8. Bölüm: "Leyla'nin Ölümü"
Polat Yesim'i kolundan tutar ve zorla arabasına bindirir . Polat yeniden Leylayı arar. Sonunda Leyla'nın cep telefonu acilir. Telefonu açan ise Ersoy'dan baskasi değildir.
Polat: Leyla?
Ersoy Ulubey: Bu ne sürpriz Polat Alemdar.
Polat: Leyla nerede? Ne yaptin ona?
Ersoy Ulubey: Burada sorulari ben sorarim, anladin mi beni?
Polat: Seni bir elime gecireyim, o zaman görürsün sorulari kim sorarmis.
Ersoy Ulubey: Kabalasma. Senin icabina da bakicagim. Merak etme. Istesem hemen seninle telefonda konusurken arkadasinin isini bitiririm. Eger ölmesini istemiyorsan benimle daha nazik konusmak zorundasin. Anladin mi beni!
Polat: Suan bütün kozlar senin elinde. Tamam, tamam sakin ona zarar verme. Birak bir kere konusuyum onunla.
Ersoy Ulubey: Ha böyle iste, adam ol. Tamam haydi acidim seni, kisa bir alo icin vericem.
Ersoy telefonun hoparlörünü acip Leyla'ya uzatir ve der:
Ersoy Ulubey: Al bak, Polat Alemdar seninle konusmak istiyor.
Leyla konusmaya baslar:
Leyla: Polat!
Polat Leyla'nin sesini duyunca derin bir oh ceker ama sonra endiseyle sorar:
Polat: Leyla! Nasilsin? Bir sey yapti mi sana?
Leyla'da Polat'in sesini duyunca mutlu olur ve ona der:
Leyla: Polat, lütfen beni bulmaya calisma. Benim icin hayatini riske atmani istemiyorum. Bana söz ver!
Polat: Leyla, düsündügün seye bak.
Ersoy Ulubey Leyla'nin kulagindan telefonu alir ve Polat'a der:
Ersoy Ulubey: Bu kadar yeter. Sizi son bir kez görüstürdüm. Hangi düsman yapar bu iyiligi?
Polat: Pislik. Sakin ona bir sey yapma.
Ersoy Ulubey: Yapmam, yapmam merak etme.
Ersoy telefonu Polat'in yüzüne kapatir. Polat ise arabada ellerini direksiyona vurur. Ardindan hemen hizla ofise gider.
Bu arada Ersoy Leyla'nin yüzünü, cenesine dokunarak kaldirir ve ona bakmasini saglar. Leyla ama Ersoyun yüzüne bakmak istemez. Sonra ise Ersoy der:
Ersoy Ulubey: Polat Alemdari korumaya calisiyorsun ama eninde sonunda oda seninle ayni sonu paylasicak.
Leyla: Ben senin yerinde olsam bu kadar emin olmam. Polat Alemdardan konusuyoruz sonucta. Hangi düsman simdiye kadar Polati öldürebildi? Hepsi onu öbür tarafa göndermeye calisirken kendileri bu yolda öldü. Seninde sonun pek farkli olmayacak. Sen birde üstüne bebek katilisin, seni asla yasatmayacak. Insallah en kisa zamanda gebertir seni Polat.
Ersoy Ulubey Leyla'nin bu sözlerine cok sinirlenmistir. Daha dayanamaz ve Leyla'nin karnina ayagiyla bir tane tekme atar. Ersoy'un tekmesi Leyla'nin karin bosluguna isabet eder. Bu yüzden Leyla nefes almakla zorlanir. Ersoy bu hamleden sonra Leyla'ya egilir ve kulagina fisildar:
Ersoy Ulubey: Senin o cok övdügün Polat Alemdar bana bir sey yapamaz. Adamin dogru dürüst ekibi bile yok. Benim ise binlerce askerim var.
Ersoy yine eski durusunu alir ve Leyla'ya der:
Ersoy Ulubey: Sen benimle nasil konustugun farkinda degilsin. Bu yüzden sana benimle nasil konusulacagini ögretecegim.
Ulubey Oguzu yanina cagirir ve emreder:
Ersoy Ulubey: Oguz savci hanimi bir odaya koyun, tek basina orada kalsinda akli basina gelsin.
Oguz: Tamam efendim.
Oguz yerde kivranan Leylayi ayaga kaldirip bir odaya götürür ve kapiyi kilitleyip disari cikar.
Bu arada Polat bu zor zamanda arkadaslarina ihtiyaci oldugunu anlar. Hemen telefonunu cikartir ve Mematiyi arar:
Polat: Alo Memati.
Memati: Usta sen misin?
Polat: Evet benim.
Memati: Hayirdir usta?
Polat: Memati sana ve Abdülheye suan cok ihtiyacim var.
Memati: Ne oldu ki usta?
Polat: Hemen Abdülheyi alip ofise geliyorsun. Orada anlatirim size durumu. Tamam mi?
Memati: Tamam usta, hemen geliyoruz.
Memati telefonu kapatir. Abdülhey ona sorar:
Abdülhey: Agabey ne oldu?
