3.BÖLÜM
Tekrar merhaba arkadaşlar, bölümlere ilgi beklediğim kadar olmasa da foruma senaryo açısından farklı bir renk kattığını düşündüğümden, ayrıca Lego Ev’i çok sevdiğimden severek yazmaya devam ediyorum, bu bölümde yaş sınırını biraz daha esnek tutabiliriz, iyi okumalar…
SAHNE: 1 MEKAN: OKUL KORİDORU
Serap ve Cansel koridorda yürümekte, bir yandan konuşmaktadır.
SERAP: Ne yani şimdi, eğer yemek boyunca genel kültürünle kafa ütülemeseydin Asille olacaktın bütün gece, öyle mi?
CANSEL: …ve onu karyola yerine parkeye fırlatmasaydım.
Serap gülerken koluna bir çubuk çarpar.
Kör gözlüklü, 20li yaşlarda genç bir çocuk yolunu ararken Serap’a çarpmıştır, yanlarından geçip gider.
SERAP: Hay Allah, öğrenci galiba, daha önce hiç görmemiştim.
CANSEL: Sol göğsüm üzerine bahse girerim ki bu öğrenci değil.
SERAP: O zaman..?
CANSEL: Asistanların üzerinde şu meşhur bıkkınlık veren bordo çizgili ceketlerden olmaz mı sence de hep?
Serap gözlerini büyüterek söz konusu çizgili ceket üzerinde olan kör çocuğa bakar.
SAHNE: 2 MEKAN: FRANSIZ RESTORANI
Restoran fazla olmasa da doludur.
Oktay, restoranın arka tarafındaki bar tezgahının arkasında oturan tek kişidir, Dory tezgahın önüne geçer.
DORY: Pekala yakışıklı, orada öyle sessiz sessiz duracak mısın yoksa pazarları kilisede rahibelere sarkan alkolikler gibi sabahın köründe içki mi isteyeceksin?
OKTAY: Sanırım ikincisi…
DORY: Pekala… (raftan iki bardak çıkarıp doldurur.) Seni bu kadar çok içiren şey ne, o sıkıcı karın falan mı?
OKTAY (şaşırır) Hayır tabi ki.
DORY: Tabi ki…Eminim kırk yılda bir içiyorsundur hatta içki kelimesini bile en son karının sana ezberlettiği makalelerde görmüşsündür. O sıkıcı kadından bunaldıysan bir akşam uğrayabilirsin bana.
Oktay yüzünü buruşturur. Bardağı bırakıp kalkmak isterken Dory gülerek onu tutar.
DORY (gülerek): Tamam, tamam otur bir şey demedim. (ciddileşir.) Ama bir problem var, değil mi?
OKTAY: Çok mu belli oluyor?
DORY: Kızın böyle durumlarda… Aman Tanrım, ne diyordu! Her neyse, kesin genel kültüre poşetsiz atlıyordur.
İkisi de gülerler.
OKTAY: Sorun Cansel…
SAHNE: 3 MEKAN: TEKNİK SINIF
Cansel ve Serap yan yana oturmuş çizim yapmakta, hoca çizimleri kontrol ederken kör asistan kürsü başında durmaktadır.
HOCA: Pekala, Cansel ve Asil, projektörden yansıyan çizime duvar ve parkeleri ekler misiniz?
Cansel ve Asil göz göze geldikten sonra kürsüye, kör asistanın yanına çıkarlar.
Asil, bilgisayarın başına geçip çizim yapmaya başlar, Cansel gözünü ekrana dikerek konuşur.
CANSEL: Biliyor musun, eğer duvarları çizmek için şu an yaptığın gibi sol menüyü kullanırsan duvarlar kışın rüzgarda bile yıkılacaktır. Ayrıca parkeleri de yanlış yerden seçtin, büyük ihtimalle ocağın yaydığı gaz bile...
Kafasını kaldırıp Asil'e bakar ama Asil eleştirilere dayanamayıp çoktan Serap'ın yanına oturmuştur.
Serap onu teselli eder.
SERAP: Boş versene, her zamanki çok bilen Cansel...
Cansel üzgünce onları izlerken asistan bilgisayara uzanmaya çalışır ama yanlışlıkla Cansel'in elini tutar.
ASİSTAN: Pardon...
CANSEL : (gözünü onlardan ayırmadan): Sorun değil...
