2018 Leave No Trace / İz Bırakma - Film Yorumları

[sokak sanati]

Konusu itibariyle ilgimi çekti. Düzene karşı çıkan filmleri seviyorum. Burada da düzene karşı çıkan bir adamı izledik. Yanında kızı olmasaymış adamı ben süper kahraman ilan edebilirdim ama kızı her fırsatta düzene karışmak isteyen bir karakterdi ve yaşadığı yorucu hayata pek adapte olamıyordu. Kısacası kızı peşinden sürüklemesi Will karakterini eksiye düşürdü. Kızının olmadığını varsaysaydık ve buna film çekselerdi Will benim için bir süper kahraman olurdu.
Bu benim hayalimdi filmde ise ben düzeni haklı buldum. Çünkü küçük bir kız çocuğu var ve onun sürüklenişi var işin içinde. Nasıl ki Düzen Will'e bir dayatmaysa Tom içinde Will'in hayatı bir dayatma. Will karşı çıktığı şeyi yapıyorken haklı bulamıyoruz Will'i. Zaten Yönetmen tüm yüzeysel ve derin mesajlarda düzene karışmak gerektiğini bize hissettirmiş. Öyle mutlu olunacağını anlatmaya çalışmış. Düzene karşı çıkıp ormana gidin mesajı vermemiş. Ormanı bir sihir yuvası olarakta göstermemiş.
Ama yönetmen ayrıca düzenin baskısını da bize anlatmış onuda es geçmeyelim. Özellikle ilk yakalandıklarında sosyal hizmetler ile olan sahnelerinde bunu çok hissettim. Bi rahat vermediniz be arkadaş dedim ama sosyal hizmetlerden kaçtıktan sonra Tom'un isteğinin orman değil insanlar ile iletişim olduğunu anladım ve kıza haksızlık yapan bir baba olduğunu düşündüm.

Kısaca baya derin düşündüren ikilemde bırakan bir film oldu benim için.

Oyunculuklar şahaneydi. Tom karakterini canlandıran kız iyiydi. Biraz daha kendini geliştirmesi lazım. Yolu uzun. Ben Foster iyi iş çıkartmış. Oyunculuk iyiydi kısaca.

Ama ormanda yaşamış bir adamın hiç saçının uzamaması yada saçını kestiğini görmememiz yada sakalının orantılı kesilmesi gibi ince detaylar bende filmin doğallığı kaçırdı biraz. Halbuki çok daha doğal bir yaşam hikayesi çekilebilirdi.

Görüntüler filmde benim aklımda yer edinecek en güzel detaylar. Yeşil rengini çok seven biri olarak yeşile doydum film sayesinde. Ne güzel ormanlar, ağaçlar, yoncalar, hayvanlar vardı.
Son dönemde hayvanlara karşı korkusunu yenmeye çalışan biri olarak arıların bile sokmayacağını bu filmde görmek çok hoşuma gitti. Özellikle Tom'un devamlı hayvanlar ile sarılıp oynaması çok hoşuma gitti. Baya özendim.

8/10

 

[Sherlock]

Leave No Trace / İz Bırakma

Türü: Dram
Yönetmen: Debra Granik

Oyuncular:
Thomasin McKenzie
Ben Foster
Jeff Kober

Filmin Özeti:
Leave No Trace, bir baba ve kızın şehir hayatından uzaklaşarak kentin içindeki bir ormana yerleşmelerini konu ediniyor. Baba ve kızın yaptıkları bir hata, onların yetkililer tarafından bulunmasına neden olacaktır. Bulunmamak için de arkalarında hiçbir iz bırakmadan, ev diyebilecekleri yeni bir yer bulmaları gerekmektedir.

Filmin Fragmanı:

 

[Sherlock]

Beklentimin üzerine çıkmayı başaran, oldukça başarılı bir filmdi.

SPOILER

Film eskiden asker olan bir babayla, onun kızının toplumdan izole bir şekilde yaşamalarını ve daha sonra başlarına gelenleri konu alıyor.

Will (Ben Foster) ve küçük kızı Tom (Thomasin McKenzie) toplumdan uzakta, ormanda yaşayarak hayatlarını sürdüren bir aile. Bunu yaparken kimseye zarar vermiyor olmalarına rağmen yaşadıkları ormandan alınıp devlet tarafından bir eve yerleştiriliyorlar.

Ancak Will karakteri, anladığımız kadarıyla eskiden askermiş ve belli travmalar yaşamış. Bu yüzden psikolojisi pek normal değil ve sıradan insanlarla yaşayamıyor. Kendisi yaşayamadığı için kızı da onun peşinden sürükleniyor.

Burada bir yandan kıza üzülüyorsunuz, bir yandan babaya üzülüyorsunuz. Ben Foster ve Thomasin McKenzie'nin oyunculukları da oldukça başarılı olduğu için iki karakterle de empati kurabiliyorsunuz.

Filmin sonu ise gerçekten başarılı. Bütün bu yer değiştirmelerin ardından Tom dayanamayıp, babasına "insanlarla yaşayamayan sensin" tarzında bir cümle kuruyor ve babası ile yolları orada ayrılıyor. Bu sahnede de yine Thomasin McKenzie'nin performansını çok başarılı buldum, bundan sonrasında şansı da yaver giderse önü açık kesinlikle.

