MEnes

Moderatör
Katılım
18 Ekim 2015
Mesajlar
17,270
Reaksiyon puanı
19,072
Puanı
860
Konum
İstanbul
Bir saati geçsinler, hiç sorun değil. Doya doya diğer karakterleri de görebiliriz bu sayede, diğer türlü zor. 70-80 dakika yeterli olur, 50-60 dakika arası yetmiyor bile. Bütün karakterler özet şeklinde yer alıyor gibi oluyor böyle kısıtlı sürede. :D

Mecnun ile İsmail bu arada, yanlış oldu. Yavuz ısrar etmez. :A Durum komedisi olduğu için haliyle böyle bir anda şeyler görüyoruz, her bölüm farklı şeyler geçiyor. Düğünlerle zurnalarla Erdal Bakkal geri dönecek hali yoktu. :D

Mecnun'un Leyla sahneleri epey sıkıntılı olacak gibi. Burak Aksak epey ikiliyi çok zorlamış, çok zor birlikte olurlar gibi. Arda bile değil bu Leyla'nın yanındaki, Hidayet'in zengin hali. Şimdilik Arda havaları sezmedim, kötü bir havası yok çünkü. :D

İskender ile Yavuz'un sahnesinde Acıyı Sevmek Olur Mu? şarkısı geçiyordu ilk tanıştıkları sahne olarak ama orası yanlıştı. Böyle Bir Kara Sevda şarkısı çalıyordu İskender ile Yavuz'un ilk tanıştığı sahnede. Orada vurgulanan şey aslında sanırım ikilinin yaşadıkları acı, bilhassa Yavuz'un. Muhtemelen ona göndermedir, yoksa atlanmayacak bir detaydı bu.

Şimdilik devam edip etmeyeceği sezon finali bölümüne bağlı bence. Final iyi bir şekilde bağlanırsa, hiçbir sıkıntı çıkmaz, aynen devam eder. Acun Ilıcalı da devam ettirmek ister tabii ki en çok üye çeken yapım olduğu için ama tabii bir de ekibin devam edip etmeyeceğine bağlı, istekleri önemli. İstekleri olduğu sürece en azından üç dört sezon daha sürer. En azından bölüm sayılarını uzun tutsunlar da, o bile iyi ya da bölüm sürelerini uzun tutsunlar biraz daha, ikisi de olursa çok daha iyi olur tabii.
Aynen doğru İsmail abi yazmam lazım karışmış orası... :A Bu arada Yavuz gerçekten bambaşka bir bilinmez. Hiç Eylül'den bahsedilmemesi fazla kuşku uyandırıcı bir durum... Olayların bir anda farklı şekilde karşımıza çıkışı eski bölümlerde de vardı. Önceki bölümün son sahnesi ile çok ilgisi olmayan bir olayda bir anda pat diye başlıyorduk başka bir mevzuya. Yani bu sezonda da öyle bir başlangıç yapmış özellikle 2. bölümde. İlk bölüm zaten karakterlerin durumunu anlatma bölümü gibiydi.

Leyla ve Mecnun sahneleri fazla gizemli ve düşündürücü. Ortalıkta paralel evren teorileri gördüm. Dediğin gibi karakterler arasında da çok başka bir ilişki var diğer Leyla'lara göre. Fazlasıyla değişik ve orjinal gözüküyor şu aşamada. Arda derken orada nişanlılık benzetmesi yaptım sadece, yoksa karakterin Arda ile alakası olmadığı çok bariz zaten. Arda gibi bir karakterin bir daha görülmesi imkansız bir şey... :A

İskender Yavuz sahnesine çok katılıyorum. Ben özellikle dikkat ettim o sahneye. Bilerek yapılmış bir şey kesinlikle. Asla öyle bir hata yapmazlar. Gözümüze soktular çünkü sahneyi. Ben direk zaten dedim ilk bölümde o şarkı çalmamıştı diye. Oradan da paralel evrenlerle ilgili soru işaretleri doğuruyor bu durum. Ya da hiç bu paralel evrenlerle ilgisi yoktur, sadece dediğin gibi acıyla ilgili bir gönderme olabilir.

Burak öyle bir tasarlamış ki hikayeyi benim diyen gizem gerilim drama hikayelerine selam gönderir cinsten. Çok fazla bilinmez ve çözülmesi gereken şey var ve bu beni çok heyecanlandırıyor. Kolay kolay soru işareti ve boşluk bırakmayacak bir adam olduğu için bölümler ilerledikçe mevzuları Ak Sakallı ile birlikte çözeriz ve sağlam bir ters köşe yeriz gibi hissediyorum. Bakalım neler göreceğiz, merakla beklemedeyiz...