Memati: Usta bizi acil ofise cagiriyor.
Abdülhey: Neden?
Memati: Bilmiyorum Abdülhey. Haydi vakit gecirmeden gidelim.
Memati ve Abdülhey hemen yola koyulurlar.
Bu arada Polat ofise gelmistir. Yesimi bagajdan cikartir. Tam iceriye girecektiler ki birden silah sesi duyulur. Yesim keskin nisanci tarafindan basindan vurulur ve yere yigilir. Polat ve ofisin korumalari hemen silahin duyuldugu yere giderler ve karsilik vermek isterler. Ancak yerde bir tek dürbünlü tüfek bulurlar. Polat iyice gerilmistir artik:
Polat: Allah kahretsin. Elimde ki tek bilgi sahibini kaybettim. Ne yapacagim ben simdi.
Polat tekrar Yesimin yanina gider ve parmaklariyla bogazinda ki atar damara tutar. Nabzini kontrol eder ve der:
Polat: Ölmüs. Of allahim ne olursun bana bir yol göster.
Polat tekrar arabasina biner. Tam o sirada Memati ve Abdülhey ofise varirlar. Hemen Polat'in yanina giderler. Memati Polata sorar:
Memati: Usta ne oldu burada? Avukat burada ne ariyor ve niye öldü?
Polat: Memati, Ersoy Leylayi kacirdi.
Memati: Ne?
Abdülhey: Nasil oldu agabey?
Polat: Bu iki yüzlü kadin, Ersoya yardimci olmus. Leylayi ona teslim etmis.
Memati: Konustura bildin mi bari usta?
Polat: Ne konusturmasi Memati. Tam ofise giriyorduk saldiriya ugradik. Keskin nisanci tarafindan öldürüldü.
Memati: Kim yapmis olabilir acaba?
Polat: Apacik ortada bülbül gibi ötmemesi icin ortadan kaldirildi.
Memati: Eee ne yapacagiz simdi usta?
Polat: Bilmiyorum Memati. Gercekten aklima hic bir sey gelmiyor.
Memati: Usta merak etme Leylayi bulacagiz.
Abdülhey: Memati agabey dogru diyor. Bir an önce yola koyulsak ta bulsak.
Polat: Güzel diyorsunu da, nereye bakacagiz?
Abdülhey: Ersoyun evini basalim.
Polat: Ersoy o kadar aptal degildir. Leylayi kesin Alperin bile bulamiyacagi yere götürmüstür.
Memati: Abdülhey sen yinede bir Alperi ara, sansimizi deniyelim.
Abdülhey: Tamam agabey.
Abdülhey Alperi arar ve ondan Ersoyun bulundugu yeri tespit etmek icin rica eder. Ardindan Polat, Memati ve Abdülhey yola koyulurlar. Nereye gidiceklerini bilmiyorlardir. Öylece dolaniyorlardir. Bir süre sonra Polat arabayi yolun sag kenarina ceker ve yüzünü direksiyona koyar. Araba'nin icini sessizlik kaplar. Memati Polat'in bu üzüntülü halini görmeye daha fazla dayanamaz ve der:
Memati: Usta bir bana bakarmisin?
Polat yüzünü yavasca kaldirir ve Mematiye odaklanir. Memati ise sözüne devam eder:
Memati: Usta ben senin bu halini hic begenmiyorum. Nerede eski korkusuz Polat Alemdar? Nerede her problemin üstesinden gelen Polat Alemdar? Ne kadar zor durumda olursa olsun, hic bir zaman ümitsizlige kapilmayan Polat Alemdari geri istiyoruz.
Polat Memati'nin bu konusmasindan cok etkilenir ve ona hak verir. Artik Leylayi bulacagina ve kurtaracagina dair inanci geri gelir ve der:
Polat: Memati haklisin. Ben Leylayi kurtaracagima kalpten inaniyorum. Allahin ve sizlerin yardimiyla insallah onu gec olmadan bulacagim. Artik karsinizda yine eski Polat Alemdar var. Simdi anliyorum aslinda size ne kadar ihtiyacim oldugunu. Geldiginiz icin tesekkür ederim. Eger sizi kirdiysam özür dilerim.
Memati: Usta dedigin seye bak. Biz her zaman arkadasiz ve öyle kalacagiz.
Abdülhey: Agabey asil sana tesekkür ederiz. Bizi yine kabul ettigin icin.
Artik ekip yine eski birlik beraberligine kavusmustur. Bir süre bir birbirlerine bakistiktan sonra Polat der:
Polat: Yeter artik bos zaman gecirdigimiz. Simdi basari elde etme zamani.
Memati: Haydi. Eee nereye gidiyoruz?
Polat: Nereye olacak, tabi ki Ersoyun evini basmaya.
