Exxen ile ekranlara dönmeye hazırlanan Leyla ile Mecnun ekibinden özel röportaj!
Fenomen dizinin başrol oyuncuları Ali Atay, Serkan Keskin ve Deniz Işın'la birlikte senaristi Burak Aksak, dün Hürriyet Pazar'dan Hakan Gence'ye verdikleri röportajda 8 yıl sonra sete dönemlerinin kendilerine neler hissettirdiğini açıklarken olası bir 2. sezonun da müjdesi şimdiden verildi.
İşte röportajdan bazı satır başları:
ALİ ATAY (Mecnun Çınar):
Dizinin yeniden çekilmesi bekleniyordu ve haftaya Exxen’de yeni bölümleriniz başlıyor… Nasıl karar verdiniz?
Çok fazla talep geliyordu. Bir söyleşide şunu dediğimi hatırlıyorum: “Biz bunu yaparız. Sizin ‘İlk zamanki tadı vermiyor’ diyeceğinizden adım gibi eminim. Çünkü 10 sene önce ilk bölüm yayımlandı ve insanlar sevdi ama ‘İkinci bölümde ilk bölümün tadı yok, bozmuşsunuz’ dediler.” Ayrıca o atmosfere, o kafaya yeniden girebilecek miyiz, merak ediyordum. Çünkü herkes kendi kariyerinde yollar almıştı. ‘Yapalım bakalım’ dedik ve hayata geçirmeye karar verdik.
Yıllar sonra Mecnun karakterini yeniden üstüne giymek nasıldı?
Çok tuhaftı. Ben senelerce Mecnun’dan kurtulmaya çalışırken yeniden oynamaya başlayınca kendimi karakteri hatırlamaya çalışırken buldum. “Sesimi nasıl tonluyordum” falan dediğim anlar oldu. Ama şunu da biliyorum, benim içimde Mecnun, Mecnun’un içinde ben varım. Zaten bana bir tarafıyla benzemeyen karakterlere çok sıcak bakmıyorum.
Nasıl bir Mecnun izleyeceğiz bu kez?
Aynı. Hikâye akışı olarak da rüzgâra bağlı gelişiyor. Mecnun’da yeryüzündeki en cahil karakteri oynuyorum. “Ben sadece âşık olmayı bilirim” diyen bir adam. Ama müthiş bir bilgeliği ve korkunç bir cesareti var. Onlar aynen kaldığı yerden devam ediyor.
SERKAN KESKİN (İsmail Abi):
Yıllar sonra yeniden İsmail Abi olarak kamera önüne geçtin. Nasıl hissettin?
Enteresan. Öldüğünü düşündüğünüz, çok sevdiğiniz birinin hiçbir zaman gelmeyeceğini bilmenize rağmen bir gün tekrar karşınıza çıkıp yanınıza gelmesi gibiydi…
Eski ekip yeniden bir araya gelince neler yaşadınız?
Aralarda birlikte çalışmalar yapmıştık. Ama hepimiz bir araya gelince şunu gördüm; birbirimize çok büyük bir özlem ve sevgimiz varmış. Çok heyecanlıydık. Başladığımızda hepimizde bir endişe vardı.
Neden?
10 sene geçti, bir şeyi tekrar yapmak için önemli bir zaman aralığı. Ama ilk günümüzde sanki sezona ara vermiş ve yeni sezona başlamışız gibi bir havadaydık.
Eskiden dizi oynarken kurduğunuz Leyla The Band vardı. Dizi final yapınca o da dağıldı. Şimdi geri döner mi?
Aslında konuşuyoruz. O dönem sürekli beraber olduğumuz için şarkılarımızı kendimiz yapıyorduk. Seyirci de bizi görmek istiyor, dinliyordu. 15’e yakın konser de verdik. Sonra kursağımızda kaldı. Sette bunu çok konuştuk. “Tekrar toplanalım mı” dedik. Hepimizin içinde bu var, bakalım.
Geçen zamanda birçok şey gibi izleyici zevkleri de değişti. Peki, sizin kurduğunuz dünyada neler değişti?