2. sezon gelir dediler devam edip etmeme durumu bence şuan ortada olan bir durum değil. Her türlü 2. sezonu görürüz. Sonrası için belirsizlik vardır o da ekibe bağlıdır dediğin gibi. Zorla yapılacak bir iş değil çünkü. Tüm ortamın aynı bu şekilde kusursuz olması lazım ve ekibin sanatsal olarak da devam etme gereği duyması lazım. Hikayenin tıkanmaması ve havanın korunması lazım. Bölüm sayısı 10'da kalsa bile bölüm süreleri keşke 70'e yaklaşsa dediğin gibi. Tadı damakta kalıyor... :D
 
  • Beğendim
Reactions: 12.Adam and Araf

Araf

Emekli
Katılım
25 Temmuz 2011
Mesajlar
38,599
Reaksiyon puanı
23,220
Puanı
1,060
Konum
Aydın
İkinci bölümü yeniden izledim izletmek için, bu kez daha dikkat ederek izledim. Onur Ünlü'nün filmleri gibi bölüm olmuş. Her şey çok hızlı gelişiyor ve bir anda bitiyor, sahne geçişleri çok hızlı. Senaryoyu da Onur Ünlü yazsa muhtemelen konu çok dağılırdı. Ses çok kötü, sesler bildiğin yankı yapıyor. Mecnun'un evinde sesler bildiğin ayrı yankılı. Televizyondaki gibi ağır ağır akan tarzda bir bölüm değildi, daha çok Onur Ünlü'nün filmlerindeki gibi hızlı akan bir bölümdü. İyi bir bölümdü tabii ki ama Onur Ünlü'nün jet hızıyla başlayıp biten sahne geçişleriyle bezenmiş sahneler olmazsa daha iyi olur. Müzikler bile kesintili, sahneye geçiş yaparken başlayan müzik aniden kesilme yapıyor. Kısacası bu bölümde sahne geçişleri çok hızlıydı, umarım düzelir.
 
  • Beğendim
Reactions: MEnes

Araf

Emekli
Katılım
25 Temmuz 2011
Mesajlar
38,599
Reaksiyon puanı
23,220
Puanı
1,060
Konum
Aydın
Aynen doğru İsmail abi yazmam lazım karışmış orası... :A Bu arada Yavuz gerçekten bambaşka bir bilinmez. Hiç Eylül'den bahsedilmemesi fazla kuşku uyandırıcı bir durum... Olayların bir anda farklı şekilde karşımıza çıkışı eski bölümlerde de vardı. Önceki bölümün son sahnesi ile çok ilgisi olmayan bir olayda bir anda pat diye başlıyorduk başka bir mevzuya. Yani bu sezonda da öyle bir başlangıç yapmış özellikle 2. bölümde. İlk bölüm zaten karakterlerin durumunu anlatma bölümü gibiydi.

Leyla ve Mecnun sahneleri fazla gizemli ve düşündürücü. Ortalıkta paralel evren teorileri gördüm. Dediğin gibi karakterler arasında da çok başka bir ilişki var diğer Leyla'lara göre. Fazlasıyla değişik ve orjinal gözüküyor şu aşamada. Arda derken orada nişanlılık benzetmesi yaptım sadece, yoksa karakterin Arda ile alakası olmadığı çok bariz zaten. Arda gibi bir karakterin bir daha görülmesi imkansız bir şey... :A

İskender Yavuz sahnesine çok katılıyorum. Ben özellikle dikkat ettim o sahneye. Bilerek yapılmış bir şey kesinlikle. Asla öyle bir hata yapmazlar. Gözümüze soktular çünkü sahneyi. Ben direk zaten dedim ilk bölümde o şarkı çalmamıştı diye. Oradan da paralel evrenlerle ilgili soru işaretleri doğuruyor bu durum. Ya da hiç bu paralel evrenlerle ilgisi yoktur, sadece dediğin gibi acıyla ilgili bir gönderme olabilir.

Burak öyle bir tasarlamış ki hikayeyi benim diyen gizem gerilim drama hikayelerine selam gönderir cinsten. Çok fazla bilinmez ve çözülmesi gereken şey var ve bu beni çok heyecanlandırıyor. Kolay kolay soru işareti ve boşluk bırakmayacak bir adam olduğu için bölümler ilerledikçe mevzuları Ak Sakallı ile birlikte çözeriz ve sağlam bir ters köşe yeriz gibi hissediyorum. Bakalım neler göreceğiz, merakla beklemedeyiz...