Artik aksam olmusdur. Önce ofise gidip silahlanirlar. Ardindan Polat son süratle Ersoyun evine sallar direksiyonu. Evin girisinde cok sayida korumalar vardir. Polat arabayla bahcenin giris kapisini kirip gecer. Korumalar hemen uzun namlulu silahlariyla arabaya ates acarlar. Polat ayagini gazdan ceker ve arabayi durdurur. Abdülhey camdan disari sis bombasi atar. Sisden kimse bir sey göremez. Korumalar rastgele ates ederler. Polat, Memati ve Abdülhey arabadan hizla inerler. Her birinin elinde birer uzi vardir. Sarjörleri bitirene kadar korumalara ates ederler. Sis artik ortaliktan kalkmistir. Yerlerde onlarca ceset yatiyordur. Artik eve girmeye vakti gelmistir. Önce Polat ilerler. Yavas yavas kapiyi acar ve ayni anda silahinin dürbününden bakarak mekani inceler. Kimsenin olmadiginindan emin olduktan sonra agir adimlarla oturma odasina girer. Memati ve Abdülhey onu takip eder. Polat odayi aradiktan sonra cikar ve merdivenlerden üst kata cikmak ister. Ancak yan odadan bir bip sesi gelir ve Polat durumun ciddiyetliginin farkina varir. Hemen Mematiyle, Abdülheyi uyarir:
Polat: Bir düzenek var. Cabuk disariya cikin. Acele edin.
Ücüde kosarak evden disariya cikar. Evden uzaklasirken bombalar, ard arda patlar. Büyük bir patlama gerceklesir. Polat, Memati ve Abdülhey kendilerini korumak amaciyla yere atarlar. Polat ayaga kalkar ve der:
Polat: Pislik, bize pusuya yatirdi. Neyse burda yoklar, onu anladik.
Memati ve Abdülheyde ayaga kalkar. Memati sorar:
Memati: Simdik ne yapacagiz?
Tam o sirada Polat'in telefonu calar, hemen numaraya bakar ama gizli cagri oldugunu görür. Ardindan telefonu acar ve konusur:
Polat: Kimsin?
Ersoy Ulubey: Bakiyorum da evimi basmissin. Nasil sürprizimi begendin mi?
Polat: Begendim, tam sana göre bir davranisdi.
Ersoy Ulubey: Leylayi zor bulursun. Sen benim o kadar salak olacagimi mi zannettin?
Polat: Biliyordum senin evde olmadigini. Ama yinede bir sansimi deneyim dedim.
Ersoy Ulubey: Neyse cok konusmak istemiyorum. Baksana yanimda kim var. Dur vereyim.
Ersoy telefonu Leyla'ya yaklastirir ve der:
Ersoy Ulubey: Haydi konus.
Leyla: Alo?
Polat saskin bir sekilde Leylaya der:
Polat: Leyla!
Leyla: Polat!
Polat: Nasilsin? Iyimisin?
Leyla: Polat buraya kadar mis. Seni son bir kez göremeden ölecegim icin cok üzülüyorum.
Polat: Sakin böyle konusma Leyla. Seni ne olursa olsun kurtarayacagim. Söz veriyorum sana.
Ersoy telefonu Leyla'dan uzaklastitrir ve Polat'la konusmasina devam eder:
Ersoy Ulubey: Veda etme zamani geldi Polat Alemdar. Arkadasina hakkini helal et.
Polat: Sakin ona bir sey yapma. Eger Leyla'ya zarar verirsen seni yasatmam. Anladin mi beni!
Ersoy Ulubey belinden silahini cikartir ve Leylaya dogrultur. Leyla ise caresizlikten aglar. Polat telefonda her seyi dinliyordur, ayni anda yüzünü bir endise kaplar. Bir süre sonra ates sesleri gelir. Ersoy bütün sarjörünü bosaltana kadar sikar. Ardindan telefonu kapatir.
Polat'in elinden telefon yere düser. Bu vahsetin karsisinda adeta yikilir. Bu aciya daha fazla dayanamaz ve dizlerinin üstüne düser. Ardindan basini kaldirarak acikli bir sekilde bagirir:
Polat: Leeeyyylaaaa!
Memati ve Abdülhey, Polat icin üzülürler. Polat'in gözleri dolar. Memati ve Abdülhey, Polat'i kaldirirlar.
Artik gece olmustur. Memati ve Abdülhey, Polat'i Nazife anne ve Ömer babanin evine getirmislerdir. Polat cok üzüntülüdür. Hic kimseyle konusmadan odasina cekilir. Ömer baba hemen sorar:
Ömer baba: Memati ne oldu? Polat neden bu kadar üzgün?
Memati: Sey. Nasil söyleyecegimi bilmiyorum.
Nazife anne: Yoksa birisine bir sey mi oldu?
Memati: Leyla. Leylayi öldürdüler.
Ömer baba: Aman Allahim.
Nazife anne: Ne? Bu olamaz.
Abdülhey: Malesef dogru anne. Allah rahmet eylesin.
Nazife anne: Amin. Polat bu aciya nasil dayanicak bey?
Ömer baba: Bilmiyorum hanim. Bilmiyorum.
