Diziler gençlere kaldı, bizi arayan soran yok
Çocukluğum Gemlik'te geçti. Gemlik’in Gemlik olduğu o zamanlarda çarşı meydanından 60 model yeşil bir Mercedes geçerdi. Görenler, “Bakın bakın! Eşref Kolçak geçiyor” derlerdi. Aradan 30 yıl geçti…
18 Temmuz 2015 Cumartesi 06:18
32 0 0 0
ASLIHAN ERKİŞİ [ÖZEL RÖPORTAJ]
Bayram röportajı için çiçeğimizi
çikolatamızı aldık doğru Eşref Kolçak'ın evinin yolunu tuttuk. 88 yaşında ama maşallah diyeyim bir o kadar da dinç, bizim için tertemiz giyinmiş kolyesini bile takmayı ihmal etmemiş, Delikanlı Eşref Kolçak karşıladı bizi kapıda.
Eve ilk girdiğimdeki hissiyatım, sanki hanımı hala o evde yaşıyor
muş gibiydi. Her şey düzenli yerli yerinde tablolar biblolar çok güzel yerleşmiş yaşayan bir ev. Sohbet esnasında öğreni
yorum ki hanımı vefat ettikten sonra onun yerleştirdiği hiçbir şeyi bozmamış. Hepsi aynı yerde duruyor. Ölene kadar hiç bırakmadı namazlarını dedi. Seccadesi bile bir köşe de duruy
ordu.
Bugüne kadar sorulmuşları sormayacaktım. Onları hepimiz biliyoruz zaten ama konu dönüp dolaştı mesleğini yapamamasına geldi. Çok da haklıydı. Bir Eşref Kolçak daha yok ama biz onu izleyemiyoruz. Bu durumdan dolayı hem kırgın hem üzgün hem öfkeli gördük onu. Aslında onun bu halinin tek sebebi, işine olan aşkı ve o aşkıyla kavuşamamanın sancısını çekiyor olmasıydı. En merak ettiğim soruyla başladık röportaja.
Bir sanatçı, sanatın merkezi İstanbul iken yaşamının bundan sonrasını neden Gemlik'te geçirmek ister?
60'lı yıllarda Fatihte yaşadım 80 li yılların başında Gemlik'e kaçtım. İntihar etmek gerekirse ben İstanbul'a gider yaşarım. Ben İstanbul'u İstanbul olduğu zamanlarda yaşadım. Ama artık İstanbul'u tanımıyorum. Benim bildiğim İstanbul yok. Hem semtleri, hem insanları bam başka artık.
Yaz aylarında neredesiniz? Kumla'da yazlığınız olduğunu biliyorum. Başka yerlere de gidiyor musunuz?
Eskiden yaz dediğinizde Şile, sinemanın merkeziydi. Sanat'ın sanatçının merkeziydi.
Ankara, İzmir ve İstanbul gibi. Kalburüstü bütün sanatçılar yazları şiledeydi. Zeki Müren de yazları oradaydı. Oraya liman yapacaklarını duyduğumda yapmayın dedim, öldürürsünüz burayı dedim. Öyle de oldu. Limanı yaptılar Şile öldü. İlk kaçanlardan biri de Zeki (Müren) oldu.
Bir röportajında Harun Kolçak, babam dans etmemle alay ediyor demiş. Doğru mu bu gerçekten alay mı ediyorsunuz?
Hayır alay etmiyorum. Katiyen beceremiyor
))))
Sizin bir dans geçmişiniz vardı değil mi?
Evet. Ben kendimi bildim bileli sanatsal faaliyetlerin içinde yer aldım.
Türkiyede ilk defa step yapanların başında ben geldim. Düğün dernek olurdu halay başı bendim.
Okulmüsamerelerinde hep dans ederdim.
Profesyonel anlamda dansla tanışmam ise şöyle başladı. Atilla Revü Opereti yeni elemanlar arıyormuş gittim seçmelerine katıldım
kazandım. Atilla Revü Opereti bugün ki Maksim Gazinosunun yerindeydi.1944 yılıydı. Atilla Revüsünde 1 yıl kadar kaldım.
Atilla Revüsünden sizin gibi Yeşilçam'a transfer olan oyuncular var mı?
Benimle birlikte dans edenler arasında Nevin Aypar, Sezer Sezin ve Nevzat Okçugil de vardı. Onlar da daha sonra sinemayı seçtiler.
