Lego Ev 8.Bölüm 'Sahte Tesadüf'

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan gizmo
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

Puanlama

  • 3

    Oy: 0 0.0%
  • 4

    Oy: 0 0.0%
  • 5

    Oy: 0 0.0%
  • 6

    Oy: 0 0.0%
  • 7

    Oy: 0 0.0%
  • 8

    Oy: 0 0.0%
  • 9

    Oy: 1 33.3%
  • 10

    Oy: 2 66.7%

  • Kullanılan toplam oy
    3

gizmo

Yeni Üye
Konu Sahibi
Katılım
3 Mart 2015
Mesajlar
77
Reaksiyon puanı
102
Puanı
34
Yaş
29
SAHNE: 1 MEKAN: CANSEL’İN EVİ
(7.Bölüm son sahneden devam)
Dory, Mualla, Oktay, Cansel ve Asil salonda oturmuştur.
DORY: Bu lanet olasıca lavaboya diye çıktı ama iki saattir ses yok, bir şeylerini karıştırıyor olmasın sakın?
OKTAY: Banyoda aynaya baktığı zaman yüzündeki morlukları ve tırnak izlerini görüp sinir krizi geçiriyor da olabilir şu an.
Dory ve Oktay gülerken Asil Cansel’in kulağına doğru eğilir.
ASİL (sessizce): Biraz konuşsak?
CANSEL: Tabi ki. Odama çıkalım.
Asil ve Cansel kalkar.

SAHNE: 2 MEKAN: CANSEL’İN ODASI
Serap Cansel’in odasında parmak uçlarında ilerlemekte…
SERAP: Tanrım ne sıkıcı…
Fanustaki balığa bakar ve dudaklarını büker, bu sırada koridorda Asil ve Cansel’in gülüşleri duyulunca Serap paniğe kapılır, etrafa bakınır, saklanacak bir yer aradığı bellidir.
Hızlıca büyük dolabın içine girer.
Asil ve Cansel’in gülüş sesleri artarak devam eder, bir süre sonra öpüşerek içeri girerler, Asil dudaklarını Cansel’in dudaklarından çekince gülmeye devam eder.
ASİL: Baban aşağıda ve biz burada ne yapıyoruz. (yeniden Cansel’i öper.)
CANSEL: Babam problem değil de, annem… (öptükten sonra) O da büyük ihtimalle öpüşmemizi değil de dille geçen hastalıklardan söz edecektir, ağızdan ağıza ciddi sıkıntılar açılabiliyor da…
ASİL: Tamam duralım o zaman kimse görmeden.
CANSEL: Sadece Lilian gördü.
Asil anlamamış gibi tek kaşını kaldırır, Cansel fanustaki balığı gösterir.
ASİL: Her neyse, kimse görmeden son verdik, ama…
-DOLABIN İÇİ-
Serap çömelerek girdiği dolaptan onları dinlemektedir…
ASİL (sesi az gelmekte): …ama bir yemek yiyelim uçaktakiler berbattı, eminim sen de açsın. Şehrin öbür ucunda bildiğim güzel bir otel restoranı var… Şu bizim Edebiyat fakültesinin arkasındaki…
Serap kıskançlıkla dişlerini sıkar.
Sesler Cansel ve Asil’in odadan çıktığını gösterince Serap dolaptan çıkar, dolaptan çıkmasıyla Cansel’in üst raftaki lego evi Serap’ın üzerine düşer ve kafasında parçalanır.

SAHNE: 3 MEKAN: SALON
Dory kalkar.
DORY: Ben bir mesaj aldım, benim aslan buluşmak istiyormuş da…
OKTAY (ayağa kalkar.): Ov… Peki, görüşürüz Dory.
DORY: Hoşça kal tatlım… (Mualla’ya bakar.) Sana da bye bye şekerim.
MUALLA: (soğuk): Hoşça kal…
Dory çıkar, bu sırada Cansel ve Asil iner.

-ZAMAN GEÇİŞİ-

SAHNE: 4 MEKAN: OTEL RESTORANI

Serap, restorana varmış, elindeki gazete kağıdıyla yüzünü kapatmakta…
Asil ve Cansel el ele içeri girer, garson onlara masa gösterirken kıskanç gözlerle onları izler.
CANSEL: Burası çok güzelmiş… Ama biliyor musun daha önce geldim diyince biraz kıskandım. Yani sonuç olarak otel rezervasyonu göstermeden oturamıyormuşsun burada. Daha önce birini getirmiş olmalısın.
ASİL: (önemli bir şey söyleyen sanatçı edasıyla): Geride bıraktıklarını düşündükçe seni bekleyen güzel günleri göremezsin.
Cansel “vay be” der gibi dudak büker.
CANSEL: Güzel. Ama senden bir adım öndeyim. Rotatouille sözü bu, değil mi?
ASİL: Off!
Onlar gülerken Dory ve kör asistan içeri girer, Dory asistanın koluna girmiştir.
ASİL: Yok artık!
Cansel de Asil’in baktığı yere bakınca güler.
CANSEL (Dory’ye el sallarken): Aman Tanrım, gayet iyiler sanki, huh?
Dory ve asistan uzak bir masaya oturur.
CANSEL: Şey… Yemeği beklerken bir yüzümü yıkasam olur mu? Gözeneklerime biraz klor göndereyim ben. Yüzüm yağlanıyor bu saatlerde.
Cansel kalkıp lavaboya giderken Serap da gözleriyle onu izler, ardından elinde gazeteyle yüzünü gizleyerek onu takip eder.