Bu arada Polat yataginda kivrilmis yatiyordur. Yine bir sevdiginin ölmesine sebep olmustur. Üzüntüden, artik dayanamaz ve aglamaya baslar. Leyla'yla yasadigi her ani hatirliyordur. Bu Polat'i daha da cok üzüyordur. Uzun zaman sonra Polat bitkin düser ve uyuya kalir. Yine rüyasinda Elif'i görüyordur. Elifin yanina gider ve der:
Polat: Elif, Leylayi kurtaramadim. Yine bir sevdigimin ölümüne sebebiyet verdim. Arkadasini kurtaramadim.
Elif: Polat hic bir sey icin gec degil. Sen daha halen Leylayi kurtarabilirsin.
Polat: Nasil olacak mis bu?
Elif: Ersoy sana oyun oynadi. Leyla'nin öldügü yok. Ama hemen acele edip onun yanina gitmezsen ölebelir.
Polat: Diyelim ki dogru diyorsun, Leylayi nasil bulacagim? Nerede oldugunu bilmiyorum ki.
Elif: Sevdiklerinle yüzlesmemek icin hangi mekani ziyaret etmekten cekinirsin? Eger bu sorunun cevabini bulursan, o zaman Leyla'nin yerinide cözmüs olursun. Sana tavsiyem, hemen o yeri bul ve Leylayi ölümden kurtar. Zaman ona karsi. Her saniyeyle hayattan daha da uzaklasiyor.
Polat kan ter icinde kalmistir. Sorunun cavabini düsünüyordur. Polat artik daha fazla evde kalamayacagini fark eder ve gece yarisi disari cikar. Memati ve Abdülhey Polat'in nereye gittigini takip ediyorlardir. Polat'in arabasi patmlamanin ortasinda kaldigi icin bir taksi durdurur ve biner. Soföre kiz kulesine gitmek istedigini söyler. Yolda sorunun daha halen cavabini ariyordur:
Polat: Ben hangi mekandan uzak duruyorum, sevdiklerimle yüzlesmemek icin?
Bir anda Elif, Ebru ve yeni dogmus kizi aklina gelir. Bunlarin hepsi onun sevdikleriydi. Peki hangi mekanda onlarla yüzlesmekten korkuyordu Polat? Uzun düsündükten sonra aklina mezarlik gelir. Ayrica her rüyasinda bir mezarlikta oldugunun farkina varmistir sonunda. Hemen söföre hizla mezarliga gitmek istedigini söyler.
Ersoy gercekten Leylayi öldürmemistir. Sadece Polat'i onun öldügüne inandirmak icin böyle bir yola basvurmustur. Ersoy Ulubey'in Leyla icin daha farkli bir ölüm sekili düsünmüstür. Leylayi kisa süreligine bayiltir.
Bir süre sonra Leyla kendine gelir. Bedeni bir kumasla kaplidir. Ayrica kollarini pek fazla hareket ettiremez. Yukariya kaldirir ve sert bir seyi hisseder. Bu sert cisimi elleriyle yumruklar ama bir sonuc elde edemez. Nerede oldugunu cok merak eder. Yavasca basini kaldirir ama hemen o sert cisime carpar kafasi. Bezi yüzünden acmaya calisir ama acamaz. Cünkü kaldigi yer cok dardir.
Bu arada Polat mezarliga varmistir. Rüyasinda ki ayni mezari ariyordur.
Ayni zamanda Leyla nefes almakla zorlaniyordur. Sonra ise bagirir, belki birileri onu duyar ve yardimci olur diye.
Leyla: Imdat! Bana yardim edin! Kimse yok mu? Beni kurtarin! Ne olursunuz, bana yardim edin.
Leyla bos bosuna cabaladigini fark eder ve ümitsizlige kapilir.
Etrafina bakinir, beyaz bir bezden baska bir sey göremez. Sonunda nerede oldugunu anlar:
Leyla: Ben. Aman Allahim ben bir mezardayim. Beni diri diri gömdüler. Allahim ne olursun buradan sag saglim kurtulmama yardimci ol.
Mezardaki hava git gide azaliyordur. Leyla nefes almakla zorlaniyordur. Oradan kurtulmayacagini düsünüp, son bir defa konusur:
Leyla: Ben neden bosuna cabaliyorum ki? Kurtulsam bile bekleyenim yok. Polat bile bana arkasini cevirdi ve ardina bakmadan gitti. Yesim desen, o zaten benim bu hale gelmeme sebep oldu. Ah Leyla senin sonun böyle mi olacakti?
Leyla aglamaya baslar, ölümden korktugu icin degil, Polat'i son bir kez göremeden ölecegi icin. Yasadigi bütün anilari bir film gibi akmaya baslar. Göz önüne hem iyi, hemde kötü yasadigi anlari getirir. Polat'la tanistiktan sonra ki anlari hatirlar.
Artik kabirde ki hava iyice tükenmistir, Leyla daha da zorlanir nefes almak icin. Yavas yavas gözleri kapanmaya baslar. Ardindan kalp atislari git gide yavaslar, taki durma noktasina gelene kadar. Leyla en sonunda yasam mücadelesini kaybeder ve hayata gözlerini yumar.