2. sezon gelir dediler devam edip etmeme durumu bence şuan ortada olan bir durum değil. Her türlü 2. sezonu görürüz. Sonrası için belirsizlik vardır o da ekibe bağlıdır dediğin gibi. Zorla yapılacak bir iş değil çünkü. Tüm ortamın aynı bu şekilde kusursuz olması lazım ve ekibin sanatsal olarak da devam etme gereği duyması lazım. Hikayenin tıkanmaması ve havanın korunması lazım. Bölüm sayısı 10'da kalsa bile bölüm süreleri keşke 70'e yaklaşsa dediğin gibi. Tadı damakta kalıyor... :D
İkinci izleyişimde yine fark ettim, Aksakallı Dede evren muhabbeti yapıyordu ki, o sırada Mecnun uyandı ya da uyudu desek daha doğru olur. Başka bir evrene düşmüş bir Mecnun görürsek şaşırma ama bunu nasıl bağlarlar, hiçbir fikrim yok. :D

Bu arada atladığımız bir detay var, Berk karakterini canlandıran Sarp İkiler. Ali Atay'la birlikte Son Yaz'da rol alıyordu, şimdi de Leyla ile Mecnun'da rol alıyor. Çok soğuk bir duruşu var ama rolüne de yakışıyor aslında, hafiften Kaan Urgancıoğlu'nun Berkcan karakterinin havasında. Arda karakteri kadar sempatik değil tabii ayrı konu. Ushan Çakır'ı o olaydan sonra her ne kadar soğusam da, Arda karakterini çok iyi canlandırıyordu. Keşke o olay olmasaydı da, Leyla'yı da, Arda'yı da görmeye devam etseydik.
 

xdragxx

Emekli
Katılım
26 Şubat 2011
Mesajlar
49,702
Reaksiyon puanı
28,367
Puanı
1,060
Yaş
29
Konum
ANKARA
Dizinin en büyük sıkıntısı görüntüler bence :A Çok yapay duruyor gibi geliyor bana. 103 bölüm izleyen biri olarak eski görüntülere bakıyorum çok daha doğal. Şimdi gereksiz bir canlılık var görüntüde eski ekiple devam edilseymiş keşke.
 

Araf

Emekli
Katılım
25 Temmuz 2011
Mesajlar
38,599
Reaksiyon puanı
23,220
Puanı
1,060
Konum
Aydın
Dizinin en büyük sıkıntısı görüntüler bence :A Çok yapay duruyor gibi geliyor bana. 103 bölüm izleyen biri olarak eski görüntülere bakıyorum çok daha doğal. Şimdi gereksiz bir canlılık var görüntüde eski ekiple devam edilseymiş keşke.
Eflatun Film kapanmıştı diye hatırlıyorum, en son YouTube kanalında takılıyorlardı. :A
 
  • Güldürdün
Reactions: 12.Adam and xdragxx

Araf

Emekli
Katılım
25 Temmuz 2011
Mesajlar
38,599
Reaksiyon puanı
23,220
Puanı
1,060
Konum
Aydın
A. Mümtaz Taylan'ın kızı da ekipte diyorlar görüntüde. Bir işin içine torpil girince o işin kalitesi düşüyor işte görüntü maalesef yapay geliyor bana :A
Torpille görüntü kalitesine bağlamak ilginç, alakası yok çünkü. Ayrıca önceki bölümleri izlemişsin, tebrik ederim. Geniş Aile hayranı kimliğini ön plana çıkardığın için, Leyla ile Mecnun'u izlediğin hiç belli olmuyor. :A
 
  • Güldürdün
Reactions: xdragxx

xdragxx

Emekli
Katılım
26 Şubat 2011
Mesajlar
49,702
Reaksiyon puanı
28,367
Puanı
1,060
Yaş
29
Konum
ANKARA
Torpille görüntü kalitesine bağlamak ilginç, alakası yok çünkü. Ayrıca önceki bölümleri izlemişsin, tebrik ederim. Geniş Aile hayranı kimliğini ön plana çıkardığın için, Leyla ile Mecnun'u izlediğin hiç belli olmuyor. :A
Ulan LM eski konularına baksanıza benim açtığım bir sürü konu var :A
Diyorum ki İskender'in kızı da görüntü ekibinde işi böyle amatörlere verirlerse (belki de değildir ) ortaya yapay görüntü çıkar.
 