Filmlerinizde dans ettiğiniz oldu mu?
Filmlerimde partnerlerimle dans sahnelerim oldu ama show dans olarak başrol oynadığım filmler de dahil olmak üzere dansımı sergiyelebilme fırsatım olmadı.
“56 YIL EVİMİN KAPISINI ANAHTARLA AÇMADIM”
1954 yılıydı. Kolçakların bir geleneği olacak ben de eşimi kaçırarak evlendim. Bizim zamanımızda artiste kız vermezlerdi çünkü. Çok mutlu bir evliliğimiz oldu.56 yıl evimin kapısını ben anahtarla açmadım. Anadolu'nun herhangi bir yerine gittiğim zaman da eşimle gitmeyi şart koşardım. Kaldığım Otelimin olsun hanın olsun kapısını eşim açsın isterdim bana. Ben yorgunluğumu ancak öyle giderirdim. Onun vefatından sonra anahtar kullanmaya başladım.
Eşinizin mezarının yanına kendinize de bir mezar satın almışsınız.
Evet biz ayrılmayacağız inşallah. Hanımımın mezar taşına “Evimin hanımı, çocuğumun anası, benim kadınım” yazdırdım. Kendi mezar taşıma ise “Sinema gelecek k
uşaklara yazılmış canlı mektuplardır.”
Harun Bey'in annesiyle muhabbeti çok farklıymış annesinin vefatından sonra sigaraya başlamış. Annesinin ölümü onu çok etkilemiş olmalı
Haruncuğum çok hassastır. Çok etkilendi tabii.
Harun annesi öldükten 5 yıl sonra
Bursa da bir konser dönüşü eve geldi. Tek kelime etmedi şöyle bir evi dolaştı baktı ve gitti. Annesiyle arası çok güzeldi ben hiç aralarına girmezdim onların arasında çok güzel bir muhabbet vardı. Harun çok hassastı annesinin ölümünden sonra sigaraya başladı çok üzülüyorum çünkü hastalığını yeni atlattı.
Harun annesini Umreye gönderdi. Eşim ölünceye kadar namazını bırakmadı. Hep Perşembe günü öleyim Cuma günü beni gömün derdi öyle de oldu.
GELELİM 62 MODEL MERCEDES ARABANIZA…GÖREMEDİM KAPININ ÖNÜNDE. GEMLİK'İN MEYDANINDA BİR SALINIRDI Kİ ÇOCUKLUK HAFIZAMIN SİLİNMEYENLERİNDENDİR.
Kimseye vermiyormuşsunuz doğru mu?
Onu Kumla'da bıraktım. Çok kıymetli benim için. Arabamı hurdaya almak isteyene vermem. Eğer gereken bir şekilde kullanacak olan bir kimse almazsa arabamı Rahmi Koç müzesine vereceğim. Arabamı çok isteyen oldu. Hatta Harun'a bile vermedim. Bugün yeni bir akü takın çalışır. Her gün yağına suyuna bakar kontrol eder öyle binerim arabaya.
Sizi en son Sürgün İnek Filminde izledik. Yer alacağınız yeni projeler var mı?
Üzülerek söylüyorum görünürde hiçbir film veya dizi yok. Bize iş vermiyorlar dediğim zaman dalga geçme diyorlar. Son 4-5 yıl içinde 3 film 4 dizi 2 reklam filmi hem de Harun Kolçak ile yer alacağımız reklam filmi iptal oldu. Sebep yok. Sebebi bir bilsem.
Size çok ilginç bir şey anlatayım;
Bir keresinde Kurtlar Vadisi Dizisinde oynamamı teklif ettiler. Büyük bir mutlulukla tamam dedim. 2 gün sonra çekimlere başlayacağız dediler 1 hafta boyunca ses çıkmayınca aradım. 2-3 güne başlarız dediniz ama aramadınız ne oldu dedim.
Siz bizi arayıp şu an başka bir projede çalışıyorum size olumlu cevap veremiyorum dediniz. Onun için aramadık dediler. Dalga mı geçiyorsunuz benimle dedim. Bu nasıl bir iştir yahu. Anadolu'nun birkaç yerinde işittiğim efendim bize iş teklif ediyorlarmış da biz kabul etmiyormuşuz. Bu tamamen yalan. Maksatları ne bir türlü anlamıyorum. Ne gibi bir kötülük yaptık biz bu insanlara. Madem kendin bir şey yapmıyorsun beni seyircime karşı kirletme.
ANADOLU KADININI BENİM KADINIMI İNCİTECEK SAHNE YAPMADIM!
Biz bugün hala ayaktaysak insanların sevgisi sayesinde ayaktayız. Anadolu daki hanımlardan işittiğim bize ne kadar güzel aile yaşamı öğrettiniz. Sinemada eşim de oldu sevgilim de oldu ama ben hiçbir zaman Anadolu kadınlarını, benim kadınımı incitecek rahatsız edecek bir sahne yapmadım.
GEÇENLERDE FİKRET (HAKAN) ARADI BİZİ NİYE KİMSE ARAMIYOR AYIP DEDİ.
Dikkat ederseniz artık dizilerde gençlere yer veriliyor. Bizim kuşakları arayıp sormuyorlar bile. Halbuki bizim dönemimizden bir tek Ben, Fikret Hakan, Ahmet Mekin ve Muhterem Nur kaldık. Geçenlerde Fikret aradı beni. Niye hiç kimse aramıyor ayıp dedi.
BEN OYNUYORUM, ROL YAPMIYORUM!
Bizim jenerasyona karşı bir tepki var. Genç kuşaktan birisi; Onların oyunları çok eski oyunlar biz o oyunculuğu değiştirdik demiş. Halbuki ben oynuyorum rol yapmıyorum!
YENİ JENERASYONDAN GÖKÇE BAHADIR VE KENAN İMİRZALIOĞLU‘NU BEĞENİYORUM. İYİ OYUNCULAR.
YEŞİLÇAM SETLERİNİZİ ANLATIR MISINIZ BİRAZ
20-21 kişi bir minibüse dolardık. Işıkçısı oyuncusu kameramanı setçisi yönetmeni aynı minibüsteydik. Çok severek yapardık işimizi ama hepimizin aklında tek soru olurdu. Acaba paramız ödenecek mi? Filme başlarken küçük bir a
vans verilirdi. Sonra ki ödeme film gösterime girdikten 3 ay sonra senet şeklinde verilirdi. Alacaklarımızın %90 ını alamadık yaptığımız işlerden.
SİNEMADA UNUTAMADIĞINIZ BİR SAHNENİZ VAR MI?
Sinemada hatırladığım en güzel sahne Kenan Parsla olan dövüş sahnesiydi.
Sabaha kadar dövüştük. Anlaşarak aynı bale yapar gibi organize olduk. Hem de gerçek baltalarla. bale yapar gibi anlaşarak. Hem de gerçek baltalarla sonra konuştuğumuzda biz ne yapmışız dedik.
BU GÜNE KADAR EN SEVEREK ÇALIŞTIĞINIZ YÖNETMEN KİM OLDU?
En dürüst yönetmen, paramızın kalmadığı yönetmen. Osman Fahri Seden di.
Osman seden hafta içi çalışır. Hiçbirinin yapmadığı şeyi yapar makyaj kostüm yemek verirdi. Hafta içi durmaksızın çalışırdık ama hafta sonları dinlenirdik.
MAŞALLAH ÇOK DİNÇ VE SAĞLIKLI GÖRÜNÜYORSUNUZ. NE YER NE İÇERSİNİZ SİZ?
Ben de çok sigara içerdim. 1941-71 arası çok içtim bir gün doktorum beni muayene etti eşrefciğim çok iyisin hiç bir şeyin yok yalnız şu sigarayı bırak dedi. O gün o sigarayı bıraktım.
Sigara kullanmıyorum. Yediklerime elbet dikkat ediyorum.Her sabah kalkar kalkmaz kültür fizik hareketlerimi yapıyorum. Gideceğim yer yürüme mesafesi ise araba kullanmıyorum yürüyerek gidiyorum.
SİNEMA ADINA BİR DİLEĞİNİZ OLMASINI ARZU ETTİĞİNİZ BİRŞEY VAR MI?
Şu anda Yeşilçam oyuncularından 4-5 kişinin dışında kimsenin mezarının yeri bilinmiyor. Ve hepsi açlık sefalet içinde öldü. En üzüldüğüm nokta vergi almaya gelince sanatçıyım ama telif hakkı istediğim zaman sanatçı değilim.
İnşallah ileride resmen sinema sanatçısı olarak kabul ediliriz de gözümüz açık gitmeyiz.
İnşallah yeni kurulacak olan hükümet pek ümidim yok ama telif hakları yasasını çıkarır.
meydangazetesi.com.tr