SAHNE: 4 MEKAN: FRANSIZ RESTORANI
Dory ve Oktay aynı şekilde karşılıklı konuşmaktadır, önlerinde biraları vardır.
DORY: Ah... Evet Cansel, zor bir kız.
OKTAY: Sosyalleşme isteğini aldığı babası ve sosyalliğini öldürme özelliğini aldığı bir annesi var... Her türlü istediğine kavuşamıyor ve...
Cansel, görüntüye girip Oktay'ın yanına oturur.
CANSEL: Dory, bana da bir bira... Ya da votka olsun, sonuç olarak Sovyetlerde çok yaşanmış bir olay arkadaşlarının sevdiğin adamı elinden alması, hatta masallarında bile var. Rus votkası olsun.
DORY (içeceği hazırlarken) Tanrım, sipariş verirken bile hiç çenen durmuyor...
Cansel başını yorgunca ellerinin arasına alır.
CANSEL: Benden uzaklaştıkça onunla yakınlaşıyor... Tabi, benim asosyal olmam da en çok Serap'ın işine gelince...
OKTAY: Biliyor musun, bence onlara asosyal olmadığını göstermemiz lazım, ama nasıl?
DORY (bıkkın): Tanrım, zaten biraz akıllı olsaydın beni tavlamaya çalışırdın... Rock yıldızı bir babanın kızı ne yapmalı bu durumda sence?
Oktay aklına bir şey gelmiş gibi elini şıklatır.
OKTAY: Bir house party veriyoruz ve onlarla tanışıp deliler gibi eğleniyoruz, nasıl?!!
3.Bölümün Sonu
4.Bölüm Öngösterim
-Cansel, houseparty'de eğlenceli bir tip olduğunu babası ile kanıtlamaya çalışırken partiye katılan Mualla her şeyi mahvedecektir.
Diğer yandan Serap'ı partide rezil etmek isteyen Dory'nin planı ters teper ve Cansel herkesin içinde küçük düşer, yine de geçmişinde aynı rezaleti tatmış olan Asil, bu duruma kayıtsız kalamaz Cansel'e destek olur, aralarındaki çekim bu olayla daha da artacaktır.
Sürprizlerle dolu houseparty bölümü, salı akşamı forumda...
Tekrar merhaba arkadaşlar, bölümlere ilgi beklediğim kadar olmasa da foruma senaryo açısından farklı bir renk kattığını düşündüğümden, ayrıca Lego Ev’i çok sevdiğimden severek yazmaya devam ediyorum, bu bölümde yaş sınırını biraz daha esnek tutabiliriz, iyi okumalar…
SAHNE: 1 MEKAN: OKUL KORİDORU
Serap ve Cansel koridorda yürümekte, bir yandan konuşmaktadır.
SERAP: Ne yani şimdi, eğer yemek boyunca genel kültürünle kafa ütülemeseydin Asille olacaktın bütün gece, öyle mi?
CANSEL: …ve onu karyola yerine parkeye fırlatmasaydım.
Serap gülerken koluna bir çubuk çarpar.
Kör gözlüklü, 20li yaşlarda genç bir çocuk yolunu ararken Serap’a çarpmıştır, yanlarından geçip gider.
SERAP: Hay Allah, öğrenci galiba, daha önce hiç görmemiştim.
CANSEL: Sol göğsüm üzerine bahse girerim ki bu öğrenci değil.
SERAP: O zaman..?
CANSEL: Asistanların üzerinde şu meşhur bıkkınlık veren bordo çizgili ceketlerden olmaz mı sence de hep?
Serap gözlerini büyüterek söz konusu çizgili ceket üzerinde olan kör çocuğa bakar.
SAHNE: 2 MEKAN: FRANSIZ RESTORANI
Restoran fazla olmasa da doludur.
Oktay, restoranın arka tarafındaki bar tezgahının arkasında oturan tek kişidir, Dory tezgahın önüne geçer.
DORY: Pekala yakışıklı, orada öyle sessiz sessiz duracak mısın yoksa pazarları kilisede rahibelere sarkan alkolikler gibi sabahın köründe içki mi isteyeceksin?
OKTAY: Sanırım ikincisi…
DORY: Pekala… (raftan iki bardak çıkarıp doldurur.) Seni bu kadar çok içiren şey ne, o sıkıcı karın falan mı?
OKTAY (şaşırır) Hayır tabi ki.