  • Güldürdün
Reactions: 12.Adam and Araf

Araf

Emekli
Katılım
25 Temmuz 2011
Mesajlar
38,599
Reaksiyon puanı
23,220
Puanı
1,060
Konum
Aydın
Ulan LM eski konularına baksanıza benim açtığım bir sürü konu var :A
Diyorum ki İskender'in kızı da görüntü ekibinde işi böyle amatörlere verirlerse (belki de değildir ) ortaya yapay görüntü çıkar.
Vardır tabii ama @bazinga da izliyordu ve dizinin tamamını izlemedi, son sezonu izlememişti hatta. Kimisi bırakabiliyor. :A

Ahmet Mümtaz Taylan'ın kızını biliyorum, eğitimini almış bir kişi, amatör değil. Ayrıca amatörlük diyorsan, biraz bütçeden de kısıyorlardır tabii. Erdal Bakkal'ın dükkanını da yapay olarak görebilirsin, hatta haber de çıkmıştı Erdal Bakkal'ın dükkanı için fazla para istendiğine dair, sonradan yeni bir dükkan yapmışlardı, yani mesela oradan yapaylık akabilir. Ses sorunu var dizide, görüntüde de sorun olabilir. Yalnız her şey bir anda geliştiği için bir yerlerde illa ki eksik olabiliyor. Bu kadar da takılmamak lazım. :D
 
  • Güldürdün
Reactions: 12.Adam and xdragxx

xdragxx

Emekli
Katılım
26 Şubat 2011
Mesajlar
49,702
Reaksiyon puanı
28,367
Puanı
1,060
Yaş
29
Konum
ANKARA
Vardır tabii ama @bazinga da izliyordu ve dizinin tamamını izlemedi, son sezonu izlememişti hatta. Kimisi bırakabiliyor. :A

Ahmet Mümtaz Taylan'ın kızını biliyorum, eğitimini almış bir kişi, amatör değil. Ayrıca amatörlük diyorsan, biraz bütçeden de kısıyorlardır tabii. Erdal Bakkal'ın dükkanını da yapay olarak görebilirsin, hatta haber de çıkmıştı Erdal Bakkal'ın dükkanı için fazla para istendiğine dair, sonradan yeni bir dükkan yapmışlardı, yani mesela oradan yapaylık akabilir. Ses sorunu var dizide, görüntüde de sorun olabilir. Yalnız her şey bir anda geliştiği için bir yerlerde illa ki eksik olabiliyor. Bu kadar da takılmamak lazım. :D
Seste sorun yok bana göre şarkılar arada çok gereksiz girmiş ama o geçer 1-2 bölüme :A
 
  • Güldürdün
Reactions: Araf

Araf

Emekli
Katılım
25 Temmuz 2011
Mesajlar
38,599
Reaksiyon puanı
23,220
Puanı
1,060
Konum
Aydın
Seste sorun yok bana göre şarkılar arada çok gereksiz girmiş ama o geçer 1-2 bölüme :A
Mecnun'un evdeki sahnelerine dikkat et, yankı yapıyor. Bu sadece bir örnek tabii. Ses anlamında yankı var biraz dizide. :D Hızlı sahne geçişlerinde de müzik arada kesilip gidiyor, o da var. :D
 
  • Güldürdün
Reactions: xdragxx

xdragxx

Emekli
Katılım
26 Şubat 2011
Mesajlar
49,702
Reaksiyon puanı
28,367
Puanı
1,060
Yaş
29
Konum
ANKARA
Mecnun'un evdeki sahnelerine dikkat et, yankı yapıyor. Bu sadece bir örnek tabii. Ses anlamında yankı var biraz dizide. :D Hızlı sahne geçişlerinde de müzik arada kesilip gidiyor, o da var. :D
Onlar tolere edilebilir de beni görüntü rahatsız etti :A
 
  • Güldürdün
Reactions: Araf

Araf

Emekli
Katılım
25 Temmuz 2011
Mesajlar
38,599
Reaksiyon puanı
23,220
Puanı
1,060
Konum
Aydın
4x3

Sezonun en absürd bölümüydü ve en iyi bölümüydü, tabii daha önümüzde yedi bölüm daha var ama ilk üç bölümdeki en iyi bölümdü. Geçmişe göndermelerin olduğu, taşların yerine oturduğu bir bölüm oldu. Hatta özellikle geçen bölüme göre hızlı sahnelerin geçişlerin olmadığı bir bölümdü. Sahne geçişleri çok hızlı olmayınca her şey çok daha iyi.

Aksakallı Dede ile Mecnun'un geçmişe gitmesi söz konusu oldu ve Burak Aksak'ın da içinde bulunduğu Ben De Özledim dizisindeki sahneye evren gözüyle bakılarak gönderme yapıldı. Böylece Burak Aksak yazdığı o sahneye kılıf bulmuş oldu ve o sahne böylece dolmuş oldu. İsmail Abi'nin o evrendeki halinin Japon balığı olduğunu öğrendikten sonra Japon balığı taşımaya başlaması, sonrasında da yolculukta suya bırakması da anlamlı oldu, kendisini özgür bıraktı.