Artik her sey icin cok gectir...
Polat Yesim'i kolundan tutar ve zorla arabasına bindirir . Polat yeniden Leylayı arar. Sonunda Leyla'nın cep telefonu acilir. Telefonu açan ise Ersoy'dan baskasi değildir.
Polat: Leyla?
Ersoy Ulubey: Bu ne sürpriz Polat Alemdar.
Polat: Leyla nerede? Ne yaptin ona?
Ersoy Ulubey: Burada sorulari ben sorarim, anladin mi beni?
Polat: Seni bir elime gecireyim, o zaman görürsün sorulari kim sorarmis.
Ersoy Ulubey: Kabalasma. Senin icabina da bakicagim. Merak etme. Istesem hemen seninle telefonda konusurken arkadasinin isini bitiririm. Eger ölmesini istemiyorsan benimle daha nazik konusmak zorundasin. Anladin mi beni!
Polat: Suan bütün kozlar senin elinde. Tamam, tamam sakin ona zarar verme. Birak bir kere konusuyum onunla.
Ersoy Ulubey: Ha böyle iste, adam ol. Tamam haydi acidim seni, kisa bir alo icin vericem.
Ersoy telefonun hoparlörünü acip Leyla'ya uzatir ve der:
Ersoy Ulubey: Al bak, Polat Alemdar seninle konusmak istiyor.
Leyla konusmaya baslar:
Leyla: Polat!
Polat Leyla'nin sesini duyunca derin bir oh ceker ama sonra endiseyle sorar:
Polat: Leyla! Nasilsin? Bir sey yapti mi sana?
Leyla'da Polat'in sesini duyunca mutlu olur ve ona der:
Leyla: Polat, lütfen beni bulmaya calisma. Benim icin hayatini riske atmani istemiyorum. Bana söz ver!
Polat: Leyla, düsündügün seye bak.
Ersoy Ulubey Leyla'nin kulagindan telefonu alir ve Polat'a der:
Ersoy Ulubey: Bu kadar yeter. Sizi son bir kez görüstürdüm. Hangi düsman yapar bu iyiligi?
Polat: Pislik. Sakin ona bir sey yapma.
Ersoy Ulubey: Yapmam, yapmam merak etme.
Ersoy telefonu Polat'in yüzüne kapatir. Polat ise arabada ellerini direksiyona vurur. Ardindan hemen hizla ofise gider.
Bu arada Ersoy Leyla'nin yüzünü, cenesine dokunarak kaldirir ve ona bakmasini saglar. Leyla ama Ersoyun yüzüne bakmak istemez. Sonra ise Ersoy der:
Ersoy Ulubey: Polat Alemdari korumaya calisiyorsun ama eninde sonunda oda seninle ayni sonu paylasicak.
Leyla: Ben senin yerinde olsam bu kadar emin olmam. Polat Alemdardan konusuyoruz sonucta. Hangi düsman simdiye kadar Polati öldürebildi? Hepsi onu öbür tarafa göndermeye calisirken kendileri bu yolda öldü. Seninde sonun pek farkli olmayacak. Sen birde üstüne bebek katilisin, seni asla yasatmayacak. Insallah en kisa zamanda gebertir seni Polat.
Ersoy Ulubey Leyla'nin bu sözlerine cok sinirlenmistir. Daha dayanamaz ve Leyla'nin karnina ayagiyla bir tane tekme atar. Ersoy'un tekmesi Leyla'nin karin bosluguna isabet eder. Bu yüzden Leyla nefes almakla zorlanir. Ersoy bu hamleden sonra Leyla'ya egilir ve kulagina fisildar:
Ersoy Ulubey: Senin o cok övdügün Polat Alemdar bana bir sey yapamaz. Adamin dogru dürüst ekibi bile yok. Benim ise binlerce askerim var.
Ersoy yine eski durusunu alir ve Leyla'ya der:
Ersoy Ulubey: Sen benimle nasil konustugun farkinda degilsin. Bu yüzden sana benimle nasil konusulacagini ögretecegim.
Ulubey Oguzu yanina cagirir ve emreder:
Ersoy Ulubey: Oguz savci hanimi bir odaya koyun, tek basina orada kalsinda akli basina gelsin.
Oguz: Tamam efendim.
Oguz yerde kivranan Leylayi ayaga kaldirip bir odaya götürür ve kapiyi kilitleyip disari cikar.
Bu arada Polat bu zor zamanda arkadaslarina ihtiyaci oldugunu anlar. Hemen telefonunu cikartir ve Mematiyi arar:
Polat: Alo Memati.
Memati: Usta sen misin?
Polat: Evet benim.
Memati: Hayirdir usta?
Polat: Memati sana ve Abdülheye suan cok ihtiyacim var.
Memati: Ne oldu ki usta?
Polat: Hemen Abdülheyi alip ofise geliyorsun. Orada anlatirim size durumu. Tamam mi?
Memati: Tamam usta, hemen geliyoruz.
Memati telefonu kapatir. Abdülhey ona sorar:
Abdülhey: Agabey ne oldu?
