Başyapıt - 2 Life Is Beautiful / Hayat Güzeldir (1997) - Film Yorumları

bazinga

Konu Sahibi
Admin
Katılım
1 Şubat 2007
Mesajlar
93,001
Reaksiyon puanı
49,676
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Web Sitesi
izleryazar.com
0118799.jpg


Hayat Güzeldir - La vita è bella (1997)

Türü:
Komedi, Dram, Romantik
Yönetmen: Roberto Benigni
Senaryo: Vincenzo Cerami (story and screenplay by), Roberto Benigni (story and screenplay by)

Oyuncular:
Roberto Benigni
Nicoletta Braschi
Giorgio Cantarini
Giustino Durano
Sergio Bini Bustric

IMDb Sayfası

Oscar Ödülleri (3)
- En İyi Erkek Oyuncu (Roberto Benigni)
- En İyi Yabancı Film (İtalya)
- En İyi Müzik

Oscar Adaylıkları (4)
- En İyi Film
- En İyi Yönetmen (Roberto Benigni)
- En İyi Özgün Senaryo
- En İyi Kurgu


Filmin Özeti
İkinci Dünya Savaşı’nın birkaç yıl öncesini anlatarak başlayan filmde başkahramanımız hayat dolu Guido’nun güzeller güzeli öğretmen Dora’ya vurulur ve tüm engellere rağmen evlenirler. Ardından bir de çocuk sahibi olan çiftin hayatlarındaki tüm pürüzler ortadan kalktığında savaş patlak verir. Yahudi oldukları için toplama kampına götürüldüklerinde Guido, oğluna esir kampının ve savaşın bir oyun olarak söyleyecek; oğlu, oyunu başarıyla tamamlarsa ödül olarak çok istediği bir oyuncak tankı hediye edecektir.

İkinci Dünya Savaşı’nın sivillerin üzerindeki yıkıcı etkisini beyaz perdeye en iyi uyarlayan filmlerden biri olan Hayat Güzeldir, tüm olumsuzluklara rağmen her daim bir umut ışığı olduğunu adında olduğu gibi, içeriğinde de barındırıyor. Gösterime girdiği dönem büyük ses getiren film Akademi’nin de büyük ilgisine nail olup, En İyi Yabancı Film, En İyi Erkek Oyuncu ve En İyi Müzik olmak üzere üç dalda Oscar ödülü kazanmıştı.

Filmin Fragmanı
 

bazinga

Konu Sahibi
Admin
Katılım
1 Şubat 2007
Mesajlar
93,001
Reaksiyon puanı
49,676
Puanı
1,060
Konum
İstanbul
Web Sitesi
izleryazar.com
Harika bir modern klasik. İkinci izleyişimde de büyük keyif aldım.

İki ayrı film gibi aslında. İlk kısmı daha çok güldürü üzerine kurulu bir komedi filmi gibi. Çoğu zaman Charlie Chaplin'in tarzına benzettiğim tarzda hoş bir komedi. Yalnız bu kısmın biraz uzun olup ikinci izleyişimde yer yer sıktığını itiraf etmeliyim.

İkinci kısım ise yine güldürü unsurlarına yer veren ama sadece güldürüden ibaret olmayan muhteşem bir kısım. İkinci Dünya Savaşıyla ilgili çok film yapıldı ama derdini en ustaca anlatan bu bana kalırsa. Üstelik bunu güldürerek yapmayı başarıyor. Böyle filmler çok çok nadiren gelir...

Roberto Benigni çok iyi oynamış ama küçük çocuğun da hakkını vermek lazım. Performansı harikaydı. :)

Çok yerde güldüm ama babanın Alman komutanın söylediklerini çevirdiği sahne muhteşemdi. :A

Bu kadar komik olup, derin mesajlar içeren çok az film var...

10/10
 

Yiğitt

Emekli
Katılım
9 Aralık 2013
Mesajlar
79,171
Reaksiyon puanı
45,870
Puanı
1,061
Konum
Ankara
Bu filmi daha önce IMDB 250'den rastgele bir sayı sallayarak seçmiş ve açmıştım. İlk 15-20 dakikasını izlemiş, sonra dışarı çıkmam gerektiği için kapatmak zorunda kalmıştım. Neyse bugün izledim. :D

Gerçekten çok hoş, keyifli ve eğlenceli bir film. Baya güldüğüm sahneler oldu, Guido harikaydı. Çocuğuna ne güzel anlattı o savaş olayını, 1000 puanı sonunda topladık ama. :Z