Mecnun, Leyla'nın vazosu için tarihler arası yolculuk yapmaya karar verdi İsmail ile. E tabii Metin akıllı taklidi yaparak çıktı, Metonya'ya böylece girdi Mecnun ile İsmail, yanlarında Benjamin de vardı. Aksakallı Dede'den vazo ve parasını duyunca Erdal Bakkal da gitmeye kalktı ama çok geçmişe gitti Erdal, klasik. Çin'deki hanedanlık vazosu olayları eğlenceliydi. İsmail yüzünden olaylar geleceğe de sıçradı ve böylece yine Mecnun, Leyla'nın güzel anını yine baltalamış oldu. Uykudayken o evrendek konuştuğu Leyla ile iyi anlaşıyor ama başka bir evrende uyanırken konuştuğu Leyla ile hiç anlaşamıyor. Berk ile Leyla da böylece absürd durumların içine düşmüş oldu. Sonuç olarak Leyla'nın düzenlediği sanat galerisinde Çinliler, ilk çağ'dan gelenler ve Cengiz Han'dan sonra gelen Ogeday'ın komutasındaki otomobil sektöründen kişiler savaşmaya başladı. Bunları yazıya dökünce daha bir ilginç geliyor.

Yavuz'a da apayrı bir parantez. İnşaat işi vardı ve diziye mimar olarak Bahar karakteriyle Elifcan Ongurlar bu bölüm itibariyle dahil oldu. Yavuz, bankta oturan Bahar'ı gördü, hırsız kaptı kaçtı çantasını ve absürd bir biçimde hiç umursamadı, bir de suçu hırsıza değil, karşı tarafa attı, geçmişten gelen alışkanlık sonuçta. Bir diğer karşılaşmada tanıştılar, Yavuz kendisiyle ilgili ipuçları vermeye başladı aslında. Bahar, çantasının içinde kalpli kolyesi ve kolyenin içinde annesinin fotoğrafının bulunduğunu söyledi, Yavuz üzüldü. Yavuz'un içindekinin ölmediğini gösterdi aslında, o Yavuz yaşıyor aslında. Dayak yemiş bile olsa o kolyeyi alıp sanat galerisine getiriyor Yavuz ve Bahar'ın, Leyla'nın ablası olduğunu öğreniyor. Orada da görüyoruz ki, Eylül'e dair hiçbir şeyi hatırlamak istemiyor, anıları yok etmek istiyor. Bütün o anıların geçtiği yerler yok olacak, bankta kitap okunmayacak onun gözünde artık. Bariz bir şekilde bu kendini belli etti. Leyla, Mecnun'un hayatını mahvedeceğini söyledi ama Bahar da, Yavuz'un hayatını düzelteceği de bir gerçek.

10/10
 

Keith Long

Favori Üye
Katılım
22 Eylül 2012
Mesajlar
51,003
Reaksiyon puanı
29,424
Puanı
1,061
Web Sitesi
acadebi.com
4x3

Sezonun en absürd bölümüydü ve en iyi bölümüydü, tabii daha önümüzde yedi bölüm daha var ama ilk üç bölümdeki en iyi bölümdü. Geçmişe göndermelerin olduğu, taşların yerine oturduğu bir bölüm oldu. Hatta özellikle geçen bölüme göre hızlı sahnelerin geçişlerin olmadığı bir bölümdü. Sahne geçişleri çok hızlı olmayınca her şey çok daha iyi.

Aksakallı Dede ile Mecnun'un geçmişe gitmesi söz konusu oldu ve Burak Aksak'ın da içinde bulunduğu Ben De Özledim dizisindeki sahneye evren gözüyle bakılarak gönderme yapıldı. Böylece Burak Aksak yazdığı o sahneye kılıf bulmuş oldu ve o sahne böylece dolmuş oldu. İsmail Abi'nin o evrendeki halinin Japon balığı olduğunu öğrendikten sonra Japon balığı taşımaya başlaması, sonrasında da yolculukta suya bırakması da anlamlı oldu, kendisini özgür bıraktı.

Mecnun, Leyla'nın vazosu için tarihler arası yolculuk yapmaya karar verdi İsmail ile. E tabii Metin akıllı taklidi yaparak çıktı, Metonya'ya böylece girdi Mecnun ile İsmail, yanlarında Benjamin de vardı. Aksakallı Dede'den vazo ve parasını duyunca Erdal Bakkal da gitmeye kalktı ama çok geçmişe gitti Erdal, klasik. Çin'deki hanedanlık vazosu olayları eğlenceliydi. İsmail yüzünden olaylar geleceğe de sıçradı ve böylece yine Mecnun, Leyla'nın güzel anını yine baltalamış oldu. Uykudayken o evrendek konuştuğu Leyla ile iyi anlaşıyor ama başka bir evrende uyanırken konuştuğu Leyla ile hiç anlaşamıyor. Berk ile Leyla da böylece absürd durumların içine düşmüş oldu. Sonuç olarak Leyla'nın düzenlediği sanat galerisinde Çinliler, ilk çağ'dan gelenler ve Cengiz Han'dan sonra gelen Ogeday'ın komutasındaki otomobil sektöründen kişiler savaşmaya başladı. Bunları yazıya dökünce daha bir ilginç geliyor.