Memati: Usta bizi acil ofise cagiriyor.
Abdülhey: Neden?
Memati: Bilmiyorum Abdülhey. Haydi vakit gecirmeden gidelim.
Memati ve Abdülhey hemen yola koyulurlar.
Bu arada Polat ofise gelmistir. Yesimi bagajdan cikartir. Tam iceriye girecektiler ki birden silah sesi duyulur. Yesim keskin nisanci tarafindan basindan vurulur ve yere yigilir. Polat ve ofisin korumalari hemen silahin duyuldugu yere giderler ve karsilik vermek isterler. Ancak yerde bir tek dürbünlü tüfek bulurlar. Polat iyice gerilmistir artik:
Polat: Allah kahretsin. Elimde ki tek bilgi sahibini kaybettim. Ne yapacagim ben simdi.
Polat tekrar Yesimin yanina gider ve parmaklariyla bogazinda ki atar damara tutar. Nabzini kontrol eder ve der:
Polat: Ölmüs. Of allahim ne olursun bana bir yol göster.
Polat tekrar arabasina biner. Tam o sirada Memati ve Abdülhey ofise varirlar. Hemen Polat'in yanina giderler. Memati Polata sorar:
Memati: Usta ne oldu burada? Avukat burada ne ariyor ve niye öldü?
Polat: Memati, Ersoy Leylayi kacirdi.
Memati: Ne?
Abdülhey: Nasil oldu agabey?
Polat: Bu iki yüzlü kadin, Ersoya yardimci olmus. Leylayi ona teslim etmis.
Memati: Konustura bildin mi bari usta?
Polat: Ne konusturmasi Memati. Tam ofise giriyorduk saldiriya ugradik. Keskin nisanci tarafindan öldürüldü.
Memati: Kim yapmis olabilir acaba?
Polat: Apacik ortada bülbül gibi ötmemesi icin ortadan kaldirildi.
Memati: Eee ne yapacagiz simdi usta?
Polat: Bilmiyorum Memati. Gercekten aklima hic bir sey gelmiyor.
Memati: Usta merak etme Leylayi bulacagiz.
Abdülhey: Memati agabey dogru diyor. Bir an önce yola koyulsak ta bulsak.
Polat: Güzel diyorsunu da, nereye bakacagiz?
Abdülhey: Ersoyun evini basalim.
Polat: Ersoy o kadar aptal degildir. Leylayi kesin Alperin bile bulamiyacagi yere götürmüstür.
Memati: Abdülhey sen yinede bir Alperi ara, sansimizi deniyelim.
Abdülhey: Tamam agabey.
Abdülhey Alperi arar ve ondan Ersoyun bulundugu yeri tespit etmek icin rica eder. Ardindan Polat, Memati ve Abdülhey yola koyulurlar. Nereye gidiceklerini bilmiyorlardir. Öylece dolaniyorlardir. Bir süre sonra Polat arabayi yolun sag kenarina ceker ve yüzünü direksiyona koyar. Araba'nin icini sessizlik kaplar. Memati Polat'in bu üzüntülü halini görmeye daha fazla dayanamaz ve der:
Memati: Usta bir bana bakarmisin?
Polat yüzünü yavasca kaldirir ve Mematiye odaklanir. Memati ise sözüne devam eder:
Memati: Usta ben senin bu halini hic begenmiyorum. Nerede eski korkusuz Polat Alemdar? Nerede her problemin üstesinden gelen Polat Alemdar? Ne kadar zor durumda olursa olsun, hic bir zaman ümitsizlige kapilmayan Polat Alemdari geri istiyoruz.
Polat Memati'nin bu konusmasindan cok etkilenir ve ona hak verir. Artik Leylayi bulacagina ve kurtaracagina dair inanci geri gelir ve der:
Polat: Memati haklisin. Ben Leylayi kurtaracagima kalpten inaniyorum. Allahin ve sizlerin yardimiyla insallah onu gec olmadan bulacagim. Artik karsinizda yine eski Polat Alemdar var. Simdi anliyorum aslinda size ne kadar ihtiyacim oldugunu. Geldiginiz icin tesekkür ederim. Eger sizi kirdiysam özür dilerim.
Memati: Usta dedigin seye bak. Biz her zaman arkadasiz ve öyle kalacagiz.
Abdülhey: Agabey asil sana tesekkür ederiz. Bizi yine kabul ettigin icin.
Artik ekip yine eski birlik beraberligine kavusmustur. Bir süre bir birbirlerine bakistiktan sonra Polat der:
Polat: Yeter artik bos zaman gecirdigimiz. Simdi basari elde etme zamani.
Memati: Haydi. Eee nereye gidiyoruz?
Polat: Nereye olacak, tabi ki Ersoyun evini basmaya.