DORY: Tabi ki…Eminim kırk yılda bir içiyorsundur hatta içki kelimesini bile en son karının sana ezberlettiği makalelerde görmüşsündür. O sıkıcı kadından bunaldıysan bir akşam uğrayabilirsin bana.
Oktay yüzünü buruşturur. Bardağı bırakıp kalkmak isterken Dory gülerek onu tutar.
DORY (gülerek): Tamam, tamam otur bir şey demedim. (ciddileşir.) Ama bir problem var, değil mi?
OKTAY: Çok mu belli oluyor?
DORY: Kızın böyle durumlarda… Aman Tanrım, ne diyordu! Her neyse, kesin genel kültüre poşetsiz atlıyordur.
İkisi de gülerler.
OKTAY: Sorun Cansel…
SAHNE: 3 MEKAN: TEKNİK SINIF
Cansel ve Serap yan yana oturmuş çizim yapmakta, hoca çizimleri kontrol ederken kör asistan kürsü başında durmaktadır.
HOCA: Pekala, Cansel ve Asil, projektörden yansıyan çizime duvar ve parkeleri ekler misiniz?
Cansel ve Asil göz göze geldikten sonra kürsüye, kör asistanın yanına çıkarlar.
Asil, bilgisayarın başına geçip çizim yapmaya başlar, Cansel gözünü ekrana dikerek konuşur.
CANSEL: Biliyor musun, eğer duvarları çizmek için şu an yaptığın gibi sol menüyü kullanırsan duvarlar kışın rüzgarda bile yıkılacaktır. Ayrıca parkeleri de yanlış yerden seçtin, büyük ihtimalle ocağın yaydığı gaz bile...
Kafasını kaldırıp Asil'e bakar ama Asil eleştirilere dayanamayıp çoktan Serap'ın yanına oturmuştur.
Serap onu teselli eder.
SERAP: Boş versene, her zamanki çok bilen Cansel...
Cansel üzgünce onları izlerken asistan bilgisayara uzanmaya çalışır ama yanlışlıkla Cansel'in elini tutar.
ASİSTAN: Pardon...
CANSEL : (gözünü onlardan ayırmadan): Sorun değil...
SAHNE: 4 MEKAN: FRANSIZ RESTORANI
Dory ve Oktay aynı şekilde karşılıklı konuşmaktadır, önlerinde biraları vardır.
DORY: Ah... Evet Cansel, zor bir kız.
OKTAY: Sosyalleşme isteğini aldığı babası ve sosyalliğini öldürme özelliğini aldığı bir annesi var... Her türlü istediğine kavuşamıyor ve...
Cansel, görüntüye girip Oktay'ın yanına oturur.
CANSEL: Dory, bana da bir bira... Ya da votka olsun, sonuç olarak Sovyetlerde çok yaşanmış bir olay arkadaşlarının sevdiğin adamı elinden alması, hatta masallarında bile var. Rus votkası olsun.
DORY (içeceği hazırlarken) Tanrım, sipariş verirken bile hiç çenen durmuyor...
Cansel başını yorgunca ellerinin arasına alır.
CANSEL: Benden uzaklaştıkça onunla yakınlaşıyor... Tabi, benim asosyal olmam da en çok Serap'ın işine gelince...
OKTAY: Biliyor musun, bence onlara asosyal olmadığını göstermemiz lazım, ama nasıl?
DORY (bıkkın): Tanrım, zaten biraz akıllı olsaydın beni tavlamaya çalışırdın... Rock yıldızı bir babanın kızı ne yapmalı bu durumda sence?
Oktay aklına bir şey gelmiş gibi elini şıklatır.
OKTAY: Bir house party veriyoruz ve onlarla tanışıp deliler gibi eğleniyoruz, nasıl?!!
3.Bölümün Sonu
4.Bölüm Öngösterim
-Cansel, houseparty'de eğlenceli bir tip olduğunu babası ile kanıtlamaya çalışırken partiye katılan Mualla her şeyi mahvedecektir.
Diğer yandan Serap'ı partide rezil etmek isteyen Dory'nin planı ters teper ve Cansel herkesin içinde küçük düşer, yine de geçmişinde aynı rezaleti tatmış olan Asil, bu duruma kayıtsız kalamaz Cansel'e destek olur, aralarındaki çekim bu olayla daha da artacaktır.
Sürprizlerle dolu houseparty bölümü, salı akşamı forumda...