İlk başlarda okula müfettiş olarak gittiği sahne güzeldi, adama a yı anlat diyorlar, o gidip b yi anlatıyor. Eee o da bilmiyor, olayı güzel kurtardı ama. :A

Benim en çok güldüğüm sahne ise Alman komutanın çevirisi oldu. Adam başka bir şey diyor, bu da tanklar, puanlar falan. :D İçlerinden biri çıkıp da demiyor ki bu adam ne saçmalıyor? :F

Yine bir savaş, yine Yahudilere yapılanlar. :( Baba savaşı falan öyle güzel mizahi anlattı ki filmde hiç dram havası bile sezemedim, mizah üzerinden çok etkili gitmiş.

Ama bazı sahnelerde sıkıldığımı da söylemem lazım, bazı sahnelerinde başka şeylerle uğraştım.

Son olarak:
Asker, babayı götürdü oraya ve silah sesleri geldi. Ben açıkçası bir sürprizle ölmediğini düşünmüştüm. Yani sonradan tank gelince tankın içinden babası çıkacak diye bekledim. :(

Sonunda annesiyle kavuşması da güzeldi. Ben anneyi oynayan kadını pek beğenmedim maalesef, onu da ekleyeyim son olarak. :D

İzlerken keyif alınabilecek bir film, bazı sahneler de sıksa da olayı kurtarabiliyor. İlk bir saati komedi üzerine kurulmuş oralar da hoştu ama ben ikinci kısmı daha çok beğendim. O toplama kampında yaşananlar hoştu, zaten konusu itibariyle de film oradan başlıyordu.

9/10
 

yatutarsa

Favori Üye
Katılım
8 Ekim 2012
Mesajlar
20,001
Reaksiyon puanı
13,224
Puanı
1,060
Gelmiş geçmiş en overrated filmler listesi yapılsa zirveye oynar. Kötü mü değil ama kesinlikle abartıldığı kadar iyi değil. Hele başyapıt hiç değil.
 

sürgünüm

Emekli
Katılım
24 Eylül 2012
Mesajlar
54,421
Reaksiyon puanı
65,193
Puanı
1,059
İlk yarısı güldüren ikinci yarısı ağlatan bir başyapıt.

Güzel bir senaryosu var. Schindler'in Listesi, Piyanist, Soysuzlar Çetesi ve Çizgili Pijamalı Çocuk gibi filmlerle aynı tarz bir konuyu anlatsa da çok farklı bir bakış açısı bulunuyor filmde. Trajedi ve komedi ancak bu kadar güzel birleştirilebilirdi. Gülümserken bir anda ağlamamak için kendini zor tuttuğun bir duruma gelebiliyorsun.

Roberto Benigni'nin oyunculuğu tek kelime ile harikaydı.

Sevdiği kadından ne olursa olsun vazgeçmeyişini, esir kampında bile yanında olduğunu bilmesi için hayatını tehlikeye atıp ona müzik dinletişini, oğlunu herkesten korumak için uydurduğu o güzel oyunlar... ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi.

Anne ve babalar çocukları için her şeyi yaparlar. İşte bu filmde bunu tekrar gördük.

Fazla söze gerek yok. Roberto Amca'nın ellerinden öperim, yüreğine sağlık.

10/10
 

HeisenBerg

Favori Üye
Katılım
22 Kasım 2011
Mesajlar
16,944
Reaksiyon puanı
3,855
Puanı
910
Yaş
24
Konum
Denizli
Yahudi Soykırımını anlatan en iyi filmlerden biri. Diğer filmlerin aksine Yahudi Soykırımını daha farklı bir bakış açısıyla ele alması diğer aynı konulu filmlerden ayırtıyor kendisini.

Filmin ilk yarısı daha çok komedi ağırlıklıydı ve bu kısımlarda biraz sıkıldığım oldu açıkcası. Aklımda kalan birçok güzel sahne var bu kısımdan yine de. Filmin ikinci kısmı ise daha çok dram odaklı ancak yine de o kısımlarda iyi bir mizah görüyoruz.

Roberto Benigni'nin hem yönetmenliği hem de oyunculuğu çok iyi. Filmi sırtlamış. Çocuk oyuncu da yine oldukça iyiydi, Benigni ile uyumu harikaydı.