Artik aksam olmusdur. Önce ofise gidip silahlanirlar. Ardindan Polat son süratle Ersoyun evine sallar direksiyonu. Evin girisinde cok sayida korumalar vardir. Polat arabayla bahcenin giris kapisini kirip gecer. Korumalar hemen uzun namlulu silahlariyla arabaya ates acarlar. Polat ayagini gazdan ceker ve arabayi durdurur. Abdülhey camdan disari sis bombasi atar. Sisden kimse bir sey göremez. Korumalar rastgele ates ederler. Polat, Memati ve Abdülhey arabadan hizla inerler. Her birinin elinde birer uzi vardir. Sarjörleri bitirene kadar korumalara ates ederler. Sis artik ortaliktan kalkmistir. Yerlerde onlarca ceset yatiyordur. Artik eve girmeye vakti gelmistir. Önce Polat ilerler. Yavas yavas kapiyi acar ve ayni anda silahinin dürbününden bakarak mekani inceler. Kimsenin olmadiginindan emin olduktan sonra agir adimlarla oturma odasina girer. Memati ve Abdülhey onu takip eder. Polat odayi aradiktan sonra cikar ve merdivenlerden üst kata cikmak ister. Ancak yan odadan bir bip sesi gelir ve Polat durumun ciddiyetliginin farkina varir. Hemen Mematiyle, Abdülheyi uyarir:
Polat: Bir düzenek var. Cabuk disariya cikin. Acele edin.
Ücüde kosarak evden disariya cikar. Evden uzaklasirken bombalar, ard arda patlar. Büyük bir patlama gerceklesir. Polat, Memati ve Abdülhey kendilerini korumak amaciyla yere atarlar. Polat ayaga kalkar ve der:
Polat: Pislik, bize pusuya yatirdi. Neyse burda yoklar, onu anladik.
Memati ve Abdülheyde ayaga kalkar. Memati sorar:
Memati: Simdik ne yapacagiz?
Tam o sirada Polat'in telefonu calar, hemen numaraya bakar ama gizli cagri oldugunu görür. Ardindan telefonu acar ve konusur:
Polat: Kimsin?
Ersoy Ulubey: Bakiyorum da evimi basmissin. Nasil sürprizimi begendin mi?
Polat: Begendim, tam sana göre bir davranisdi.
Ersoy Ulubey: Leylayi zor bulursun. Sen benim o kadar salak olacagimi mi zannettin?
Polat: Biliyordum senin evde olmadigini. Ama yinede bir sansimi deneyim dedim.
Ersoy Ulubey: Neyse cok konusmak istemiyorum. Baksana yanimda kim var. Dur vereyim.
Ersoy telefonu Leyla'ya yaklastirir ve der:
Ersoy Ulubey: Haydi konus.
Leyla: Alo?
Polat saskin bir sekilde Leylaya der:
Polat: Leyla!
Leyla: Polat!
Polat: Nasilsin? Iyimisin?
Leyla: Polat buraya kadar mis. Seni son bir kez göremeden ölecegim icin cok üzülüyorum.
Polat: Sakin böyle konusma Leyla. Seni ne olursa olsun kurtarayacagim. Söz veriyorum sana.
Ersoy telefonu Leyla'dan uzaklastitrir ve Polat'la konusmasina devam eder:
Ersoy Ulubey: Veda etme zamani geldi Polat Alemdar. Arkadasina hakkini helal et.
Polat: Sakin ona bir sey yapma. Eger Leyla'ya zarar verirsen seni yasatmam. Anladin mi beni!
Ersoy Ulubey belinden silahini cikartir ve Leylaya dogrultur. Leyla ise caresizlikten aglar. Polat telefonda her seyi dinliyordur, ayni anda yüzünü bir endise kaplar. Bir süre sonra ates sesleri gelir. Ersoy bütün sarjörünü bosaltana kadar sikar. Ardindan telefonu kapatir.
Polat'in elinden telefon yere düser. Bu vahsetin karsisinda adeta yikilir. Bu aciya daha fazla dayanamaz ve dizlerinin üstüne düser. Ardindan basini kaldirarak acikli bir sekilde bagirir:
Polat: Leeeyyylaaaa!
Memati ve Abdülhey, Polat icin üzülürler. Polat'in gözleri dolar. Memati ve Abdülhey, Polat'i kaldirirlar.
Artik gece olmustur. Memati ve Abdülhey, Polat'i Nazife anne ve Ömer babanin evine getirmislerdir. Polat cok üzüntülüdür. Hic kimseyle konusmadan odasina cekilir. Ömer baba hemen sorar:
Ömer baba: Memati ne oldu? Polat neden bu kadar üzgün?
Memati: Sey. Nasil söyleyecegimi bilmiyorum.
Nazife anne: Yoksa birisine bir sey mi oldu?
Memati: Leyla. Leylayi öldürdüler.
Ömer baba: Aman Allahim.
Nazife anne: Ne? Bu olamaz.
Abdülhey: Malesef dogru anne. Allah rahmet eylesin.
Nazife anne: Amin. Polat bu aciya nasil dayanicak bey?
Ömer baba: Bilmiyorum hanim. Bilmiyorum.