Kaygılara takılmadan, eskiden ne yapıyorsak elimizden geldiğince aynısını yaptık. Aynı kostümler, aynı karakterler… Biz oraya uzak kalmışız ama orası hâlâ yaşıyormuş gibi bir hisle devam edecek.
DENİZ IŞIN (Leyla):
Yeni Leyla sen oldun. Nasıl geldi sana bu rol?
Bir gün ajansımdan aradılar, Onur Ünlü’nün ‘Leyla ile Mecnun’ için deneme çekimi istediğini söylediler. Çok şaşırdım çünkü komedi yapmayı çok seviyorum. O gün içinde hemen bir çekim yaptım, gönderdim. Onur ertesi gün buluşmak istedi. Role seçildiğimi duyduğumda İzmir’deydim. Hemen en sevdiğim herkesi aradım, çok sevindim.
Daha önce izliyor muydun?
Hiç fanı olmamıştım. Ama gördüğüm hüzünlü bir video da, komik bir video da o işe ait oluyor ve mutlaka karşıma çıkıyordu. O yüzden konuya hâkimdim. Zaten bana “Dizinin fanı olmaman daha iyi” dediler. Çünkü Leyla karakteri dizideki diğer karakterlere daha dışarıdan bir gözle bakıyor.
Sonra izledin mi?
Baştan sona izlemedim. Benden önce başka Leyla’lar oldu. Ben içimden geldiği gibi sıfırdan bir karakter çıkarmak istedim. Yoksa insan ister istemez bir şeyleri taklit etme ihtiyacı duyabilir.
Nasıl bir Leyla göreceğiz?
Mecnun’un Leyla’sı mıyım? Nasıl biriyim? İyi miyim yoksa kötü müyüm? Bu biraz da Leyla’nın iç dünyasını çözmeye çalıştıkları bir hikâye.
Setiniz çok erkek ağırlıklı. Çalışmak nasıldı?
Hiç öyle hissetmedim. Hemen beni içlerine aldılar. Genelde hepimiz aynı karavandaydık, çok güzel muhabbetlerimiz oluyordu.
Sette seni en çok şaşırtan ne oldu?
Hızları. Gülme krizine girip çok es verdiğimiz sahneler oldu. Kalabalık sahnelerde bazen yanlışlıkla kendimi onları izlerken buldum. Hepsi çok komik.
BURAK AKSAK:
Son bölümden bu yana sekiz sene geçmiş. Ama dizinin karakterleri hiç unutulmadı. Sence bu diziyi bu kadar özel kılan ne?
İnsanlar kendilerinden bir şeyler buldular diye düşünüyorum. Özellikle ilk bölümlerde televizyonda görmeye pek alışık olmadığımız bir hikâye ve formattı. Ben aslında başlarda tekrar yapmak istemiyordum.
Niçin?
Bizde çok güzel etkiler ve anılar bıraktı. ‘Bunları bozar mıyız’ gibi bir korkum vardı. Tabii bütün ekip toplanırsa kalkıp tek başıma ‘istemiyorum’ da demezdim.
Şimdi yeni bölümler başlıyor. Ne değişti?
Ekip tekrar toplanıp çalışmaya başladıktan sonra şunu fark ettim, sanki aradan sekiz sene değil sekiz hafta geçmiş gibiydi.
Geçen zaman içinde dünya, algılarımız, jenerasyon değişti. Bunlar hikâyene ne kadar yansıdı? Yeni bir dünya mı kurdun, yoksa eski tatta devam mı?
‘Yeni bir tat yakalayalım’ ya da ‘Eskiden bunu yapıyorduk, aman ondan kopmayalım’ diye düşünmedim. İlk zamanlarda içimizden geldiği gibi ilerliyorduk, yine bunu kaybetmeyelim diye düşündüm.
Anlatım diliniz aynı mı?
Evet. Dilimizi değiştirmedik. Gündeme dair de ufak tefek şeyler var.
Yeni sezonu olacak mı?
Bir 10 bölüm daha gelir gibi duruyor.
Röpörtajın tamamına şuradan ulaşabilirsiniz. Leyla ile Mecnun, yeni bölümleriyle 3 Eylül'den itibaren Exxen'de!