Yavuz'a da apayrı bir parantez. İnşaat işi vardı ve diziye mimar olarak Bahar karakteriyle Elifcan Ongurlar bu bölüm itibariyle dahil oldu. Yavuz, bankta oturan Bahar'ı gördü, hırsız kaptı kaçtı çantasını ve absürd bir biçimde hiç umursamadı, bir de suçu hırsıza değil, karşı tarafa attı, geçmişten gelen alışkanlık sonuçta. Bir diğer karşılaşmada tanıştılar, Yavuz kendisiyle ilgili ipuçları vermeye başladı aslında. Bahar, çantasının içinde kalpli kolyesi ve kolyenin içinde annesinin fotoğrafının bulunduğunu söyledi, Yavuz üzüldü. Yavuz'un içindekinin ölmediğini gösterdi aslında, o Yavuz yaşıyor aslında. Dayak yemiş bile olsa o kolyeyi alıp sanat galerisine getiriyor Yavuz ve Bahar'ın, Leyla'nın ablası olduğunu öğreniyor. Orada da görüyoruz ki, Eylül'e dair hiçbir şeyi hatırlamak istemiyor, anıları yok etmek istiyor. Bütün o anıların geçtiği yerler yok olacak, bankta kitap okunmayacak onun gözünde artık. Bariz bir şekilde bu kendini belli etti. Leyla, Mecnun'un hayatını mahvedeceğini söyledi ama Bahar da, Yavuz'un hayatını düzelteceği de bir gerçek.

10/10
Ruhsarıda karıştırmışsınız işe @Araf
 
  • İlginç
Reactions: Araf

mesmeso

Moderatör
Katılım
27 Kasım 2016
Mesajlar
17,626
Reaksiyon puanı
9,607
Puanı
860
Yaş
24
Konum
Trabzon
4x3

Tam bir L&M bölümüydü. L&M havasını ciğerlerime kadar aldım. Sabah sabah çok güzel oldu bu bölüm. Bölümde güldüm, hüzünlendim ve kafamdaki bazı taşlar yerine oturdu. Benim için iki gizem ortadan kalkmış oldu.

Öncelikle dizinin şu anda paralel evrenlerde geçtiğini netleşmesi güzel oldu. Zaten en mantıklı açıklaması da buydu. Mecnun'da bunu öğrendiğine göre bir süre sonra kendi evrenine geçmenin yollarını aramaya başlayacaktır. Mecnun Çınar böyle atraksiyonları çok sever.

Ben de Özledim'deki finalin alternatif bir evrende geçtiğini göstermeleri o kadar iyi oldu ki. Bazı kafası almayan arkadaşlar diziyle dalga geçmek için onu kullanıyordu. Şimdi ellerinde öyle bir şeyin de kalmaması beni çok mutlu etti.

Yavuz'un içinde Karabasan olduğu bence net belli oldu. Zaten onun olduğu iki sahnede de Karabasan'ın fon müziği kullanıldı. O duygusal sahnelerde içerideki Yavuz'un dışarı çıkma isteği artmış olabilir. Bir kere Ak Sakallı ile karşı karşıya gelirseler bu iş çözülür.

Eylül'den sonra Bahar gelir... Bizim Yavuz'un kurtuluşu bu kız olacak. Onu kitaplar ve şairler ile tedavi edecektir. Bir süre sonra bu kadar edebiyat ve romantizme dayanamayan Karabasan bir anda içinden çıkıp kaçarsa şaşırmam.

İsmail'in bölüm boyunca elinde balıkla dolaşması çok güzeldi. Bu kadar temiz kalpli olması beni çok mutlu ediyor. Geçmişteki sahneler harikaydı. Chaby'nin oyunculuğu bence sırıtmadı. Diziye güzel bir renk kattı.

Erdal bu bölüm tam kendi olmuş. Hangi ara geri geldi de o vazoyu çaldı hayret ettim. Bu işlerin ustası sensin İrdal. Keşke o sahnelerde İskender de olsaydı. Açılışta kemeri çekip bırakması bana yetmedi.

Moğollar sahnesi çok güzeldi. Böyle bir şey yapacaklarını tahmin etmiştim. Benjo'ya da yazık oldu. Muhtemelen ölmemiştir. Benjo'suz bu dizi olmaz.

