündüm izlerken, peçete at tut ne güzel ajitasyon yapılırdı. :D
Doğuran mı büyüten mi sorusuna yine yanıt bulamadım, her zaman 'büyüten' derim bu durumlarda ama bu filmde bir hata sonucu (hata da değil, hemşire kıskançlıktan çocukları karıştırmış) ortaya böyle bir olay çıkmış. Haliyle iki aileye de kızamıyorsun, ne yaparlarsa haklılar belki de...

Filmde en çok hoşuma giden zengin aileyi iyi, hoş gösterip karşı tarafı kötülememeleriydi. Karşı aile de gayet güzel, sadık ve olumlu yönleriyle gösterildi. Burada para mı ilgi mi ikilemi de verilmiş aslında. Zenginlik, para var ama yoğun iş hayatı sebebiyle çocuğuna fırsat bulamayan bir baba ile fakir ama çocuklarıyla vakit de geçiren bir baba örneği de karşılaştırılmış.

Ben beğendim filmi, mesajlarını, düşündürmesini... Duygusal yönü de verseymiş çok ayrı bir iş olurmuş sanırım. :X

8/10
 

sokak sanati

Favori Üye
Katılım
23 Şubat 2013
Mesajlar
86,599
Reaksiyon puanı
57,064
Puanı
1,061
Anlatmak istediklerini tam anlatamayarak iki arada bi derede bırakan bir film olmuş. Kan bağı önemli mi değil mi derken yönetmen ikisine de göz kırpmış. Bizde bu sebeple ikilemde kaldık. Olması gereken de belki buydu.

Japonlar bu toplumsal sınıf konularını işlemeye ne meraklıymış. Yine bir zenginlerin duygusuz fakirlerin aşırı eğlenceli olduğu alt metinli bir film sunmuşları. Film boyunca bunu kafamızın içine koydular.

Filmin başında bende zengin adam gibi iki çocukta zenginde kalsın düşüncesi hakimken filmin sonunda bu düşünceye güldüm. İki çocukta fakirden kalarak bitecek sandım ama öyle de olmadı.

En samimi rol kesinlikle alt sınıfı oynayan anneydi. Zengin anne tam bir ruhsuzdu. Babada öyle. Fakir babayı daha önce Shoplifters'da izlemiştim. Yine aynı rolü oynamış.
Küçük Keita müthiş tatlıydı. Onun tatlılığına değinmeden geçmeyelim.:bhr:

Yönetmen kendini tekrarlamış bence. Ekstra bi şey katmadı bana film. Umduğumu bulamadım. Gönül rahatlığı ile 9/10 falan vermeyi planladığım filme 7/10 veriyorum.
 

Araf

Emekli
Katılım
25 Temmuz 2011
Mesajlar
38,599
Reaksiyon puanı
23,220
Puanı
1,060
Konum
Aydın
Öncelikli olarak itiraf etmeliyim ki, filmi dört seferde bitirdim. Tek seferde bitmesi gereken film, durağanlığı ile uzun uzun izlememe neden oldu. Nasıl bir filmdi, aslında beklentilerimin aşağısında kalacak kadar durağandı ama son bir saati iyiydi ya da en azından konuya net bir şekilde girildiği zaman izlenebilir oldu.

Filmde aslında çok küçük bir geçmişten sahne verilebilirdi. Doktorlar "şak" diye "sizin çocuklar karışmış" diyebiliyor. Bunu nasıl fark ettiler doktorlar örneğin, o da ayrı konu. Yani en azından o doğum sahnesi gösterilmeliydi. O gösterilmeyince boşlukta kaldı. Ryota'nın iş sahneleri de sıkıcıydı. Maksat çok çalıştığını göstermekti ama sahneler öylesine çekilmiş gibiydi. Sahne geçişleri de çok durağandı. O hemşire çıkasıya kadar dümdüz gidiyordu aslında. Bebeklerin yerlerini değiştirdiğini itiraf ettikten sonra konuya net bir şekilde girildi.

Kan bağı mı önemli, yoksa manevi bağlar mı daha önemli? Bu soru üzerinde duruluyor. Aslında çatışma noktası da Ryota'nın Yudai ile samimiyeti kurmasıyla gerçekleşiyor. Ryota, babasından gördüğü şeylerin dışına çıkamamış, iş dışında başka bir şey düşünemeyen, vaktini ayıramayan birisidir. Yudai ise, fakir ama gururlu, çocuklarıyla ilgilenen, eğlenceli birisidir. Keita, Ryota ile Midori çiftiyle yetişmiş; Ryusei ise, Yudai ile Yukari çiftiyle yetişmiştir. İki taraf çocukları değişse de, verilen sevgi değişmiyor. En önemlisi bu ya, sevgi değişmiyor, vicdan bırakmıyor. Kan bağının olmasının bir önemi yok yani, önemli olan. Ryota'nın zaman içinde, çocuklar sayesinde kendine gelip, sonda da vicdan yapıp Keita'nın yanına gitmesi ve daha sonra Keita'nın ona tepki göstermesi, Ryota'nın da Keita'dan özür dilemesi de filmin özeti aslında.

Bu arada:
Büyüyünce farkına varacaklarını sanmıştım aslında ama çocuklar 6 yaşındayken gelişti bütün olaylar.

Her ne kadar durağan ve sıkıcı yerleri bol olsa da, özellikle son bir saatine iyi diyebilirim. Verilmek istenen mesaj net bir şekilde verildi. Özellikle sonlara doğru "aile" kavramı iyi bir şekilde işlendi. İyi diyebilirim ama daha iyi olabilirdi tabii.

7/10
 

MasacRE

Favori Üye
Katılım
5 Ocak 2012
Mesajlar
32,523
Reaksiyon puanı
28,160
Puanı
1,059
Oldukça iyi bir filmdi. Hastanede çocukları karışmış birbirlerinden çok farklı iki ailenin bir araya geldiği bir tablo vardı önümüzde. Özellikle baba figürleri orada ayrımı sağlayan noktalardı. Bir tarafta zengin, duygusuz bir baba, diğer tarafta ise alt tabakadan imkanları kısıtlı ama sevmeyi bilen bir baba.

Çocuklar değiştirilmeye karar verildiğinde zengin ailenin öz çocuğunun onların yanında ne kadar mutsuz olduğunu gördük. Öbür çocuk da halinden memnundu, hatta onu yetiştiren babasını istemiyordu. Filmin sonuna geldiğimizde tekrar büyüttükleri çocuklarına geri döndüklerini döndük, fakat bu sefer hatasını anlamış bir baba vardı karşımızda.

Bu filmi daha da iyi yapacak şey diğer arkadaşların da belirttiği gibi duygu olurdu. Özellikle ilk başta çocuklarının karıştığı haberini aldıktan sonra daha büyük bir tepki bekliyor insan. Hadi zengin olan baba neyse, zaten soğuk bir tip kendisi ama diğer taraftan daha büyük tepki beklerdim. Bir de daha çok zengin aileye odaklanılmıştı filmde, daha eşit şekilde görseydik daha iyi olurdu diye düşünüyorum.

8/10