Jülide ve Kaan’ı yatakta sevişirlerken gören Yusuf, büyük bir şok yaşamıştır. Adeta soluğu kesilmiş ve kendini geri çekmiştir odanın kapısından. Dışarı çıktığında ise
Yusuf : Şimdi gidip Kaan’ın ağzını burnunu mu kırayım yoksa Jülide’nin asıl yüzünü mü ortaya çıkarayım. Yok arkadaş sabaha kadar kudururum ben sinirden, ulan ben böyle işin taa…
Kapının önünde 1 saate yakın duran Yusuf, bir iki sigara içmeyi de ihmal etmemiştir. Tam o sırada aşağı inen Jülide kapının açık olduğunu fark edince dışarı çıkmış ve Yusuf’u görmüştür.
Jülide : Ne arıyorsun sen burada Yusuf gecenin bu saatinde?
Yusuf : Bilmem uyku tutmadı, bir saattir dışarıdayım böyle kabus gördüm de, bir sinirle uyandım.
Jülide : Seni bu kadar sinirlendirecek nasıl bir kabus görmüş olabilirsin ki anlat bakalım.
Yusuf : Seninle açık, senin anlayacağın dilden konuşacağım. Su içmek için odamdan çıkmıştım o an odanın ışığının yandığını gördüm ve belki konuşuruz diye odana geldim ve seni Kaan ile sevişirken gördüm.
Bu sözler karşısında şaşkınlığını gizleyemeyen
Jülide : Bak bu yaşananlar tamamen anlık bir şeydi daha ötesi olmadı. Ben…
O anda Jülideyi susturan
Yusuf : Kes sesini ve beni dinle. Seni benden fazla hiç kimse sevemez. Gördüklerimi unuturum unutmasına ama bu tabiî ki sana bağlı.
Jülide : Bu ne densizlik sen bana şantaj mı yapıyorsun? Yoksa düşündüğüm şeyle mi?
Yusuf : Yok bebeğim rahat ol. İstediğim şey Kaan’ın yanındayken bana yakın olacaksın, benimle ilgileneceksin ve tabiî ki Kaan’ı görmezden geleceksin.
Jülide : Çıldırmışsın sen, nasıl bir manyaksın sen?
Yusuf : Bunu sen istedin güzelim. El mi yaman bey mi göreceğiz.
ERTESİ SABAH
Jülide erkenden kalkmış mutfağa girmiş, çayı demlemeye başlamıştır. O sırada odasından çıkan Kaan’da mutfağa gelmiş
Kaan : Günaydın Jülide, çok güzel bir sabah, seni görünce daha da güzelleşti günüm.
Jülide : Günaydın Kaan Bey.
Kaan : Yine bey mi oldum dün geceden sonra?
Jülide : Böyle bir şey hiç olmadı sayalım olur mu bir anlık bir şeydi daha ötesi yok zaten.
Kaan : Sen nasıl söyleyebilirsin bunları Jülide. Dün beni çok sevdiğini söyleyen sen değil miydin?
Jülide : Diyorum ya anlık işte boşverin gitsin. Ben kahvaltıyı hazırlayayım.
Bu sözler karşısında şaşırıp kalan Kaan, büyük bir üzüntü duymuştur.
YARIM SAAT SONRA
Çiğdem ve Yusuf aynı anda odalarından çıkıp konuşa konuşa aşağı iniyorlardır. Aşağı indiklerinde Jülide kahvaltıyı hazırlamıştır.
Çiğdem : Günaydın Kaan, Günaydın Jülide.
Jülide, çayları doldururken bir yandan da Kaan’ı izlemektedir ama Kaan oldukça dalgın ve üzgün şekilde yere bakıyordur.
Yusuf : Jülide, bugün ne kadar güzel görünüyorsun ilk kez bu kadar güzel göründün gözüme.
Jülide : Teşekkür ederim Yusuf Bey.
Yusuf : Aaa bırak beyi falan artık oldukça yakınız sonuçta seninle bana ismimle hitap et.