Birçok akılda kalıcı sahne ve diyaloga sahip film ayrıca. Çok güzel dersler veriyor bu diyaloglar. Örneğin bir tanesi;

Giosué Orefice: [slowly reading signage on confectionery shopfront] "No Jews or dogs allowed".
[turning to Guido]
Giosué Orefice: Why aren't Jews or dogs allowed to go in?
Guido: They just don't want Jews or dogs to go in. Everybody does what they want to, Joshua.
[pointing at store ahead]
Guido: There's a hardware store there. They don't let Spanish people or horses into his store.
[pointing at another store]
Guido: Further ahead, there's a drugstore. Yesterday, I was with a Chinese friend who had a kangaroo. I said, "May we?" "No, we don't want any Chinese or kangaroos here." They don't like them. What can I tell you?
Giosué Orefice: We let everybody into our bookshop.
Guido: No. From now on, we'll write it too. Is there anybody you don't like?
Giosué Orefice: Spiders. What about you?
Guido: [mock-seriously] I don't like Visigoths. Starting tomorrow we'll write: "No spiders and Visigoths allowed." I'm sick and tired of these Visigoths.

8.5/10
 

MEnes

Moderatör
Katılım
18 Ekim 2015
Mesajlar
17,270
Reaksiyon puanı
19,073
Puanı
860
Konum
İstanbul
Filme başlarken çok iyi bir film çıkacağına emindim ama bu kadarını gerçekten beklemiyordum. Daha önce izlemediğim bir yapım olduğu için hayran kaldım gerçekten. Keşke izleseymişim, yıllardır film listemde duruyordu öyle. :D Anlatılan hikaye filmde de dediği gibi basit bir hikaye ama bir o kadar da harika anlamlar içeren bir hikaye. Çok samimi, içten bir film. İşleyişi de öyle olmuş. Muazzam bir 2 saatti. Her saniyesinin tadını çıkardım izlerken.

Herkesin söylediği gibi filmin ilk kısmında çoğu yerde çok eğlendim ve müthiş keyif aldım. Filmin başlarında o tarz mesajlar veriliyordu ama böyle bir ikinci yarıya geçileceğini hiç düşünmemiştim. Bu çok sert geçişi o kadar güzel işlemişler ki çok ağır sahnelerde bile bize tebessüm etirebilen harika bir film ortaya çıkmış. Aynı sahne içinde hem üzüntü hem de tebessüm duygusunu bu kadar iyi yedirebilen işler çok nadirdir, onlara gereken değer verilmelidir. :)

Roberto Benigni'yi ilk izleyişim oldu. Ama inanılmaz etkileyici bir performanstı. Böyle bir karakteri o adamın siması dışında birine verseniz bu kadar mükemmel olmazdı heralde. Her duyguyu bu kadar müthiş geçiren bir performans sayılıdır. Ki Oscar da almış dibine kadar hak ederek. Çocuk oyuncu da çok iyiydi. Zaten aralarındaki sohbetlerde, babanın çocuğa olayı oyun olarak anlattığı sahnelerin hepsinden aşırı keyif aldım. Hem eğlendim hem de duygulandım.

Savaşa bir kez daha lanet ettim elbette. Bir babanın çocuğu ve eşi için yaptıklarını izlerken çok etkilendim doğrusu. Bu konuyu bu kadar farklı bir şekilde ele alan ve tüm cesaretiyle bunu yapan bu filme inanılmaz saygı duydum. Yönetmenliği de çok iyi yapmış Roberto Benigni. Müthiş cesur ve kartlarını sakınmayan bir başyapıt olmuş. Derdini bu kadar güzel anlatan bir filmden elbette puan kırmak olmaz. :)

10/10
 

denizz19

Emekli
Katılım
7 Ocak 2012
Mesajlar
114,733
Reaksiyon puanı
63,555
Puanı
1,061
Konum
İstanbul
@OzaN öncelikle teşekkür ederim bu filmi önerdiğin için şayet çok çok etkili bir filmmiş gerçekten.

Guido'nun Dora'ya aşık olması, ilk karşılaşmaları ve ona Prenses diye hitap etmesi çok hoş detaylar. Ama çok etkili olan iki detay daha vardı ki biri yere bir şeyler döküldüğünde Guido temizlerken, Dora'da masanın altına girip öpüştüler. Ve tabiki Guido'nun seninle sevişmek istiyorum ama bunu kimseye söylemeyeceğim demesi oldukça etkileyiciydi.

Yer yer kahkaha attığım güldürü unsurları oldukça fazlaydı onu da ekleyip diğer kısma geçiyorum. Guido'nun oğluyla olan etkileşimi daha iyisi olamaz dedirtti. Bütün yaşanan bu olayların bir oyundan ibaret olduğunu söylemesi ve çocuğun istemsizce bunlara göz yumup 1000 puan için uğraşını izledik. Guido'nun yakalanıp öldürülmesi üzücü oldu ama sevindiren kısım oğlunun hiçbir şeyden haberinin olmaması ve kazandığı sandığı tankın yüzünde yarattığı mutluluktu.