9/10
 

Tolstoyevski

Emekli
Katılım
14 Temmuz 2014
Mesajlar
24,283
Reaksiyon puanı
39,933
Puanı
1,061
Yaş
27
Konum
Gökteki Yıldızlar ✨✨
Web Sitesi
www.ataturkungencligehitabesi.com
3. Bölüm

Eski Leyla ile Mecnun’y buram buram hissettiğimiz, sadece bazı detayların eksik kaldığı oldukça keyifli bir bölüm oldu. Bazı sahnelerinde sesli güldürdü, sonlara doğru temposu düştü elbet.

Dizinin süresi çok kısa geliyor bana açıkçası, 10 dakikada bitiyor sanki.


Eleştirilecek üç husus duruyor şu aşamada;

Birincisi görüntü yönetmenliği, TRT bölümlerindeki gibi değil. Ama bunun sebebi 10 sene önceki teknolojinin ve görüntü kalitesinin daha gelişmiş olması aslında. Bundan dolayı bize garip geliyor, halbuki görüntü yönetmeni de aynı isim. Ama ekipmanlar daha modern, haliyle gözümüze garip geliyor. Tutup da 10 sene önceki teknolojiyle diziyi hazır etmelerini isteyemeyeceğimize göre, tek çare alışmak olacak buna.

İkincisi, müzik kullanımlarını biraz dengelemeleri gerekiyor. Bunu ayarlamak kendi ellerinde ve sürekli müzik kullanmak o kaliteli müziklerin tadını kaçırır. Ki dizideki her müzik kaliteli, ama sürekli olmamalı. Mesela bu bölümde Yavuz’un sahnesinde Karabasan’ın müziği çaldı, eğer Yavuz’la Karabasan arasında bir bağlantı kurmayacaklarsa çok gereksiz bir müzik kullanımı diyebiliriz.

Üçüncü eleştirdiğim kısım ise İskender ve Erdal’ın hiç bir araya gelmemesi. Ne küskünlükmüş bu anlamadım ki rolü oynarsınız sonra evli evine köylü köyüne gider… Öte yandan Cengiz Bozkurt’u ikna etme olayı vardı Erdal Bakkal rolü için, zor ikna oldu deniliyordu. Demek ki bu kavga mevzusu yüzündenmiş. Öyleyse hiç yoktan iyidir, Erdal bakkal ya da İskender hiç olmayacağına en azından ikisini de dizide doya doya izliyoruz, bir araya gelmiyorlar sadece…

Yavuz’un Eylül ve Nisan’dan sonra “Bahar” karakteriyle tanışması, ismi pek de ilginç gelmedi bu yüzden. Acaba Nisan’a ne oldu, Eylül’ün mezarını hangi bölümde göreceğiz şimdilik merak konusu…

Bu arada öyle hop diye Yavuz-Bahar aşkı filan istemeyiz, Leyla ile Mecnun’un ruhuna aykırı bu. Belki 8 sene geçti ama bize göre 3-4 bölüm sonuçta :A

Ben de Özledim’deki sözde finalin paralel evrenler teorisiyle çözülmesi de muhteşemdi ve olabilecek en iyi çözümdü bence. Hatta bu bölümden dolayı gerçek Leyla yani Ezgi Asaroğlu’nu elbet bir gün yine göreceğimize dair inancım arttı. Belki büyük finalde belki daha önce ama elbet bir gün yeniden…

Moğollar sahnesi işte Leyla ile Mecnun dedirtti, kesinlikle çok iyiydi. :A

Erdal Bakkal mağaradan çıktığında bir an heyecanlandım acaba Dark dizisine mi gönderme yapacaklar diye ama olayı taş devrine bağladılar. Ama Dark dizisine de gönderme yapılacağını düşünüyorum ilerleyen bölümlerde çünkü farklı temalarda olsalar da ortak noktaları da fazla iki dizinin, bilhassa paralel evrenler meselesi.

Bir de dizide onca günümüze dair göndermeler olmasına rağmen Covid-19’a karşı hiç gönderme olmaması, pandemi dönemine dair hiçbir iz olmamasını da yadırgıyorum. Gerçi kim bilir hangi paralel evrenlerde vardır, onların evreninde yoktur vb. ama olsun, pandemi dönemine dair göndermeler de olmak zorunda bence.


8.7
 

xdragxx

Emekli
Katılım
26 Şubat 2011
Mesajlar
49,702
Reaksiyon puanı
28,367
Puanı
1,060
Yaş
29
Konum
ANKARA
3. Bölüm

Eski Leyla ile Mecnun’y buram buram hissettiğimiz, sadece bazı detayların eksik kaldığı oldukça keyifli bir bölüm oldu. Bazı sahnelerinde sesli güldürdü, sonlara doğru temposu düştü elbet.

Dizinin süresi çok kısa geliyor bana açıkçası, 10 dakikada bitiyor sanki.