Çiğdem : Ayy bu da yeni çıktı. Nerede görülmüş hizmetçinin ev ahalisine ismiyle hitap etmesi.
Yusuf : Ben kendim için böyle olmasını istiyorum sadece.
Jülide : Peki Yusuf. Sen de bugün oldukça yakışıklı olmuşsun, gömleğiniz aman gömleğin de çok güzel.
Kaan, sinirlenmiş ve masadan bir hışımla kalkmıştır. Yusuf ve Jülide neden böyle yaptığının farkındadır ama
Çiğdem : Kaan, canım nereye gidiyorsun Kaan. Hay Allah neden kalktı, niye sinirlendi bu çocuk? Nesi var acaba? İştahım da kalmadı iştah bırakmadınız insanda. Ben gideyim de bir konuşayım.
Yalnız kalan Yusuf ve Jülide konuşmaya başlamıştır.
Yusuf : Aferin sana işte böyle devam et, kendinden soğut onu.
Jülide : Kapa çeneni. Buna katlanıyorsam babam için yoksa seni bir kaşık suda boğardım emin ol.
Yusuf : Hadi canım hadi bir bardak çay koy da karşılıklı içelim sıcak sıcak.
1 SAAT SONRA
Jülide, Kaan’ın odasına gidip kapıya tıklatmıştır ancak kapıyı kilitlemiştir Kaan.
Jülide : Kaan, kapıyı açar mısın konuşmamız lazım seninle. Peki tamam konuşma sadece beni dinle. Bana biraz zaman ver bir şeyleri değiştirmem için zaman ver. Bilmediğin şeyler var Kaan.
Ancak Kaan’dan ses gelmemektedir.
Jülide : Kaan, Kaan beni duyuyor musun, orda mısın?
Ses vermediğini görünce kapıyı açmak için zorlayan Jülide, Yusuf’u çağırmış ve kapıyı kırmasını istemiştir. Ve kapıyı kırdıklarında Kaan’ın yatağında yattığını ve hap içip intihar ettiğini görmüşlerdir.
Büyük bir şok yaşayan bir çığlık atıp
Jülide : Çiğdem Hanımmm, yardım edin koşun gelin çabukkk. Kaan, Kaan uyan.
Çiğdem : Ne oluyor burada ne bağırıyorsunuz?
Yusuf : Kaan intihar etmiş.
Çiğdem : Ne nasıl olur Kaan oğlum uyan. Ambulansı arayın hemen çabuk olun.
Yarım saat sonra ambulans gelmiş ve Kaan hastaneye kaldırılmıştır.
Çiğdem – Yusuf ve Jülide bekleyiş içindedir ve o sırada doktor dışarıya çıkmıştır.
Doktor : Kaan Bey’in durumu sıkıntılı. İçtiği ilaçlar çok ağır. Midesini yıkadık ancak iç organlarda derin tahribatlar yaratmış. Önümüzdeki 48 saat oldukça önem arz ediyor. Çeşitli mide spazmları geçirme durumu var ve bu da beyin fonksiyonlarını kötü yönde etkileyebilir. Tek umudumuz bunun olmaması.
Çiğdem : Görmek istiyorum Kaan’ı lütfen izin verin.
Doktor : Üzgünüm şuan göremezsiniz zaten sizi duyamaz narkozla uyuttuk çünkü.
Çiğdem : Yusuf – Jülide sizin ne derdiniz var Kaan ile bana her şeyi anlatacaksınız.
Yusuf : Bizimle olan bir mesele değil Çiğdem abla ya. Bazı kişisel meseleleri varmış geçenlerde anlattı ama ne olduğunu söylemedi işte.
Çiğdem : Öyle olsun bakalım, ona bir şey olursa elimden çekeceğiniz var.
O sırada içeride Kaan ile ilgilenen hemşire telsizle doktoru çağırmış ve doktor acele şekilde gelmiştir. Müdahaleye başlayan doktor, 20 dakika sonra dışarıya çıkmış.