SAHNE: 5 MEKAN: RESTORAN LAVABOSU
CANSEL (içeri girerken):
Pekala…
Aynaya bakar ve saçlarını düzeltir, lavabonun açık kapısının önünde duran Serap’ı görmez, Serap kapıyı kapatır ve üzerindeki anahtarla kilitler.
Cansel kilit sesini duyar.
CANSEL: Hey! (kapıya doğru koşar.) Burada ben varım! Açar mısınız kapıyı?!

SAHNE: 6 MEKAN: RESTORAN
Asil, Dory ve Asistanın masasının önünde dikilip onlarla sohbet etmekte, Dory’nin kulağına eğilir.
ASİL: Çok şaşırdım… (gülümser.) Ama yakışmışsınız.
DORY: Sağol yakışıklı.
Asil doğrulur: Pekala, ben sizi yalnız bıraksam iyi olacak, Cansel de gelir zaten.
Masasına doğru ilerlerken lavabodan çıkan Serap’ı görür.
ASİL: Serap?
SERAP: (şaşırır) Asil? Ne işin var burada?
ASİL: Canselle geldik… Senin?
SERAP: Acıkmıştım da… Atıştırmaya geldim.
ASİL: Atıştırmak için şehrin öbür ucuna geleceğini asla tahmin etmezdim herhalde.
SERAP: Neyse işte… Oturalım mı?
Asil kararsızca Serap’a bakar.

SAHNE: 6 MEKAN: RESTORAN LAVABOSU
Cansel birkaç kez kapıyı daha yumruklar.
CANSEL: Lanet olsun, içerideki Mozart müziği yüzünden kimse duymuyor beni. Avusturyadan nefret ederim zaten!
Kapıdan birkaç adım geri çekilir ve etrafına bakar, küçük pencereyi görür, kararsız gibidir.

SAHNE: 7 MEKAN: RESTORAN
1 SAAT SONRA…
Asil ve Serap karşılıklı oturmuş konuşmaktadır.
ASİL: Hala anlamıyorum nereye kaybolduğunu.
SERAP: Cansel işte… Dediğim gibi lavaboda karşılaştık telefonla konuşuyordu, selam bile vermeden kapatıp gitti.
ASİL: Telefonu çekmiyor galiba şu an… Umarım kötü bir şey yoktur.
SERAP (gülümser) Her neyse… Yemek için teşekkür ederim, güzeldi. Buradan bir yerlere gidelim mi?
ASİL: Bence kalksak daha iyi olacak…


SAHNE: 8 MEKAN: RESTORAN ÖNÜ
Asil ve Serap restorandan çıkarlar, Dory ve asistan da çıkmış, Dory asistanın koluna girmiştir.
Asil ve Serap yan yana yürürken Serap Asil’e iyice sokulur.
SERAP: Hava soğumuş…
ASİL: (geri çekilir) Bir taksi çağıralım.
Uzaktan Cansel’in sesi duyulur.
CANSEL (ses): Pekala… Tanrım. AH!
Asil, Serap, Dory ve asistan etrafına bakınca küçük pencereye sıkışıp yarı beline kadar dışarı sarkmış Cansel’i görürler.
ASİL: Cansel!
Cansel’in yanına koşar.
Dory “şimdi anladım” der gibi Serap’a bakar, Serap da Asil’in arkasından gideceği sırada onu kolundan tutar.
DORY: Uçaktaki s*rtüklük dersi pek düzeltmedi seni anlaşılan.
SERAP (kolunu çeker.) Bırak!
Herkes pencerenin önüne gider.
ASİL (güler): Ne işin var orada yaa… () Ben gittiğini sanmıştım.
CANSEL: Kapı üzerime kilitlendi, buradan da çıkamadım işte… Gitsem sana haber vermez miyim?
Asil sinirli gözlerle Serap’a bakar.
Asil gülerek pencereye sokulur, camda sıkışmış Cansel ve onun biraz aşağısında duran Asil’in dudakları birleşir.
Onlar öpüşürken Dory bir anda Serap’a çantasıyla sert bir darbe indirir, Serap yere düşer.

8.Bölümün Sonu