Eleştirilecek üç husus duruyor şu aşamada;

Birincisi görüntü yönetmenliği, TRT bölümlerindeki gibi değil. Ama bunun sebebi 10 sene önceki teknolojinin ve görüntü kalitesinin daha gelişmiş olması aslında. Bundan dolayı bize garip geliyor, halbuki görüntü yönetmeni de aynı isim. Ama ekipmanlar daha modern, haliyle gözümüze garip geliyor. Tutup da 10 sene önceki teknolojiyle diziyi hazır etmelerini isteyemeyeceğimize göre, tek çare alışmak olacak buna.

İkincisi, müzik kullanımlarını biraz dengelemeleri gerekiyor. Bunu ayarlamak kendi ellerinde ve sürekli müzik kullanmak o kaliteli müziklerin tadını kaçırır. Ki dizideki her müzik kaliteli, ama sürekli olmamalı. Mesela bu bölümde Yavuz’un sahnesinde Karabasan’ın müziği çaldı, eğer Yavuz’la Karabasan arasında bir bağlantı kurmayacaklarsa çok gereksiz bir müzik kullanımı diyebiliriz.

Üçüncü eleştirdiğim kısım ise İskender ve Erdal’ın hiç bir araya gelmemesi. Ne küskünlükmüş bu anlamadım ki rolü oynarsınız sonra evli evine köylü köyüne gider… Öte yandan Cengiz Bozkurt’u ikna etme olayı vardı Erdal Bakkal rolü için, zor ikna oldu deniliyordu. Demek ki bu kavga mevzusu yüzündenmiş. Öyleyse hiç yoktan iyidir, Erdal bakkal ya da İskender hiç olmayacağına en azından ikisini de dizide doya doya izliyoruz, bir araya gelmiyorlar sadece…

Yavuz’un Eylül ve Nisan’dan sonra “Bahar” karakteriyle tanışması, ismi pek de ilginç gelmedi bu yüzden. Acaba Nisan’a ne oldu, Eylül’ün mezarını hangi bölümde göreceğiz şimdilik merak konusu…

Bu arada öyle hop diye Yavuz-Bahar aşkı filan istemeyiz, Leyla ile Mecnun’un ruhuna aykırı bu. Belki 8 sene geçti ama bize göre 3-4 bölüm sonuçta :A

Ben de Özledim’deki sözde finalin paralel evrenler teorisiyle çözülmesi de muhteşemdi ve olabilecek en iyi çözümdü bence. Hatta bu bölümden dolayı gerçek Leyla yani Ezgi Asaroğlu’nu elbet bir gün yine göreceğimize dair inancım arttı. Belki büyük finalde belki daha önce ama elbet bir gün yeniden…

Moğollar sahnesi işte Leyla ile Mecnun dedirtti, kesinlikle çok iyiydi. :A

Erdal Bakkal mağaradan çıktığında bir an heyecanlandım acaba Dark dizisine mi gönderme yapacaklar diye ama olayı taş devrine bağladılar. Ama Dark dizisine de gönderme yapılacağını düşünüyorum ilerleyen bölümlerde çünkü farklı temalarda olsalar da ortak noktaları da fazla iki dizinin, bilhassa paralel evrenler meselesi.

Bir de dizide onca günümüze dair göndermeler olmasına rağmen Covid-19’a karşı hiç gönderme olmaması, pandemi dönemine dair hiçbir iz olmamasını da yadırgıyorum. Gerçi kim bilir hangi paralel evrenlerde vardır, onların evreninde yoktur vb. ama olsun, pandemi dönemine dair göndermeler de olmak zorunda bence.


8.7
İlk Leyla'ya kavuşma bence de olur ama Ezgi Asaroğlu'nu dizide görme ihtimali yok denecek kadar az bence.

Bölüme benim genel puanım 8 bu arada. Absürt sahnelerin birçoğu güldürdü ama tüm bölümün absürt sahnelerden oluşmasını yadırgadım :A
------

Bu arada yukarda @mesmeso bahsetmiş galiba onu mu kastetmiş anlamadım pek de :A

Hangi sahnede paralel evrende olduklarını anladın? Leyla'nın babası hala yakınlarını kaybettiği için kötü durumda. Paralel evren evet dizide var ama şu anki evren 1.bölümdeki evrenle aynı bence.
 

Araf

Emekli
Katılım
25 Temmuz 2011
Mesajlar
38,599
Reaksiyon puanı
23,220
Puanı
1,060
Konum
Aydın
@MEnes kardeşimden gelir tam puan, yalnız kalmam. Bölümü öve öve bitiremedi zaten, yayınlandığı an izledi. :A
 
  • Güldürdün
Reactions: MEnes