Kesinlikle iyi ki izledim dediklerim arasında yerini aldı. Şahane bir işleyiş, alt yazılı olması da hiçbir engel sunmadı önüme çünkü hiç sıkılmadım izlerken.
 

Dosi

Süper Mod.
Katılım
10 Mart 2015
Mesajlar
85,157
Reaksiyon puanı
107,776
Puanı
1,060
İzlerken iki ayrı film tadı verdi, ilk yarısı eğlenceli, ikinci yarısı duygusal ve akılda kalıcı bir son. Jojo Rabbit'i anımsadım izlerken. Bu tarz konulu filmlerde hep klişe olunurdu ama bu film çok başka ve Jojo Rabbit filmide ayrı bir tattaydı.

Başroldeki adamın oyunculuğunu çok beğendim, çoçuğun oyunculuğuda güzeldi😊

Eğlenceli bir film diye düşündüm, İlk dakikalarında zaten böyle olunduğu izlenimini vermişti ve sonundaki o duygusal sahneler beklenmeyen sahnelerdi.
Kitap yeri açmak için gittiği yerde adamın kafasına saksı düşmesi ve yumurtaların kırıldığı sahne güzeldi.
Yahudi kampına götürüldüklerinde Guido, oğlu hiç bir şey anlamasın diye herşeyi eğlenceli bir şekilde anlatıp bunların oyun olduğunu söyledi. Askerin sözlerini tercüme ettiği sahneler çok komikti.

Filmin yahudi kampındaki sahnelerinde duygusal sahneler hakimdi hep ve Guido ölüme bile giderken oğlu onu son defa neşeli bir şekilde gördü ve annesine sarıldığı son sahnede duygulandım baya. Babasının kendileri için yaptığı fedakarlığı anlattığı sözlerde baya bi hüzünlendim.
9/10
 

Tolstoyevski

Emekli
Katılım
14 Temmuz 2014
Mesajlar
24,283
Reaksiyon puanı
39,933
Puanı
1,061
Yaş
27
Konum
Gökteki Yıldızlar ✨✨
Web Sitesi
www.ataturkungencligehitabesi.com
7-8 sene önce ilk izlediğimde bu kadar etkileyici gelmemişti çünkü o dönemler bütün kült filmleri üst üste götürüyordum. Bu kez izlediğimde ise baştan sona buram buram kalite ve insanın içine işleyen dramatik hikayesi etkisi altına aldı. Bunda artık son senelerde güncel filmler izlemeye başlamam ve güncel filmlerin de kalite olarak çok zayıf olmasının da etkisi var kaçınılmaz olarak. Yani bu film bu sene çıksaydı böylesine iddialı bir senede bile ortalığı silip süpürürdü. O yüzden puan olarak da günümüz filmlerinin altında vermek haram olur benim için.

Son sahnedeki Amerikan propagandasını saymazsak dört dörtlük bir filmdi. Özellikle bilmece meraklısı doktorun Bruno’yu köşeye çekip ona bilmece sorması ve Bruno’nun yüzündeki o hayal kırıklığı ve o neşeli adamın suratının düşmesi... İnsanlıktan utandıran unutulmaz bir sahneydi.

9.0/10
 

tamerlale98

Yeni Üye
Katılım
20 Mart 2023
Mesajlar
8
Reaksiyon puanı
1
Puanı
4
0118799.jpg


Hayat Güzeldir - La vita è bella (1997)

Türü:
Komedi, Dram, Romantik
Yönetmen: Roberto Benigni
Senaryo: Vincenzo Cerami (story and screenplay by), Roberto Benigni (story and screenplay by)

Oyuncular:
Roberto Benigni
Nicoletta Braschi
Giorgio Cantarini
Giustino Durano
Sergio Bini Bustric

IMDb Sayfası

Oscar Ödülleri (3)
- En İyi Erkek Oyuncu (Roberto Benigni)
- En İyi Yabancı Film (İtalya)
- En İyi Müzik

Oscar Adaylıkları (4)
- En İyi Film
- En İyi Yönetmen (Roberto Benigni)
- En İyi Özgün Senaryo
- En İyi Kurgu


Filmin Özeti


Filmin Fragmanı

Bunu nereden izleyebilirim?