Oyunculuklara zaten değindim. Ben Foster ve özellikle Thomasin McKenzie çok başarılıydı. Umarım bu film sonrasında yıldızı iyice parlar. Hak ediyor çünkü.

Yönetmenlik de oldukça başarılıydı bu arada. Filmin çoğu sahnesi ormanda geçtiği için renk tonu, görüntüler muazzam zaten. Ortam sizi içine çekiyor filmi izlerken.

Sonuç olarak Leave No Trace akıcılığıyla, muazzam oyunculuk performanslarıyla ve verdiği güzel mesajlarla beni etkileyen bir film olmayı başardı.

Puan: 8/10

 

[Dosi]

Filmi beğendim. Üniversite zamanı okuduğumuz bir kurs nedeniyle 2 gün ormanda kaldık ve bu film bana ozamanki yaşadığımız ve yaptığımız şeyleri hattırlattı.

SPOILER: ....

Tom bir sahnede babasına ayaklarının ıslandığını söylüyor ve babası ayaklarına poşet geçiriyor öyle dolaşıyor. Bizimde ormandan eve dönüşümüzde çok yağmurlu bir gündü ve ayakkabısı iyi olmayan arkadaşlarımız poşet geçirmişti ayağına. O anları hatırladım

Filmin konusuna gelince:

SPOILER: ...

ilk sahnesinden itibaren ilgimi çekti ve izlerken keyif aldım. Konusunu okumadan izlemiştim ve bu yüzdende daha merakla izledim dakikalar ilerledikçe. İlk başta kamp yapmaya gitmiş baba kız sandım ama çok geçmeden anladım konuyu. Yetkililer yakalayıp bir eve yerleştirdiklerinde baba ve kızın arasındaki o güçlü bağ zamanla fikir ayrılıklarının başlamasına sebep oldu. Tom ne bir okula gitmiş ne de arkadaş edinmiş. Bisiklet sürmesini bile yeni öğrenmeye başladı ve yeni hayatını yavaşan sevmeye başladıkça babası ile fikir ayrılığı yaşadılar. O evden kaçıp tekrar ormana gittiler ama baba ormanda yaralanınca bir yerlere sığınmak zorunda kaldılar ve filmin sonunda yine ormana doğru gidilecekti ama Tom kendi kararını verdi ve etrafındaki insanları, sıcak ortamı sevmeye başladığı için ormana gitmemeyi tercih etti. Beklemediğim bir son oldu. Babası ormanı seçti. Filmin sonunda Tom bir torbayı (babası için ihtiyacı olacağı şeyleri) ağaca astı ve boş torbayı aldı. Anlaşılan iki ayrı mekanda kalıyor olsalarda birbirine yakın yerdeler.

8.5/10

 

[bazinga]

Beni bu yıl en çok şaşırtan filmlerden biriydi. Çok düşük beklentiyle izleyip inanılmaz keyif aldım. Harika işlenmiş bir baba-kız hikayesi. Aynı zamanda sistemin dışında kalmaya çalışan, bunu masum bir şekilde yapmaya çalışmasına rağmen sistemin içine ısrarla dahil edilmeye çalışılan bir adamın hikayesi de çok çarpıcı.

Thomasin McKenzie büyüleyiciydi. Çok büyük oyuncu olur ve Oscar'ı aldığında ilk bu filmde keşfetmiştik diye övünürüz umarım. ?

Tam yorum:

Leave No Trace (2018) – izleryazar

izleryazar.com

9/10

 

[MEnes]

Durgunluğu ve dinginliğini sevdiğiniz filmler vardır ya, işte bu o tarz bir filmdi. Hoş bir tat bıraktı damağımda. Ne süresi uzundu ne de sıkıcı bir dramaydı. Daha fazla detay isterdim karakterlerin derinine inilmesini isterdim ama bilinçli tercih edilmiş. Boşlukların doldurulması seyirciye bırakılmış. Bu biraz işin tadını düşürdü benim açımdan. Film ilk bakışta Captain Fantastic vari gidecek gibi durdu ama o yönde gitmedi. Yine de gözümüze sokmadan verdiği sağlam mesajları vardı. İşin tadını artıran kısımları da fazlaca vardı bu yönden bakınca.

Thomasin McKenzie müthiş bir keşif olmuş. Filmi sırtlamış bir çok sahnede. İlerde Oscar adaylığı alması çok olasıdır, tabi seçeceği rollere bağlı bu durum. JLaw gibi kendini gişeye kaptırmamasını isterim. Ben Foster da bu tarz rollerin altından kalkabileceğini göstermiş. Geçmişte ağır bir şey yaşadıklarını ve yaşananların üzerlerinde bıraktığı etkileri iki oyuncu da çok iyi hissettirmiş. Dediğim gibi daha fazla detaya inilse filmin senaryosu açısından çok daha olumlu olabilirdi. Bu haliyle de eli yüzü düzgün kendini izleten sağlam bir dram var karşımızda.

8/10