KV Senaryosu 7.Bölüm

Alemdar

Konu Sahibi
Favori Üye
Katılım
12 Mayıs 2016
Mesajlar
5,804
Reaksiyon puanı
5,774
Puanı
610
7. Bölüm: "Leyla'nin Kacirilmasi"
Yeşim hemen yola koyulur. İstikamet Ersoyun evidir.

Bu arada Leyla, Yeşim gittikten sonra yine hüzünlenir. Polat'a aslında ne kadar asik olduğunu anlar. Çok koyuyordur ona Polat'ın yoksuzluğu. Bir daha onu göremeyeceğinden korkuyordur. Ama bir yandan da Polat'ın iyi yaptigini düşünüyordur, çünkü ancak böyle Elif'e ihanet etmek zorunda kalmaz. Leyla, Polat'ın her ne kadar kendinden uzaklaştırmaya cabalarina hak verse de, yine de kalbi o kadar acıyordur. Polat'ı düşünmekten kendisini ali koyamaz. Bu yüzden yine hickira hickira ağlamaya baslar ve kendisini yatağa atar. Leyla ağlamaktan ve üzüntüden bitkin düşer. Sonunda ise uyuya kalır.

Bu sırada Yeşim Ersoyun evine gelmiştir. Kapıda ki korumalardan arabasıyla birlikte aranır. Sonuç temiz cikinca Yeşim devam ilerler. Arabasini park edip, iner ve eve bir korumanın esliginde girer. Ersoy koltukta oturuyordur ve misafirini oturma odasında bekliyordur. Yeşim gözükünce Ersoy yerinden kalkar ve Yeşimle tokalasip, ardından konuşmaya baslar:

Ersoy Ulubey: Hoş geldin.
Yeşim: Hoş bulduk.
Ersoy elini acar ve koltuğa doğru gösterir:
Ersoy Ulubey: Buyur otur.

Yeşim koltukta yerini alır. Ardından Ersoy devam eder konuşmaya:

Ersoy Ulubey: Eee Yeşim bana bir sürprizin var herhalde. Söylesene nedir?
Yeşim: Savcinin isi tamam. Bundan sonrası sana kalmis.
Ersoy Ulubey: Nasıl tamam?
Yeşim: Polat Alemdarla artık bir alakası kalmadı. Senin için kolay olacak, savciyi ortadan kaldırmak. Polat Alemdarın desteği olmadan Leyla Türkmen bir hiç.
Ersoy Ulubey: Onun isini bitirdim, artık kimse benim hakkımda bir soruşturma açamaz. Çünkü öbür savcılar benim isteklerime göre hareket edecek. Peki nasıl, nerede ve ne zaman savciyi ele gecirecegim? Bu konuda herhalde bana yardımcı olacaksın, deme?
Yeşim: Tabi ki. Hemde zevkle.

Yeşim Ersoya planın devamını anlattıktan sonra onunla tokalasip ve veda edip yeniden arabasına biner.

Artık aksam olmuştur, Nazife anne ve Ömer babanın evinde aksam yemeği yigiliyordur. Polat masada hiç konuşmuyordur. Hikmet Polat'ın sessizliği dikkatini çeker ve sorar:

Hikmet: Polat senin neyin var? Neden konuşmuyorsun?
Polat cevap verir:

Polat: Hikmet bugün günümde değilim. Ne olursun beni rahat bırak.
Hikmet: Aman tamam be, sanki çok merakliydim.
Polat: Lütfen simdi kirilma numaraları yapma. Hiç çekemem.
Ömer baba: Polat ayıp ettin simdi, Hikmet senin halini merak ettiği için bir soru sordu. Sende kirici bir şekilde karslik verdin.

Polat artık masada daha oturmak istemez, yemeğini yarıda birakip odasına çekilir.

Hikmet: Bana birisi söyleye bilir mi, bunun derdi ne Allah askina? Polat'ı hayatımda böyle görmedim.
Nazife anne: Biraz yanliz kalması gerek. O kadar. Eminim ki yine eski haline dönecektir. Zor zamanlar geçiriyor.
Hikmet: Konu Leyla mi?
Nazife anne: Evet Hikmet.
Hikmet: Anladım. O zaman hak veriyorum Polat'a. Onun için çok zor bir durum.

Bu arada Polat yatağına yatmistir ve erken olduğu halde uykuya dalmistir.

Sahne yine Yeşime döner. Sonunda Yeşim lojmana varmistir. Öncelikle Leyla'nın durumunu öğrenmek için kapisina gider ve zile basar. Leyla zilin sesini duyar duymaz uykudan uyanır ve kapiyi açmaya gider. Kapinin deliğinden bakar ve sorar:

Leyla: Kim o?
Yeşim cevap verir:
Yeşim: Leyla benim, Yeşim.

Leyla kapıda Yeşimin olduğunu fark edince kapiyi acar. Bunun üzerine Yeşim sorar:

Yeşim: Leyla nasilsin?
Leyla: Nasıl olayım, idare ede iste. Gelsene içeriye.
Yeşim: Yok sagol canim. Sana bir şey söylemeye geldim.
Leyla: Neymiş?
Yeşim: Ya bak önce dinle beni tamam mi, sonra düşün ve öyle karar ver.
Leyla: Tamam. Haydi söylesene.
Yeşim: Moralini düzeltmek için, seni bugün biraz gezdirmeye karar verdim.
Leyla: Peki nereye?
Yeşim: Gece hayatına akalım. Ne dersin?
Leyla: Ben öyle yerlere bir daha gitmem Yeşim. Ayrıca hiç havamda değilim.
Yeşim: Aman Leyla ne olurdu yani bir kere beni dinlesen? Surda iki arkadaş biraz zaman geçirirdik beraber. Çok mu istiyorum? Hem senin içinde bir değişiklik olur. Bu üzüntülü halinden kısa bir süre bile olsa kurtulursun.

Leyla, Yeşim'in iyi niyetli olduğunu anlar ve biraz düşündükten sonra Yeşimi hakli görür:

Leyla: Yeşim doğru diyorsun. Bana ortam değişikliği iyi gelecektir. Tamam geliyorum.
Yeşim: Süper. O zaman seni saat on da evinden alıyorum. Tamam mi?
Leyla: Tamam. Haydi biraz sonra görüşürüz.
Yeşim: Haydi bye.

Leyla kapiyi kapatır ve hemen yatak odasına gider. Elbise dolabını acar ve o gece için uygun kıyafet cikarir.

Yeşim ise hemen ilerideki evine gider ve Ersoy Ulubeyi arar:

Yeşim: Her şey anlastigimiz gibi. Bir plan değişikliği söz konusu değil. Zaman ve yer konuştuğumuz gibi. Savciyi almak için tek yol.
Ersoy Ulubey: Tamam. Vaktinde adamlarımla orada olacağım.
Yeşim: Anlasildi.

Konusmanin bitmesi üzerine Yeşim telefonu kapatır ve gece için hazirlanir.

Bu arada Polat derin uykudadır. Yine rüyasında bir mezarliktadir. Yine bir kadinin ciglik seslerini duyar. O sesin nereden geldiğini merak eder ve sesi takip ederek kadinin yerini bulmaya calisir. Birden ses kesilir ve karsisina beyazlar içinde olan Elif cikar. Polat Elif'i uzun zamandan sonra yine bu kadar güzel ve uzun görür. Artık daha dayanamaz ve Elife koşarak sarilir. Polat hep bu kavuşma anini beklemiştir. Elifine yeniden kavuşma sevincini yasiyordur. Ikiside hasretlerini giderdikten sonra sohbet etmeye başlarlar. İlk önce Polat baslar:

Polat: Elifim seni ne kadar özledim bilemezsin. Senin hasretinle yanıp tutuşuyorum.
Elif: Ben de seni çok özledim. Ama bak simdi beraberiz.
Polat: Ben senin yanından artık ayrılmak istemiyorum. Geri dönmek istemiyorum.
Elif: Mecbursun geri dönmeye. Seni bekleyenler var, Ömer baba, Nazife anne, Hikmet ağabey, Abdülhey, Memati, Erhan birde Leyla var.
Polat: Sen Leylayı nereden biliyorsun?
Elif: Polat ben senin mutlu olmanı istiyorum. Seni sevecek, her zaman arkanda duracak birisi lagzim. Gerektiğinde ise kendini sana feda edebilmesi lagzim. Biliyorum senin için simdi söylediklerim komik geliyordur ama seni çok sevdiğim ve seni mutlu görmek istediğim için bunları söylüyorum sana. Leyla benim en iyi arkadaşım. Eminim ki seni kendi canından çok seviyordur.
Polat: Ne diyeceğimi bilemiyorum Elif.
Elif: Polat seni ve Leylayı çok iyi anlıyorum, bana ihanet etmekten korkuyorsunuz. Bana bir baksana ben bir ölüyüm, yasamiyorum ki. Beni kaybettikten sonra bir türlü mutluluğu yakalayamadın ve bu beni gerçekten üzüyor.
Polat: Leyla'yla beraber olamam.
Elif: Neden?
Polat: Benim hayatıma her giren kadin öldü. Bunun en iyi örneği sensin ve Ebru. Yeni dogmus kizimi bile kaybettim. Simdi söyle bana, Leyla'nın sonu da ayni mi olsun?
Elif: Polat senin bilmediğin bir sey var. Sen Leylayı kendinden uzaklastirarak korumaya calisiyorsun ama aslında onun hayatini daha çok tehlikeye atıyorsun.
Polat: Yok ya daha neler.

Bu arada Leyla Yeşimle beraber gece hayatına dalmislardir. Bir kulüpe girerler. Yeşim hemen eğlenmeye baslar. Müziğe göre dans eder. Leyla ise kenarda bir masada oturuyordur. Ne kadar güler yüzlü olmaya calissada, kalbi kan agliyordur. Yeşime üzüntüsünü belli etmemek için müziğin ritmine göre kollarıyla ve ayaklarıyla eslik ediyordur. Yeşim Leyla'nın yanına gelir ve onu ayağa kalkmaya zorlar ve der:

Yeşim: Haydi Leyla buraya oturmaya gelmedin herhalde. Gel bak herkes coşuyor, sende katil insanların arasına.
Leyla: Yok Yeşim. Benim hiç isteğim yok eğlenmeye. Ben burada çok iyiyim. Sen git eğlenmene bak.
Yeşim: Olmaz Leyla. Haydi.
Leyla: Yeşim gerçekten istemiyorum. Lütfen beni zorlama.
Yeşim: Hani biraz kafayı dagitmaya gelmiştin, ne oldu?
Leyla: Bende yerimde eğleniyorum iste. İlla cikip dans mi etmem gerek?
Yeşim: İyi sen bilirsin Leyla. Ben yakisikli oglanlarin içine dalıyorum. Sen orada otur ve kok.

Yeşim tekrar dans pistine gider. Leyla'nın ise cani sıkılıyordur. Aslında hemen evine gitmek istiyordur ama Yeşimi kırmamak için bunu söylemez. Saat artık çok geç olmuştur. Yeşim dans etmekten baya yorulmuştur ve soluğu Leyla'nın yanında alır.

Yeşim: Ay çok yoruldum. Acayip eğlendim. Sen ne yaptın bu zamanda?
Leyla: Bende seni izledim. Yeşim haydi kalkalım, çok geç oldu.
Yeşim: Tamam. Haydi gidelim.

Leyla, Yeşimle beraber mekandan cikarlar. Ardından arabaya binip lojmana geri dönerler. Sonunda eve gelmişlerdir. Leyla kapiyi acar ve oturma odasına girer. Yeşim'de hemen arkasından gelir. Leyla odanın lambasini acar ve karsısında onu saskina çeviren bir insani görür. Bu kisi ise Ersoy Ulubey'den baskasi değildir. Leyla hemen sert bir tavırla sorar:

Leyla: Ne arıyorsun sen burada?
Ersoy Ulubey: Ooo kimler gelmiş. Hoş gelmişsin savcı hanim.
Leyla: Soruma cevap ver, hemen.
Ersoy Ulubey: Bu ne sinir savcı hanim. Evine misafir gelmiş, senin davranisina bak. Annen sana öğretmedi mi misafirlere nasıl davranacagini?
Leyla: Ne misafiri? Evime benim iznim olmadan girdin. Bu bir suçtur biliyor musun?
Ersoy Ulubey: Aman daha halen adaletin peşindesin, herhalde hayatinin tehlikede olduğunu atlattın.
Leyla: Ne yapacaksan yap. Senden korkmuyorum.
Ersoy Ulubey: Biliyor musun benim bir yardimcim var, onun sayesinde sana sürpriz yapabildim.
Leyla: Kim mis bu yardimcin?

Bu soru üzerine Yeşim içeriye girer ve der:

Yeşim: Ersoy Ulubey'in yardimcisi benim.

Leyla arkasini döner ve Yeşimin agzindan duyduğu cümleye inanmak istemez ve sorar:

Leyla: Sen mi?
Yeşim: Evet ben ya. Nasıl, güzel bir sürpriz deme?
Leyla: Bunu nasıl yaparsın bana?
Ersoy Ulubey: Bak Oğuz görüyorsun deme, hiç kimseye güvenmeyeceksin. En yakin arkadaşın bile seni satar.

Leyla büyük bir sarsıntı yasiyordur. Kaderine razı gelir ve der:

Leyla: Ersoy ne yapacaksan yap. En yakin arkadaşım beni sirtimdan bicakladi. Artık kaybedecek bir şeyim yok.
Ersoy Ulubey: Peki. Oğuz savcı hanimin icabına bakarmisin.
Oğuz: Tamam efendim.

Oğuz Leyla'nın basina sert bir biçimle vurur. Leyla bu hamleden sonra bayilir ve yere yigilir.

Ersoy Ulubey: Oğuz gidelim. Savcı hanim için çok özel bir ölüm düşündüm. Ayırca teşekkürler Yeşim. Seninle calismak benim için büyük bir zevkti.
Yeşim: Benim için de.

Ersoy Leyla ve adamlarıyla beraber lojmanı terk eder.

Sahne yine Polat'ın rüyasına, Elif'le konuşmasına döner.
Elif Polat'a der:

Elif: Artık dönme vaktin geldi Polat.
Polat: Hayır, ben seninle sonsuza kadar birlikte kalmak istiyorum.
Elif: Olmaz. Senin yardimina ihtiyacı olan birisi var.
Polat: Bana ne kimse kim. Umurumda değil. Ben senin yanından ayrılmak istemiyorum.
Elif: Bana bir söz vermeni istiyorum.
Polat: Ne sözüymüş?
Elif: Leyla'ya iyi davranacaksın. Onu üzmelerine izin verme. Sende onu üzme. Leyla disdan her ne kadar güçlü görünse de, aslında öyle değildir. Çok kirilgandir. Kötü yasadigi ne anilari varsa, hepsini içine gömer, disina hiç bir zaman vurmaz. Ben çok iyi tanirim Leylayı. Bu yüzden git kalbini yeniden geri kazanmaya calis. Leyla'ya hislerini acikla ve ona asik olduğunu söyle. Tamam mi?
Polat: Tamam söz veriyorum sana Elif. İlk isim Leyla'dan af dilemek olacak. Onun bana karsi olan hislerini acikladiktan sonra bende ona göre karsilik verecem. Tamam mi?
Elif: Anlastik. Hayatinin sonuna kadar onunla beraber mutlu olacagina inanıyorum. Sonra zaten biz sonsuza kadar birlikte olacagiz.

Polat tekrar Elife son bir kez sarilir ve der:

Polat: Güle güle Elifim.
Elif: Haydi çabuk ol, Leyla'nın sana ihtiyacı var.

Sabah olmuştur. Polat bu güzel rüyanın ardından uyanır. Elifin ölümünden sonra yine ilk kez bu kadar sevinçlidir. Sanki havalara ucuyormus gibidir. Hemen yatağından kalkar, üstünü güzel giyinip odasından cikar. İlk gördüğü kisi ise Nazife annedir. Hemen gider yanina ve bir öpücük kondurur yanagina. Nazife anne ise saskindir. Hiç bir şey demeden lavaboya iner ve ellerini, yüzünü yıkar. Ardından hızla ayakkabılarini giyinip disari cikar.
Koşarak arabasına biner ve hizli sürat le adliyenin yolunu tutar. Bir süre sonra adliyeye gelir ve Leyla'nın makam odasına cikar. Ramazan ise Polat'ı görür ve der:

Ramazan: Savcı hanıma mi baktiniz?
Polat: Evet. Yok mu?
Ramazan: Hayır bugün gelmedi.
Polat: Neden?
Ramazan: Bilmiyorum. Dün hali hiç iyi değildi.
Polat: Tamam anladım.

Polat hemen adliyeden cikar ve lojmana doğru sürer arabayı. Yolda Leylayı cep telefonunundan arar ama cikartamaz. Sonunda ise lojmana gelmiştir. Polis arabalarından geçilmiyordur orası. Merakla arabadan iner ve bir polise sorar:

Polat: Ne oldu burada?
Polis: Güvenlik güçleri saldırıya ugradi. Ayrıca bir savcı kayıp mis.
Polat: Ne?

Polat bu savcinin Leyla olmamasini diliyordur. Yavasca komiserinin yanına gider ve sorar:

Polat: Hangi savcıdan bahsediliyor?
Komiser: Savcı Leyla Türkmen kacirilmis.
Polat: Ne? Nasil olur? Peki kim tarafından?
Komiser: İnceleme devam ediyor. Lojmanın güvenlik kameraları o sırada kayittaydi. Saldirganlarin esgalini belirlemek biraz zaman alacaktır.
Polat: Görebilir miyim kayitlari? Belki ben tanirim.
Komiser: Tamam.

Polat kamera kayitlarini izlemeye baslar. İlk önce güvenlik güçleri saldirganlarin silahlarından cikan kursun sonucu ölüyorlardir. Devamında ise Ersoy Ulubey görüntüye yakalanır ve Leyla'nın kaldigi eve girer. Bir kaç dakika sonra Leyla ve Yeşim görülür kayıtta. Birlikte Leyla'nın evine giderler. Polat devamini biraz çabuk sardirir, ta ki Leyla kacirilana kadar. Leylayı baygın halde alıp götürürler. Tam Polat yüzüne elleriyle kapatacak ti ki birden kayitta geri kalan birisini görene kadar. Bu kisiyi tanımakla hiç zorluk çekmez. O kisi Yeşim'den baskasi değildir. Hemen yola koyulur ve Yeşimi bulmaya calisir. Yolda Polat Leyla'nın akıbeti hakkında çok endişelidir:

Polat: Neden, neden ona bu kadar kötü davrandım. Leyla bunu hak etmedi. Her şey benim yüzümden. Allahim ne olursun Leyla'ya bir şey olmasın. Beni bir daha böyle bir durumla sınama.

Polat durmadan kendisini suçluyordur. Ama bunun bir çare olmadığını fark eder ve son sürat hızla adliyeye sürer arabasini.
Sonunda adliyeye varmistir, hızla Yeşimin odasini sorar ve onun bulunduğu kata gider.
Yeşim ise odasında oturuyordur. Görevini basariyla sonuclandirdigi için seviniyordur. Tam o sırada kapi acilir ve Polat hızla içeri girer. Yeşim sok olmuştur Polat'ı birden karsisinda görünce ve sorar:

Yeşim: Polat sen ne arıyorsun burada?
Polat: Ne oldu bakıyorum da çok sasirdin beni görünce.
Yeşim: Tabi ki sasirdim. Sen normalde beni hiç ziyaret etmeye gelmezdin.
Polat: Leyla'dan herhalde haberin yok.
Yeşim: Yok. Niye ne oldu ki Leyla'ya?
Polat: Bilmemislik taslama bana. Sen Leyla'nın nerede olduğunu çok iyi biliyorsun. Ersoy onu nereye götürdü?

Yeşim hafiften gülmeye baslar. Ardından ayağa kalkıp Polat'a doğru yaklaşır ve der:

Yeşim: Leylan şuanda Ersoy'un elinde. Leylayı yakalamasına ben yardımcı oldum. Benim planlarimin sayesinde onu kacirabildi. Ayrıca neden bu kadar umursuyor sun ki Leylayı? Sen değil miydin onu en zor gününde yanliz bırakan? Bir bilseydin Leyla'nın ne kadar üzüldüğünü. Kiz durmadan agliyordu.
Polat: Ben onu merak ediyorum, sen ne yapıyorsun? Arkadaşini Ersoy gibi bir adamın eline biraktin. Sen nasıl bir arkadaşsın?
Yeşim: Ne arkadasi? Ben hiç bir zaman onunla arkadaş olmadım. Sırf görevim yüzünden buna mecbur birakildim.
Polat: Kimin için calisiyorsun sen?
Yeşim: Sana bunu söyleyeceğimi mi zannediyorsun?
Polat: Ben seni konuşturmayı iyi bilirim.

Polat Yesim’i kolundan tutar ve zorla arabasına bindirir. Polat yeniden Leylayı arar. Sonunda Leyla'nın cep telefonu acilir.
Telefonu açan ise Ersoy'dan baskasi değildir
 
Son düzenleme: