KV Senaryosu 3.Bölüm

Alemdar

Konu Sahibi
Favori Üye
Katılım
12 Mayıs 2016
Mesajlar
5,803
Reaksiyon puanı
5,773
Puanı
610
3. Bölüm: "Leyla'nin Karari"
Leyla kendine Polat'a aşık olduğunu itiraf ettikten sonra, üstündeki yük birden kalkar.

Bu arada Nazife anne olup biteni izliyordur. Leyla'nın itirafı karşısında şok olmuştur. Hemen kapiyi yavaşça kapatır ve sessiz adımlarla yatak odasına yönelir. Ömer baba uyuyordur, Nazife anne bu olayı ona anlatmak ister. Ama sonra Polat'tan başka kimseye anlatmayacağını kararlaştırır.

Bu arada Leyla, Elif'le Polat'ın resmini alıp yatağına oturur ve düşünür:

Leyla: Ben ne yapıyorum? En iyi arkadaşımın nişanlısına mi aşık oldum? Elif yaşasaydı acaba ne derdi bu duruma? Ne diyecek sen nasıl bir arkadaşsın, hiç utanmıyor musun nişanlıma göz koymayı? Üff ben nasıl bu hale düşerim.
Öte yandan kendisini rahatlatmak için düşünüyordur:
Leyla: Niye bu kadar stres yapıyorum ki? Elif öleli yıllar oldu. Ayni Yeşimin de söylediği gibi, Elif öldü. Bu yüzden iş çevirmiyorum arkasından. Yaşasaydı ve ben aşık olsaydım Polat'a, o zaman sırtından vurma olayı olurdu.

Leyla sonra yine kendine gelir:

Leyla: Ben ne diyorum be, bir tek kendime hak vermek için böyle saçma düşüncelere varıyorum. Polat Elifindir ve bu hep böyle kalacak.
Leyla kararlı şekilde önemli bir sonuca varır:
Leyla: Polat'ı unutmak için, bir tek yol vardır. O da bu evden ayrılmak. Yarin ilk isim lojmana taşınmak olacak. Zaman kaybetmemem lagzim. Ayrıca Ferit'in teklifine de biliyorum ne cevabı vereceğimi.

Uzun düşündükten sonra Leyla elindeki resimi yerine koyar ve yatağa yatıp uyuya kalır.

Öte yandan Polat ofisine varmıştır. Acele adımlarla içeriye girer ve onu ilk karşılan Cahit olur. Polat sorar:

Polat: Ne oldu Cahit?
Cahit: Abi Haşim aganin evini basmışlar.
Polat: Kimler basmış?
Cahit: Bilmiyorum ağabey. Birde Haşim'in oğlunu öldürmüşler.
Polat: Ne? Kim yapmış bunu?
Cahit: Bilmiyorum, ama savaş cikacagi belli.
Polat: Cahit, baba Memduh'u ara hemen buraya gelsin.
Cahit: Tamam.

Polat, işin kötü yerlere varmaması için,elinden geleni yapıyordur. Ama içinde hep bir kuşku vardır, sanki Haşim ağanın evini basanlar kendi ekibindeki adamlariymiş gibi. Polat Mematiyi arar:

Polat: Alo Memati?
Memati: Usta ne oldu?
Polat: Neredesiniz siz?
Memati: Biz Abdülhey'le biraz hava alıyoruz usta.
Polat: Abdülhey'i al derhal ofise gelin.
Memati: Tamam usta.

Polat telefonu kapatır. Ardından odasına geçer. Biraz sonra baba Memduh gelir ve Polat'a sorar:

Memduh ağa: Menim babam ne oldu, neden cagirdin beni?
Polat: Haşim ağanın evi basilmiş ve oğlu öldürülmüş.
Memduh ağa: Ne?
Polat: Senin ve aşiretin bu iş de parmağı yok? Deme?
Memduh ağa: Tabi ki yok, benden mi şüpheleniyorsun Polat Alemdar?
Polat: Tabi ki değil, ama sormak mecburiyetindeyim.
Memduh ağa: Peki o halde cevabını aldın. Ben gidiyorum.

Baba Memduh sinirli şekilde yerinden kalkar ve kapiyi acip gider. Polat ise çok sinirlidir, kaşlarini çatar. Memati ve Abdülhey ofise giriş yapıp, soluğu Polat'ın yanında alırlar.

Memati: Ne oldu usta?
Polat: Gelin oturun.
Memati: Usta bizimle devam çalışmaya mi karar verdin?
Polat: Hayır. Size bir soru sormak istiyorum, ama beni sevdiğinizi ispatlamak için, soru ne olursa olsun, doğruyu söyleyeceksiniz. Tamam mi.
Memati: Tamam usta.
Polat: Abdülhey?
Abdülhey: Tamam ağabey.
Polat: Siz bugün akşama doğru neredeydiniz?
Memati: Ömer babanın yanında.
Polat: Memati yalan söyleme. Haşim ağanın evi basilmiş, birde yetmezmiş gibi oğlu öldürülmüş. Bu olayın sizinle bir alakası var mı?

Ikiside bu soru üzerine cevap vermez. Bir süre sonra Abdülhey herşeyi itiraf eder:

Abdülhey: Evet, ağabey. Biz bastık onun evini.
Memati: Abdülhey ne yapıyorsun?
Polat: Birde oğlunu mu öldürdünüz?
Abdülhey: Bir kaza oldu. Merdivenlerden aşaga iniyordu, bende bacağına siktim. O esnada yere düştü ve kafasını korkuluklara carpti. Büyük olasılıkla kanaması geçirdi.

Polat çok şaşkindir bu cevap karşısında. Ne diyeceğini bilemez. Memati ve Abdülhey Polat'ın aşiri tepki vereceğini düşünüyorlardır. Ama Polat sadece normal ses tonuyla yetinir ve der:

Polat: Sizi artık görmek istemiyorum. Benimle alakalı olan kişilerden uzak durun. Simdi cikin dişari.
Memati: Ama usta, zaten korkağın tekiydi, gitti Ersoy'la bir oldu. Neden bu kadar kizdin ki?
Abdülhey: Memati ağabey gel. Biz en iyisi gidelim.
Memati: Ya yok. Bırak beni Abdülhey.

Polat birden sinirli şekilde ayağa kalkar, parmağını kapıya göstererek bagirir:

Polat: Defolun buradan!

Memati ve Abdülhey, Polat'ı ilk defa bu kadar kizgin görüyorlardır. İkiside oturdukları yerden kalkıp, arkalarını dönüp giderler. Polat bile şaşırır, neden bu kadar sinirlendiğini.

Seher vaktidir, Polat eve gelir, stresli bir günü geride bırakarak odasında uyuya kalır.

Sabah olmuştur, herkes kalkmıştır. Leyla bütün eşyalarini toparlayıp bavula koymuştur. Ayrıca odayı yine eski haline dönderir. Çekmeceden Ebru ve Polat'ın evlilik resmini cikartir ve yine eski yerine koyar. Odayı bir daha kontrol eder, birşey bırakmamak için. Sonra ise odadan cikar ve Nazife anneye kahvaltıyı kurmakta yardim eder. Polat üstünü giyinmiştir ve lavaboya iniyordur. Ömer baba ise çoktan kalkmiştir ve Kuran okuyordur. Zaman geçtikçe masa yavaş yavaş kurulur ve herkes toplanır. Bu arada Hikmette kahvaltıda eşlik etmek için taze ekmeklerle gelmiştir. Sonra çaylar doldurulup yemeğe başlanır. Leyla'nın çok önemli söyleyecek bir haberi vardır.

Leyla: Ben dün bir karar aldım. Eger dinlerseniz sizinle paylaşmak isterim.
Hikmette: Nedir tombik? Yemeği mi azaltıcan?
Leyla: Sen önce kendine bak Hikmet ağabey. Karnın olmuş kat kat.
Polat: Hikmet, tombike ilk kez katılıyorum.
Hikmet: Sen karışma birader.
Ömer baba: Evladım bırak kizimi rahat. Leyla ne diyecektin?
Leyla: Ben bir karar verdim. Buradan taşiniyorum. Lojmana taşınacağım. Eşyalarimi da toparladım, hemen bugün lojmana geçiyorum. Yani bu benim sizinle son beraberliğim.
Nazife anne: Kizim neden bu kadar aceleci davranıyorsun? Yoksa birşey mi oldu? Bir hatamızı mı gördün?
Leyla: Nazife anne ne hatası. Beni kaç haftalardır kraliçeler gibi agirladiniz. Yeter artık, size eziyet verdiğim. Normal hayatınıza geri dönme vakti geldi. Bundan sonra herkes kendi yoluna.
Ömer baba: Ne eziyeti kizim? Biz seni kendi evladımız gibi seviyoruz. Senin sayende biraz renk geldi dünyamıza.
Nazife anne: Ömer bey hakli kizim. Sen ne düşünüyorsun Polat?
Polat: Ben ne söyleyebilirim ki. Herkes özgürdür. İlla gitmek istiyorsa gitsin. Benim diyeceğim baska birşey yok.

Leyla Polat'ın bu tavrına bir anlam veremiyordur ve kendisini sorguluyor dur:

Leyla: Acaba ona asik olduğumu anladı mi? Bu yüzden mi gitmemi istiyor? Ama nereden bilsin ki, hiç kimseye anlatmadım.
Nazife anne araya girer:
Nazife anne: Neyse, kizim bir karar almistir ve bize ancak bu kararına saygı duymak düşer. Ama bu Leyla bize misafirliğe gelemez anlamına gelmez.
Ömer baba: Evladım sen her zaman bu eve hoş gelmişsin.
Leyla: Teşekkür ederim, Nazife anne, Ömer baba. Sizi kendi annem babam kadar seviyorum.

Leyla aslında üzülmüştür onları terk edeceği için. Bu üzgünlüğünü disa yansıtmıyordur, çünkü onları üzmek istemiyordur. Leyla bir hamle yaparak Nazife annenin ve Ömer babanın boynuna sarilir. Polat'ta aslında hiç istemiyordur Leyla'nın lojmana tasinmasini. Hüzünlü bir vedadan sonra Leyla herkesten helallik alır. Bavuluyla disariya cikip bir taksi durdurmak ister. Ama Polat buna müsaade etmez.

Polat: Tombik ne yapıyorsun sen?
Leyla: Ne yapıyorum sence? Bir taksi durduruyorum.
Polat: Saçmalama ben ne güne duruyorum. Atla arabaya, ben seni birakirim.
Leyla: Polat gerçekten gerek yok. Sen zahmet etme.
Polat: Haydi tombik, haydi.

Leyla Polat'ın israriyla biner arabaya ve yola cikarlar. Arabada kimsenin agzi acilmiyordur. Ta ki Polat Leyla'ya sorana kadar:

Polat: Leyla bundan sonra hiç görüşmeyecek miyiz?
Leyla bu soru karsisinda saskindir ve ne diyeceğini bilemez.
Leyla: Polat bu nasıl bir soru böyle? Tabi ki devamlı görüşürüz. Eger zamanım olmazsa, seni bir suçtan dolayı adliyeye ifade almaya polislerle aldiririm. O zaman görüşürüz.
Polat: Tamam bak bu olur.

Polat gülümser. Leyla sevdiği adamı böyle mutlu görürken kendiside tebessüm etmeye baslar. Bir zaman sonra Leyla cep telefonunu cikartarak Yeşimi arar.

Leyla: Alo Yeşim!
Yeşim: Leyla?
Leyla: Evet benim. Ya baksana sen neredesin?
Yeşim: Şuan arkadaşlarla lojmandayız. Niye ne oldu ki?
Leyla: Yeşim bende lojmana geliyorum. Tasinma kararı aldım.
Yeşim: Güzel desene sende artık bizlerdensin.
Leyla: Evet öyle. Ya sana birsey soracaktim. Sen bana esyalarimi yerlestirmekte yardim edebilirmisin?
Yeşim: Tabi ki Leyla.
Leyla: Tamam o zaman yarim saate kadar görüsürüz.

Leyla telefonu kapatir. Bu arada Polat ona bakip, gülümsemeye devam ediyordur. Sıcak bir ortamda lojmana varırlar sonunda. Ardindan Polat bavulu alıp, Leyla'nın kalacagi daireye dogru yönelirler. Dairenin kapisinin önünde Leylayı bir sürpriz bekliyordur. Yesim, Feritle beraber bekliyordur kapinin önünde. Leyla Feriti görünce saskina ugramistir. Polat ise nefretle Ferit'e bakıyordur. Ferit Leyla'nın yanına yaklaşır ve ellerine dokunur. Sonra ise sorar:

Ferit: Leyla kararini verdin mi? Benimle evlenmek istiyor musun?...
 
Son düzenleme:
Adam uğraşıp yazmış kimsede yorum atmamış.Siftahı benden bereketi Allah'tan haydi bakalım vira bismillah :D