Doktor : Biz elimizden geleni yaptık ancak…
BÖLÜM SONU
Yusuf : Şimdi gidip Kaan’ın ağzını burnunu mu kırayım yoksa Jülide’nin asıl yüzünü mü ortaya çıkarayım. Yok arkadaş sabaha kadar kudururum ben sinirden, ulan ben böyle işin taa…
Kapının önünde 1 saate yakın duran Yusuf, bir iki sigara içmeyi de ihmal etmemiştir. Tam o sırada aşağı inen Jülide kapının açık olduğunu fark edince dışarı çıkmış ve Yusuf’u görmüştür.
Jülide : Ne arıyorsun sen burada Yusuf gecenin bu saatinde?
Yusuf : Bilmem uyku tutmadı, bir saattir dışarıdayım böyle kabus gördüm de, bir sinirle uyandım.
Jülide : Seni bu kadar sinirlendirecek nasıl bir kabus görmüş olabilirsin ki anlat bakalım.
Yusuf : Seninle açık, senin anlayacağın dilden konuşacağım. Su içmek için odamdan çıkmıştım o an odanın ışığının yandığını gördüm ve belki konuşuruz diye odana geldim ve seni Kaan ile sevişirken gördüm.
Bu sözler karşısında şaşkınlığını gizleyemeyen
Jülide : Bak bu yaşananlar tamamen anlık bir şeydi daha ötesi olmadı. Ben…
O anda Jülideyi susturan
Yusuf : Kes sesini ve beni dinle. Seni benden fazla hiç kimse sevemez. Gördüklerimi unuturum unutmasına ama bu tabiî ki sana bağlı.
Jülide : Bu ne densizlik sen bana şantaj mı yapıyorsun? Yoksa düşündüğüm şeyle mi?
Yusuf : Yok bebeğim rahat ol. İstediğim şey Kaan’ın yanındayken bana yakın olacaksın, benimle ilgileneceksin ve tabiî ki Kaan’ı görmezden geleceksin.
Jülide : Çıldırmışsın sen, nasıl bir manyaksın sen?
Yusuf : Bunu sen istedin güzelim. El mi yaman bey mi göreceğiz.
ERTESİ SABAH
Jülide erkenden kalkmış mutfağa girmiş, çayı demlemeye başlamıştır. O sırada odasından çıkan Kaan’da mutfağa gelmiş
Kaan : Günaydın Jülide, çok güzel bir sabah, seni görünce daha da güzelleşti günüm.
Jülide : Günaydın Kaan Bey.
Kaan : Yine bey mi oldum dün geceden sonra?
Jülide : Böyle bir şey hiç olmadı sayalım olur mu bir anlık bir şeydi daha ötesi yok zaten.
Kaan : Sen nasıl söyleyebilirsin bunları Jülide. Dün beni çok sevdiğini söyleyen sen değil miydin?
Jülide : Diyorum ya anlık işte boşverin gitsin. Ben kahvaltıyı hazırlayayım.
Bu sözler karşısında şaşırıp kalan Kaan, büyük bir üzüntü duymuştur.
YARIM SAAT SONRA
Çiğdem ve Yusuf aynı anda odalarından çıkıp konuşa konuşa aşağı iniyorlardır. Aşağı indiklerinde Jülide kahvaltıyı hazırlamıştır.
Çiğdem : Günaydın Kaan, Günaydın Jülide.
Jülide, çayları doldururken bir yandan da Kaan’ı izlemektedir ama Kaan oldukça dalgın ve üzgün şekilde yere bakıyordur.
Yusuf : Jülide, bugün ne kadar güzel görünüyorsun ilk kez bu kadar güzel göründün gözüme.
Jülide : Teşekkür ederim Yusuf Bey.
Yusuf : Aaa bırak beyi falan artık oldukça yakınız sonuçta seninle bana ismimle hitap et.
Çiğdem : Ayy bu da yeni çıktı. Nerede görülmüş hizmetçinin ev ahalisine ismiyle hitap etmesi.
Yusuf : Ben kendim için böyle olmasını istiyorum sadece.
Jülide : Peki Yusuf. Sen de bugün oldukça yakışıklı olmuşsun, gömleğiniz aman gömleğin de çok güzel.
Kaan, sinirlenmiş ve masadan bir hışımla kalkmıştır. Yusuf ve Jülide neden böyle yaptığının farkındadır ama
Çiğdem : Kaan, canım nereye gidiyorsun Kaan. Hay Allah neden kalktı, niye sinirlendi bu çocuk? Nesi var acaba? İştahım da kalmadı iştah bırakmadınız insanda. Ben gideyim de bir konuşayım.
Yalnız kalan Yusuf ve Jülide konuşmaya başlamıştır.
Yusuf : Aferin sana işte böyle devam et, kendinden soğut onu.
Jülide : Kapa çeneni. Buna katlanıyorsam babam için yoksa seni bir kaşık suda boğardım emin ol.
Yusuf : Hadi canım hadi bir bardak çay koy da karşılıklı içelim sıcak sıcak.
1 SAAT SONRA
Jülide, Kaan’ın odasına gidip kapıya tıklatmıştır ancak kapıyı kilitlemiştir Kaan.
Jülide : Kaan, kapıyı açar mısın konuşmamız lazım seninle. Peki tamam konuşma sadece beni dinle. Bana biraz zaman ver bir şeyleri değiştirmem için zaman ver. Bilmediğin şeyler var Kaan.
Ancak Kaan’dan ses gelmemektedir.
Jülide : Kaan, Kaan beni duyuyor musun, orda mısın?
Ses vermediğini görünce kapıyı açmak için zorlayan Jülide, Yusuf’u çağırmış ve kapıyı kırmasını istemiştir. Ve kapıyı kırdıklarında Kaan’ın yatağında yattığını ve hap içip intihar ettiğini görmüşlerdir.
Büyük bir şok yaşayan bir çığlık atıp
Jülide : Çiğdem Hanımmm, yardım edin koşun gelin çabukkk. Kaan, Kaan uyan.
Çiğdem : Ne oluyor burada ne bağırıyorsunuz?
Yusuf : Kaan intihar etmiş.
Çiğdem : Ne nasıl olur Kaan oğlum uyan. Ambulansı arayın hemen çabuk olun.
Yarım saat sonra ambulans gelmiş ve Kaan hastaneye kaldırılmıştır.
Çiğdem – Yusuf ve Jülide bekleyiş içindedir ve o sırada doktor dışarıya çıkmıştır.
Doktor : Kaan Bey’in durumu sıkıntılı. İçtiği ilaçlar çok ağır. Midesini yıkadık ancak iç organlarda derin tahribatlar yaratmış. Önümüzdeki 48 saat oldukça önem arz ediyor. Çeşitli mide spazmları geçirme durumu var ve bu da beyin fonksiyonlarını kötü yönde etkileyebilir. Tek umudumuz bunun olmaması.
Çiğdem : Görmek istiyorum Kaan’ı lütfen izin verin.
Doktor : Üzgünüm şuan göremezsiniz zaten sizi duyamaz narkozla uyuttuk çünkü.
Çiğdem : Yusuf – Jülide sizin ne derdiniz var Kaan ile bana her şeyi anlatacaksınız.
Yusuf : Bizimle olan bir mesele değil Çiğdem abla ya. Bazı kişisel meseleleri varmış geçenlerde anlattı ama ne olduğunu söylemedi işte.
Çiğdem : Öyle olsun bakalım, ona bir şey olursa elimden çekeceğiniz var.
O sırada içeride Kaan ile ilgilenen hemşire telsizle doktoru çağırmış ve doktor acele şekilde gelmiştir. Müdahaleye başlayan doktor, 20 dakika sonra dışarıya çıkmış.
Doktor : Biz elimizden geleni yaptık ancak…
BÖLÜM SONU