Bu arada Polat yataginda kivrilmis yatiyordur. Yine bir sevdiginin ölmesine sebep olmustur. Üzüntüden, artik dayanamaz ve aglamaya baslar. Leyla'yla yasadigi her ani hatirliyordur. Bu Polat'i daha da cok üzüyordur. Uzun zaman sonra Polat bitkin düser ve uyuya kalir. Yine rüyasinda Elif'i görüyordur. Elifin yanina gider ve der:
Polat: Elif, Leylayi kurtaramadim. Yine bir sevdigimin ölümüne sebebiyet verdim. Arkadasini kurtaramadim.
Elif: Polat hic bir sey icin gec degil. Sen daha halen Leylayi kurtarabilirsin.
Polat: Nasil olacak mis bu?
Elif: Ersoy sana oyun oynadi. Leyla'nin öldügü yok. Ama hemen acele edip onun yanina gitmezsen ölebelir.
Polat: Diyelim ki dogru diyorsun, Leylayi nasil bulacagim? Nerede oldugunu bilmiyorum ki.
Elif: Sevdiklerinle yüzlesmemek icin hangi mekani ziyaret etmekten cekinirsin? Eger bu sorunun cevabini bulursan, o zaman Leyla'nin yerinide cözmüs olursun. Sana tavsiyem, hemen o yeri bul ve Leylayi ölümden kurtar. Zaman ona karsi. Her saniyeyle hayattan daha da uzaklasiyor.
Polat kan ter icinde kalmistir. Sorunun cavabini düsünüyordur. Polat artik daha fazla evde kalamayacagini fark eder ve gece yarisi disari cikar. Memati ve Abdülhey Polat'in nereye gittigini takip ediyorlardir. Polat'in arabasi patmlamanin ortasinda kaldigi icin bir taksi durdurur ve biner. Soföre kiz kulesine gitmek istedigini söyler. Yolda sorunun daha halen cavabini ariyordur:
Polat: Ben hangi mekandan uzak duruyorum, sevdiklerimle yüzlesmemek icin?
Bir anda Elif, Ebru ve yeni dogmus kizi aklina gelir. Bunlarin hepsi onun sevdikleriydi. Peki hangi mekanda onlarla yüzlesmekten korkuyordu Polat? Uzun düsündükten sonra aklina mezarlik gelir. Ayrica her rüyasinda bir mezarlikta oldugunun farkina varmistir sonunda. Hemen söföre hizla mezarliga gitmek istedigini söyler.
Ersoy gercekten Leylayi öldürmemistir. Sadece Polat'i onun öldügüne inandirmak icin böyle bir yola basvurmustur. Ersoy Ulubey'in Leyla icin daha farkli bir ölüm sekili düsünmüstür. Leylayi kisa süreligine bayiltir.
Bir süre sonra Leyla kendine gelir. Bedeni bir kumasla kaplidir. Ayrica kollarini pek fazla hareket ettiremez. Yukariya kaldirir ve sert bir seyi hisseder. Bu sert cisimi elleriyle yumruklar ama bir sonuc elde edemez. Nerede oldugunu cok merak eder. Yavasca basini kaldirir ama hemen o sert cisime carpar kafasi. Bezi yüzünden acmaya calisir ama acamaz. Cünkü kaldigi yer cok dardir.
Bu arada Polat mezarliga varmistir. Rüyasinda ki ayni mezari ariyordur.
Ayni zamanda Leyla nefes almakla zorlaniyordur. Sonra ise bagirir, belki birileri onu duyar ve yardimci olur diye.
Leyla: Imdat! Bana yardim edin! Kimse yok mu? Beni kurtarin! Ne olursunuz, bana yardim edin.
Leyla bos bosuna cabaladigini fark eder ve ümitsizlige kapilir.
Etrafina bakinir, beyaz bir bezden baska bir sey göremez. Sonunda nerede oldugunu anlar:
Leyla: Ben. Aman Allahim ben bir mezardayim. Beni diri diri gömdüler. Allahim ne olursun buradan sag saglim kurtulmama yardimci ol.
Mezardaki hava git gide azaliyordur. Leyla nefes almakla zorlaniyordur. Oradan kurtulmayacagini düsünüp, son bir defa konusur:
Leyla: Ben neden bosuna cabaliyorum ki? Kurtulsam bile bekleyenim yok. Polat bile bana arkasini cevirdi ve ardina bakmadan gitti. Yesim desen, o zaten benim bu hale gelmeme sebep oldu. Ah Leyla senin sonun böyle mi olacakti?
Leyla aglamaya baslar, ölümden korktugu icin degil, Polat'i son bir kez göremeden ölecegi icin. Yasadigi bütün anilari bir film gibi akmaya baslar. Göz önüne hem iyi, hemde kötü yasadigi anlari getirir. Polat'la tanistiktan sonra ki anlari hatirlar.
Artik kabirde ki hava iyice tükenmistir, Leyla daha da zorlanir nefes almak icin. Yavas yavas gözleri kapanmaya baslar. Ardindan kalp atislari git gide yavaslar, taki durma noktasina gelene kadar. Leyla en sonunda yasam mücadelesini kaybeder ve hayata gözlerini yumar.
Artik her sey icin cok gectir...
Son düzenleme: