KANAL³ | Gezi Timi | Yeni Bölüm (2.)

Kubi-Lay

Konu Sahibi
Favori Üye
Katılım
26 Aralık 2011
Mesajlar
1,297
Reaksiyon puanı
98
Puanı
174
Konum
Berlin



‘Gezi Timi’ – 2.Bölüm
Bölümün Adı: 'Müdahale'

[Sahne 1]
(31 Mayıs 2013. Saat 13. Gezi Parkı boşaltılmıştır. Göstericilerin çadırları ya yıkılmış, yakılmıştır. Polis, Gezi Parkı'nın etrafını ve böylece Taksim Meydanı'nı da trafiğe kapatmıştır. Bu alana hiç kimsenin girilmesine izin verilmemektedir.)

[Sahne 2]
(31 Mayıs 2013. Saat sabah 8'dir. İbrahim, çoktan kalkmış, televizyon karşısında kahvaltısını yapar. Nöbetine az bir zaman kalmıştır, az sonra çıkması gerek.)

[İbrahim] (Haber kanalı açar ve izlemeye başlar. Gezi Parkı'ndan hiç bir haber gelmeyince bir an sevinir çünkü böylece nöbet zor geçmeyeceğini sanar.)
[Barış] (Odasından İbrahim'in yanına fırlar) Abi, baksana Tivitır'da polis takviyesi yapıldığını yazıyorlar.
[İbrahim] Nereye takviye?
[Barış] Gezi Parkı'na.
[İbrahim] Gezi Parkı'na?
[Barış] Gezi Parkı'na!
[İbrahim] (Şaşırmıştır) E tamam da, televizyonda hiç öyle bir şey demiyorlar.
[Barış] Abi, televizyon devri bitti. Artık Tivitır, Feysbuk devri. Gerçek haberler orada. (Telefonunun ekranını gösterir İbrahim'e) Bak! Okusana bi.
[İbrahim] (Tivit'i okur) İstanbul ve İstanbul çevresinden gelen milyonlarca kişi devrim gerçekleştirmek için ilk önce Bomonti'ye, oradan da Taksim'e gitti. (Barış'a bakar) Bir saniye... (Pencereye gidip, dışarıya bakar)
[Barış] (Telefona bakarak) Hangi dingil yazdı lan bu yalanı!?
[İbrahim] (Yine kanepeye oturur, Barış'ın yanına) Yani, camdan baktım. Eğer o Bomonti bu Bomonti'yse, o haber yalan haber kardeşim. (Sırıtır ve kahvaltısına devam eder)
[Barış] (Odasına gider) Neyse, hadi iyi geceler o zaman.
[İbrahim] Şşşt! Beni kim sürecek görev yerime?
[Barış] Taksiye bin.
[İbrahim] Olmaz, hadi üstünü giy.
[Barış] Ya of ya, ne zaman alacaksın ehliyetini ya. (Odasına girip, kapıyı kapatır.)

[Sahne 3]
(Barış, İbrahim'i arabayla Taksim'e bıraktıktan sonra polis kontrolüne takılır.)

[Polis memuru] Kimlikle ehliyetinizi çıkartın lütfen.
[Barış] (Ehliyetini verir memura ancak kimliğini bulamaz. Evden pijamayla çıktığı için üstünde cüzdanı da yoktur zaten...) Eee, kimlik yok yanımda.
[Polis memuru] Nereden geliyorsunuz?
[Barış] Muğla.
[Polis memuru] Araba 34 plaka?
[Barış] Ha yok, Bomonti'de oturuyorum. Aslen Muğla.
[Polis memuru] Dalga mı geçiyorsun kardeşim?
[Barış] (Cevap vermemeyi tercih eder)
[Polis memuru] Şuan nereden geliyorsun?
[Barış] Taksim'in üstünden.
[Polis memuru] Ne işin var senin orada?
[Barış] (Kafa sesi: Ne saçma sorular bunlar be. Sizin personelinizi götürdüm oraya be, doğru konuş benimle.) Bir arkadaşı bıraktım oraya.
[Polis memuru] Eylemci takviyesi yani. (Arabanın kapısını açar) Hemen dışarı çık!
[Barış] Ne eylemcisi ya Allah aşkına. (Memur beyin dediğini yapar)

[Sahne 4]
(İbrahim görevine başlar. Kafasına kask, sırtına gaz kapsülleri, üstüne de korumalı bir polis kıyafeti, eline de jop ile gaz kapsüllerini atan bir silah...)

[İbrahim] (Görev arkadaşıyla sohbet ederek) Bana daha herhangi bir emir iletilmedi? Sen bir şey biliyor musun?
[Ahmet] Vallah, ben de resmi bir emir bilmiyorum ama bazı arkadaşlar bana parkın boşaltılacağını söyledi. Bu kez kararlı amirlerimiz. Boşaltılmadan geri çekilme yokmuş.
[İbrahim] Hadi ya. Demek Tivitır'da söylenenler doğruymuş.
[Ahmet] Ağa, senin yerinde olsam Tivitır'dan uzak dururum. Polissin.
[İbrahim] Benim Tivitır hesabım yok ki zaten...

[Sahne 5]
(Barış'ı durduran polis memuru tutanak tutmaya başlar.)

[Barış] Bakın, sayın polis memuru bey, hangi suçtan durdurdunuz beni ve şu tutanağa ne yazıyorsunuz?
[Polis memuru] Bitince okursun.
[Barış] Teröriste yataklıktan gözaltına da alırsınız beni şimdi.
[Polis memuru] Gözaltı yok ama teröriste yataklık kısmı doğru.
[Barış] Ya bu kamera şakası mı!?
[Polis memuru] Gözaltına da alabiliriz istersen...
[Barış] (Kafa sesi: Bu ne ya...)

[Sahne 6]
(Gezi Parkı'nı boşaltma zamanı gelmiştir. Amirler, polislerine emirlerini iletirler: Gezi Parkı boşaltılacak, çadırlar çöpe gidecek, eylem bitecek! Tam BDP milletvekili Sırrı Süreyya Önder basın açıklamasını bitirmişti ki, polis parkı basar, gaz kapsülleri havada uçuşur, yere düşünce de tabi ortalık toz duman olur.)

[İbrahim] (Attığı bir gaz bombasının bir eylemciyi yaraladığını görür ve silahını aşağa çeker)
[Ahmet] Çabuk çabuk, durmak yok. Hadi! (Eylemcilerin üzerine yürür.)

(Bir diğer polis ise çadırların imhasına başlar. Tekmeleyerek çadırları sürükler, bir çadır yanmaya başlar.)


[İbrahim] (Yanan çadırı görür ve yangını söndürmek için çaba harcar)
[Bir polis] (Bunu görür) Ne yapıyorsun?
[İbrahim] Ağaçlara zarar gelmesin diye...

[Sahne 7]
(Saat 17 olmuştur. Gezi Parkı tamamen boşalmış, eylemciler dağılmıştır. İstiklal Caddesi de boştur, alışveriş yapan bir kişi bile yoktur. İstiklal'in Taksim çıkışında polisler TOMA'larla beklemektedirler. Onların arasında İbrahim de vardır. Barış ise daha yeni gelebilmiştir bara. Bir yandan sabahki polis kontrolü ve hakkındaki tutanağın yazılması, diğer yandan ise polisin öğlen Taksim'e giden yolları kapatması.)

[Barış] (Bara girer, patronunu görür) Çok özür dilerim patron, daha yeni gelebildim. Sanarsın ki savaş var, her yer kapalı.
[Hulusi] Biliyorum. Zaten diğer çocuklar da gelmedi. Gelmeyecekler de zaten. Bugün buraya müşteri gelmez.
[Barış] Orası da doğru. Ben yine de emin olmak için gelmek istedim.
[Hulusi] Çok iyi yaptın. Gelmişken bana yardım et, dışarıdaki masaları içeri alalım. Eylem çağrısı var İstiklal Caddesi için. Burası karışabilir.
[Barış] (Hulusi'ye masaları toplamakta yardımcı olur) Bugün zarar edeceğiz o zaman?
[Hulusi] Kesinlikle. Yani, bir gün zarar etmekle bir şey olmaz ama umarım sorunu çözerler. (Dışarıda masa kalmadıktan sonra) İstersen gidebilirsin sende. İhtiyaç yok şuan. Müşteri de olmayacak zaten. Kepenkleri yarıya kadar indiririm, bir şey olmaz.
[Barış] (Hulusi'nin tavsiyesine uyar ve bardan uzaklaşır. Ara sokaklardan giderek Cihangir'e ulaşır. Orada bir kafeye gider.)

[Sahne 8]
(Ve akşam saatleri... Eylem başlamış, İstiklal Caddesi ve ara sokakları dolmuştur. Eylemciler barışcıl olsalar bile, tabii ki Gezi Parkı'na ulaşmaya çalışırlar. Bu yüzden de Taksim girişinde büyük bir arbede yaşanmaktadır. İbrahim ve görev arkadaşları, bazıları TOMA'larla, müdahalede bulunuyorlar. Taksim'e kimse bırakılmayacak, emir böyle.)

[Eylemciler] ''Direne direne kazanacağız!'', ''Tayyip istifa, Tayyip istifa!'', ''AVM istemiyoruz!''
[TOMA megafonu] Müdahale etmek istemiyoruz. Lütfen dağılın.

(İstiklal Caddesi'nin orta kısmında ise bir çok ünlü vardır eylemcilere destek veren.)

[Sahne 9]
(Barış İstiklal Caddesi'ne çıkar ve gördüğüne inanamaz. Böyle bir kalabalığı burada hiç görmemişti. Tünel'den Taksim'e kadar eylemciler, sloganlar. 50 kişiyle başlayan ağaç nöbeti, on binlerce kişilerle devam eder...)

[Barış] (Taksim girişine ulaşmıştır. Burada polisle adeta bir çatışma yaşanmaktadır.) (Slogan atar) ''AVM istemiyoruz!''
[İbrahim] (Barış'ın tam karşısında kalır. Elinde gaz kapsülü silahı, önünde ev arkadaşı... Ne yapacağını şaşırır.)
[Amir] (İbrahim'e bağırır) E, hadi, ne bekliyorsun, vur!

‘Gezi Timi’ – 2.Bölüm Sonu




 
YAndın kubi-lay cocuklarduymasin takas ve kvp Dr who ruzgargulu elestrilecek sana tavsiye ben senaryomu yazarken ayran iciyorum sürekli ice ice yazması keyifli
 
Gündüz okudum da anca yazabildim. Keyifli ve atraksonlu olmuş. Özellikle sonu heyecanlı
 
özellikle sonu güzel olmuş ama konu kısıtlı uzun süreceğini düşünmüyorum.